TüKENMEK gçz. f. 1. Bir şeyden söz ederken, tümüyle bitmek, hiç kalmamak: Erzağımız tükeniyor. Petrol rezervleri tükendi. 2. Bir st...
TüKENMEK gçz. f.
1. Bir şeyden söz ederken, tümüyle bitmek, hiç kalmamak: Erzağımız tükeniyor. Petrol rezervleri tükendi.
2. Bir stoktan, bir maldan söz ederken, son parçasına kadar satılmak, satılmış olmak: O kitabın baskısı tükendi, yeni baskıyı bekleyin.
3. Bir durumdan, bir şeyden (soyut) söz ederken, sona ermek, bitmek: Sıkıntılarımız bir türlü tükenmiyor.
4. Bir kimseden söz ederken, bedensel ve ruhsal gücünü yitirmek, bitkin düşmek: On yıl sonra onu gördüğümde tükenmişti.
5. Sabrı, dayanıklılığı, gücü vb. tükenmek, son sınırına dayanmak: Sabrı tükendi ve yeter artık diye bağırdı.
*Avc, Av hayvanından söz edildiğinde, uzun süre koştuktan sonra, yorulup, bıkıp durmak.
1. Bir şeyden söz ederken, tümüyle bitmek, hiç kalmamak: Erzağımız tükeniyor. Petrol rezervleri tükendi.
2. Bir stoktan, bir maldan söz ederken, son parçasına kadar satılmak, satılmış olmak: O kitabın baskısı tükendi, yeni baskıyı bekleyin.
3. Bir durumdan, bir şeyden (soyut) söz ederken, sona ermek, bitmek: Sıkıntılarımız bir türlü tükenmiyor.
4. Bir kimseden söz ederken, bedensel ve ruhsal gücünü yitirmek, bitkin düşmek: On yıl sonra onu gördüğümde tükenmişti.
5. Sabrı, dayanıklılığı, gücü vb. tükenmek, son sınırına dayanmak: Sabrı tükendi ve yeter artık diye bağırdı.
*Avc, Av hayvanından söz edildiğinde, uzun süre koştuktan sonra, yorulup, bıkıp durmak.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR