Tonoz - Tonoz Nedir - Tonoz Hakkında İsim Mimarlık: Tonoz , Tuğla ve harçla örülmüş, alttan obruk, yarım silindir biçiminde tavan ör...
Tonoz - Tonoz Nedir - Tonoz Hakkında
İsim
Mimarlık:
İsim
Mimarlık:
- Tonoz, Tuğla ve harçla örülmüş, alttan obruk, yarım silindir biçiminde tavan örtüsüdür.
- Tonoz, bir kemerin aralıksız devam etmesiyle oluşan örtü biçimidir.
- Tonoz, yat limanlarında tekne bağlamak amacıyla, ucu beton bloklarla deniz dibine sabitlenmiş zincirler döşenmesi ile kurulan sistemdir.
tonoz
isim, mimarlık Rumca
1 . Tuğla ve harçla örülmüş, alttan obruk, yarım silindir biçiminde tavan örtüsü:
"İki arkadaş, yüzlerce yıllık tonozların altında eğirmenlerini çevirirlerken her günkü ahenklerine giriştiler."- H. R. Gürpınar.
2 . Bir kemerin aralıksız devam etmesiyle oluşan örtü biçimi.
ağ tonoz
isim, mimarlık Rumca
1 . Tuğla ve harçla örülmüş, alttan obruk, yarım silindir biçiminde tavan örtüsü:
"İki arkadaş, yüzlerce yıllık tonozların altında eğirmenlerini çevirirlerken her günkü ahenklerine giriştiler."- H. R. Gürpınar.
2 . Bir kemerin aralıksız devam etmesiyle oluşan örtü biçimi.
Birleşik Sözler
ağ tonoz
TONOZ a. (yun. tholos, kubbe'den). Mim. ve inş.
1. Çeşitli öğeleri örerek (taş, tuğla), uygun birleştirmelerle bir araya getirerek (ahşap, metal) ya da betonu kalıplayarak oluşturulan ve inşa edilmiş bir mekânı örten kemerli yapı. (Bk. ansikl. böl.)
2. Tonoz geçmesi, daha yüksek bir tonozu dik ya da eğik kesecek biçimde konumlandırılmış yatay ya da abanık beşik tonoz. || Beşik tonoz, birbirine koşut iki duvara oturan tek eğrilikli tonoz. (Bk. ansikl. böl.) || Bindirmeli tonoz, iskele kurulmadan ve kalıp yerleştirilmeden, alçı dolgulu tuğlalarla inşa edilen tonoz. || Kendini taşıyan tonoz, hiçbir gergi kemeri olmadan, yalnız biçiminin rijitliğiyle kararlı bir yapıya kavuşan, betonarme, metal ya da plastik tonoz. (Tek silindir ya da koni biçiminde ya da çift eğrilikli küre, konoit, paraboloit, hiperbolik, elipsoit, hiperboloit olabilir.) || Manastır tonozu, yamuk ya da eğrisel üçgenler biçiminde beşik tonoz parçalarından oluşan ve kare, dikdörtgen ya da çokgen bir tabana oturan tonoz
*Balıkç. Birbirine eklenerek uzatılan büyük ağın her bir parçası. (Tonoz genişçe bir alana yayılmış balıkları avlayabilmek amacıyla kullanılır.) || Tonoz şamandırası, bir yüzer ağın konumunu gösteren şamandıra.
*Denize. Tonoz atmak, gemiyi istenilen yönde tutmak ya da baştan karaya yanaştırmak için kıçtan tonoz demiri atmak. || Tonoz demiri, tel halata bağlı olarak geminin kıç tarafından atılan ve göz demiriyle birlikte gemiyi istenilen yönde tutmaya yarayan demir. || Tonoz üzerinde saldırmak, manevra sahası dar alan mevkilerde kıçtan demir atarak geminin pruvasını istenilen yöne çevirmek.
*ANSİKL. Mim. ve inş. Bir taşocağının ya da tünelin üst kütlelerine destek olmak gibi uç bir uygulama bir yana bırakılırsa, bir tonozun ana işlevi bir mekânı örtmektir. Bir köprü gözünde ya da tonozlu bir döşemede bile, taşınan yükler, kemerde olduğunun tersine, tonozun ağırlığından azdır. Demek ki, taşıyıcı olan art aylamaları ve örgü düzenleri bakımından tonozlara daha çok benzeyen küresel ve tonoz bingileri birer kemer gibi düşünmek gerekir. Ahşap olarak yapıldıklarındaysa, eğrisel strüktürler gerçek kemerler ve tonozlardır.
Kemer taşlarıyla örülen, hatta bindirmek olarak yapılan her türlü tonoz, uygun bir profil içine alınması gereken itme,kuvvetleri uygular. Kütleyi hafifleterek, karma biçimlere başvurararak ya da donatılar kullanarak bu kuvvetleri azaltmak gerekir. Sınır durumda tonoz, tuğla ya da betonarme ince bir kabuğa dönüşecektir. Demek ki, tonozları sınıflandırırken, hem biçimsel özelliklerini, hem de yükleri aktarma ve taşıma durumlarını göz önüne almak gerekir
Biçimleri açısından bakıldığında tek ya da çift (örneğin halka tonoz) eğrilikli basit tonozlar ve merkezi (manastır tonozundan kubbe'lere kadar) ya da tersine, bir eksene göre yönlendirilmiş, haçvari (çeşitli çapraz tonozlar, yelpaze tonozlar) bileşik tonozlar ayırt edilir. Beşik ya da sivri, kalkık, parabolik, zincir eğrisi biçiminde, at nalı gibi basık olan profil, duruma göre, düz, eğri ya da abanık bir beşik tonoz, bir kubbe vb. yaratacaktır.
Bu biçimlerin hepsi, uygun nitelikli gereçlerin geliştirilip kullanılmasıyla gerçekleştirilebilmiştir. Başlangıçta tonozlar, çığ tuğlalarla ve kalıp kurulmadan örülürdü (beşik tonozlar ya da kubbeler). Alçılı pişmiş tuğla kabukların kaburgalarla bütünleştirilerek kullanılması, Romalılar'ın kalın tonozlar yapmasını sağladı; oysa, aynı dönemde, Akdeniz dünyası yalnızca kuru taşlarla örülen bindirmek kubbeyi tanıyordu (örneğin, mykenai mezarlarının yalancı kubbeleri). Tonozun kemer taşlarıyla örülmeye başlaması, ahşap bir kalıp yapımını gerektirdi (roman üslubundaki kiliseler, hiç değilse yan satımlarında kâgir çapraz tonoz kullanımını yaygınlaştırdılar). XII. yy.'da Fransa'da, düz ya da döner çapraz tonoz yapımında sivri kemer çaprazlarının kullanılması, hem kalıptan, hem de taş yontma işçiliğinden tasarruf sağlıyordu; bu tonoz biçimi, benzersiz esneklikte kafesli çözümler geliştirilmesine yol açtı. Buna karşılık, XVI. yy.'dan başlayarak taş yontma ve işleme sanatının (stereotomi) gelişmesi ve dökme demir donatıların bol bol kullanılması, tonoz biçimlerine büyük çeşitlilik katarken, bu dönemde denenen çözümler yüksek bedellere mal oldu. Yeniklasiklerle birlikte stereotomi eski önemini bir ölçüde yitirdi. XIX. yy. sonuna kadar, özellikle sanat yapılarında başyapıtlar mühendislerce yaratıldı; mimarlarsa, seramik ya da lifli alçı levhadan perde tonozlarla yetindiler. XX. yy.'a gelindiğinde betonarme, kemerli bir kalıp içinde biçimlendirilen kabuk ve tonozların atılım yapmasına olanak verdi ve biçimler çeşitlenip zenginleşti.
• Beşik tonoz. Bir beşik tonozun ekseni başlangıç düzlemine dikse, bu tonoz düz, değilse eğridir; bu eksen yatay değilse, beşik tonoz abanık ya da rampa tonoz, eğriselse, halka ya da döner tonoz adını alır. Eksen hem abanık, hem de dönerse, tonoz heliseldir. Aynı alçaklıkta iki beşik tonozun birbirine saplanması durumunda köşeli beşik tonoz elde edilir (bu durumda, sırt bölümünde kesişme çizgisi manastır tonozunda olduğu gibi çukur, karın bölümündeyse, çapraz tonozda olduğu gibi çıkıntılıdır).
1. Çeşitli öğeleri örerek (taş, tuğla), uygun birleştirmelerle bir araya getirerek (ahşap, metal) ya da betonu kalıplayarak oluşturulan ve inşa edilmiş bir mekânı örten kemerli yapı. (Bk. ansikl. böl.)
2. Tonoz geçmesi, daha yüksek bir tonozu dik ya da eğik kesecek biçimde konumlandırılmış yatay ya da abanık beşik tonoz. || Beşik tonoz, birbirine koşut iki duvara oturan tek eğrilikli tonoz. (Bk. ansikl. böl.) || Bindirmeli tonoz, iskele kurulmadan ve kalıp yerleştirilmeden, alçı dolgulu tuğlalarla inşa edilen tonoz. || Kendini taşıyan tonoz, hiçbir gergi kemeri olmadan, yalnız biçiminin rijitliğiyle kararlı bir yapıya kavuşan, betonarme, metal ya da plastik tonoz. (Tek silindir ya da koni biçiminde ya da çift eğrilikli küre, konoit, paraboloit, hiperbolik, elipsoit, hiperboloit olabilir.) || Manastır tonozu, yamuk ya da eğrisel üçgenler biçiminde beşik tonoz parçalarından oluşan ve kare, dikdörtgen ya da çokgen bir tabana oturan tonoz
*Balıkç. Birbirine eklenerek uzatılan büyük ağın her bir parçası. (Tonoz genişçe bir alana yayılmış balıkları avlayabilmek amacıyla kullanılır.) || Tonoz şamandırası, bir yüzer ağın konumunu gösteren şamandıra.
*Denize. Tonoz atmak, gemiyi istenilen yönde tutmak ya da baştan karaya yanaştırmak için kıçtan tonoz demiri atmak. || Tonoz demiri, tel halata bağlı olarak geminin kıç tarafından atılan ve göz demiriyle birlikte gemiyi istenilen yönde tutmaya yarayan demir. || Tonoz üzerinde saldırmak, manevra sahası dar alan mevkilerde kıçtan demir atarak geminin pruvasını istenilen yöne çevirmek.
*ANSİKL. Mim. ve inş. Bir taşocağının ya da tünelin üst kütlelerine destek olmak gibi uç bir uygulama bir yana bırakılırsa, bir tonozun ana işlevi bir mekânı örtmektir. Bir köprü gözünde ya da tonozlu bir döşemede bile, taşınan yükler, kemerde olduğunun tersine, tonozun ağırlığından azdır. Demek ki, taşıyıcı olan art aylamaları ve örgü düzenleri bakımından tonozlara daha çok benzeyen küresel ve tonoz bingileri birer kemer gibi düşünmek gerekir. Ahşap olarak yapıldıklarındaysa, eğrisel strüktürler gerçek kemerler ve tonozlardır.
Kemer taşlarıyla örülen, hatta bindirmek olarak yapılan her türlü tonoz, uygun bir profil içine alınması gereken itme,kuvvetleri uygular. Kütleyi hafifleterek, karma biçimlere başvurararak ya da donatılar kullanarak bu kuvvetleri azaltmak gerekir. Sınır durumda tonoz, tuğla ya da betonarme ince bir kabuğa dönüşecektir. Demek ki, tonozları sınıflandırırken, hem biçimsel özelliklerini, hem de yükleri aktarma ve taşıma durumlarını göz önüne almak gerekir
Biçimleri açısından bakıldığında tek ya da çift (örneğin halka tonoz) eğrilikli basit tonozlar ve merkezi (manastır tonozundan kubbe'lere kadar) ya da tersine, bir eksene göre yönlendirilmiş, haçvari (çeşitli çapraz tonozlar, yelpaze tonozlar) bileşik tonozlar ayırt edilir. Beşik ya da sivri, kalkık, parabolik, zincir eğrisi biçiminde, at nalı gibi basık olan profil, duruma göre, düz, eğri ya da abanık bir beşik tonoz, bir kubbe vb. yaratacaktır.
Bu biçimlerin hepsi, uygun nitelikli gereçlerin geliştirilip kullanılmasıyla gerçekleştirilebilmiştir. Başlangıçta tonozlar, çığ tuğlalarla ve kalıp kurulmadan örülürdü (beşik tonozlar ya da kubbeler). Alçılı pişmiş tuğla kabukların kaburgalarla bütünleştirilerek kullanılması, Romalılar'ın kalın tonozlar yapmasını sağladı; oysa, aynı dönemde, Akdeniz dünyası yalnızca kuru taşlarla örülen bindirmek kubbeyi tanıyordu (örneğin, mykenai mezarlarının yalancı kubbeleri). Tonozun kemer taşlarıyla örülmeye başlaması, ahşap bir kalıp yapımını gerektirdi (roman üslubundaki kiliseler, hiç değilse yan satımlarında kâgir çapraz tonoz kullanımını yaygınlaştırdılar). XII. yy.'da Fransa'da, düz ya da döner çapraz tonoz yapımında sivri kemer çaprazlarının kullanılması, hem kalıptan, hem de taş yontma işçiliğinden tasarruf sağlıyordu; bu tonoz biçimi, benzersiz esneklikte kafesli çözümler geliştirilmesine yol açtı. Buna karşılık, XVI. yy.'dan başlayarak taş yontma ve işleme sanatının (stereotomi) gelişmesi ve dökme demir donatıların bol bol kullanılması, tonoz biçimlerine büyük çeşitlilik katarken, bu dönemde denenen çözümler yüksek bedellere mal oldu. Yeniklasiklerle birlikte stereotomi eski önemini bir ölçüde yitirdi. XIX. yy. sonuna kadar, özellikle sanat yapılarında başyapıtlar mühendislerce yaratıldı; mimarlarsa, seramik ya da lifli alçı levhadan perde tonozlarla yetindiler. XX. yy.'a gelindiğinde betonarme, kemerli bir kalıp içinde biçimlendirilen kabuk ve tonozların atılım yapmasına olanak verdi ve biçimler çeşitlenip zenginleşti.
• Beşik tonoz. Bir beşik tonozun ekseni başlangıç düzlemine dikse, bu tonoz düz, değilse eğridir; bu eksen yatay değilse, beşik tonoz abanık ya da rampa tonoz, eğriselse, halka ya da döner tonoz adını alır. Eksen hem abanık, hem de dönerse, tonoz heliseldir. Aynı alçaklıkta iki beşik tonozun birbirine saplanması durumunda köşeli beşik tonoz elde edilir (bu durumda, sırt bölümünde kesişme çizgisi manastır tonozunda olduğu gibi çukur, karın bölümündeyse, çapraz tonozda olduğu gibi çıkıntılıdır).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR