TüRETME a. Dilbil. 1. Bir tabandan kalkarak, çeşitli yöntemlerle yeni bir sözlük birimi (türev) yaratmaya dayanan işlem. (Bk. ansik...
TüRETME a. Dilbil.
1. Bir tabandan kalkarak, çeşitli yöntemlerle yeni bir sözlük birimi (türev) yaratmaya dayanan işlem. (Bk. ansikl. böl.)
2. Bir üretici dilbilgisinin, tek bir dilbilgisi kuralının uygulanmasıyla, her dizinin bir öncekinden lanacağı biçimde yapısal bir betimlemeyle donatarak bir başlangıç öğesinden kalkıp bir cümle ürettiği süreç: bu yolla üretilen diziler bütünü. (En son üretilen diziye bitiş dizisi denir; bir türetme etiketli ayraçlama ya da genellikle bir ağaçla gösterilir.)
*Mant. Bir K kuramında, bazı koşulları yerine getiren çıkarım formülleri kümesi (Bk. ansikl böl.)
*ANSİKL Dilbil. Türetme, sözcük yaratımının temel yöntemlerinden biridir. Türetme, yaratılan sözcüğün oluşumuna katılan öğelerin bağımsız oldukları birleştirme yönteminden ayrılır. Ancak kimi dilbilimciler, türetmenin kapsamına birleştirmeyi de alırlar.
Türetme-yöntemleri dillere göre değişir: bir tabana bir'ek katılması (sonek, önek, içek). tabanın iç değişimi (ünlü ya da ünsüz değişimi, iklime), sıfır ek kullanımı, titrem ve vurgu kategorilerinin belirgin işlev üstlendikleri dillerde titrem ve vurgu değişimi Birleştirme ya da türetmeye başvuru da dilden dile değişir: samı dillerinde birleştirme hemen hemen yoktur, buna karşılık, aynı yöntem İngilizce ve almancada çok verimlidir.
Türkçede türetme, sözcüklerin kök ve gövdelerine yapım eki getirilerek gerçekleştirilir. Bu yöntemle, bir ad, sıfat ya da fiilden fiil (taşlamak, güzelleşmek, gül -ümse-mek), bir fiil, sıfat ya da addan ad (bil gi, koyu luk, göz lük); bir fiil, ad ya da sıfattan sıfat (tanı dık, evcil, sarı msı) türetilir. Yapım ekleri biçimsel ve anlamsal yönden değişik değerler taşırlar. Örneğinca ekiyle (kolay ca) bir sıfattan belirteç türetilebilir.
Bir sözlük birimi, biçimsel değişime uğramadan dilbilgisel kategori değiştirdiği zaman türetmeden söz edilebilir: bir fiilin ya da sıfatın adlaşması veya özel bir adın cins adına dönüşmesi.
Biçimbilimsel bir olgu olarak türetme (ve birleştirme), sözdizimsel düzlemde “temel tümcelerden gerçekleşmiş cümlelere geçilmesini sağlayan dönüşümsel süreçte bir evre†olarak da yorumlanabilir. Örneğin Anlaşmanın sonuçlanması çatışmayı sona erdirdi cümlesi iki temel cümlenin eklerle adlaştırılmasından lanır. Anlaşma sonuçlandı ve Bu da çatışmayı sona erdirdi.
Yeni birimler yaratma olanağı veren, böylece sözlüğün, temel sözcük dağarcığındaki öğelerden yararlanılarak yeni durumlara ve gereksinimlere uymasını sağlayan türetme ve birleştirme dillerin işleyişleriyle evrimlerinin en önemli olgusudur.
1. Bir tabandan kalkarak, çeşitli yöntemlerle yeni bir sözlük birimi (türev) yaratmaya dayanan işlem. (Bk. ansikl. böl.)
2. Bir üretici dilbilgisinin, tek bir dilbilgisi kuralının uygulanmasıyla, her dizinin bir öncekinden lanacağı biçimde yapısal bir betimlemeyle donatarak bir başlangıç öğesinden kalkıp bir cümle ürettiği süreç: bu yolla üretilen diziler bütünü. (En son üretilen diziye bitiş dizisi denir; bir türetme etiketli ayraçlama ya da genellikle bir ağaçla gösterilir.)
*Mant. Bir K kuramında, bazı koşulları yerine getiren çıkarım formülleri kümesi (Bk. ansikl böl.)
*ANSİKL Dilbil. Türetme, sözcük yaratımının temel yöntemlerinden biridir. Türetme, yaratılan sözcüğün oluşumuna katılan öğelerin bağımsız oldukları birleştirme yönteminden ayrılır. Ancak kimi dilbilimciler, türetmenin kapsamına birleştirmeyi de alırlar.
Türetme-yöntemleri dillere göre değişir: bir tabana bir'ek katılması (sonek, önek, içek). tabanın iç değişimi (ünlü ya da ünsüz değişimi, iklime), sıfır ek kullanımı, titrem ve vurgu kategorilerinin belirgin işlev üstlendikleri dillerde titrem ve vurgu değişimi Birleştirme ya da türetmeye başvuru da dilden dile değişir: samı dillerinde birleştirme hemen hemen yoktur, buna karşılık, aynı yöntem İngilizce ve almancada çok verimlidir.
Türkçede türetme, sözcüklerin kök ve gövdelerine yapım eki getirilerek gerçekleştirilir. Bu yöntemle, bir ad, sıfat ya da fiilden fiil (taşlamak, güzelleşmek, gül -ümse-mek), bir fiil, sıfat ya da addan ad (bil gi, koyu luk, göz lük); bir fiil, ad ya da sıfattan sıfat (tanı dık, evcil, sarı msı) türetilir. Yapım ekleri biçimsel ve anlamsal yönden değişik değerler taşırlar. Örneğinca ekiyle (kolay ca) bir sıfattan belirteç türetilebilir.
Bir sözlük birimi, biçimsel değişime uğramadan dilbilgisel kategori değiştirdiği zaman türetmeden söz edilebilir: bir fiilin ya da sıfatın adlaşması veya özel bir adın cins adına dönüşmesi.
Biçimbilimsel bir olgu olarak türetme (ve birleştirme), sözdizimsel düzlemde “temel tümcelerden gerçekleşmiş cümlelere geçilmesini sağlayan dönüşümsel süreçte bir evre†olarak da yorumlanabilir. Örneğin Anlaşmanın sonuçlanması çatışmayı sona erdirdi cümlesi iki temel cümlenin eklerle adlaştırılmasından lanır. Anlaşma sonuçlandı ve Bu da çatışmayı sona erdirdi.
Yeni birimler yaratma olanağı veren, böylece sözlüğün, temel sözcük dağarcığındaki öğelerden yararlanılarak yeni durumlara ve gereksinimlere uymasını sağlayan türetme ve birleştirme dillerin işleyişleriyle evrimlerinin en önemli olgusudur.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR