TOPLUM a. 1. Örgütlenmiş gruplar halinde yaşayan insan topluluğu: İnsanlar bir toplum içinde yaşarlar. 2. Bir sıfatla kullanıldığınd...
TOPLUM a.
1. Örgütlenmiş gruplar halinde yaşayan insan topluluğu: İnsanlar bir toplum içinde yaşarlar.
2. Bir sıfatla kullanıldığında örgütlenmiş insan topluluğu: Feodal toplum, ilkel toplumlar.
3. insanların içinde yaşadıkları ve kurumlan, yasaları, kuralları olan ortam: Bireyle toplum arasındaki çatışma. Toplumu değiştirmek. Daha adil bir toplum için. (Bk. ansı kİ. böl. Topbil.)
4. Toplum polisi, gösteri, yürüyüş ya da kitlesel hareketleri gerektiğinde bastırmak ya da düzen altına sokmak için kurulmuş polis örgütü.
*Bot. Bitki toplumu, aynı yerde yaşayan ve türlerin dağılım oranı ve konumu bakımından nispi bir süreklilik gösteren bitkilerin tümü.
*Cez. huk. Topluma kazandırma, salıverildikten zaman dışarıdaki hayata uyum sağlamalarını kolaylaştırmak için, cezaevındeki hükümlülere uygulanan eğitim vb. iyileştirici önlemler bütünü.
*Etol. Hayvan toplumu, tek türden oluşan ve kendine özgü bir toplumsal yapı gösteren topluluk. (Bk. ansikl. böl.)
*Fels. Aralarında düzenli ve tanımlanabilir ilişkiler bulunan kişilerin oluşturduğu bütün. || J.-J. Rousseau'ya göre, toplumsal sözleşme denilen ve yazılı olmamakla birlikte, gerçek bir bağla birleşmiş kişilerin oluşturduğu bütün. || Hegel'e göre, insanların ortak yaşamını düzenleyen bütün; insanı, ailenin oluşturduğu doğal topluluk içindeki dolaysız ilişkilerin ötesinde kabul eden bu bütün, aileyle aynı yapıda olmasına karşın daha karmaşıktır. || Marx'a göre, insanların ortaklaşa yaşadıkları, yaşamlarının belli bir iktisadi ve siyası sisteme göre düzenlendiği ve tarihi "sınıf mücadelelerinin tarihiâ€yle belirgin olan ortam. (Bk. ansikl. böl.) || iktisadi toplum, Hegel'e göre, bireylerin tekillikleri ve farklılıklarının düzenine bağlı olarak karşı karşıya geldikleri gereksinmeler dünyası. || Sivil toplum, toplumsal bir sözleşmeye dayanan ve karşılıklı ilişkilerinden iktisadı ve siyasal bir düzenin doğduğu bireyler topluluğu; XVIII. yy. siyasal felsefesinde, latınce cıvıtas sözcüğünü çevirmek için, eşanlamlısı olan devlet terimiyle birlikte kullanılan terim. || Siyasal toplum, Hegel'e göre, insanın kendine içkin evrensellik boyutunu soyut olarak dite getirebildiği yeri oluşturan anayasa ite yönetilen devlet alanı (Tüm hegelci tanımlarda, almanca Gesellschaft ya da "toplum" terimi, "topluluk" (Gemeinschstt) terimine karşıttır. Hegel bu terimleri Grundlinien der Philosophie des Rechts (Hukuk felsefesinin ilkeleri) adlı yapıtında kullanılmıştır.
*Psik. Topluma karşı davranışlar, ortak özellikleri, örneğin serserilik, kaçma, maddi varlıklara zarar verme, intihar girişimleri, törelere saldırı, iğfal ve tecavüz gibi, ahlak normlarına aykırılık olan çeşitli davranışların tümü için kullanılır. (Topluma karşı tutum kavramı, suçluluk kavramından daha geniş bir nitelik taşır ve patolojik özelliğinin saptanması da kolay bir şey değildir Amerikan nozografisi, özellikte K Friedlander'in etkisiyle, güncel fransız no- zografisindeki psikopat karakter yapısıyla eşdeğerli bir topluma karşı kişilik karakter yapısı kabul etti.)
*ANSİKL Etol. Hayvan toplumlart. Hemen hemen bütün hayvan öbeklerinde vardır Bir toplumun temel özelliği hem yapısı, hem de yaşama süresidir: toplumsal öbeğin yaşama süresi genellikle üyelerinin her birininkinden uzundur: öten ya da toplumdan etenen bireylerin yeri ya üreme yoluyla (kapalı toplumlar) ya da yeni üyeler edinilerek (açık toplumlar) doldurulur.
Böcek toplumları, öbeğin yaşaması için gerekli işlerdeki katı işbölümü bakımından çok ilginç özellikler taşır. Bu yüzden böcek toplumlarında kastlar oluşur, yani bireyler morfoloji, fizyoloji ve etoloji açısından özgülleşir; bu nedenle bireyin toplum dışında yaşaması olanaksızdır Böcek toplumlarının bütünlüğü ve düzeni, danslara, trofalaksis ilişkilerine, feromon çıkarmaya dayalı bilgi iletişimiyle sağlanır. Kuruluş biçimine göre böcek toplumları iki çeşittir: tek dişinin kurduğu anaerkil toplumlar (karıncalar, arılar) ve sürekli bir çiftin kurduğu toplumlar (termitler). Karınca ve arı toplumları uzun ömürlüdür (anaarı birkaç yıl yaşar ve ölünce yerini yenisi alır); yabanarısı toplumlarıysa çoğunlukla bir yıllıktır (yalnız birkaç tane döllenmiş dişi kışı ölmeden atlatmayı başarır).
Omurgalı hayvan toplumlarında toplumsal bir hiyerarşi vardır. Bunların en karmaşık olanı primatlarınkidir: şebekelerde bireyler yaşa ve cinsiyete göre sınıflara ayrılır; her sınıfın kendi içinde de bir hiyerarşisi vardır; hatta sınıflar arası ilişkiler bite hiyerarşiye bağlıdır.
*Fels. Engels şöyle der: "Toplum, ayrıcalıklı sınıflar ve ayrıcalıksız sınıflar, sömüren ve sömürülen, yöneten ve yönetilen sınıflar olarak bölünmüştür" (Anti-DCıh- ring). Daha sonra şunları ekler: "Sınıf karşıtlıkları içinde gelişen daha önceki toplum devlete, yanı her durumda kendi dış üretim koşullarını sürdürebilmek ve özellikte sömürülen sınıfı varolan üretim biçimi tarafından yol açılan baskı koşulları (kölelik, sertlik, ücretli çalışma) içinde zorla tutabilmek için bir sömürücü sınıf örgütüne gereksinim duyuyordu†(ay. ypt). Engels'e göre, komünist toplumla birlikte bu durum ortadan kalkar: "İnsanı kuşatan ve şimdiye kadar ona egemen olan yaşama koşulları çemberi, komünist toplumda insanların egemenlik ve denetimi altına geçen ve insanlar ilk kez olarak, toplum içinde kendi öz yaşamlarının efendileri oldukları için, doğanın gerçek ve bilinçli efendileri durumuna gelirler†(ay. ypt).
*Topbil. Grup yalnızca, kişiliğini saptamaya yetenekli tek kişi olan bir dış gözlemci bakımından vardır. Nitekim her toplum, kendi örgütlenmesi ve üyelerinin, o topluluğu çevreleyen öteki topluluklardan farklı ayrı bir topluluğa ilişkinlik duygusu gibi, ilkin o toplumun özünde bulunan özelliklere dayanarak betimlenir. Aynı toplum daha sonra ve özellikte, daha büyük ya da daha küçük bir özerklik gibi, dışa bağlı özellikleriyle tanımlanır. Kendi örgütlenmesini ve üyelerinin ilişkinlik ve bağlılık duygusunu, çevresini kuşatan gruplar karşısındaki gerçek ya da yaşanan özerkliğini topluma bu özellikler kazandırır.
J.-J. Rousseau'nun yapıtı Tamamlanmamış kapsamlı bir yapıtın bir parçası olan bu inceleme, yazarın toplumsal sözleşme kuramını açıklar.
Yapıt dört bölümden oluşmuştur:
1) özgürlük ile eşitliği bağdaştıracak olan devlet adına doğal haklarımızdan vazgeçelim;
2) hükümran halk, bir yasa koyucu sayesinde çıkar gruplaşmalarına karşı toplumun esenliğini korur;
3) küçük devletler sözkonusu olduğunda öbür yönetim biçimlerine yeğlenmesi gereken demokrasi, kendi gücü yüzünden aşırılığa eğilim gösterse de, temsili meclisler aracılığıyla dürüstlüğü korur;
4) olası aksaklıklara karşı Roma imparatorluğu'ndan esinlenelim (tribunusluk, diktatörlük, censorluk) ve bir devlet dini yaratalım.
1. Örgütlenmiş gruplar halinde yaşayan insan topluluğu: İnsanlar bir toplum içinde yaşarlar.
2. Bir sıfatla kullanıldığında örgütlenmiş insan topluluğu: Feodal toplum, ilkel toplumlar.
3. insanların içinde yaşadıkları ve kurumlan, yasaları, kuralları olan ortam: Bireyle toplum arasındaki çatışma. Toplumu değiştirmek. Daha adil bir toplum için. (Bk. ansı kİ. böl. Topbil.)
4. Toplum polisi, gösteri, yürüyüş ya da kitlesel hareketleri gerektiğinde bastırmak ya da düzen altına sokmak için kurulmuş polis örgütü.
*Bot. Bitki toplumu, aynı yerde yaşayan ve türlerin dağılım oranı ve konumu bakımından nispi bir süreklilik gösteren bitkilerin tümü.
*Cez. huk. Topluma kazandırma, salıverildikten zaman dışarıdaki hayata uyum sağlamalarını kolaylaştırmak için, cezaevındeki hükümlülere uygulanan eğitim vb. iyileştirici önlemler bütünü.
*Etol. Hayvan toplumu, tek türden oluşan ve kendine özgü bir toplumsal yapı gösteren topluluk. (Bk. ansikl. böl.)
*Fels. Aralarında düzenli ve tanımlanabilir ilişkiler bulunan kişilerin oluşturduğu bütün. || J.-J. Rousseau'ya göre, toplumsal sözleşme denilen ve yazılı olmamakla birlikte, gerçek bir bağla birleşmiş kişilerin oluşturduğu bütün. || Hegel'e göre, insanların ortak yaşamını düzenleyen bütün; insanı, ailenin oluşturduğu doğal topluluk içindeki dolaysız ilişkilerin ötesinde kabul eden bu bütün, aileyle aynı yapıda olmasına karşın daha karmaşıktır. || Marx'a göre, insanların ortaklaşa yaşadıkları, yaşamlarının belli bir iktisadi ve siyası sisteme göre düzenlendiği ve tarihi "sınıf mücadelelerinin tarihiâ€yle belirgin olan ortam. (Bk. ansikl. böl.) || iktisadi toplum, Hegel'e göre, bireylerin tekillikleri ve farklılıklarının düzenine bağlı olarak karşı karşıya geldikleri gereksinmeler dünyası. || Sivil toplum, toplumsal bir sözleşmeye dayanan ve karşılıklı ilişkilerinden iktisadı ve siyasal bir düzenin doğduğu bireyler topluluğu; XVIII. yy. siyasal felsefesinde, latınce cıvıtas sözcüğünü çevirmek için, eşanlamlısı olan devlet terimiyle birlikte kullanılan terim. || Siyasal toplum, Hegel'e göre, insanın kendine içkin evrensellik boyutunu soyut olarak dite getirebildiği yeri oluşturan anayasa ite yönetilen devlet alanı (Tüm hegelci tanımlarda, almanca Gesellschaft ya da "toplum" terimi, "topluluk" (Gemeinschstt) terimine karşıttır. Hegel bu terimleri Grundlinien der Philosophie des Rechts (Hukuk felsefesinin ilkeleri) adlı yapıtında kullanılmıştır.
*Psik. Topluma karşı davranışlar, ortak özellikleri, örneğin serserilik, kaçma, maddi varlıklara zarar verme, intihar girişimleri, törelere saldırı, iğfal ve tecavüz gibi, ahlak normlarına aykırılık olan çeşitli davranışların tümü için kullanılır. (Topluma karşı tutum kavramı, suçluluk kavramından daha geniş bir nitelik taşır ve patolojik özelliğinin saptanması da kolay bir şey değildir Amerikan nozografisi, özellikte K Friedlander'in etkisiyle, güncel fransız no- zografisindeki psikopat karakter yapısıyla eşdeğerli bir topluma karşı kişilik karakter yapısı kabul etti.)
*ANSİKL Etol. Hayvan toplumlart. Hemen hemen bütün hayvan öbeklerinde vardır Bir toplumun temel özelliği hem yapısı, hem de yaşama süresidir: toplumsal öbeğin yaşama süresi genellikle üyelerinin her birininkinden uzundur: öten ya da toplumdan etenen bireylerin yeri ya üreme yoluyla (kapalı toplumlar) ya da yeni üyeler edinilerek (açık toplumlar) doldurulur.
Böcek toplumları, öbeğin yaşaması için gerekli işlerdeki katı işbölümü bakımından çok ilginç özellikler taşır. Bu yüzden böcek toplumlarında kastlar oluşur, yani bireyler morfoloji, fizyoloji ve etoloji açısından özgülleşir; bu nedenle bireyin toplum dışında yaşaması olanaksızdır Böcek toplumlarının bütünlüğü ve düzeni, danslara, trofalaksis ilişkilerine, feromon çıkarmaya dayalı bilgi iletişimiyle sağlanır. Kuruluş biçimine göre böcek toplumları iki çeşittir: tek dişinin kurduğu anaerkil toplumlar (karıncalar, arılar) ve sürekli bir çiftin kurduğu toplumlar (termitler). Karınca ve arı toplumları uzun ömürlüdür (anaarı birkaç yıl yaşar ve ölünce yerini yenisi alır); yabanarısı toplumlarıysa çoğunlukla bir yıllıktır (yalnız birkaç tane döllenmiş dişi kışı ölmeden atlatmayı başarır).
Omurgalı hayvan toplumlarında toplumsal bir hiyerarşi vardır. Bunların en karmaşık olanı primatlarınkidir: şebekelerde bireyler yaşa ve cinsiyete göre sınıflara ayrılır; her sınıfın kendi içinde de bir hiyerarşisi vardır; hatta sınıflar arası ilişkiler bite hiyerarşiye bağlıdır.
*Fels. Engels şöyle der: "Toplum, ayrıcalıklı sınıflar ve ayrıcalıksız sınıflar, sömüren ve sömürülen, yöneten ve yönetilen sınıflar olarak bölünmüştür" (Anti-DCıh- ring). Daha sonra şunları ekler: "Sınıf karşıtlıkları içinde gelişen daha önceki toplum devlete, yanı her durumda kendi dış üretim koşullarını sürdürebilmek ve özellikte sömürülen sınıfı varolan üretim biçimi tarafından yol açılan baskı koşulları (kölelik, sertlik, ücretli çalışma) içinde zorla tutabilmek için bir sömürücü sınıf örgütüne gereksinim duyuyordu†(ay. ypt). Engels'e göre, komünist toplumla birlikte bu durum ortadan kalkar: "İnsanı kuşatan ve şimdiye kadar ona egemen olan yaşama koşulları çemberi, komünist toplumda insanların egemenlik ve denetimi altına geçen ve insanlar ilk kez olarak, toplum içinde kendi öz yaşamlarının efendileri oldukları için, doğanın gerçek ve bilinçli efendileri durumuna gelirler†(ay. ypt).
*Topbil. Grup yalnızca, kişiliğini saptamaya yetenekli tek kişi olan bir dış gözlemci bakımından vardır. Nitekim her toplum, kendi örgütlenmesi ve üyelerinin, o topluluğu çevreleyen öteki topluluklardan farklı ayrı bir topluluğa ilişkinlik duygusu gibi, ilkin o toplumun özünde bulunan özelliklere dayanarak betimlenir. Aynı toplum daha sonra ve özellikte, daha büyük ya da daha küçük bir özerklik gibi, dışa bağlı özellikleriyle tanımlanır. Kendi örgütlenmesini ve üyelerinin ilişkinlik ve bağlılık duygusunu, çevresini kuşatan gruplar karşısındaki gerçek ya da yaşanan özerkliğini topluma bu özellikler kazandırır.
J.-J. Rousseau'nun yapıtı Tamamlanmamış kapsamlı bir yapıtın bir parçası olan bu inceleme, yazarın toplumsal sözleşme kuramını açıklar.
Yapıt dört bölümden oluşmuştur:
1) özgürlük ile eşitliği bağdaştıracak olan devlet adına doğal haklarımızdan vazgeçelim;
2) hükümran halk, bir yasa koyucu sayesinde çıkar gruplaşmalarına karşı toplumun esenliğini korur;
3) küçük devletler sözkonusu olduğunda öbür yönetim biçimlerine yeğlenmesi gereken demokrasi, kendi gücü yüzünden aşırılığa eğilim gösterse de, temsili meclisler aracılığıyla dürüstlüğü korur;
4) olası aksaklıklara karşı Roma imparatorluğu'ndan esinlenelim (tribunusluk, diktatörlük, censorluk) ve bir devlet dini yaratalım.
Kaynak: Büyük Larousse
Sivil Toplum Kuruluşları Nedir?
Toplum kuralları nedir?
Sivil Toplum Nedir?
YORUMLAR