TüREME a. Türemek eylemi. *Dilbil. - TüRETME. *Biyol. Kendiliğinden türeme, yeryüzünde bugün de cansız maddeden canlı varlık olu...
TüREME a. Türemek eylemi.
*Dilbil. - TüRETME.
*Biyol. Kendiliğinden türeme, yeryüzünde bugün de cansız maddeden canlı varlık oluşabileceğini savunan öğreti. (Eşanl. HETEROGENEZ.) [Bk. ansıkl. böl ]
*Dokubil. Blastemden ya da farklılaşmamış bir ortamdan şekilli anatomik elemanların oluşması.
*ANSIKL Bıyol. Kendiliğinden türeme. Eski insanlar en karmaşık yaratıkların bile, doğrudan doğruya cansız maddeden "kendiliğinden" oluşabileceğine inanırlardı. Onlara göre, fareler değilse bile kurtlar kokuşma ürünüydü, gökten yağmurla geliyordu vb. XVII. yy.'da Francesco Redı (1626-1698), canlıda zorunlu bir devamlılık bulunduğu görüşünü ortaya atan ilk kimse oldu (1668). Mikroskoptaki ilerlemeler (Leeuvvenhoek [1632-1723]) "kirli sularda" da bir sürü canlının kaynaştığını ortaya çıkarınca tartışma yeniden canlandı. Lazzaro Spallanzani (1729-1799) et suyundakı mikropların dıştan landığını gösterdi (1785). Fakat kendiliğinden türeme yandaşları ancak Louıs Pasteur' ün ünlü deneylerinden sonra kesin olarak pes ettiler (1862). Omne, vivum ex vivo (her canlı bir başka canlıdan gelir) öğretisi artık herkesçe onaylandı. Bununla birlikte yaşam evrenden, hatta Dünya'dan daha eski değildir Yanı gene de cansız bir dünyada ortaya çıkmış olması gerekir; yaşamın bir başlangıcı vardır, nitekim uz manlar bıyogenez (2 anlamda) ile şimdi onu araştırıyorlar 2 ya da 3 milyar yıl önce olabilen şey, neden şimdi, hiç değilse Dünya yüzünde gerçekleşmesin. Bu soruya, hiç de haksız sayılmayacak bir yanıt olarak, gezegenimizdeki fiziksel ve kimyasal koşullardaki değişiklikler ileri sürülmektedir. Fakat canlının kendi başına üremesi, cansız maddenin her türlü canlıya dönüşebilmesi etkinliğinin yerini alma başarısını göstermiş ve kendiliğinden türeme kuramını gözden düşürmüştür.
*Dilbil. - TüRETME.
*Biyol. Kendiliğinden türeme, yeryüzünde bugün de cansız maddeden canlı varlık oluşabileceğini savunan öğreti. (Eşanl. HETEROGENEZ.) [Bk. ansıkl. böl ]
*Dokubil. Blastemden ya da farklılaşmamış bir ortamdan şekilli anatomik elemanların oluşması.
*ANSIKL Bıyol. Kendiliğinden türeme. Eski insanlar en karmaşık yaratıkların bile, doğrudan doğruya cansız maddeden "kendiliğinden" oluşabileceğine inanırlardı. Onlara göre, fareler değilse bile kurtlar kokuşma ürünüydü, gökten yağmurla geliyordu vb. XVII. yy.'da Francesco Redı (1626-1698), canlıda zorunlu bir devamlılık bulunduğu görüşünü ortaya atan ilk kimse oldu (1668). Mikroskoptaki ilerlemeler (Leeuvvenhoek [1632-1723]) "kirli sularda" da bir sürü canlının kaynaştığını ortaya çıkarınca tartışma yeniden canlandı. Lazzaro Spallanzani (1729-1799) et suyundakı mikropların dıştan landığını gösterdi (1785). Fakat kendiliğinden türeme yandaşları ancak Louıs Pasteur' ün ünlü deneylerinden sonra kesin olarak pes ettiler (1862). Omne, vivum ex vivo (her canlı bir başka canlıdan gelir) öğretisi artık herkesçe onaylandı. Bununla birlikte yaşam evrenden, hatta Dünya'dan daha eski değildir Yanı gene de cansız bir dünyada ortaya çıkmış olması gerekir; yaşamın bir başlangıcı vardır, nitekim uz manlar bıyogenez (2 anlamda) ile şimdi onu araştırıyorlar 2 ya da 3 milyar yıl önce olabilen şey, neden şimdi, hiç değilse Dünya yüzünde gerçekleşmesin. Bu soruya, hiç de haksız sayılmayacak bir yanıt olarak, gezegenimizdeki fiziksel ve kimyasal koşullardaki değişiklikler ileri sürülmektedir. Fakat canlının kendi başına üremesi, cansız maddenin her türlü canlıya dönüşebilmesi etkinliğinin yerini alma başarısını göstermiş ve kendiliğinden türeme kuramını gözden düşürmüştür.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR