Türkiye'de İklim Türleri ve Nebat Örtüsü Türkiye'de genel olarak üç ana iklim tipi görülür.Bu tür durumlar; Karadeniz İklimi...
Türkiye'de İklim Türleri ve Nebat Örtüsü
Türkiye'de genel olarak üç ana iklim tipi görülür.Bu tür durumlar; Karadeniz İklimi, Akdeniz İklimi ve Karasal iklimdir.
KARADENİZ İKLİMİ
Bu iklim aslolan olarak Şimal Anadolu Dağlarının Karadeniz'e bakan yamaçlarında görülür. Genel özellikleri şunlardır:
Her mevsim yağışlıdır. Şark Karadeniz Kısmına maksimum yağış sonbaharda, minimum yağış ilkbaharda düşer. Senelik yağış miktarı 2000-2500 mm'dir. Garp Karadeniz Kısmına maksimum yağış sonbaharda, minimum yağış ilkbaharda düşer. Senelik yağış miktarı 1000-1500 mm'dir. Orta Karadeniz Kısmına ise maksimum yağış kışın, minimum yağış yazın düşer. Senelik yağış miktarı 700-1000 mm'dir. Karadeniz ikliminin görüldüğü alanlarda kar yağışlı günlerin averajı 18 gündür.Senelik averaj ısı 13-15°C'dir. Ocak ayı averaj sıcaklığı 6-7°C'dir.Temmuz ayı averaj sıcaklığı 21-23°C'dir.Senelik ısı farkı 13-15°C'dir.
Tabii nebat örtüsü ormandır. Yüksek alanlarda Alpin çayırlar görülür.
AKDENİZ İKLİMİ
Bu iklim tipi devletimizde en belirgin olarak Akdeniz kıyılarında görülmekle beraber, Ege ve Marmara Bölgelerinde de etkili olmaktadır. Genel özellikleri şunlardır:
Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Maksimum yağış kışın, minimum yağış yazın düşer. Yaz ve kış yağışları arasındaki fark oldukça fazladır. Senelik yağış averajı, 600-1000 mm arasındadır. Senelik ısı averajı 18-20°C'dir. Ocak ayı averajı 8-10°C'dir. Temmuz ayı averajı 28-30°C'dir. Senelik ısı farkı 15-18°C'dir. Ege Bölgesinde dağların kıyıya dik uzanması, Akdeniz İkliminin iç kesimlere ulaşmasına olanak elde etmiştir. Marmara Bölgesinde görülen Akdeniz İkliminde, yazlar Akdeniz kıyılarına gore daha serin, kışlar ise daha soğuk ve karlıdır.
Akdeniz İkliminin karekteristik nebat örtüsü zeytin, defne, mersin, kekik şeklinde bitkilerden oluşan makilerdir.
İklim ve Nebat Örtüsü
Marmara Bölgesi ikliminin en mühim özelliği bir geçiş iklimi karakteri göstermesidir. Mıntıkaya averaj 600 - 700 mm yağış düşmektedir. Senelik averaj sıcaklığı ise 15-16 °C dir.
Trakya'da karasal iklim özellikleri görülür. Yıldız Dağları Karadeniz'in nemli havasının iç kısımlara girmesini engeller. Balkanlar üstünden gelen nemli hava hacmi, nemini Balkan Dağları'nda bıraktığından, Trakya'ya nemden yoksun ve kuru olarak eserler.
Balkanlar'dan gelen hava kütleleri Marmara Denizi üstünden geçerken rutubet alır. Bu nemi Cenup Marmara kıyılarına taşır. Bu nedenle Cenup Marmara'nın denizel iklime haiz olmasını sağlar.
Yıldız Dağları'nın Karadeniz kıyılarına bakan kısımı hariç Trakya'nın doğal nebat örtüsü bozkırdır.
Kocaeli platosunda bozulmuş Karadeniz iklimi görülür. Yazlar Karadeniz iklimine gore daha sıcak, kışlar daha soğuktur. Yazlar yağışlı olmakla birlikte, maksimum yağış kışın düşer. Bölümde Karadeniz kıyıları süresince ormanlar görülür.
Cenup Marmara'da kışların ılık geçmesi zeytin yetiştirilen alanların yaygınlaşmasını elde etmiş, yazların sıcak ve kurak geçmesi pamuk tarımını kolaylaştırmıştır.
Bolca yağış alan bölgeler ormanlarla kaplı iken, yağış miktarının azaldığı yerlerde stepler görülür. Şimal Marmara'da ormanlar, Trakya'da stepler, Cenup Marmara'da ise maki nebat örtüsü yaygındır
Marmara Bölgesi Türkiye ormanlarının % 13'üne haizdir. Mıntıkalar içinde orman oranı bakımından 4. sırada yer alır.
KARASAL İKLİM
devletimizde Karasal İklim, İç Anadolu, Şark Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile İç Garp Anadolu Kısmına görülür. Genel özellikleri şunlardır:
Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır.
BAKINIZ
Akdeniz Bölgesi'nin nebat örtüsü nedir?
Ege Bölgesi'nin nebat örtüsü nasıldır?
Ege Bölgesi'nin nebat örtüsü nedir?
Türkiye'nin İklim ve Nebat Örtüsü
Yurdumuz orta kuşakta, orta kuşağın güneyi olan sıcak orta kuşakta, şu demek oluyor ki subtropikal kuşakta yer alır. Türkiye ana çizgileriyle Akdeniz ikliminin yayılma alanına girer. Fakat denize gore konum ve yerşekillerinin etkisiyle üç değişik iklim bölgesi ortaya çıkar.
Akdeniz İklimi
Tüm cenup ve garp kıyılarımızda görülür. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Isı Akdeniz kıyılarında sıfırın altına düşmez, don vakası nadir görülür. Marmara ve Garp Karadeniz kıyılarında aynı iklim görülmesine karşın, kışın ısı sıfırın altına düşer, kar yağışı görülür. Yaz kuraklığı da Akdeniz kıyılarındaki kadar belirgin değildir.
Karadeniz İklimi
Bölgenin iklimi Karadeniz'in etkisindedir. Kıyıda rutubet oranı fazla olduğundan senelik ısı farkları az, yağış fazladır. Yaz sıcaklığı matematiksel konumun etkisiyle Akdeniz kadar yükselmez; kışlar ise cenup kıyılarımız kadar olmamakla birlikte, ılık geçer. Maksimum yağış güz mevsimine raslar. Yağışlar neredeyse her mevsimde görülür. Bu konuyu sebebi Karadeniz üstünden gelen nemli hava kütlelerinin, dağların denize bakan yamaçlarında yükselerek soğumasıdır. Bu bölge sık ormanlarla kaplıdır. Bu özelliği ile başka bölgelerden ayrılır. Bölge içinde yağış miktarı dağların yükselti ve doğrultusuna gore değişiyor. Şark Karadeniz'e doğru yağış miktarı artar. Yurdumuzun en fazla yağış alan yeri Rize'dir. (2,5m3)
Kara İklimi
Yurdumuzun deniz etkisine kapalı iç kısımlarda görülür. Şark ve Güneydoğu Anadolu ile İç Anadolu karasal iklim etkisindedir. Karasal iklimde yazlar kısa ve sıcak, kışlar uzun ve karlıdır. Senelik ve günlük ısı farkları fazla, yağışlar çoğu zaman azdır. Şark Anadolu'da yükselti fazla olduğundan, yurdumuzun en soğuk, kışı en uzun, yazı en kısa bölgesidir. İç Anadolu Bölgesi'nden yüksekte olduğundan yağış miktarı bu mıntıkadan fazladır. En fazla yağış, İç Anadolu'da ilkbahar, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kış mevsimine raslar. İç Anadolu Bölgesi, dağlarla çevrili olduğundan başka karasal iklim bölgelerinden daha az yağış alır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi İç Anadolu'dan daha çok yağış almış olduğu halde, buharlaşma şiddetli olduğundan yurdumuzun en kurak bölgelerindendir. Güneydoğu ve iç Anadolu bölgelerinde kuralık en mühim sorunlardandır. Kuraklık sebebiyle nebat örtüsü bu bölümde steplerden oluşur.
Yurdumuz orta kuşakta, orta kuşağın güneyi olan sıcak orta kuşakta, şu demek oluyor ki subtropikal kuşakta yer alır. Türkiye ana çizgileriyle Akdeniz ikliminin yayılma alanına girer. Fakat denize gore konum ve yerşekillerinin etkisiyle üç değişik iklim bölgesi ortaya çıkar.
Tüm cenup ve garp kıyılarımızda görülür. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Isı Akdeniz kıyılarında sıfırın altına düşmez, don vakası nadir görülür. Marmara ve Garp Karadeniz kıyılarında aynı iklim görülmesine karşın, kışın ısı sıfırın altına düşer, kar yağışı görülür. Yaz kuraklığı da Akdeniz kıyılarındaki kadar belirgin değildir.
Karadeniz İklimi
Bölgenin iklimi Karadeniz'in etkisindedir. Kıyıda rutubet oranı fazla olduğundan senelik ısı farkları az, yağış fazladır. Yaz sıcaklığı matematiksel konumun etkisiyle Akdeniz kadar yükselmez; kışlar ise cenup kıyılarımız kadar olmamakla birlikte, ılık geçer. Maksimum yağış güz mevsimine raslar. Yağışlar neredeyse her mevsimde görülür. Bu konuyu sebebi Karadeniz üstünden gelen nemli hava kütlelerinin, dağların denize bakan yamaçlarında yükselerek soğumasıdır. Bu bölge sık ormanlarla kaplıdır. Bu özelliği ile başka bölgelerden ayrılır. Bölge içinde yağış miktarı dağların yükselti ve doğrultusuna gore değişiyor. Şark Karadeniz'e doğru yağış miktarı artar. Yurdumuzun en fazla yağış alan yeri Rize'dir. (2,5m3)
Kara İklimi
Yurdumuzun deniz etkisine kapalı iç kısımlarda görülür. Şark ve Güneydoğu Anadolu ile İç Anadolu karasal iklim etkisindedir. Karasal iklimde yazlar kısa ve sıcak, kışlar uzun ve karlıdır. Senelik ve günlük ısı farkları fazla, yağışlar çoğu zaman azdır. Şark Anadolu'da yükselti fazla olduğundan, yurdumuzun en soğuk, kışı en uzun, yazı en kısa bölgesidir. İç Anadolu Bölgesi'nden yüksekte olduğundan yağış miktarı bu mıntıkadan fazladır. En fazla yağış, İç Anadolu'da ilkbahar, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kış mevsimine raslar. İç Anadolu Bölgesi, dağlarla çevrili olduğundan başka karasal iklim bölgelerinden daha az yağış alır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi İç Anadolu'dan daha çok yağış almış olduğu halde, buharlaşma şiddetli olduğundan yurdumuzun en kurak bölgelerindendir. Güneydoğu ve iç Anadolu bölgelerinde kuralık en mühim sorunlardandır. Kuraklık sebebiyle nebat örtüsü bu bölümde steplerden oluşur.
Türkiye'nin Tabii Nebat Örtüsü
Türkiye ana çizgileri ile iklim özelliklerine bağlı olmak suretiyle çevresine nazaran çok değişik bir tabii nebat örtüsüne haizdir. Toprak ve reliyef şartları yanında insan faktörününde etkisiyle ülkemiz tabii nebat örtüsü değişik coğrafi bölgelerimizde değişik özellikler içinde değişik şekilde karşımıza çıkar. ülkemizdeki tabii nebat örtüsünün şimdiki görünümü alması dördüncü zamanda nemli ve kurak devrelerin birbirini takip etmiş olduğu süre içinde olmuştur. Fakat yeryüzünün en eski yerleşim alanlarından birisi olan Anadolu yarımadasında tabii nebat örtüsü bilhassa ormanlar yakacak, kereste, ziraat alanı açma, otlak olarak kullanılma şeklinde nedenler ile yüzyıllar içinde tahrip edilmiş ve de yer yer ortadan kaldırılmıştır. Buna gore şimal kıyılarımız süresince her mevsimi yağışlı Karadeniz ikliminin tesiri altında bulunan yerlerde nemcil, gür bir tabii nebat örtüsüyle karşılaşılır. Bununla birlikte İç, Şark ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin alçak alanlarında değişik iklim, toprak ve reliyef koşulları altında genel anlamda step formasyonu dikkati çekerken yüksek kesimlerde orman sınırının üstünde kalan sahalarda bu kez Alpin çayırlar görülür. İşte tüm ekranda görülen pencereden sonrasında ülkemizdeki tabii nebat örtüsünü orman formasyonu, maki, garik formasyonu, step formasyonu, Alpin çayırlar, tuzcul kıyı bitkileri olmak suretiyle beş grupta inceleyebiliriz.
Ağaç topluluklarının geniş sahalar halinde yayılmış olduğu alanlar orman formasyonunu meydana getirir. Ağaç toplulukları başka bir değişle ormanlarımız Şimal Anadolu dağlarının Kuzeye bakan yamaçlarında deniz seviyesinden 1200 m. kadar olan kesimde yapraklı ağaçlardan (kayın, gürgen, ıhlamur, akçaağaç, meşe, kestane, kızılağaç, karaağaç) meydana gelmiş nemli ormanlar yanında ülkemizin başka bölgelerinde dikkati çeken kuru ormanlar olmak suretiyle iki şekilde karşımıza çıkar. Bununla birlikte ülkemizdeki ormanlarımızı koru, bozuk koru, baltalık, bozuk baltalık olmak suretiyle de ayırabiliriz.
ülkemiz ormanlık alanları 20 milyon hektar kadardır. Bu kıymet tüm ülke yüzölçümünün 'sıdır. Orman alanlarımızın %21'i iyi koru ormanı, %27'si bozuk koru, %15'i baltalık, %37'si bozuk baltalık fundalık karışımıdır. ülkemizdeki ormanlık alanları coğrafi bölgelerimize gore Karadeniz Bölgesi ormanları, Garp Anadolu "Marmara ve Ege Bölgesi" ormanları, Akdeniz Bölgesi ormanları, İç ve Şark Anadolu ormanları olmak suretiyle dört grup halinde toplayabiliriz.
Bolca yağış alan bu bölgemiz kıyılarında orman alanları bilhassa deniz seviyesinden başlayıp 2000 m. yüksekliklere kadar olan alanlarda Doğuda Garp kesimden daha gür bir biçimde olmak suretiyle yer yer daralan yer yerde genişleyen bir şerit halinde aşağı seviyelerde bir takım maki elemanlarını da (Sandal, Kocayemiş, Menengiç, Akçakesme) içine alacak şekilde devam eder. Sonrasında ise Şimal yamaçları süresince 200 m başlıyan kayın, kestane, ıhlamur, gürgen, meşe, akçaağaç, kızılağaç şeklinde yapraklarını döken ağaçlardan oluşan ve 1200 m. ye kadar devam eden bir dönem ile karşılaşılır. Burası bununla beraber yapraklı koru ormanları olarak malum sahadır. Karadeniz Bölgesi'ndeki orman alanları 1200 m. den sonrasında Garp, Orta ve Şark kesimde değişik bir görüntü verir. Buna gore Garp ve Orta kesimde kıyıda karaçam ve göknarlar yoğunlukta olurken doğuda göknar, sarıçam ve ladinler yoğunluk kazanır. Karadeniz dağlarının Cenup yamaçlarında ve ikinci sıralar üstünde aşağı seviyelerde kuru ormanlar hakimdir. Burada aşağı seviyelerde türlü meşe türleri yoğunlukta olurken üst seviyelerde 600-800 m.'den 1000 m.'ye kadar olan kesimlerde yapraklarını dökenler (kayın, gürgen, kızılağaç, kırağaç, ıhlamur) üst seviyelerde ise sarıçam, karaçam, ardıç ve göknarlar yer alır. Şimal Anadolu dağlarında orman üst sınırı 2000 m. civarındadır. Bu yükseltiden sonrasında ağaçlar ortadan kalkar. Sahada Alpin çayırlar başlar. Türkiye genelinde Karadeniz ormanları %32 bir kıymet gösterir ki bu da tüm orman alanlarımızın üçte biridir.
Akdeniz-Karadeniz Kıyılarımız Içinde (Antalya-Ayancık) Nebat Örtüsü Profili
Bu sahadaki ormanlık alanlar Marmara Bölgesinin Kocaeli, Samanlı dağları, Bursa, Biga Korudağı ve Istranca yörelerinde dikkati çeker. Özelliklede şimal yamaçlarda yaygındır. Bu bakımdan Uludağ, ağaççık katı, yapraklı ormanlar katı, iğne yapraklılar ve Alpin çayır katı olmak suretiyle bir kademeli yapı gösterir. Garp bölgesi ormanlık alanları ülkemiz ormanlık sahalarının %38'ini kaplar. Buradaki belirgin başlı türler ise meşe, kayın, kestane, gürgen, göknar, karaçam, kızılçamdır. Marmara bölgesinde Uludağ'da ormanın üst sınırı 2100'dir, bu yükseltiden sonrasında tek tük ortaya çıkan cüce ardıçlardan sonrasında Alpin çayırlar başlar. Bu saha haricinde Samanlı dağlarında 350-400 metrelerden sonrasında, Istrancalarda, Koru dağında ve Edremit kuzeyinde Kazdağ ile çevresinde ormanlık alanlara rastlanır. Bu kesimlerde şimal yamaçlar nemli ormanları oluştururken cenup yamaçlar kuru ormanlardır. Kazdağ ve çevresi kayın ile karaçam ormanları yanında 1200'den sonrasında dikkati çeken Kazdağ Göknarı ile ünlüdür. Kurakçıl orman özelliği gösteren Ege Bölgesi orman alanları ise genel anlamda Horst sahaları üstünde yer alır. Meşe ve ardıç türleri yanında kızıl çamlar buradaki başlıca türlerdir. Aydın dağları, Bozdağlar, Manisa ve Samsun dağı bu bakımdan gelişmiş kütlelerdir. Bu kütleler haricinde Kozak hacmi, Beşparmak ile Madranbaba dağları fıstık çamlarının yoğunluk kazanılmış olduğu dağlardır. Bununla birlikte cenup kesimde Datça yarımadasının doğusu Marmaris, Köyceğiz çevresinde alçak kesimlerde görülen Sığla günlük ağaçlarının teşkil etmiş olduğu ormanlar relikt bir topluluk olarak karşımıza çıkarlar. Ege bölgesindeki yüksek alanlarda ormanın üst sınırı 2100 m. bulur.
Bu bölgemizdeki ormanlar Dalaman çayı vadisinin şark kesiminden başlayıp İskenderun Körfezi'nin doğusuna kadar devam eden Toros ve Amanus dağları üstünde
yer alır. Buradaki ormanlar genel anlamda 700-800 m. yükseltiye kadar çıkan maki formasyonunun üstünden başlar ve 2100 m.'ye kadar olan yükseltide devam ederler.
Alt seviyelerde kızılçam ve türlü meşe türleri hakim olurken üst seviyeler 1200-2100 m. arası sedir, göknar ve ardıçlardan oluşur. Bilhassa Lübnan sediri, Toros göknarı başlıca türlerdir. Bu bölgemizdeki orman alanları ülkemiz ormanlarının %20'sini kaplarlar. Akdeniz kıyıları süresince uzanan ormanlarımızın %80'ni koru ormanı olurken %20 baltalık şeklindedir.
İç bölgelerimiz orman alanları bakımından yoksul bölgelerimizdir. İç Anadolu, Şark ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizdeki toplam orman alanı tüm Türkiye ormanları içinde fakat %10 şeklinde bir değere haizdir. Bunda başlıca niçin ise klimatik şartlardaki elverişsizlik ve yüzyıllar süresince süregelen tahriptir. Bilhassa yağışlardaki yetersizlik uzun devam eden kurak devreler ağaçlanmayı önler. İç Anadoludaki orman alanları volkanik yapı gösteren yüksek dağlar (Melendiz, Erciyes, Hasandağ) ile Yozgat Sivas arasındaki Akdağ yamaçlarında meşe toplulukları ardıç ve karaçam kümeleri halinde dikkati çeker.
Şark Anadolu'da ise ormanlık alanların hakim türü meşelerdir. Yayla ve yüksek dağlar üstünde parçalar halinde kuru orman karakterinde bulunurlar. Bilhassa Güneydoğu Toroslar'da Mazı dağı, Kulp dağı ile Tunceli, Bingöl çevrelerinde yoğunluk kazanan bu ormanlar 850 m.'den başlayıp 2400-2600 m.'ye kadar çıkarlar. Şark Anadolu Bölgesi'nde (Kuzeydoğuda Yalnızçam dağlarında, Sarıkamış çevresinde) ülkemizdeki orman sınırının en yüksek olduğu noktaya (2800 m.) ulaşılır, burada Sarıçam korulukları dikkat çeker.
Genel anlamda Akdeniz ikliminin hakim olduğu yerlerde ve orman tahribinin yoğun olduğu sahalarda ince gövdeli, sert, kimi zaman kenarları dikensi, cilalı sürekli yeşil yapraklı 3-4 m. boyları olan çalı görünüşlü ya da ağaççık şeklindeki nebat toplulukları maki formasyonu olarak adlandırılır. Bu formasyonu devletimizde en yaygın olarak Ege, Akdeniz ve Marmara Bölgelerimizde görürüz. Bu bölgelerimizde deniz seviyesinden başlayıp yer yer 600 m.'ye kadar olan sahalarda Maki formasyonu yoğun bir biçimde karşımıza çıkar. Bu formasyonun başlıca türleri Kocayemiş, Sandal, Funda, Mersin, Menengiç, Keçiboynuzu, Pırnal Meşesi, Defne, Akçakesme, Erguvan, Katran ardıçı, Katırtırnağı, Zakkum, Laden, Tesbihtir. Bu türler gerçek Akdeniz ikliminden uzaklaştıkça tür bakımından azalmaları yanında karakter bakımındanda değişikliklere (Karadeniz Bölgesinde kışın yapraklarını döken Kızılcık, Geyikdikeni, Böğürtlen, Yabani erik, Yabani elma, üvez, v.s.) uğrarlar.
Garik formasyonunun ise Akdeniz ikliminin hakim olduğu alanlarda fakat toprak şartlarının daha elverişsiz eğimlerin daha çok ve yağışların daha az olduğu kesimlerde bununla birlikte makilerin tahrip olduğu sahalarda karşımıza çıkar. Bu tür durumlar son aşama kurakçıl nebat topluluklarıdır. Başlıca türleri kermez meşesi, akçakesme, kekik, adaçayı, laden, katran ardıçı ve gevendir.
Yağışların daha az mevsimler arasındaki ısı farklarının daha çok olduğu alanlar ot formasyonunun geliştiği sahalardır. Ot cinsi bitkilerden meydana gelen stepler, başka bir değişle bozkırlar ülkemiz bütününde çok geniş alanlar kaplar. Bu sahaların bir bölümü tabii olurken bir bölümü de ormanların insanoğlu tarafınca tahribi sonucu ortaya çıkmıştır. Bu bakımdan İç Anadolunun orta kısımı (Konya ve Ereğli havzaları, Tuz gölü çevreleri) aslolan step sahası olarak karşımıza çıkar. Step formasyonunun gelişme gösterdiği bu bölümde yağışlar 250 mm. altına düşer. Bu sahada görülen bitkiler kendilerini kurak şartlara son aşama adapte etmişler ve keçe şeklinde tüylü dikenli, az yapraklı olarak karşımıza çıkarlar. Gerçek step alanları haricinde ormanların tahribi ile ortaya çıkan step sahaları ise epey geniş sahalar kaplar. Bu bakımdan Şark Anadolu platoları geniş ot formasyonu sahası olarak karşımıza çıkar. Buralarda görülen türler genel anlamda senenin en yağışlı devresinde süratli bir gelişme gösterir. Bir süre sonra ise vejetatif yaşamını son aşama yavaşlatır. Step formasyonunda yer edinen bitkilerin bir bölümü kısa yaşamlı olurken bir kısmıda yaşamını yıl süresince devam ettirir.
Buradaki türler daha ziyade soğanlı, yumrulu, dikenli ve kokuludurlar. Başlıcaları ise geven, yavşan otu, yumak otu, üzerlik otu, deve dikeni, sütleğen, kekiktir.
Çoğu zaman dağların yüksek kesimlerinde orman örtüsünün üst sınırından sonrasında ortaya çıkan ot örtüsü alanı Alpin çayırlar olarak bilinir. devletimizde Alpin çayırlar dağların 2100 m. den sonraki kesimlerde görülmeye başlar. İlkbahar ve yaz mevsimlerinde karların erimesi ile ortaya çıkan bu çayırlar rengarenk açan çiçekleri yanında yer yer de 1 m.'yi bulan uzun boyları ile dikkat çekerler. Kuzeyde yer edinen Karadeniz Dağları ile Torosların yüksek seviyeleri yanında Kars-Ardahan yaylasının bulunmuş olduğu alan devletimizde Alpin çayırlarının en belirgin görüldüğü sahalardır. Isı derecesinin ağaç yetişmesine olanak vermediği bu alanlar genel anlamda senenin büyük kesiminde karla örtülü olurken yaz mevsiminde bulutsuz açık atmosferi yanında elverişli ısı koşulları ile çayırların gelişme alanıdır. Bu sahalar bununla birlikte devletimizde büyükbaş hayvancılık ekonomisinin yürütülmüş olduğu mühim sahalardır.
üç yanı denizlerle çevrili olan ülkemizin 8000 km.'yi bulan kıyılarında yer yer görülen sahil, plaj sahaları ve deltalar üstünde türlü kıyı bitkileri ile karşılaşılır. Uzun kumul setleri ve onların gerisindeki art kıyı setleri içinde tuzlu bataklıklar ile delta alanlarında kumcul ve tuzcul kıyı bitkileri içinde en mühim türler olarak türlü saz ve kamış türleri yanında Ilgın, Hayıt, Zakkum ve Ka raçalıyı sayabiliriz.
Türkiye ana çizgileri ile iklim özelliklerine bağlı olmak suretiyle çevresine nazaran çok değişik bir tabii nebat örtüsüne haizdir. Toprak ve reliyef şartları yanında insan faktörününde etkisiyle ülkemiz tabii nebat örtüsü değişik coğrafi bölgelerimizde değişik özellikler içinde değişik şekilde karşımıza çıkar. ülkemizdeki tabii nebat örtüsünün şimdiki görünümü alması dördüncü zamanda nemli ve kurak devrelerin birbirini takip etmiş olduğu süre içinde olmuştur. Fakat yeryüzünün en eski yerleşim alanlarından birisi olan Anadolu yarımadasında tabii nebat örtüsü bilhassa ormanlar yakacak, kereste, ziraat alanı açma, otlak olarak kullanılma şeklinde nedenler ile yüzyıllar içinde tahrip edilmiş ve de yer yer ortadan kaldırılmıştır. Buna gore şimal kıyılarımız süresince her mevsimi yağışlı Karadeniz ikliminin tesiri altında bulunan yerlerde nemcil, gür bir tabii nebat örtüsüyle karşılaşılır. Bununla birlikte İç, Şark ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin alçak alanlarında değişik iklim, toprak ve reliyef koşulları altında genel anlamda step formasyonu dikkati çekerken yüksek kesimlerde orman sınırının üstünde kalan sahalarda bu kez Alpin çayırlar görülür. İşte tüm ekranda görülen pencereden sonrasında ülkemizdeki tabii nebat örtüsünü orman formasyonu, maki, garik formasyonu, step formasyonu, Alpin çayırlar, tuzcul kıyı bitkileri olmak suretiyle beş grupta inceleyebiliriz.
Orman Alanları
Ağaç topluluklarının geniş sahalar halinde yayılmış olduğu alanlar orman formasyonunu meydana getirir. Ağaç toplulukları başka bir değişle ormanlarımız Şimal Anadolu dağlarının Kuzeye bakan yamaçlarında deniz seviyesinden 1200 m. kadar olan kesimde yapraklı ağaçlardan (kayın, gürgen, ıhlamur, akçaağaç, meşe, kestane, kızılağaç, karaağaç) meydana gelmiş nemli ormanlar yanında ülkemizin başka bölgelerinde dikkati çeken kuru ormanlar olmak suretiyle iki şekilde karşımıza çıkar. Bununla birlikte ülkemizdeki ormanlarımızı koru, bozuk koru, baltalık, bozuk baltalık olmak suretiyle de ayırabiliriz.
ülkemiz ormanlık alanları 20 milyon hektar kadardır. Bu kıymet tüm ülke yüzölçümünün 'sıdır. Orman alanlarımızın %21'i iyi koru ormanı, %27'si bozuk koru, %15'i baltalık, %37'si bozuk baltalık fundalık karışımıdır. ülkemizdeki ormanlık alanları coğrafi bölgelerimize gore Karadeniz Bölgesi ormanları, Garp Anadolu "Marmara ve Ege Bölgesi" ormanları, Akdeniz Bölgesi ormanları, İç ve Şark Anadolu ormanları olmak suretiyle dört grup halinde toplayabiliriz.
Karadeniz Bölgesi Ormanları
Bolca yağış alan bu bölgemiz kıyılarında orman alanları bilhassa deniz seviyesinden başlayıp 2000 m. yüksekliklere kadar olan alanlarda Doğuda Garp kesimden daha gür bir biçimde olmak suretiyle yer yer daralan yer yerde genişleyen bir şerit halinde aşağı seviyelerde bir takım maki elemanlarını da (Sandal, Kocayemiş, Menengiç, Akçakesme) içine alacak şekilde devam eder. Sonrasında ise Şimal yamaçları süresince 200 m başlıyan kayın, kestane, ıhlamur, gürgen, meşe, akçaağaç, kızılağaç şeklinde yapraklarını döken ağaçlardan oluşan ve 1200 m. ye kadar devam eden bir dönem ile karşılaşılır. Burası bununla beraber yapraklı koru ormanları olarak malum sahadır. Karadeniz Bölgesi'ndeki orman alanları 1200 m. den sonrasında Garp, Orta ve Şark kesimde değişik bir görüntü verir. Buna gore Garp ve Orta kesimde kıyıda karaçam ve göknarlar yoğunlukta olurken doğuda göknar, sarıçam ve ladinler yoğunluk kazanır. Karadeniz dağlarının Cenup yamaçlarında ve ikinci sıralar üstünde aşağı seviyelerde kuru ormanlar hakimdir. Burada aşağı seviyelerde türlü meşe türleri yoğunlukta olurken üst seviyelerde 600-800 m.'den 1000 m.'ye kadar olan kesimlerde yapraklarını dökenler (kayın, gürgen, kızılağaç, kırağaç, ıhlamur) üst seviyelerde ise sarıçam, karaçam, ardıç ve göknarlar yer alır. Şimal Anadolu dağlarında orman üst sınırı 2000 m. civarındadır. Bu yükseltiden sonrasında ağaçlar ortadan kalkar. Sahada Alpin çayırlar başlar. Türkiye genelinde Karadeniz ormanları %32 bir kıymet gösterir ki bu da tüm orman alanlarımızın üçte biridir.
Akdeniz-Karadeniz Kıyılarımız Içinde (Antalya-Ayancık) Nebat Örtüsü Profili
Garp Anadolu "Marmara ve Ege Bölgesi" Ormanları
Bu sahadaki ormanlık alanlar Marmara Bölgesinin Kocaeli, Samanlı dağları, Bursa, Biga Korudağı ve Istranca yörelerinde dikkati çeker. Özelliklede şimal yamaçlarda yaygındır. Bu bakımdan Uludağ, ağaççık katı, yapraklı ormanlar katı, iğne yapraklılar ve Alpin çayır katı olmak suretiyle bir kademeli yapı gösterir. Garp bölgesi ormanlık alanları ülkemiz ormanlık sahalarının %38'ini kaplar. Buradaki belirgin başlı türler ise meşe, kayın, kestane, gürgen, göknar, karaçam, kızılçamdır. Marmara bölgesinde Uludağ'da ormanın üst sınırı 2100'dir, bu yükseltiden sonrasında tek tük ortaya çıkan cüce ardıçlardan sonrasında Alpin çayırlar başlar. Bu saha haricinde Samanlı dağlarında 350-400 metrelerden sonrasında, Istrancalarda, Koru dağında ve Edremit kuzeyinde Kazdağ ile çevresinde ormanlık alanlara rastlanır. Bu kesimlerde şimal yamaçlar nemli ormanları oluştururken cenup yamaçlar kuru ormanlardır. Kazdağ ve çevresi kayın ile karaçam ormanları yanında 1200'den sonrasında dikkati çeken Kazdağ Göknarı ile ünlüdür. Kurakçıl orman özelliği gösteren Ege Bölgesi orman alanları ise genel anlamda Horst sahaları üstünde yer alır. Meşe ve ardıç türleri yanında kızıl çamlar buradaki başlıca türlerdir. Aydın dağları, Bozdağlar, Manisa ve Samsun dağı bu bakımdan gelişmiş kütlelerdir. Bu kütleler haricinde Kozak hacmi, Beşparmak ile Madranbaba dağları fıstık çamlarının yoğunluk kazanılmış olduğu dağlardır. Bununla birlikte cenup kesimde Datça yarımadasının doğusu Marmaris, Köyceğiz çevresinde alçak kesimlerde görülen Sığla günlük ağaçlarının teşkil etmiş olduğu ormanlar relikt bir topluluk olarak karşımıza çıkarlar. Ege bölgesindeki yüksek alanlarda ormanın üst sınırı 2100 m. bulur.
Akdeniz Bölgesi Ormanları
Bu bölgemizdeki ormanlar Dalaman çayı vadisinin şark kesiminden başlayıp İskenderun Körfezi'nin doğusuna kadar devam eden Toros ve Amanus dağları üstünde
yer alır. Buradaki ormanlar genel anlamda 700-800 m. yükseltiye kadar çıkan maki formasyonunun üstünden başlar ve 2100 m.'ye kadar olan yükseltide devam ederler.
Alt seviyelerde kızılçam ve türlü meşe türleri hakim olurken üst seviyeler 1200-2100 m. arası sedir, göknar ve ardıçlardan oluşur. Bilhassa Lübnan sediri, Toros göknarı başlıca türlerdir. Bu bölgemizdeki orman alanları ülkemiz ormanlarının %20'sini kaplarlar. Akdeniz kıyıları süresince uzanan ormanlarımızın %80'ni koru ormanı olurken %20 baltalık şeklindedir.
İç Bölgelerimizin Orman Alanları
İç bölgelerimiz orman alanları bakımından yoksul bölgelerimizdir. İç Anadolu, Şark ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizdeki toplam orman alanı tüm Türkiye ormanları içinde fakat %10 şeklinde bir değere haizdir. Bunda başlıca niçin ise klimatik şartlardaki elverişsizlik ve yüzyıllar süresince süregelen tahriptir. Bilhassa yağışlardaki yetersizlik uzun devam eden kurak devreler ağaçlanmayı önler. İç Anadoludaki orman alanları volkanik yapı gösteren yüksek dağlar (Melendiz, Erciyes, Hasandağ) ile Yozgat Sivas arasındaki Akdağ yamaçlarında meşe toplulukları ardıç ve karaçam kümeleri halinde dikkati çeker.
Şark Anadolu'da ise ormanlık alanların hakim türü meşelerdir. Yayla ve yüksek dağlar üstünde parçalar halinde kuru orman karakterinde bulunurlar. Bilhassa Güneydoğu Toroslar'da Mazı dağı, Kulp dağı ile Tunceli, Bingöl çevrelerinde yoğunluk kazanan bu ormanlar 850 m.'den başlayıp 2400-2600 m.'ye kadar çıkarlar. Şark Anadolu Bölgesi'nde (Kuzeydoğuda Yalnızçam dağlarında, Sarıkamış çevresinde) ülkemizdeki orman sınırının en yüksek olduğu noktaya (2800 m.) ulaşılır, burada Sarıçam korulukları dikkat çeker.
Maki ve Garig Formasyonu
Genel anlamda Akdeniz ikliminin hakim olduğu yerlerde ve orman tahribinin yoğun olduğu sahalarda ince gövdeli, sert, kimi zaman kenarları dikensi, cilalı sürekli yeşil yapraklı 3-4 m. boyları olan çalı görünüşlü ya da ağaççık şeklindeki nebat toplulukları maki formasyonu olarak adlandırılır. Bu formasyonu devletimizde en yaygın olarak Ege, Akdeniz ve Marmara Bölgelerimizde görürüz. Bu bölgelerimizde deniz seviyesinden başlayıp yer yer 600 m.'ye kadar olan sahalarda Maki formasyonu yoğun bir biçimde karşımıza çıkar. Bu formasyonun başlıca türleri Kocayemiş, Sandal, Funda, Mersin, Menengiç, Keçiboynuzu, Pırnal Meşesi, Defne, Akçakesme, Erguvan, Katran ardıçı, Katırtırnağı, Zakkum, Laden, Tesbihtir. Bu türler gerçek Akdeniz ikliminden uzaklaştıkça tür bakımından azalmaları yanında karakter bakımındanda değişikliklere (Karadeniz Bölgesinde kışın yapraklarını döken Kızılcık, Geyikdikeni, Böğürtlen, Yabani erik, Yabani elma, üvez, v.s.) uğrarlar.
Garik formasyonunun ise Akdeniz ikliminin hakim olduğu alanlarda fakat toprak şartlarının daha elverişsiz eğimlerin daha çok ve yağışların daha az olduğu kesimlerde bununla birlikte makilerin tahrip olduğu sahalarda karşımıza çıkar. Bu tür durumlar son aşama kurakçıl nebat topluluklarıdır. Başlıca türleri kermez meşesi, akçakesme, kekik, adaçayı, laden, katran ardıçı ve gevendir.
Step Formasyonu
Yağışların daha az mevsimler arasındaki ısı farklarının daha çok olduğu alanlar ot formasyonunun geliştiği sahalardır. Ot cinsi bitkilerden meydana gelen stepler, başka bir değişle bozkırlar ülkemiz bütününde çok geniş alanlar kaplar. Bu sahaların bir bölümü tabii olurken bir bölümü de ormanların insanoğlu tarafınca tahribi sonucu ortaya çıkmıştır. Bu bakımdan İç Anadolunun orta kısımı (Konya ve Ereğli havzaları, Tuz gölü çevreleri) aslolan step sahası olarak karşımıza çıkar. Step formasyonunun gelişme gösterdiği bu bölümde yağışlar 250 mm. altına düşer. Bu sahada görülen bitkiler kendilerini kurak şartlara son aşama adapte etmişler ve keçe şeklinde tüylü dikenli, az yapraklı olarak karşımıza çıkarlar. Gerçek step alanları haricinde ormanların tahribi ile ortaya çıkan step sahaları ise epey geniş sahalar kaplar. Bu bakımdan Şark Anadolu platoları geniş ot formasyonu sahası olarak karşımıza çıkar. Buralarda görülen türler genel anlamda senenin en yağışlı devresinde süratli bir gelişme gösterir. Bir süre sonra ise vejetatif yaşamını son aşama yavaşlatır. Step formasyonunda yer edinen bitkilerin bir bölümü kısa yaşamlı olurken bir kısmıda yaşamını yıl süresince devam ettirir.
Buradaki türler daha ziyade soğanlı, yumrulu, dikenli ve kokuludurlar. Başlıcaları ise geven, yavşan otu, yumak otu, üzerlik otu, deve dikeni, sütleğen, kekiktir.
Alpin Çayırlar
Çoğu zaman dağların yüksek kesimlerinde orman örtüsünün üst sınırından sonrasında ortaya çıkan ot örtüsü alanı Alpin çayırlar olarak bilinir. devletimizde Alpin çayırlar dağların 2100 m. den sonraki kesimlerde görülmeye başlar. İlkbahar ve yaz mevsimlerinde karların erimesi ile ortaya çıkan bu çayırlar rengarenk açan çiçekleri yanında yer yer de 1 m.'yi bulan uzun boyları ile dikkat çekerler. Kuzeyde yer edinen Karadeniz Dağları ile Torosların yüksek seviyeleri yanında Kars-Ardahan yaylasının bulunmuş olduğu alan devletimizde Alpin çayırlarının en belirgin görüldüğü sahalardır. Isı derecesinin ağaç yetişmesine olanak vermediği bu alanlar genel anlamda senenin büyük kesiminde karla örtülü olurken yaz mevsiminde bulutsuz açık atmosferi yanında elverişli ısı koşulları ile çayırların gelişme alanıdır. Bu sahalar bununla birlikte devletimizde büyükbaş hayvancılık ekonomisinin yürütülmüş olduğu mühim sahalardır.
Kıyı Bitkileri
üç yanı denizlerle çevrili olan ülkemizin 8000 km.'yi bulan kıyılarında yer yer görülen sahil, plaj sahaları ve deltalar üstünde türlü kıyı bitkileri ile karşılaşılır. Uzun kumul setleri ve onların gerisindeki art kıyı setleri içinde tuzlu bataklıklar ile delta alanlarında kumcul ve tuzcul kıyı bitkileri içinde en mühim türler olarak türlü saz ve kamış türleri yanında Ilgın, Hayıt, Zakkum ve Ka raçalıyı sayabiliriz.
Kaynak: aof.edu.tr
Türkiye´de Iklime Etkili Faktörler
Matematik konumu:
Türkiye bulunmuş olduğu konumdan dolayı kışın kutuplardan gelen soğuk hava kütlelerinin, yazın da Tropikal kuşaktan gelen sıcak hava kütlelerinin etkisindedir. Bununla birlikte güneş ışınlarının düşme açısında yıl süresince büyük farklar vardır. Bunun sonucu olarak senelik ısı farkı da fazladır.
Yer şekilleri
(Yükselti, dağların uzanış doğrultusu ve bakı): Yurdumuzun kuzeyinde ve güneyinde dağlar kıyıya paralel uzandığından kıyı ile iç kesim içinde buralarda iklim farklılığı fazladır. Ege bölgesinde ise dağlar kıyıya dik uzandığından farklılık azdır.
Yükseltinin etkisiyle ısı Türkiye'de garptan doğuya doğru azalır.
Bakı etkisinden dolayı dağlarımızın güneye bakan yamaçları tüm yıl şimal yamaçlarına gore daha sıcaktır.
Not: Türkiye'de aynı tarihlerde değişik mevsim özellikleri yaşanabilmektedir. Bunun sebebi; yer şekillerinin çeşitlilik göstermesidir.
Denize gore konum:
Kıyı bölgelerde rutubet fazla olduğunda buralarda kışlar ılık, yağışlar fazla ve ısı farkları azdır.
Rüzgarların esme yönü:
Türkiye'ye kuzeyden gelen rüzgarlar sıcaklığı düşürürken, güneyden gelenler sıcaklığı artırır (enlem etkisinden dolayı).
Tazyik merkezleri:
Türkiye çevresinde oluşan tazyik merkezleri de rüzgar ve yağış rejimi üstünde etkili olmaktadır. Yaz mevsiminde Atlas Okyanusu üstünde oluşup genişleyen yüksek tazyik ve Basra Körfezi üstünde oluşan alçak tazyik tesiri altına giren ülkede, yüksek tazyik tesirinde iken sıcaklıklar düşmekte, alçak tazyik tesirinde iken çok fazla sıcaklıklar oluşmaktadır. Kış mevsiminde ise, kuzeyden gelen soğuk hava, Akdeniz üstünden gelen ılık ve nemli havanın etkisine girmektedir. Bu iki hava hacminin karşılaşması ile cepheler oluşmakta ve kıyılarda genellikle yağmur, Trakya, iç ve yüksek kesimlerde kar yağışına niçin olmaktadır.
SICAKLIK
Türkiye Senelik Isı Dağılışı
- Türkiye'de gözlem meydana getirilen istasyonlardaki uzun seneler averajlarına gore, senelik averaj sıcaklıklar 4-20 °C içinde değişmektedir.
- Kıyı kesimler iç kesimlerden daha sıcaktır (deniz etkisinden dolayı).
- Cenup kıyılarımızdan şimal kıyılarımıza doğru enlemin etkisiyle ısı azalır.
- ülkenin en sıcak kesimleri Güneydoğu Anadolu'nun güneyi ile Akdeniz kıyı kuşağıdır. Buralarda senelik averaj ısı 18 °C'nin üzerindedir.
- Erzurum ve Kars platolarının yüksek kesimlerinde 4 °C'nin altına düşer. Sebepleri : Yükseltisinin fazla olması, karasallıktır.
Türkiye Ocak Ayı Isı Dağılışı
- En yüksek sıcaklıklar Akdeniz bölgesinin kıyı kesiminde görülür. Sebepleri: enlem, deniz tesiri ve Toros kıvrım dağlarının kuzeyden gelen soğuk hava kütlelerini engellemesidir.
- En az sıcaklıklar Şark Anadolu'da Erzurum-Kars kısmına görülür. Sebepleri: Yükseltinin fazla olması, karasallık, kuzeyden gelen soğuk rüzgarlardır.
- Kıyı ile iç kesim arasındaki ısı farkı fazladır.
Türkiye Temmuz Ayı Isı Dağılışı
- Kıyı ile iç kesim içinde ısı farkı azalmıştır.
- En yüksek sıcaklıklar Cenup Şark Anadolu'da görülür. Sebepleri: Karasallık ve Güneyden gelen sıcak rüzgarların etkisidir.
- En az sıcaklıklar bu zamanda de Erzurum-Kars Kısmına görülür. Sebebi, yükseltisinin fazla olmasıdır.
YüKSEK BASINÇLAR
- Sibirya Termik Y.B: 60° enlemlerinde oluşmuştur. Türkiye'de kışın etkilidir. Etkili olduğu dönemlerde kışlar çok soğuk ve kar yağışlı geçer. Türkiye'ye Kuzeydoğudan sokulur.
- Asor Dinamik Y.B: 30° enlemlerinden kaynağını alır. Türkiye'de tüm yıl etkilidir. En fazla yazın etkilidir. Etkili olduğu yaz mevsiminin kurak olmasının başlıca sebebidir (Alçalıcı hava hareketinden dolayı). Bu basıncın etkisiyle Ege Kıyıları süresince kuzeyden esen Etezyen rüzgarı oluşur. Yurdumuza kuzeybatıdan sokulur.
ALÇAK BASINÇLAR
- İzlanda Dinamik A.B: 60° enleminde kaynağını alır. Türkiye'de kışın etkilidir. Etkili olduğu dönemde kışlar ılık ve yağışlı geçer. Kuzeybatıdan sokulur.
- Basra Termik A.B: (30° Şimal) Türkiye'de yazın ekilidir. Yurdumuza Cenup Şark Anadolu Bölgesinden itibaren sokulur ve sıcaklığı artırır.
Türkiye garp rüzgarları kuşağında olmasına karşın daha çok mahalli rüzgarların etkisindedir. Sebebi yer şekilleridir.
NEMLİLİK VE YAĞIŞ
- Kıyı bölgelerinin nemliliği iç kesimlerden daha yüksektir. Bundan dolayı kıyı kesimlerde yağışlar fazla ve ısı farkları azdır.
- Bağıl rutubet en yüksek Şark Karadeniz Bölümündedir. En az Cenup Şark Anadolu'dadır.
- En fazla yağış alan bölge Karadeniz, Bölüm Şark Karadeniz, il Rize'dir (2400 mm). Rize'nin çok yağış almasında; güneyindeki yüksek dağların hakim rüzgar yönüne dik olması etkilidir.
- Minimum yağış alan bölgemiz İç Anadolu Bölgesidir. Sebebi; etrafının dağlarla çevrili olmasıdır. Minimum yağış alan il Konya'dır (330 mm).
- Karasal iklim bölgelerinde kışın görülen yağışlar çoğu zaman kar şeklindedir. Türkiye'de karla örtülü gün sayısının en fazla olduğu bölge Şark Anadolu Bölgesi'dir.
- Türkiye'de kar örtülerinin yerde kalma süresi garptan doğuya doğru artar. Kar yağışı ve don vakasının minimum görüldüğü bölgemiz Akdeniz Bölgesidir.
- Türkiye'de kışın görülen yağışlar genel anlamda cephesel kökenlidir. Bu şekilde yağış oluşumu en fazla Akdeniz Bölgesinde görülür.
- İlkbahar ve yazın görülen yağışlar genel anlamda Konveksiyon yağışı şeklindedir. En fazla İç Anadolu Bölgesinde görülür.
- Oroğrafik (yamaç) yağışları genel anlamda Karadeniz ve Akdeniz Bölgelerinde görülür. Fakat en fazla Karadeniz Bölgesi'nde görülür
Türkiye'de İklim ve Tabii Nebat Örtüsü
Türkiye'de Görülen İklim Tipleri
Türkiye, matematik ve hususi konumu sebebiyle türlü iklim tiplerinin görüldüğü bir ülkedir. Türkiye'de, çevresindeki denizlerin, kara kütlelerinin, tazyik merkezlerinin, enlemin ve yeryüzü şekillerinin etkisiyle 3 ana iklim tipi belirmiştir. Ana iklim tipleri içinde her iki iklim tipinin de hususi durumunu taşıyan geçiş iklimleri görülür.
1. Karadeniz İklimi
Karadeniz İkliminin Özellikleri
Şark Karadeniz Tipi
Isı ve yağış koşulları gür ormanların ve ormanaltı florasının gelişmesini elde etmiştir. Fakat Orta Karadeniz Kısımı'nde senelik yağış miktarının azalmasına bağlı olarak orman örtüsü zayıflar.
Karadeniz Bölgesi Nebat Katları
Akdeniz İkliminin Özellikleri
Aslolan Akdeniz Tipi
Akdeniz İkliminin Tabii Nebat Örtüsü
Kısa, bodur ağaç ve çalılardan oluşan makilerdir. Maki tüm yıl süresince yeşil kalır.
Makilerin yükselti sınırı enlemin etkisine bağlı olarak değişiyor.
Akdeniz'de 700 - 800 m
Ege'de 400 - 500 m
Cenup Marmara'da ise 250 - 300 m'dir.
3. Karasal İklim
Karasal İklimin Özellikleri
İç Anadolu Tipi
İlkbahar yağışlarıyla yeşeren, yaz kuraklığı ile fazla boy atmadan sararan ve step (step) ismi verilen nebat örtüsü geniş yer kaplar. Step alanlarının bir kısımı antropojendir.
Yüksek yerlerde yer yer iğne yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar bulunmaktadır. Dağ doruklarına yakın yerlerde az ısı sebebiyle dağ çayırları yer alır.
Antropojen Step (Step): Ağaçların tahrip edildiği alanlarda gelişen steplere antropojen step (step) ismi verilir.
İklimin Tesirleri
1. İklimin İnsan ve Çevre üstündeki Tesirleri
İnsanların yaşantısını, ekonomik etkinliklerini belirleyen en mühim etken iklimdir.
2. İklimin Tabii Nebat Örtüsüne Tesiri
Bir bölümde ormanın bulunması, alt ve üst sınırının belirlenmesi direkt iklimin kontrolü altındadır. Ormanın yataydaki (enleme bağlı) ve dikeydeki (yükseltiye bağlı) üst sınırını ısı belirler. Yağış ise orman örtüsünün alt sınırını belirleyen mühim bir iklim elemanıdır. Bununla birlikte yağış miktarı ormanın yoğunluğu üstünde etkindir. Bir mekanda nebat örtüsündeki çeşitlilik de iklim elemanlarına bağlıdır.
3. İklimin Ziraat Koşullarına Tesiri
Bir bölgenin ısı ve rutubet koşulları ziraat ürünlerini, sulamaya duyulan gereksinimi etkilemektedir.Yaz kuraklığının belirgin olduğu bir mekanda sulamaya duyulan gereksinim fazladır. Buna kuraklık sınırı denir.
Tarımsal faaliyetleri sınırlandıran başka bir etken de az sıcaklıktır.
Isı kutuplara doğru ve yükseklere çıkıldıkça düşer. Belirgin bir yerden sonrasında tarımsal etkinlik biter. Fakat, bir takım ürünler az sıcaklığa daha dayanıklı olduğundan ziraat alanları kutuplara daha yakındır.
UYARI: Tarımın yükselti sınırı, tropikal kuşakta 4000 m, Türkiye'de 2000 m civarındadır.
4. İklimin Toprak Oluşumuna Tesiri
Bir bölgedeki toprağın türü, oluşum süresi ve derinliği iklimle yakından ilişkilidir. Değişik iklim bölgelerindeki topraklar birbirlerinden farklıdır. Mesela nemli bir bölümde yağışlar ve yüzey suları ile toprağın içindeki kireç ve mineraller yıkanır. Çöllerde ise yağış azlığı sebebiyle topraktaki yıkanma minimum düzeydedir.
5. İklimin Kara ve Deniz Sularına Tesiri
İklimin, karalardaki suların oluşumu ve özellikleri üstünde mühim tesiri vardır. Akarsular, göller, yer altı suları ve lardan oluşan kara sularının fizyolojik ve kimyasal özellikleri ile su potansiyelleri iklimle yakından ilişkilidir. İklim, akıntılar, denizlerin su sıcaklığı ve tuzluluk oranı üstünde de etkilidir.
6. İklimin Yer şekillerine Tesiri
Bir bölümde etkili olan dış güçler (akarsular, buzullar, rüzgarlar) bölgenin iklim koşullarına bağlı olarak değişiyor.
Mesela Türkiye'de akarsuların oluşturduğu yer şekilleri yaygınken, İsveç, Norveç şeklinde soğuk enlemlerdeki ülkelerde buzul şekilleri yaygın olarak görülmektedir.
7. İklimin Nüfus ve Yerleşmeler üstüne Tesiri
Yeryüzünde nüfusun dağılışı büyük seviyede iklimin kontrolü altındadır. Nüfusun yatay dağılışı incelendiğinde, nüfusun yoğun olduğu ülkelerin Orta Dönem'ta toplandığı görülür. Buna rağmen sıcak ve kurak çöller ile kutuplarda nüfus yok denecek kadar azdır. Yerleşmelerin dikey dağılışı ise yükseltiye ve denize olan uzaklığa bağlıdır. Bununla birlikte nüfusa bağlı olarak yerleşmelerin yoğunluğu ve büyüklüğü de iklimle ilişkilidir.
8. İklimin Konut Tiplerine Tesiri
Bir yerin iklim koşulları ile konut tipleri ve yapı malzemesi içinde yakın bir ilişki vardır. Mesela kar yağışının etkin olduğu yerlerde evler dik çatı yapılırken, sıcak ve kurak iklim koşullarının etkin olduğu yerlerde kalınca duvarlı, ufak pencereli ve düz çatılı yapılır. Şehir yerleşmelerinde ise yapılaşma, iklim koşullarından bağımsızdır.
9. İklimin Turizme Tesiri
Yıl süresince ısı koşullarının uygun olduğu kıyı bölgeleri deniz turizminin geliştiği yerlerdir. Mesela Akdeniz'e kıyısı olan ülkelerde deniz turizmi çok gelişmiştir.
Bununla birlikte yüksek dağlarda ve yüksek enlemlerdeki kar yağışına bağlı olarak meydana getirilen kış turizmi de iklimin kontrolü altında gelişmiştir.
UYARI: İklim özellikleri benzer bölgelerde;tabii nebat örtüsü,tarımsal etkinlikler,akarsu rejimleri,konut tipleri ve yapı malzemesi,gezim faaliyetleri,insanların gereksinimleri (giyim beslenme) benzer özellikler gösterir.
Türkiye'de Görülen İklim Tipleri
Türkiye, matematik ve hususi konumu sebebiyle türlü iklim tiplerinin görüldüğü bir ülkedir. Türkiye'de, çevresindeki denizlerin, kara kütlelerinin, tazyik merkezlerinin, enlemin ve yeryüzü şekillerinin etkisiyle 3 ana iklim tipi belirmiştir. Ana iklim tipleri içinde her iki iklim tipinin de hususi durumunu taşıyan geçiş iklimleri görülür.
1. Karadeniz İklimi
Karadeniz İkliminin Özellikleri
- Karadeniz Bölgesi'nin kıyı kesimlerinde görülür.
- Her mevsim yağışlıdır. En fazla yağış güz ile kış aylarında düşer.
- Türkiye'de görülen iklimler içinde senelik yağış miktarı en fazla olandır.
- Yazlar serin ve yağışlı, kışlar ılık ve yağışlı geçer.
- Senelik ısı farkı azdır.
- Bulutluluk oranı yüksek, güneşli gün sayısı azdır.
- Karadeniz iklimi yer şekillerinin farklılığı sebebiyle 3 alt tipe ayrılmıştır.
Şark Karadeniz Tipi
- Dağların kıyıdan derhal sonrasında yükselmesi, uzanış yönleri ve bunların yağış getiren rüzgarlara dönük olması şeklinde etkenlerden dolayı Türkiye'nin ve bölgenin en yağışlı bölümüdür.
- Senelik ısı averajı: 14°C - 15°C
- Ocak ayı ısı averajı: 7°C
- Temmuz ayı ısı averajı: 23°C
- Senelik yağış miktarı 1500-2500 mm
- Bu bölümde dağlar kıyıdan uzaklaştığı ve yükseltileri azaldığı için senelik yağış miktarı azalmıştır.
- Senelik ısı farkları azdır.
- Senelik ısı averajı: 14°C - 15°C
- Ocak ayı ısı averajı: 7°C
- Temmuz ayı ısı averajı: 23°C
- Senelik yağış miktarı: 700 - 900 mm
- Yaz ve kış sıcaklıkları Orta ve Şark Karadeniz tipine gore az bir daha düşüktür.
- Senelik yağış miktarı, Orta Karadeniz'dekinden daha azdır.
- Kar yağışı ile don vakası Şark ve Orta Karadeniz'e gore daha sık görülür.
- Senelik ısı averajı : 13°C - 14°C
- Ocak ayı ısı averajı : 5°C
- Temmuz ayı ısı averajı : 21°C
- Senelik yağış miktarı : 1000-1500 mm
Isı ve yağış koşulları gür ormanların ve ormanaltı florasının gelişmesini elde etmiştir. Fakat Orta Karadeniz Kısımı'nde senelik yağış miktarının azalmasına bağlı olarak orman örtüsü zayıflar.
Karadeniz Bölgesi Nebat Katları
- Geniş yapraklı ağaçlardan oluşan orman
- Geniş ve iğne yapraklı ağaçlardan oluşan orman
- İğne yapraklı ağaçlardan oluşan orman
Alpin çayırlar
Akdeniz İkliminin Özellikleri
- Yazları sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer.
- Kar yağışı ve don vakası nadir görülür.
- En yağışlı mevsim kış, en kurak mevsim yazdır.
- Yaz kuraklığı belirgindir.
- Akdeniz iklimi ısı averajları değişik olduğundan 2 tipe ayrılır.
Aslolan Akdeniz Tipi
- Akdeniz ve Ege kıyılarında görülür.
- Dağların kıyıdan derhal sonrasında yükseldiği yerlerde yağış miktarı artar.
- Kış sıcaklığının en yüksek olduğu bölgeler Akdeniz kıyılarıdır.
- Senelik ısı averajı: 18°C - 19°C
- Ocak ayı ısı averajı: 8°C - 9°C
- Temmuz ayı ısı averajı: 28°C - 30°C
- Senelik yağış miktarı: 750 - 1000 mm
- Gelibolu Yarımadası ile Cenup Marmara kıyılarında daha yaygın olan bu iklim tipi, Trakya'nın büyük bir kısmına de görülür.
- Akdeniz iklimi ile Karadeniz iklimi içinde geçiş özelliği gösterir.
- Enlem farkı sebebiyle ısı averajları Aslolan Akdeniz tipine gore düşüktür.
- Kar yağışı ve don vakası Aslolan Akdeniz tipine gore daha sık görülür.
- Senelik ısı averajı: 12°C - 15°C
- Ocak ayı ısı averajı: 5°C - 6°C
- Temmuz ayı ısı averajı: 24°C
- Senelik yağış miktarı: 600 - 800 mm
Akdeniz İkliminin Tabii Nebat Örtüsü
Kısa, bodur ağaç ve çalılardan oluşan makilerdir. Maki tüm yıl süresince yeşil kalır.
Makilerin yükselti sınırı enlemin etkisine bağlı olarak değişiyor.
Akdeniz'de 700 - 800 m
Ege'de 400 - 500 m
Cenup Marmara'da ise 250 - 300 m'dir.
3. Karasal İklim
Karasal İklimin Özellikleri
- Şimal Anadolu ve Toros Dağları denizel etkilerin iç mıntıkalara girmesini zorlaştırdığı için iç kesimlerde iklim karasallaşmıştır.
- Senelik yağış miktarı az, ısı farkları belirgindir.
- Karasal iklim, enlem ve yükselti farkı sebebiyle 3 tipe ayrılır:
İç Anadolu Tipi
- İç Anadolu, İç Garp Anadolu, Göller Yöresi ve Ergene Havzası'nda görülür.
- Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlı geçer.
- En yağışlı mevsim ilkbahardır.
- Senelik ısı averajı: 10°C - 12°C
- Ocak ayı ısı averajı: 2°C - 4°C
- Temmuz ayı ısı averajı: 25°C
- Senelik yağış miktarı: 250 - 500 mm
- Türkiye'nin en sıcak iklim bölgesidir.
- Yazlar çok sıcak, kurak ve uzun, kışlar ılık, yer yer soğuk ve kısa geçer.
- Yaz kuraklığının en belirgin olduğu bölgedir.
- Bölgenin batısında kış yağışları, doğusunda ilkbahar yağışları belirgindir.
- Senelik ısı averajı: 15°C - 19°C
- Ocak ayı ısı averajı: 1°C - 2°C
- Temmuz ayı ısı averajı: 30°C den yüksek
- Senelik yağış miktarı: 400 - 700 mm
- Bölgenin yüksek bölümlerinde karasal iklim özellikleri daha belirgindir.
- Kışlar çok soğuk, karlı ve uzun, yazlar serin, yağışlı ve kısa geçer.
- En yağışlı mevsimler, yaz ve ilkbahardır.
- Kar yağışı ve don vakası çok sık görülür.
- Yükseltinin etkisiyle kar yağışı başka mıntıkalara gore erken başlar.
- Senelik ısı averajı: 3°C - 6°C
- Ocak ayı ısı averajı: -12°C'den az
- Temmuz ayı ısı averajı: 21°C - 22°C
- Senelik yağış miktarı: 400 - 600 mm
- Bölgenin Çukurda kalan alanlarında (Yukarı Fırat, Orta ve Yukarı Murat Kısımları) kış sıcaklığı az bir daha yüksektir. Fakat İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu tipine gore kışlar sert geçer.
- İlkbahar yağışları belirgindir.
- Yazlar daha sıcak ve kurak geçer.
- Bu iklim tipi yükseltisi az çöküntü ovalarında ve akarsularca derin yarılmış vadi tabanlarında görülür.
- Senelik ısı averajı: 12°C - 12°C
- Ocak ayı ısı averajı: -8°C
- Temmuz ayı ısı averajı:25°C den yüksek
- Senelik yağış miktarı: 300 - 500 mm
İlkbahar yağışlarıyla yeşeren, yaz kuraklığı ile fazla boy atmadan sararan ve step (step) ismi verilen nebat örtüsü geniş yer kaplar. Step alanlarının bir kısımı antropojendir.
Yüksek yerlerde yer yer iğne yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar bulunmaktadır. Dağ doruklarına yakın yerlerde az ısı sebebiyle dağ çayırları yer alır.
Antropojen Step (Step): Ağaçların tahrip edildiği alanlarda gelişen steplere antropojen step (step) ismi verilir.
İklimin Tesirleri
1. İklimin İnsan ve Çevre üstündeki Tesirleri
İnsanların yaşantısını, ekonomik etkinliklerini belirleyen en mühim etken iklimdir.
2. İklimin Tabii Nebat Örtüsüne Tesiri
Bir bölümde ormanın bulunması, alt ve üst sınırının belirlenmesi direkt iklimin kontrolü altındadır. Ormanın yataydaki (enleme bağlı) ve dikeydeki (yükseltiye bağlı) üst sınırını ısı belirler. Yağış ise orman örtüsünün alt sınırını belirleyen mühim bir iklim elemanıdır. Bununla birlikte yağış miktarı ormanın yoğunluğu üstünde etkindir. Bir mekanda nebat örtüsündeki çeşitlilik de iklim elemanlarına bağlıdır.
3. İklimin Ziraat Koşullarına Tesiri
Bir bölgenin ısı ve rutubet koşulları ziraat ürünlerini, sulamaya duyulan gereksinimi etkilemektedir.Yaz kuraklığının belirgin olduğu bir mekanda sulamaya duyulan gereksinim fazladır. Buna kuraklık sınırı denir.
Tarımsal faaliyetleri sınırlandıran başka bir etken de az sıcaklıktır.
Isı kutuplara doğru ve yükseklere çıkıldıkça düşer. Belirgin bir yerden sonrasında tarımsal etkinlik biter. Fakat, bir takım ürünler az sıcaklığa daha dayanıklı olduğundan ziraat alanları kutuplara daha yakındır.
UYARI: Tarımın yükselti sınırı, tropikal kuşakta 4000 m, Türkiye'de 2000 m civarındadır.
4. İklimin Toprak Oluşumuna Tesiri
Bir bölgedeki toprağın türü, oluşum süresi ve derinliği iklimle yakından ilişkilidir. Değişik iklim bölgelerindeki topraklar birbirlerinden farklıdır. Mesela nemli bir bölümde yağışlar ve yüzey suları ile toprağın içindeki kireç ve mineraller yıkanır. Çöllerde ise yağış azlığı sebebiyle topraktaki yıkanma minimum düzeydedir.
5. İklimin Kara ve Deniz Sularına Tesiri
İklimin, karalardaki suların oluşumu ve özellikleri üstünde mühim tesiri vardır. Akarsular, göller, yer altı suları ve lardan oluşan kara sularının fizyolojik ve kimyasal özellikleri ile su potansiyelleri iklimle yakından ilişkilidir. İklim, akıntılar, denizlerin su sıcaklığı ve tuzluluk oranı üstünde de etkilidir.
6. İklimin Yer şekillerine Tesiri
Bir bölümde etkili olan dış güçler (akarsular, buzullar, rüzgarlar) bölgenin iklim koşullarına bağlı olarak değişiyor.
Mesela Türkiye'de akarsuların oluşturduğu yer şekilleri yaygınken, İsveç, Norveç şeklinde soğuk enlemlerdeki ülkelerde buzul şekilleri yaygın olarak görülmektedir.
7. İklimin Nüfus ve Yerleşmeler üstüne Tesiri
Yeryüzünde nüfusun dağılışı büyük seviyede iklimin kontrolü altındadır. Nüfusun yatay dağılışı incelendiğinde, nüfusun yoğun olduğu ülkelerin Orta Dönem'ta toplandığı görülür. Buna rağmen sıcak ve kurak çöller ile kutuplarda nüfus yok denecek kadar azdır. Yerleşmelerin dikey dağılışı ise yükseltiye ve denize olan uzaklığa bağlıdır. Bununla birlikte nüfusa bağlı olarak yerleşmelerin yoğunluğu ve büyüklüğü de iklimle ilişkilidir.
8. İklimin Konut Tiplerine Tesiri
Bir yerin iklim koşulları ile konut tipleri ve yapı malzemesi içinde yakın bir ilişki vardır. Mesela kar yağışının etkin olduğu yerlerde evler dik çatı yapılırken, sıcak ve kurak iklim koşullarının etkin olduğu yerlerde kalınca duvarlı, ufak pencereli ve düz çatılı yapılır. Şehir yerleşmelerinde ise yapılaşma, iklim koşullarından bağımsızdır.
9. İklimin Turizme Tesiri
Yıl süresince ısı koşullarının uygun olduğu kıyı bölgeleri deniz turizminin geliştiği yerlerdir. Mesela Akdeniz'e kıyısı olan ülkelerde deniz turizmi çok gelişmiştir.
Bununla birlikte yüksek dağlarda ve yüksek enlemlerdeki kar yağışına bağlı olarak meydana getirilen kış turizmi de iklimin kontrolü altında gelişmiştir.
UYARI: İklim özellikleri benzer bölgelerde;tabii nebat örtüsü,tarımsal etkinlikler,akarsu rejimleri,konut tipleri ve yapı malzemesi,gezim faaliyetleri,insanların gereksinimleri (giyim beslenme) benzer özellikler gösterir.
KARADENİZ BÖLGESİ
Bölge, Anadolu'nun kuzeyinde ve ismini almış olduğu deniz süresince uzanan bir şerit biçimindedir. Doğuda, Türkiye - Gürcistan sınırından başlar; avrupada Adapazarı Ovası'nın doğusunda (Sakarya Nehri'nin doğusunda) biter.Bölge, şark - garp yönünde 1000 km, şimal cenup yönünde, doğuda 100 km, orta bölümde 200, avrupada ise 150 km genişliğindedir. Bölgenin cenup sınırı ise Şimal Anadolu dağlarının iç sıralarının zirve noktalarından geçer.
İklim ve Nebat Örtüsü:
Kıyılara denizel, kıyıdan uzak iç kesimlerde karasal iklim görülür. Karasal iklimin görüldüğü yerlerde yazlar sıcak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır. Nemlilik düzeyinin az olması sebebiyle günlük ve senelik ısı farkları fazladır. Dağların yükselti ve doğrultusu sebebiyle orta Karadeniz'de denizel iklim yayılma alanı, Şark ve Garp Karadeniz'e oranla daha geniştir. Mesela, Amasya ve Tokat'ın iklimi Kastamonu ve Bayburt'a oranla daha ılıktır.
Kıyılarda, her mevsimi yağışlı, yazları serin, kışlar ılık özellik gösteren Karadeniz iklimi görülür. Bu iklim pek çok yönüyle ılıman okyanus iklimini çağrıştırır. Her mevsim görülen yamaç yağışlarına tazyik koşulları ve dağ doğrultusu neden olur. Deniz tesiri sebebiyle yazlar serin, kışlar ılık geçer. Yağış rejimi tertipli, maksimum yağış sonbaharda, minimum yağış ilkbaharda görülür.
Her mevsim yağış görülmesi, yaz kuraklığı isteyen buğday, arpa, yulaf, çavdar, mercimek, pamuk şeklinde ürünlerin yetişmesini önlemiştir. Bölümde tahılın yerini mısır almıştır. Bolca yağış; tarımda nadas yönteminin kullanılmamasına, yurdumuzun en geniş ormanlarının bu bölümde olmasına yol açmıştır.
Kış mevsiminde kıyıda ısının sıfırın altına düşmemesi, şu demek oluyor ki kış ılıklığı; fındık, çay, turunçgil, zeytin şeklinde ürünlerin yetişmesini kolaylaştırmıştır. İç bölgelerde yağış azlığı; orman örtüsünün azlığına, tahıl ve şekerpancarı şeklinde ürünlerin öne çıkmasına yol açmıştır.
Dağların denize bakan yamaçları, fazla yağış aldığından gür ormanlarla kaplıdır. İç kısımlarda ise nebat örtüsünü stepler oluşturur. Kıyıdan dağlara tırmandıkça ağaç türlerinde değişme gözlenir. Bu farklılaşma, yükseldikçe sıcaklığın düşmesinin sonucudur. Kıyıdan 800 m kadar yayvan yapraklı ağaçlar, 800 m'den 1500 m'ye kadar karma yapraklı ağaçlar (kayın, gürgen), 1500 m'den 2000 m'ye kadar iğne yapraklı ağaçlar (çam, köknar), 2500 m'de dağ çayırları görülürken, daha yukarılarda kayalıklar başlar.
MARMARA BÖLGESİ
Türkiye'nin kuzeybatısında yeralan bölge,Marmara Denizi'nin iki yakasında bulunmaktadır. Şimal'de Karadeniz, kuzeybatıda Bulgaristan ve Yunanistan; güneyde, Kazdağı ve Uludağ; avrupada, Ege Denizi ve doğuda Sakarya Ovası'nın doğusuna kadar uzanır.
İklim ve Nebat Örtüsü:
Coğrafi konumu gereği bölge Akdeniz ve Karadeniz iklimi içinde geçiş iklimi özelliği gösterir.
Trakya'da karasal iklim görülür. Trakya'daki karasallığa tazyik koşulları ve yerşekilleri neden olur. Istıranca (Yıldız) dağları, Karadeniz'in nemli havasını iç kısımlara sokmaz. Tazyik koşulları sebebiyle hakim rüzgâr, yönü şimal olduğundan, Balkanlar üstünden gelen nemli hava kütleleri nemini Balkan dağlarına bıraktığından, nemden yoksun kuru özellik taşıyarak buralara ulaşır. Balkanlardan gelen hava kütleleriMarmara Denizi üstünden rutubet alır. Bu nemi GüneyMarmara kıyılarına taşır, bundan ötürü denizel iklime niçin olur.
Kocaeli platosunda, bozulmuş Karadeniz iklimi görülür. Yazlar Karadeniz iklimine gore daha sıcak, kışlar daha soğuktur. Yazlar yağışlı olmakla birlikte, maksimum yağış kış mevsimine raslar. Bu bölümde yaz kuraklılığının olmaması pamuk tarımını olanaksızlaştırır.
GüneyMarmara'da kış ılıklığı zeytin alanlarının yaygınlaşmasını elde etmiş, yazların sıcak ve kurak geçmesi pamuk tarımını kolaylaştırmıştır.
Bölümde iklim fazlalığı, nebat örtüsü ve ürün çeşitliliğine yol açmıştır. Bununla birlikte yağışların yeterince kafi olması nadas uygulamasının az olmasına neden olur.
Bolca yağış alan bölgeler ormanlarla kaplı iken, yağış miktarının azaldığı alçak yerlerde stepler görülür. KuzeyMarmara'da ormanlar, Trakya'da stepler, GüneyMarmara'da maki nebat örtüsü görülür.
EGE BÖLGESİ
Ege Bölgesi,Türkiye'nin Ege Denizi'ne açılan tarafıdır. Kıyı uzunluğunda, Biga Yarımadası'nın güneyindenMarmara - Datça yarımadası güneyine kadar uzanır. üçgen biçimindeki bölgenin tabanı Ege Denizi'ne dayanır. Bölge doğru daralarak Afyonkarahisar'a kadar uzanır.
İklim ve Nebat Örtüsü:
Ege Denizi Akdeniz ikliminin tesiri altında mevcuttur. Dağların denize dik uzanması sebebiyle Akdeniz ikliminin yayılma alanı genişler. Dağların arasındaki vadi ve oluklar kanalıyla deniz iklimi iç kısımlara kadar sokulabilmektedir. Akdeniz ikliminin görüldüğü kıyı ve çevresinde kışlar ılık ve yağışlı, yazlar sıcak ve kurak geçer. Kıyıdan iç kesimlere gidildikçe sıcaklıklar düşer. Tabii nebat örtüsü, kıyıdan 400 m yüksekliğe kadar maki, daha yüksek ve yağışlı yerlerde ormanlar, iç kısımlarda ise stepler mevcuttur.
Kıyıdan iç kısımlara doğru gidildikçe ısı averajı düşer; iklim karasallaşır; kışlar soğuk ve kar yağışlı, yazlar sıcak ve kuraktır.
AKDENİZ BÖLGESİ
Türkiye'nin güneyinde yer edinen Akdeniz'den ismini alan bölgemizidir. Bölge avrupada Marmaris'in doğusundan başlar ve doğuda Kahramanmaraş'ın doğusunda biter.
İklim ve Nebat Örtüsü:
Bölümde tipik Akdeniz iklimi görülür. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Kıyıda senelik yağış averajı 1000mm3 dolaylarındadır. Kıyıdan itibaren yükseldikçe ısı düşmekte, yağış miktarı çoğalmaktadır.
Akdeniz kıyıları yurdumuzda kış mevsiminin en ılık geçmiş olduğu bölgedir. Buna neden olan nedenler; nemlilik düzeyi, güneş ışınlarının gelme açısı ve Toros dağlarının doğrultu ve yükseltisidir. Toroslar kışın kuzeyden gelen soğuk hava kütlelerinin kıyıya inmesini önler. Maksimum yağış kış mevsimine raslar. Balkanlardan gelen hava kütleleri Basra Körfezi'ne ulaşmak isterken, Akdeniz üstünde değişik hava kütleleriyle karşılaşır ve Cephe yağışlarına neden olur. Bölgedeki yaz kuraklığı ise dinamik yüksek tazyik alanlarının etkili olması, bölgenin alçaltıcı hava hareketlerinin etkisine girmesinin sonucudur. Yazların sıcak ve kurak geçmesi; pamuk tarımına, maki nebat örtüsünün yaygın olmasına neden olur. Kıyıdan 500 - 600 m'ye kadar makilker, onun üstünde 2500 m'ye kadar karışık yapraklı ormanlar, daha yukarıda ise dağ çayırları ve kayalıklar görülür.
İÇ ANADOLU BÖLGESİ
Türkiye'nin ortasındayeralan bölge, alan olarak Şark Anadolu'dan sonrasında ikinci büyük bölgemizdir. Bölgenin kuzeyinde şimal Anadolu dağları, güneyde ise Orta ve Garp Toroslar bölgenin şimal - cenup sınırlarını oluşturmaktadır.
İklim ve nebat örtüsü:
Bölge tabii özellikleri yönünden fazla çeşitlilik göstermez. Yerşekilleri, nebat örtüsü ve toprak tipi geniş alanlar da birbirine benzer.
Bölümde yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlı olan karasal iklim görülür. Bu vaziyet, etrafının dağlarla çevrili olması sebebiyle, nemli hava kütlelerinin iç kısımlara girememesinin sonucudur.
Maksimum yağış ilkbahara raslar. Yağışlar iç bölgelerden kenarlara, dağlık alanlara gidildikçe artar. En kurak mevsim yazdır. Kışın cepe yağışları, ilkbaharda ise yükselim (konveksiyonel) yağışlar görülür. Yaz kuraklığı tahıl tarımını öne çıkartırken, ilkbahar sıcaklığının yetersizliği pamuk tarımına olanak tanımaz. Yağışın fazla olduğu dağ yamaçları ormanlarda, iç kısımlar ise steplerle kaplıdır. Kuraklık tarımda nadas yönteminin yaygınlaşmasına neden olur. Türkiye'de nadas alanlarının en geniş yer kapladığı bölgedir. Yaz kuraklığının erken başlaması sebze üretimini negatif etkisinde bırakır. Step ve steplerin yaygınlığı küçükbaş hayvancılığın yaygın olmasının nedenidir. Güneydoğu Anadolu ve Şark Anadolu'dan sonrasında yurdumuzun en ormanlıkbölgesidir.
DOĞU ANADOLU BÖLGESİ
Türkiye'nin doğusundayeralan bölge üçgen biçimindedir. Bu üçgenin tabanıTürkiye'nin en doğusunda Bağımsız Devletler Topluluğu'na ve İran sınırına dayanmaktadır. Bölge batıya doğru daralarak Tahtalı Dağları'na dayanır. Kuzeyde Şimal Anadolu Dağları'na, güneyde Güneydoğu Toros Dağları'na kadar uzanır.,
İklim ve Nebat Örtüsü:
Bölümde karasal iklim görülmektedir. Karasallığa neden olan etmenler, yükseltinin fazla olması ve denize kapalılıktır. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve kar yağışlıdır. Ocak ayı averajı tüm bölümde 0°C'nin altındadır. Kış mevsiminde sıcaklıklar -30°C, -40°C'ye düşebilmektedir. Senelik ısı farkları fazladır. Kar örtüsü uzun süre yerde kalır. Bölümde ısının en az değerlerine ulaşmış olduğu yer Erzurum - Kars bölümüdür. Bölümde güneye gidildikçe ısı artar.Bölge, yükselti fazlalığı sebebiyle İç Anadolu'dan daha çok yağış alır. Yağış rejimi bölümlere gore değişiyor. Erzurum - Kars yöresinde maksimum yağış mevsimine, Hakkari Kısımı'nde kış mevsimine, Yukarı Fırat kısmına kış ve Yukarı Murat - Van bölümlerinde ilkbahar mevsimine raslar. Bölgenin tabii nebat örtüsü bozkırlar ve çayırlardır. Yağışın fazla olduğu yüksek yerlerde ormanlar görülür.
GüNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ
Anadolu'nun güneydoğusundayeralan bölge, Güneydoğu Torosların eteğinden başlayarak Suriye sınırına kadar gider. Bölgenin batısında Akdeniz Bölgesi yer alır.
İklim ve Nebat Örtüsü:
Bölümde karasal iklim görülür. Yazlar kurak ve çok sıcak, kışlar yağışlı ve soğuktur. Maksimum yağışın kışa raslaması, Akdeniz yağış rejimine benzerliğini gösterir. Senelik yağış miktarı 550 mm dolaylarındadır. Bölge, İç Anadolu'dan fazla yağış almasına rağmen daha kuraktır. Kuraklığın daha etkili olmasında, yaz sıcaklığının fazlalığı yüzünden buharlaşmasının şiddetli olması etkilidir. Bölümde kışın ısı sıfırın altına düşer. Bunda bölgenin denize gore konumu sebebiyle nemlilik düzeyinin az olması etkendir. Yurdumuzda temmuz ayında ölçülen en yüksek ısı değerleri bu bölge aittir. Yazın sıcaklığın 35°; 40°'ye kadar ulaşabilmesinde, enlem, karasallık, dinamik yüksek tazyik ve Suriye çöllerinden gelen sıcak rüzgarlar etkendir.
Yurdumuzun, nebat örtüsü yönünden en yoksulbölgesidir. Buharlaşmanın fazlalığı ve yağış azlığı sebebiyle bölgedeki nebat örtüsünü stepler oluşturur.
Akdeniz iklimi
Akdeniz iklimi, yaz sıcaklığı güneş ışınlarının düşme açısına, kuraklık ise alçalıcı hava hareketlerine bağlıdır. En sıcak ay averajı 34-45 °C, en soğuk ay averajı 8-10 °C dir. Senelik ısı averajı 18 °C dir. Kar yağışı ve don vakası çok nadir görülür. En fazla yağış kışın, minimum yağış yazın düşer. Kışın görülen yağışlar cephesel kökenlidir. Cephesel yağışlar en fazla bu iklimde görülür.
Senelik yağış miktarı yükseltiye gore değişiyor. Averaj 400-600 mm arasındadır. Yağış rejimi düzensizdir.
Nebat örtüsü maki'dir. Maki yaz kuraklığına dayanabilen; Mersin, Defne, Kocayemiş, Zeytin, Zakkum, Keçiboynuzu şeklinde kısa bodur ağaçlardan meydana gelen bir nebat topluluğudur.
Görüldüğü bölgeler
Akdeniz'e kıyısı olan ülkeler (Libya, Mısır ve Filistin hariç, buralarda görülmeme sebebi yer şekillerinin engebesiz olmasıdır.), Avustralya'nın güneybatısı, Cenup Afrika Cumhuriyetinde Kap bölgesi, Şili'nin orta kesimleri ve Şimal ABD'da Kaliforniya çevresinde etkilidir.
Türkiye'de Akdeniz iklimi esas karakterini Akdeniz Bölgesi'nde, Torosların denize bakan yamaçlarında 800-1000 metre yüksekliğe kadar olan alanlarda gösterir. Daha yüksek alanlarda ise Akdeniz dağ iklimi görülür. Kıyı süresince kuzeye gidildikçe karakterinde değişimler görülmekle beraber, kıyılar ve içeriye doğru uzanan grabenler süresince görülür. Marmara Bölgesi'nde ise Cenup Marmara kıyıları ile Trakya'nın Ege kıyılarında görülür.
Dağ iklimi
Dağ iklimi, yüksek mıntıkalara özgü iklim. En genel ve belirgin özelliği, hava sıcaklığının çevredeki düzlüklere oranla az olmasıdır. Terim, hususi bir iklim tipini değildir, yüksekliği iklim koşullarının çevredeki düzlüklere gore mühim farklılıklar göstermesine yetecek seviyede fazla olan bölgelerin iklimini tanımlar.
Hava yoğunluğunun az olması ile toz ve su buharının azlığı, gün içinde kuvvetli Güneş ışınlarının direkt toprağa ulaşmasına ve gece de ısnının hızla kaçışına niçin olur. Büyük bölümü tropik dağlık bölgelerde günlük ısı farklılıkları, mevsim farklılıklarından epey büyüktür.
Havanın, dağların ve yüksek bölgelerin rüzgar gören kesimlerinde mecburi yükselmesi soğumasına niçin olur ve havanın su buharını geriye kalan tutamayacak kadar soğuması bolca yağışlara neden olur. Rüzgar görmeyen kesimler ise, çoğu zaman daha kuraktır. Dağlık bölgelerde kar yağışı yoğundur ve kar örtüsü senenin büyük kısmına kalkmaz.
Dağlık bölgelerde, düzensiz fizyolojik yapı yüzünden pek çok mahalli rüzgar oluşur. Anabatik ya da yukarı eğimli rüzgarlar, katabatik ya da aşağı eğimli rüzgarlar, yağış rüzgarları (büyük ölçekli, soğuk katabatik) ile dağ ve vadi rüzgarları (vadilerde gün içinde anabatik ve katabatik olarak dönüşüm gösterirler) bu tür durumlar arasındadır. Nebat örtüsü yoktur.
Dağlık bölgelerdeki az atmosfer basıncı ve oksijen azlığı, genel olarak dağ tutması ismi verilen fizyolojik etkisinde bırakır yaratır. Bununla beraber büyük bölümü insan, belirgin bir süre sonunda bu koşullara uyum sağlayabilir.
Ilıman dönem iklimleri
Orta dönem karalarının iç kısmında görülür.
Görüldüğü başlıca bölgeler: Orta Asya, Anadolu'nun iç kısımları, Şimal ABD'nın orta kısımları, İran platoları
Türkiye'de en etkin olduğu bölgeler Erzincan ve Konya arasıdır.
Senelik averaj ısı 11-12 °C'dir.
Senelik averaj yağış 300-400 mm dir.
Kar yağışı ve don vakası fazla görülür.
Karın yerde kalma süresi 25-45 gündür.
Nebat örtüsü step ve ormandır.
Yağışların büyük kısımı ilkbaharda düşer,yazlar kurak geçer.
KARADENİZ İKLİMİ
Orta dönem karalarının deniz tesirinde kalan garp kıyılarında görülür.
Görüldüğü başlıca bölgeler:Garp Avrupa (Fransa, İngiltere, İrlanda, Portekiz, İspanya), ABD'nin doğusu
Yağış rejimi düzenlidir, her mevsim yağış görülür.
Senelik averaj yağış 1000 - 1500 mm civarında değişmektedir.
Nebat örtüsü yayvan ve iğne yapraklardan oluşan karışık ormanlardır.
Garp Rüzgarları sebebiyle Ilıman Dönem karalarının batısında görülür (Garp ve K.Garp Avrupa, ABD'nın batısı). Türkiye'de ise Karadeniz kıyılarında etkilidir. (Bakınız Karadeniz iklimi)
Yazlar serin, kışlar ılıktır.
En sıcak ay averajı 24-25 °C, en soğuk ay averajı 5-6 °C'dir. Senelik averaj 13-15 °C'dir.
Nemlilik fazla olduğundan günlük ve senelik ısı farkı azdır.
Yağış oluşumu cephe yağışı şeklindedir.
devletimizde ki karadeniz iklimi de ılıman okyanusal iklime benzemektedir.
Bu iklim yüzey şekilleri uygun olduğundan en güzel şekilde Şimal Garp Avrupa'da görülür.Bu alanda Gulfstream sıcak su akıntısının tesirini de unutmamak gerekir.
Bu iklimin görüldüğü yerlerde kar yağışı görülür.
Ilıman okyanusal iklim
Garp rüzgârlarının etkisiyle ılıman dönem karalarının garp ve epey seyrek olarak şark kıyılarında görülür. Avrupa'nın batısı ve kuzeybatısı, Kanada'nın batısı, Şili'nin güneybatısı, Cenup Afrika'nın güneydoğusu, Avustralya'nın güneydoğusu ve Yeni Zelanda başlıca görüldüğü yerlerdir. Türkiye'de ise Karadeniz kıyılarında ve Şimal Anadolu Dağları'nın Karadeniz'e bakan yamaçlarında görülür.
Yazlar serin, kışlar ılık ve her mevsim yağışlıdır. Her mevsim yağışın olması bulutluluğun fazla olmasına o da güneşlenmenin az olmasına sebep olur.
Her mevsim nemlilik fazla olduğundan günlük, senelik ısı farklarının minimum olduğu iklimdir. Senelik yağış miktarı 600-1500 mm civarındadır. Yükseltinin arttığı yerlerde yağış miktarı da çoğalmaktadır. Yağış oluşumu rüzgârların daha çok denizden gelmesinden dolayı yamaç yağışı şeklindedir.
Tabii nebat örtüsü ormandır. Nebat örtüsü alçak kesimlerde kışın yaprağını döken yayvan yapraklı ormanlardır. Yükselti arttıkça nebat örtüsü değişiyor ve karma yapraklı ormanlara rastlanır. Daha yukarılarda ise iğne yapraklı ormanlar ve Alpin çayırlar görülür.
En sıcak ay averajı 24-25 °C, en soğuk ay averajı 5-6 °C dir. Senelik ortamla ısı 10-15 °C dir.
Karasal iklim
Karasal iklim: Kıtaların orta kesimlerinde deniz etkisinden uzak yerlerde, ve Şimal Yarımküre'de etkili olan iklim çeşitidir. Kışları soğuk ve karlı geçer, yazlar ise çoğu zaman sıcak ve kuraktır.
Karasal iklimin görüldüğü yerlerde kış erken başlar ve averaj olarak 90 gün karın yerde kalma süresi vardır. Yazlar da kış kadar erken başlar ve sıcaktır; fakat rutubet az olduğundan dolayı bu ısı fazla hissedilmez, gece ve gündüz arasındaki ısı ve senelik ısı farkı çok fazladır.
Genel özellikleri şunlardır:
Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır.
Senelik yağış miktarı azdır.
Senelik ve günlük ısı farkları yüksektir.
Nebat örtüsü bozkırdır.
Türkiye'de Karasal İklim, İç Anadolu, Şark Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile İç Garp Anadolu Kısmına görülür.
Karasal iklimde en fazla yağış ilkbaharda, minimum yağış yazın düşer.
İç Anadolu da averaj yağış 287,3-596,8 mm'dir.
İç Anadolu'nun kış ısı averajı, -1, -5 °C, yaz ısı averajı, 22-23 °C, senelik ısı averajı ise, 10-11 °C'dir.
Ege Bölgesinin İç garp Anadolu Kısmına de yağışlar kıyı kesimine gore azdır.
Şark Anadolu Bölgesinin kuzeydoğu kesiminde senelik ısı averajı, 4-6 °C'dir.
Kuzeydoğu Anadolu'da kış ısı averajı, -7, -10 °C, yaz ısı averajı, 17-19 °C'dir.
Senelik yağış miktarı, 500-600 mm'dir.
Güneydoğu Anadolu'da ise averaj yağış, 400-700 mm'dir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kış mevsimi çok karlı ve donlu geçmemekle birlikte, yaz mevsiminde şiddetli kuru sıcaklar egemendir.
Güneydoğu Anadolu'da senelik averaj ısı, 15-16 °C, kış sıcaklığı, -1,4 °C, yaz sıcaklığı ise, 30-35 °C'dir.
Yazlar sıcak ve kurak , kışlar soğuk ve kar yağışlıdır.
Ziraat ürünlerine buğday, arpa, tahıl vb. ziraat ürünleri örnektir.
Kıtasal Akdeniz İklimi
Bu iklim Karasal iklim ile Akdeniz iklimi içinde bir geçiş tipidir.Yazlar Akdeniz iklimi kadar bunaltıcıdır.Ama kısa sürer.Kışlar ise soğuk ve az bir uzun geçer.Gündüz ısı 0 C'nin üstünde iken geceleri eksi değerlere düşer.Yağış 460-850 mm içinde değişiyor.Görüldüğü yerlerin kuzeyinde minimum yağış yazın,en fazla yağış sonbaharda görülür.Cenup kesimlerinde ise en yağışlı mevsim kıştır.Nispi rutubet oranı %40-70 civarındadır.Cephe yağışları görülür.Bu iklim tipi Akdeniz'e yakın yüksek platolarda,Kaliforniya eyaletinde kıyıya yakın dağlarda,Toros Dağları'nın güneye bakan yamaçlarında görülür.
Kutup iklimi
Kutup iklimi, Dünya'nın devamlı olarak karlar ve buzlarla kaplı olan kutup bölgelerinde görülen iklim tipidir. Şimal Kutbu çevresinde, Grönland Adası'nın iç kısımlarında ve Antarktika'da etkilidir.
Isı averajı tüm yıl süresince 0°C'nin altındadır. Isı büyük bölümü süre -40°C'ye, hatta daha altına iner. Senelik ısı farkı 30°C dolaylarındadır. Güneşlenme süresi çok uzun olmasına karşın ısı yükselemez çünkü Güneş ışınları yıl süresince bu mıntıkalara eğik açılarla gelir.
Isı az olduğundan buharlaşma ile atmosfere karışan rutubet azdır. Bu nedenle yağışlar son aşama az ve daima kar şeklindedir. Averaj yağış senelik 200 mm civarındadır. Bu sebeple, kutup iklimine soğuk çöl iklimi de denir. Zemin buzlarla kaplı olduğundan nebat örtüsü yoktur.
Eskimolar hayvan derilerinden yaptıkları giysileri kat kat giyerek soğuktan korunurlar. Ulaşım, köpeklerin çekmiş olduğu kızaklarla sağlanır. Halk, geçimini balıkçılıkla sağlar. Bir takım balıkları buzu kırarak çıkarırlar.bir takım eskimolar evlerini buzdan yaparlarken ki buna igloo denir bazıları ise soğuğa dayanıklı evler yaparlar.
Marmara iklimi
Marmara iklimi, Marmara Bölgesi'nin şimal Ege'yi de içine alacak şekilde cenup kesiminde görülür. Genel olarak Balıkesir, Bursa, Çanakkale,Kocaeli, İstanbul, Tekirdağ (kısmen) ve Yalova şehirlerinde etkilidir.
Marmara iklimi, Karasal iklim, Karadeniz iklimi ve Akdeniz iklimleri içinde bir geçiş özelliği göstermektedir. Buna bağlı olarak tabii nebat örtüsünü cenup ve alçak kesimlerde Akdeniz kökenli bitkiler, yüksek kesimlerde kuzeye bakan yamaçlarda Karadeniz nebat topluluğu özelliğindeki nemli ormanlar oluşturmaktadır.
Bir geçiş kuşağında yer edinen Marmara Bölgesi'nde Akdeniz ikliminin tesiri güneyden kuzeye doğru giderek azalır. İç kesimlerdeki Bilecik yöresiyle Ergene Havzasına doğru ise step ikliminin özellikleri görülür. Kesintisiz dağ engelleri olmadığından bölgenin pek çok kesimi Balkan Yarımadasının, bir takım kesimleri de İç Anadolu Bölgesi'nin etkilerine açıktır. Bundan dolayı bir takım kışlar bölgenin kıyılarını dahi etkileyen soğuk baskıları, bir takım yazlar ise ağır sıcak dalgaları görülür.
Kıyı süresince 5-6 °C olan en soğuk ay averaj sıcaklığı iç kesimlere doğru gidildikçe azalır.Karasal etkilere açık Tekirdağ 4,3 °C ile diğeri kıyı yerleşmelerine gore daha az bir averaja haizdir. Cenup Marmara Kısımı'nde de en soğuk ay averajları ortalama 5 °C dir. En sıcak ay averajları hiçbir yerde 21 °C'nin altına inmediği şeklinde hiçbir yerde de 25 °C'yi bulmaz. Marmara Bölgesi'nde günümüze değinen az ısı Bursa'da -25,7 °C (9 Şubat 1929), en yüksek ısı ise Balıkesir'de 43,7 °C (23 Ağustos 1958) olarak saptan-mıştır. Yağış rejimi bakımından Akdeniz yağış rejiminin hafiflemiş şekli görülür. En kurak mevsim yaz, en yağışlı mevsim ise kıştır. Senelik averaj yağış miktarı genel anlamda 500-1.00 mm içinde değişiyor. Bölümde averaj kar yağışlı gün sayısı çoğu zaman 10 günden azdır. İç kesimlerde bulunan ve İç Anadolu'ya yakınlığı iklim vakalarına yansıyan Bilecik'te ise kar yağışlı gün sayısı 19,5 gündür.
Muson iklimi
Muson iklimi, tropikal iklim özellikleri taşıyan Cenup, Güneydoğu ve Şark Asya'da etkilidir. Görkemli yağmur bulutları, durmaksızın yağış ve kuvvetli rüzgarları başta gelen özelliğidir.
Buralarda Yaz mevsimleri ılık ve yağışlı , kışlar ayaz geçer. Bu yönüyle savan iklimi ile benzerlik gösterir. Isı averajı tüm yıl 10 °C nin üstündedir. Senelik ısı farkı Savan iklimine gore fazladır.
Senelik yağış miktarı 1000-1500 mm civarındadır. Fakat kıyı kesimlerde bu yağış miktarı epey fazla olabilmektedir. Dünyanın en fazla yağış alan yeri, Hindistan'ın şimal doğusunda yer edinen Çerapunçi'dir. Senelik 12000 mm yağış alabilmektedir.
Hindistan'da su ve nehirler mukaddes sayılır, her yıl Muson mevsiminde nehirlerde törenler yapılır. Ganj nehri, bu törenlerin merkezini oluşturur.
Nebat örtüsü kışın yaprağını döken geniş yapraklı muson ormanlarıdır. Muson ormanlarının tipik ağacı ise tik ağacıdır.
Muson, yaz ve kış aylarında değişik davranışlar göstermektedir. Hint yarımadasının Asya kıtasını sıkıştırması ile yükselen Himalaya Dağları, Hint okyanusundan gelen nemli ve göreceli olarak soğuk ya da sıcak olan havanın tüm yağışını aynı periyotlarla Hint anakarası üstünde bırakmasına yol açmaktadır.
ABD'nın Las Vegas kentini de kapsayan kesiminde, Asya musonuna gore sakin kalmakla beraber ABD kıtasına ait Muson sistemi mevcuttur. Yaz Musonları, üç aylık bir dönemde etkili olur. Soğuk olan Hint Okyanusundan anakaraya doğru esen nemli rüzgar, alçak tazyik alanı oluşturarak bolca oranda yağış bırakır.
Kış aylarında ise karadan denize doğru serin ve kuru yaratı.
Nisan-Eylül ayları içinde Cenup Asya'da kara sıcaklığı averajı 45 aşama iken, denizlerde ısı 25 aşama olur. Muson yağmurları şiddetli olabileceğinden, bilhassa karaya vurdukları sahil kesimlerinde ağırbaşlı sel baskınlarına ve dev dalgalara sebep olurlar.Bununla birlikte asit yağmuru yağar.
Okyanus-Kıtasal İklim
Bu iklim Ilıman okyanusal iklim ile Karasal iklim içinde bir geçiş tipidir.Yazlar ılıman fakat az bir daha kurak,kışlar ise soğuk geçer.Kimi görüldüğü yerlerde minimum yağış yazın düşer.Minimum yağışın ilkbaharda görüldüğü bölgeler de vardır.Kış ayı oratlaması -6-+2 C,yaz ayı ortlaması 18-22 C içinde değişiyor.Yağış nispi neme gore 520-1045 mm içinde değişiyor.Nispi rutubet %35-65 civarındadır.Nebat örtüsü Orman ile Step'ın karışımıdır.Bu iklim tipi dağların ve platoların Atlas Okyanusu'na bakan yamaçlarında görülür.devletimizde ise Karadeniz'e bakan yüksek kesimlerde görülür.
Sıcak dönem iklimleri
EKVATORAL İKLİM
Ekvator'un ikilim tarafında 10 ° enlemleri içinde, Okyanus Adaları'nda, Amazon Havzası'nda ve Kongo Havzası'nda görülür.
Her mevsim yağışlıdır.
Senelik ısı averajı 25-30 °C civarındadır.
Senelik ısı farkı çok azdır.
Senelik averaj yağış 2.000 mm üstünde 'dir.
Buradaki insanoğlu kapalı tenlidir.
Nebat örtüsü yuvarlak yapraklı bakır ormanıdır.
Genel anlamda evler kütük ya da odundandır.
Genel anlamda tropikal meyveler,yağlı kamış,patates,pirinç ve lahana yetiştirilir.
Endonezya ve Malezya'nın büyük bir kısmına etkilidir.
Güneş ışınları, yıl süresince dik ve dike yakın açılarla geldiğinden senelik ısı farkı azdır...
ropikal iklim(savan)
Ana madde: Subtropikal iklim
Yazları yağışlı tropikal iklimdir.
Ekvatoral iklimin iki tarafında ortalama 10 - 20 ° enlemleri içinde görülür.
Senelik ısı averajı 22 - 23 °C civarındadır.
Senelik ısı farkı 4 C° - 5 °C'dir.
Senelik averaj yağış 1.000 - 1.500 mm'dir.
Nebat örtüsü otsu bitkidir
Nebat örtüsü Uzun boylu otlar savan dır
Özellikleri:
a) Bu iklim bölgesinde güneş ışınları yılda iki kez dik açıyla düşer.
b) Güneş ışınlarının dik geldiği yaz periyodu yağışlı, kışlar kuraktır. Sebebi; Kış aylarında DYB tesir kendi alanında kalmış olduğu için yağışlar çok azdır. Yazları ise bu tazyik merkezi tesirini yitirir. Yağışlar çoğu zaman konveksiyonel yağışlardır.
c) ısı averajı tüm yıl 20 C nin üzerindedir. Isı farkı ekvatoral iklime gore fazladır.
d) Senelik yağış miktarı 1.000 - 1.500mm arasındadır.
e) Nebat örtüsü savanlardır. Savanlar uzun süre yeşil kalabilen gür ve uzun boylu yüksek ot topluluklarıdır. Savan nebat örtüsü içinde yeraltı sularının yüzeye çıkmış olduğu yerlerde ve akarsu boylarında görülür.
Görüldüğü bölgeler: Ekvatoral iklim ile çöl iklimi içinde görülür. ( 10 - 20 şimal enlemleri içinde görülür ) Afrika kıtasında Sudan ve Zambiya Cenup ABD'da.
dostlar bu iklim : Karasal iklimdir
Görüldüğü bölgeler: [[Hindistan], Pakistan, Bangladeş, Tayland, Vietnam, Çin,Birmanya.
Kışları kurak, yazları yağışlıdır.
Senelik averaj yağış 2.000 mm'dir.
Senelik ısı averajı 20 °C civarındadır.
Senelik ısı farkı 10 °C dir.
Nebat örtüsü tropikal ormanlardır.
Soğuk iklimler
Asya'nın kuzeyinde yer edinen Sibirya, 12.800.000 km²'lik yüzölçümüyle Rusya'nın yüzde 60'tan fazlasını kaplar. Avrupada Ural Dağları'ndan doğuda Büyük Okyanus'a kadar uzanır. Kuzeyinde Şimal Buz Denizi vardır. Sibirya'nın güneyinde, garptan doğuya doğru, Kazakistan, Moğolistan ve Çin Halk Cumhuriyeti yer alır. Sibirya'nın nüfusu ortalama 40 milyondur.
Sık ormanları, büyük ırmakları, buzlarla kaplı ovalarıyla ünlü bu bölge, tabiat koşulları yüzünden yüzyıllar süresince gelişememiş ve nüfusu artmamıştır. Sibirya'da kışlar uzun ve çok soğuk, yazlar ise kısa ve çok sıcak geçer. Dünyanın en soğuk yerlerinden birisi olarak malum Antarktika kıtasında kışları ısı -89,4 °C'ye, Sibirya'nın kuzeydoğusundaki Verhoyansk'ta -67,7 ve Oymyakon'da -72,3 °C'ye kadar düşer.
Sibirya'nın en kuzeyinde tundralar yer alır. Buralardaki kış dokuz ay sürer ve yazın yalnızca toprağın üstündeki buzlar erir. Daha güneyde iğneyapraklı ağaçlardan oluşan ve tayga ismi verilen geniş orman kuşağına rastlanır.
Sibirya tabii yapısına gore garptan doğuya doğru üç ana kısma ayrılır. Ural Dağları'nın doğusundan başlamış olan Garp Sibirya Ovası geniş bataklıklarla kaplıdır. Obi Irmağı ve kolları bu ovadan geçer. Orta Sibirya Yaylası avrupada Yenisey Irmağı'ndan doğuda Lena Irmağı'na kadar uzanır. Büyük kısımı deniz düzeyinden 450 metre yüksekliktedir. Güneyde Moğolistan sınırına doğru yüzey engebelidir. Bu bölümde yer edinen Baykal Gölü, Asya ve Avrupa'daki tatlı su göllerinin hepsinden daha derindir (1.620 metre). "Sovyet Uzakdoğusu" adıyla malum Şark Sibirya Yaylası'nda ise dağlar, sıradağlar, yaylalar ve kuzeye doğru uzanan vadiler bulunmaktadır. Sibirya'daki tüm büyük ırmaklar kuzeye doğru akar.
Step iklim
Step İklimi, (Yarı Kurak İklim) bir geçiş iklimi özelliği gösterir. Step iklimlerinde senelik ısı farkı 15 - 30 °C dir. mm. dir. Step iklimlerinde en fazla yağış ilkbaharda ve yazın düşmektedir.
Orta dönem karalarının iç kısmında görülür.Tropikal dönem, orta dönem ve akdeniz iklimine komşu alanlarda,yarıkurak iklim tipidir.
Görüldüğü başlıca bölgeler: Orta Asya, Anadolu'nun iç kısımları, Şimal ABD'nın orta kısımları, İran platoları
Senelik averaj yağış 300-400 mm dir.
Kar yağışı ve don vakası fazla görülür.
Kış erken gelir soğuk olur; yaz erken gelir sıcak olur.
Nebat örtüsü bozkırdır.
Orta dönem karasal iklimine benzer özellik taşır.
Daha çok sıcak bölgelerde görülür.
Senelik ısı farkı fazladır.
Subtropikal iklim
Subtropikal mıntıkalar dünyanın tropik kuşağının derhal şimal ve cenup sınırında şimal ve cenup 23.5 °'paralellerinde yer edinen Yengeç dönencesi ve Oğlak dönencesi ile sınırlanmış coğrafik bölgelerdir. 'Subtropikal' terimi tropikal ve astropikal kuşağa komşu olan ve çoğu zaman her iki yarım kürede 36 ve 44 pararlelleri içinde yer edinen fakat kimi zaman daha üst paralellerde de görülen iklim bölgelerini ifade eder. Astropika iklime nazaran ısı değerleri az bir daha düşüktür ( senelik ısı değerleri 15° aşama ile 18° aşama arasındadır ) ve senelik ısı değişik daha yüksektir. Astropikal iklimde görülmeyen kar yağışları ve don az ya da nadiren de olsa bu iklimde görülür.
Örnekler:
Rusya: Soçi
Türkiye: Adana, Antalya, İzmir, Mersin
Avustralya: Sidney, Perth, Adelaide, Brisbane
Ortadoğu: Kudüs, Bağdat
Avrupa: Lisbon, Barcelona, Roma, Dubrovnik, Atina
ABD: Houston, Texas, Charleston, Cenup Carolina, Orlando, Florida,
Brezilya: São Paulo, Curitiba, Porto Alegre
Şimal Afrika: Kahire
Cenup Afrika: Durban
Yeni Zellanda: Auckland
Çin: Hong Kong, Macau ve Şangay
Türkiye'de Karadeniz iklimi
Karadeniz iklimi (Okyanusal İklim ya da Ilıman Deniz İklimi) aslolan olarak Karadeniz Bölgesi'nde ve Marmara Bölgesi'nde Karadeniz kıyılarında ve Şimal Anadolu Dağları'nın Karadeniz'e bakan yamaçlarında görülür. Şark Anadolu Bölgesi'nde ise bir tek Ardahan'ın Posof ilçesinde bu iklim görülür. Genel özellikleri şunlardır:
Her mevsim yağışlıdır.
Şark Karadeniz Kısmına en fazla yağış sonbaharda, minimum yağış ilkbaharda düşer. Senelik yağış miktarı 2000-2500 mm'dir.
Garp Karadeniz Kısmına en fazla yağış sonbaharda, minimum yağış ilkbaharda düşer. Senelik yağış miktarı 1000-1500 mm'dir.
Orta Karadeniz Kısmına ise en fazla yağış kışın, minimum yağış yazın düşer. Senelik yağış miktarı 1000-1200 mm'dir.
Karadeniz ikliminin görüldüğü alanlarda kar yağışlı günlerin averajı 18 gündür.
Senelik averaj ısı 13-15 °C'dir.
Ocak ayı averaj sıcaklığı 6-7 °C'dir.
Temmuz ayı averaj sıcaklığı 21-23 °C'dir.
Senelik ısı farkı 13-15 °C'dir.
Tabii nebat örtüsü ormandır. Nebat örtüsü alçak kesimlerde kışın yaprağını döken yayvan yapraklı ormanlardır. Yükselti arttıkça nebat örtüsü değişiyor ve karma yapraklı ormanlara rastlanır. Daha yukarılarda ise iğne yapraklı ormanlar ve Alpin çayırlar görülür.
Türkiye'nin iklim tipleri
Türkiye'de belirgin başlı üç ana iklim tipine rastlanır. Bu tür durumlar:
Karasal iklim
Bu iklim tipi, İç Anadolu, Şark Anadolu, Güneydoğu Anadolu'nun büyük bir bölümü ve Trakya'nın iç kısımlarında görülür. Nebat örtüsü bozkırdır.Yazları sıcak ve kurak,kışları soğuk ve kar yağışlıdır.
Akdeniz iklimi
Bu iklim tipi, Akdeniz, Ege ve cenup Marmara kıyılarında görülür. Fakat Marmara'da görülen Akdeniz ikliminin özellikleri daha serttir.Nebat örtüsü makidir.Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır.
Karadeniz iklimi
Bu iklim tipi, Karadeniz kıyılarında görülür.Her mevsim yağışlıdır.Nebat örtüsü ormandır.Çok yağış vardır.
Çöl iklimi
Çöl iklimi
30 ° enlemlerinde görülür.
Yılda 1-2 kez yağış düşer.
Vahaların dışındaki bölgeler yerleşmeye elverişli değildir.
Senelik ısı farkı azdır.
Gece ile gündüz arası ısı farkı fazladır.
Görüldüğü bölgeler: Büyük Sahra (Şimal Afrika), Kalahari (Cenup Afrika), Atakama (Cenup ABD), Arizona (Şimal ABD), Viktorya (Avustralya), Tar (Hindistan), Kisimu (Kenya)
Nebat örtüsü dikenli bitkilerdir.
Yağışlar genel anlamda yağmur biçimindedir.
Soğuk Çöller
Grönland, Antarktika ve Kutup çevrelerinde görülür.
Nebat örtüsü yoktur.
Yağış çok az görülür.
Çöllerde ısı yüksek olmasına karşın buharlaşacak su olmadığından mutlak rutubet azdır.
Senelik yağış 250 mm 'nin altındadır.
Türkiye'de mıntıkalara gore üç tür iklim görülür. Bu iklimler ve özellikleri şu şekilde açıklanabilir:
1) KARADENİZ İKLİMİ:
Şimal Anadolu Dağlarının denize bakan bölümlerinde yargı devam eden iklim türüdür. Bu iklimde dört mevsimde bolca yağış görülür. En fazla yağış sonbaharda minimum yağış ise ilkbaharda görülür. Metre kareye düşen senelik yağış miktarı 2000-2500 mm'dir. .Garp Karadeniz Kısmına en fazla yağış sonbaharda, minimum yağış ilkbaharda görülür. Bu mıntıkaya düşen senelik yağış miktarı 1000-1500 mm'dir. Orta Karadeniz'de ise en fazla yağış kışın, minimum yağış yazın görülür. Mıntıkaya düşen senelik yağış miktarı 700-1000 mm kadardır. Karadeniz ikliminin yaşandığı bölgelerde kar yağışlı günlerin sayısı averaj olarak 18'dir.
Senelik ısı averajı 13-15°C'dir.
Ocak ayının ısı averajı 6-7°C'dir.
Temmuz ayı ısı averajı 21-23°C'dir.
Karadeniz iklimindeki senelik ısı farkı 13-15°C'dir.
Karadeniz ikliminin yaygın ve tabii nebat örtüsü ormandır. Daha yüksek bölgelerde ise Alpin çayırlar yer alır.
2) AKDENİZ İKLİMİ:
Akdeniz iklimi devletimizde en fazla Akdeniz bölgesinde görülür fakat,Ege ve Marmara Bölgelerinde de ara sıra Akdeniz ikliminin etkilerini görmek mümkündür. İklimin belirgin başlı özellikleri şu şekildedir:
Yazın sıcak ve kurak olan mevsimler kışın ılık ve yağışlıdır.
E fazla yağış kışın, minimum yağış yazın görülür.
Yazın ve kışın düşen yağış miktarı arasındaki fark oldukça fazladır.
Senelik yağış averajı, 600-1000 mm kadardır.
Senelik ısı averajı 18-20°C'dir.
Ocak ayı averaj sıcaklığı 8-10°C'dir.
Temmuz ayı averaj sıcaklığı 28-30°C'dir.
En fazla ısı ile minimum ısı arasındaki fark 5-18°C'dir.
Ege Bölgesinde kıyıya dik uzanan dağlar, Akdeniz İkliminin iç mıntıkalara girmesine olanak vermiştir.
Marmara Bölgesinde yer yer kendini gösteren Akdeniz İkliminde, yazlar Akdeniz'e gore daha az sıcaklıkta, kışlar ise daha soğuk ve kar yağışlıdır.
Akdeniz İkliminin tabii nebat örtüsü zeytin, defne, mersin, kekik şeklinde ağaçların genel ismi olan makidir.
3) KARASAL İKLİM:
Karasal İklimin devletimizde görüldüğü bölgeler; İç Anadolu, Şark Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile İç Garp Anadolu Bölümüdür. . Genel özellikleri şu şekildedir:
Yazlar sıcak ve kurak geçerken kış ayları çok soğuk ve kar yağışlıdır.
İç Anadolu Bölgesinde en fazla yağış ilkbaharda, minimum yağış ise yağış yazın görülür.
İç Anadolu Bölgesi'nde senelik yağış averajı 300-400 mm'dir.
İç Anadolu'nun kış aylarındaki averaj sıcaklığı, 1-2°C; yazları görülen averaj sıcaklığı, 22-23°C'dir.
İç Anadolu Bölgesi'ndeki senelik ısı averajı 10-12°C'olarak ölçülmüştür.
Ege Bölgesinin iç taraflarında yağışlar kıyılara oranla daha azdır.
Şark Anadolu Bölgesinin kuzeydoğu kesiminde senelik ısı averajı, 4-6°C'dir.
Kuzeydoğu Anadolu'da kış ısı averajı, -7, -10°C, yaz ısı averajı, 17-19°C'dir.
Senelik yağış miktarı, 500-600 mm'dir.
Güneydoğu Anadolu'da ise averaj yağış, 400-700 mm'dir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kış aylarında oldukça fazla don vakası görülmemekle beraber, yaz mevsiminde şiddetli kuru sıcaklar görmek mümkündür.
Güneydoğu Anadolu'da senelik ısı averajı, 15-16°C; kış ısı averajı 3-4°C, yaz ısı averajı ise 30-35°C'dir.
1) KARADENİZ İKLİMİ:
Şimal Anadolu Dağlarının denize bakan bölümlerinde yargı devam eden iklim türüdür. Bu iklimde dört mevsimde bolca yağış görülür. En fazla yağış sonbaharda minimum yağış ise ilkbaharda görülür. Metre kareye düşen senelik yağış miktarı 2000-2500 mm'dir. .Garp Karadeniz Kısmına en fazla yağış sonbaharda, minimum yağış ilkbaharda görülür. Bu mıntıkaya düşen senelik yağış miktarı 1000-1500 mm'dir. Orta Karadeniz'de ise en fazla yağış kışın, minimum yağış yazın görülür. Mıntıkaya düşen senelik yağış miktarı 700-1000 mm kadardır. Karadeniz ikliminin yaşandığı bölgelerde kar yağışlı günlerin sayısı averaj olarak 18'dir.
Senelik ısı averajı 13-15°C'dir.
Ocak ayının ısı averajı 6-7°C'dir.
Temmuz ayı ısı averajı 21-23°C'dir.
Karadeniz iklimindeki senelik ısı farkı 13-15°C'dir.
Karadeniz ikliminin yaygın ve tabii nebat örtüsü ormandır. Daha yüksek bölgelerde ise Alpin çayırlar yer alır.
2) AKDENİZ İKLİMİ:
Akdeniz iklimi devletimizde en fazla Akdeniz bölgesinde görülür fakat,Ege ve Marmara Bölgelerinde de ara sıra Akdeniz ikliminin etkilerini görmek mümkündür. İklimin belirgin başlı özellikleri şu şekildedir:
Yazın sıcak ve kurak olan mevsimler kışın ılık ve yağışlıdır.
E fazla yağış kışın, minimum yağış yazın görülür.
Yazın ve kışın düşen yağış miktarı arasındaki fark oldukça fazladır.
Senelik yağış averajı, 600-1000 mm kadardır.
Senelik ısı averajı 18-20°C'dir.
Ocak ayı averaj sıcaklığı 8-10°C'dir.
Temmuz ayı averaj sıcaklığı 28-30°C'dir.
En fazla ısı ile minimum ısı arasındaki fark 5-18°C'dir.
Ege Bölgesinde kıyıya dik uzanan dağlar, Akdeniz İkliminin iç mıntıkalara girmesine olanak vermiştir.
Marmara Bölgesinde yer yer kendini gösteren Akdeniz İkliminde, yazlar Akdeniz'e gore daha az sıcaklıkta, kışlar ise daha soğuk ve kar yağışlıdır.
Akdeniz İkliminin tabii nebat örtüsü zeytin, defne, mersin, kekik şeklinde ağaçların genel ismi olan makidir.
3) KARASAL İKLİM:
Karasal İklimin devletimizde görüldüğü bölgeler; İç Anadolu, Şark Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile İç Garp Anadolu Bölümüdür. . Genel özellikleri şu şekildedir:
Yazlar sıcak ve kurak geçerken kış ayları çok soğuk ve kar yağışlıdır.
İç Anadolu Bölgesinde en fazla yağış ilkbaharda, minimum yağış ise yağış yazın görülür.
İç Anadolu Bölgesi'nde senelik yağış averajı 300-400 mm'dir.
İç Anadolu'nun kış aylarındaki averaj sıcaklığı, 1-2°C; yazları görülen averaj sıcaklığı, 22-23°C'dir.
İç Anadolu Bölgesi'ndeki senelik ısı averajı 10-12°C'olarak ölçülmüştür.
Ege Bölgesinin iç taraflarında yağışlar kıyılara oranla daha azdır.
Şark Anadolu Bölgesinin kuzeydoğu kesiminde senelik ısı averajı, 4-6°C'dir.
Kuzeydoğu Anadolu'da kış ısı averajı, -7, -10°C, yaz ısı averajı, 17-19°C'dir.
Senelik yağış miktarı, 500-600 mm'dir.
Güneydoğu Anadolu'da ise averaj yağış, 400-700 mm'dir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kış aylarında oldukça fazla don vakası görülmemekle beraber, yaz mevsiminde şiddetli kuru sıcaklar görmek mümkündür.
Güneydoğu Anadolu'da senelik ısı averajı, 15-16°C; kış ısı averajı 3-4°C, yaz ısı averajı ise 30-35°C'dir.
Akdeniz Bölgesi'nin nebat örtüsü nedir?
Ege Bölgesi'nin nebat örtüsü nasıldır?
Ege Bölgesi'nin nebat örtüsü nedir?
Kaynak:msxlabs.org
YORUMLAR