Türk kültürünün yapı taşları nedir, örnek verir misiniz? Kültürün yapı taşları şunlardır; - Dil - Din - Eğitim - Iktisat - Teknol...
Türk kültürünün yapı taşları nedir, örnek verir misiniz?
Kültürün yapı taşları şunlardır;
- Dil
- Din
- Eğitim
- Iktisat
- Teknoloji
- Toplumsal Kurumlar
- Örf ve Adetler
- Değerler ve tutumlar
- Güzel duyu sanatlar (Grafik ve plastik sanatlar, folklor, müzik, dans, tiyatro)
- Semboller, Tabular ve Törenler
Tüm unsurlar burada açıklanmayacaktır. Sadece, bir düşünce vermesi bakımından dil ve eğitim unsurları özetlemek gerekirse ele alınacaktır. Dil kültürün aktarılmasında köprü görevi görür ve cemiyet üyeleri içinde toplumsal etkileşimi ve iletişimi sağlar.
1. Dil:
Dil kültür unsurlarının önderlik yapar. Şundan dolayı dil olmadan diğeri unsurların meydana gelmesi mümkün değildir. Dil bir milletin ses dünyasıdır. Her millet kainatı değişik şekillerde algılamış ve yorumlamıştır. Bununla beraber dil kültüre ilişkin tüm değerleri bünyesinde barındıran bir kültür hazinesidir. Bir dil onu kullanan milletin kafa yapısını iyi mi düşündüğünü zihninin iyi mi çalıştığını vemantığını ortaya koyar.
Bu mevzuda “dil ve kültür ilişkisi†adlı yazıyı da okuyabilirsiniz.
2. Din:
Kültür unsurları içinde çok mühim bir yere haizdir. Bilhassa eski devirlerde yüzyıllarca bu kültür unsuru ön planda bulunmuş ve diğeri kültür unsurlarını gölgede bırakmıştır. Dinin milletler üstündeki hakimiyeti imparatorluklardan millî topluluklara geçinceye kadar devam etmiştir.Milliyetçilik çağlarında milletler imparatorluklardan kopunca dinin fonksiyonu da azalmıştır. Dinin bir millet içindeki kültüre tesiri ve kültürün öteki unsurlarının oluşması ve değişmesindeki görevi ise devam etmektedir. Dini bayramlarımız ve törenlerimiz bunun açık örnekleri olarak dikkati çekmektedir.
3. Anane ve görenek:
Bunlar bir milletin yazılı olmayan ya da hepsi yazılı olmayan kanunlarıdır. Yazılı kanunların bir çok anane ve göreneklere gore düzenlenmiştir. Kanun insanoğlunun cemiyet içindeki davranışlarını düzenler. İnsanlar bu düzeni asırlar süresince anane ve göreneklerle sağlamışlardır. Fakat günümüzde bile yazılı anayasası bulunmayan ülkeler vardır. Bunlar cemiyet düzeninin hâlâ anane ve göreneklerle sağlamaktadırlar.
Aslında kişinin tüm hal ve hareketlerinin yazılı kanunlarla düzenlemek mümkün değildir. Şundan dolayı yasalar çoğu zaman hakları ve cezaları atama etmektedir. Oysa insanoğlunun toplumda birçok toplumsal ilişkileri bulunmaktadır: özür dilemek selamlaşmak saygı göstermek davetlere katılmak konuşmak tartışmak yazmak vs.. Bu davranışlarda iyi mi bir usulün icap ettiğini kanunlar dğil anane ve görenekler atama eder.
4. Sanat:
Sanat bir millet öteki milletlerden ayıran bir millete özgü duygu ve zevklerin tezahürü ve şekillenmesidir. O milletin güzeli yaratma ve bulma tarzıdır. İnsanoğlu barınır beslenir toplumsal ve ruhsal gereksinimlerini gidermeye çalışır. Bu tarz şeyleri yaparken oyalanmak ruhunu okşamak güzeli yakalamak yeni güzellikler ortaya koymak ister. Bunun sonucunda sanat eseri ortaya çıkar. Her milletin sanat eğilimi ayrı bir özellik taşır. Söz ses mekan renk ışık zevk ve anlayışı farklıdır. Demek ki sanat bir milletin ortak zevkinin ifade edilişidir. Bur kültür unsuru edebiyat fotoğraf mimarı heykel vb… benzer biçimde kollara ayrılır.
5. Dünya görüşü:
Dünya görüşü bir milletin başka milletlerden değişik olan yaşam felsefesidir. Bir milletin fertleri ortak kültür dolayısıyla tutum zihniyet ve davranış bakımından çeşitli ortak özellikler gösterirler. Toplumsal ve ruhî vakalar karşısında fertlerin bu ortak tutum ve davranışları o milletin dünya görüşünü meydana getirir. Bunun için her millette değerler ve kıymet yargıları farklıdır. Askerlik kahramanlık aşk madde namus temizlik terbiye ölüm eğlence vs. Şeklinde yaşam hadiseleri ve kavramları her millette değişik davranışlarla karşılanır.
6. Tarih:
Milleti dolayısıyla kültürü oluşturan unsurlardan birisi olan tarih bir milletin çağlar içindeki yürüyüş ve görünüşüdür. Tarih mazidir fakat bu mazi bugünün ve dünün fertlerini millet içinde birbirine bağlayarak geleceğe taşır. Fertler içinde yazgı birliği temin eder. Aynı millete mensup insanoğlu tarih yardımıyla akrabalıklarının farkına varabilirler. Tarih bir milletin nereden gelip nereye gittiğini gösteren kültür unsuru olarak o milletin hayatında mühim bir yer meblağ.
Derlemedir.
Besinlerin yapı taşları nedir?
Karbonhidratların yapı taşları nedir, hangi bağlarda bulunurlar?
Türk Kültürünün zenginlikleri nedir?
Bu ileti 'en iyi yanıt' seçilmiştir.
- Dil
- Din
- Eğitim
- Iktisat
- Teknoloji
- Toplumsal Kurumlar
- Örf ve Adetler
- Değerler ve tutumlar
- Güzel duyu sanatlar (Grafik ve plastik sanatlar, folklor, müzik, dans, tiyatro)
- Semboller, Tabular ve Törenler
Tüm unsurlar burada açıklanmayacaktır. Sadece, bir düşünce vermesi bakımından dil ve eğitim unsurları özetlemek gerekirse ele alınacaktır. Dil kültürün aktarılmasında köprü görevi görür ve cemiyet üyeleri içinde toplumsal etkileşimi ve iletişimi sağlar.
1. Dil:
Dil kültür unsurlarının önderlik yapar. Şundan dolayı dil olmadan diğeri unsurların meydana gelmesi mümkün değildir. Dil bir milletin ses dünyasıdır. Her millet kainatı değişik şekillerde algılamış ve yorumlamıştır. Bununla beraber dil kültüre ilişkin tüm değerleri bünyesinde barındıran bir kültür hazinesidir. Bir dil onu kullanan milletin kafa yapısını iyi mi düşündüğünü zihninin iyi mi çalıştığını vemantığını ortaya koyar.
Bu mevzuda “dil ve kültür ilişkisi†adlı yazıyı da okuyabilirsiniz.
2. Din:
Kültür unsurları içinde çok mühim bir yere haizdir. Bilhassa eski devirlerde yüzyıllarca bu kültür unsuru ön planda bulunmuş ve diğeri kültür unsurlarını gölgede bırakmıştır. Dinin milletler üstündeki hakimiyeti imparatorluklardan millî topluluklara geçinceye kadar devam etmiştir.Milliyetçilik çağlarında milletler imparatorluklardan kopunca dinin fonksiyonu da azalmıştır. Dinin bir millet içindeki kültüre tesiri ve kültürün öteki unsurlarının oluşması ve değişmesindeki görevi ise devam etmektedir. Dini bayramlarımız ve törenlerimiz bunun açık örnekleri olarak dikkati çekmektedir.
3. Anane ve görenek:
Bunlar bir milletin yazılı olmayan ya da hepsi yazılı olmayan kanunlarıdır. Yazılı kanunların bir çok anane ve göreneklere gore düzenlenmiştir. Kanun insanoğlunun cemiyet içindeki davranışlarını düzenler. İnsanlar bu düzeni asırlar süresince anane ve göreneklerle sağlamışlardır. Fakat günümüzde bile yazılı anayasası bulunmayan ülkeler vardır. Bunlar cemiyet düzeninin hâlâ anane ve göreneklerle sağlamaktadırlar.
Aslında kişinin tüm hal ve hareketlerinin yazılı kanunlarla düzenlemek mümkün değildir. Şundan dolayı yasalar çoğu zaman hakları ve cezaları atama etmektedir. Oysa insanoğlunun toplumda birçok toplumsal ilişkileri bulunmaktadır: özür dilemek selamlaşmak saygı göstermek davetlere katılmak konuşmak tartışmak yazmak vs.. Bu davranışlarda iyi mi bir usulün icap ettiğini kanunlar dğil anane ve görenekler atama eder.
4. Sanat:
Sanat bir millet öteki milletlerden ayıran bir millete özgü duygu ve zevklerin tezahürü ve şekillenmesidir. O milletin güzeli yaratma ve bulma tarzıdır. İnsanoğlu barınır beslenir toplumsal ve ruhsal gereksinimlerini gidermeye çalışır. Bu tarz şeyleri yaparken oyalanmak ruhunu okşamak güzeli yakalamak yeni güzellikler ortaya koymak ister. Bunun sonucunda sanat eseri ortaya çıkar. Her milletin sanat eğilimi ayrı bir özellik taşır. Söz ses mekan renk ışık zevk ve anlayışı farklıdır. Demek ki sanat bir milletin ortak zevkinin ifade edilişidir. Bur kültür unsuru edebiyat fotoğraf mimarı heykel vb… benzer biçimde kollara ayrılır.
5. Dünya görüşü:
Dünya görüşü bir milletin başka milletlerden değişik olan yaşam felsefesidir. Bir milletin fertleri ortak kültür dolayısıyla tutum zihniyet ve davranış bakımından çeşitli ortak özellikler gösterirler. Toplumsal ve ruhî vakalar karşısında fertlerin bu ortak tutum ve davranışları o milletin dünya görüşünü meydana getirir. Bunun için her millette değerler ve kıymet yargıları farklıdır. Askerlik kahramanlık aşk madde namus temizlik terbiye ölüm eğlence vs. Şeklinde yaşam hadiseleri ve kavramları her millette değişik davranışlarla karşılanır.
6. Tarih:
Milleti dolayısıyla kültürü oluşturan unsurlardan birisi olan tarih bir milletin çağlar içindeki yürüyüş ve görünüşüdür. Tarih mazidir fakat bu mazi bugünün ve dünün fertlerini millet içinde birbirine bağlayarak geleceğe taşır. Fertler içinde yazgı birliği temin eder. Aynı millete mensup insanoğlu tarih yardımıyla akrabalıklarının farkına varabilirler. Tarih bir milletin nereden gelip nereye gittiğini gösteren kültür unsuru olarak o milletin hayatında mühim bir yer meblağ.
Derlemedir.
YORUMLAR