Türkçedeki yazım kuralları nedir? Türkçede büyük harflerin kullanılışı, ses farklılıkları, ayrı yada bitişik yazılan kelimeler, yazım kurall...
Türkçedeki yazım kuralları nedir? Türkçede büyük harflerin kullanılışı, ses farklılıkları, ayrı yada bitişik yazılan kelimeler, yazım kuralları hakkında bilgi.
İmlâ Kuralları
İMLA, kelimelerin yazılışında kullanılması kabul edilen şekildir. Türk dilinin doğru yazılması için başlıca şu kurallar konulmuştur:
Türk Harfleri
Sekizi sesli (a, e, ı, i, o, ö, u, ü) ve yirmi birisi sessiz (b, c, ç, d, f, g, ğ, h, j, k, 1, m, n, p, r, s, ş, t, v, y, z) olan Türk harfleri büyük ve ufak olmak suretiyle iki şekilde yazılır.
Büyük Harflerin Kullanılışı
Tamamlanıp bir durakla (nokta, sual ya da ünlemle) bitirilen cümlelerden sonrasında gelen kelimelerin ilk harfi büyük yazılır. Sual işaretiyle ünlem işaretinin bir durak değerinde olduğu bölgeler var ise devamlı o şekilde değildir.
Hususi adların, soy adlarının; hususi isim gerçekleştiren kelimeler aniden fazla olursa her birinin; dil, millet, din ve bunlara benzer toplulukların isimleri ile ekranda görülen pencereden olan kimseleri gösteren adların ilk harfi büyük olarak yazılır.
Kısaltma olarak kullanılan ve bir makamı ya da bir unvanı gösteren tek harfler veyahut aniden çok harfli kısaltmaların ilk harfi büyük yazılır: T. C.; B. M. M.; Prof. şeklinde.
Kitap, dergi, gazete, yazı başlıklarıyla imzalarda-, ilânlarda, kurum ve mağaza ismi unvanlarında süs için kelimelerin hepsini ya da bacılarını hep büyük harfle yazmak ya da edat durumunda olmayan kelimelere büyük harfle adım atmak olabilir.
Ekranda görülen pencereden başka, saygı göstermek için söz içinde geçen bir kelime büyük harfle başlayabilir: «Buyrun, Tabip Bey» şeklinde.
Sayılan bu durumlar haricinde hep ufak harf kullanılır.
Ses Farklılıkları
Her sesi kendi harfleriyle göstermek ilkesi kelimelerin her türlü çekiminde meydana gelen ses değişmelerinde (benzeşmelerde) de yürür. Fakat yan yana gelen kelimelerin son ya da ön seslemdeki değişmeler imlâda gösterilmez.
Benzeşmeler
Kelime ile ek arasındaki ses benzeşmesi, kelimenin son seslisiyle ekin seslisi içinde sesli benzeşmesi şeklinde olduğu şeklinde, kelime sonundaki sert sessizin yumuşaması ya da ek başındaki yumuşak sessizin sertleşmesi şeklinde sessiz benzeşmesi de olur.
Sesli açık (a, e) olan ekler, son seslisi kalınca olan kelimelere geldiği zaman a ile, ince olan kelimelere geldiği zaman e ile seslilenir: açık-ça, süslü-ce şeklinde.
Seslisi kapalı (ı, i» u, ü) olan ekler a ve ı’dan sonrasında ı; e ve i’den sonrasında i; o ve u’dan sonrasında u; ö ve ü’den sonrasında ü ile ‘seslilenir: boya-lı; renk-li, mavi-li; mor-lu, boncuk-lu; söz-lü, süs-lü şeklinde.
-yor, -ken ve -ımtırak’ın -tırak kısmı ses benzeşmesine uğramaz: geli-yor, arar-ken, yeşil-im-tırak, mor-um-tırak şeklinde.
İçin edatı ek şeklinde kelimeye iştirak ettiği vşkit, kelime seslisinin açık ya da kapalı olduğuna bakılırsa -çin ve -çün şekillerini alır, fakat kalınlaşmaz.
Ek zamir olan -ki eki fakat dün meydana gelen, şimdiki şeklinde kelimede -kü halini alır, başkaca değişmeye uğramaz.
Eylem çekimlerinde a ya da e ile biten eylem gövdelerinden sonrasında -yor eki ya da kaynaştırma sesi (y) almış -e, -en, -ecek şeklinde bir ek gelirse, eylem gövdesinin sonundaki geniş a ve e darlaşarşk ı ve i olur; anlıyor, anlaya, anlayan, anlayacak, anlayarak; bekliyor, bekliye, bekiiyen, bekliyecek, bekliyerek; anlamıyor, anlamaya… beklemiyor, beklemiye…
Bu seslilerden ilkin ve sonrasında gelen seslilerin ikisi de yuvarlak olursa ı ve i yerine u ve ü gelir: buluyor; soruyor; süzüyor, söküyor; bulmuyor, sormuyor, süzmüyor, sökmüyor.
Komut kiplerinde ve isim çekimlerinde bu değişme yazıda gösterilmez: bekliyin değildir, bekleyin; beklemiye değildir, beklemeye; beklemiyin ve beklemeniye değildir, beklemeyin ve beklememeye yazılır.
Kelimelerin sonunda bulunan sert sessiz (p, ç, t, k) harflerinden sonrasında sesli ile başlamış olan bir ek gelirse, bu tür durumlar çok kelimede yumuşayarak b, c, d, ğ’ye çevrilir: dolap, çlcrla-bı; dalgıç, dalgıcı; geçit, geçidi; kapak, kapağı.
YORUMLAR