TUTULMA a. Tutulmak eylemi. *Fizs. kim. Fiziksel tutulma, mekanizması fiziksel etkileşimlerle açıklanabilen tersinir yüzde tutma ol...
TUTULMA a. Tutulmak eylemi.
*Fizs. kim. Fiziksel tutulma, mekanizması fiziksel etkileşimlerle açıklanabilen tersinir yüzde tutma olayı. (Bk. ansikl. böl.) || Kimyasal tutulma * KİMYASAL.
*Gökbil. Bir gökcisminin bir başka gökcisminin gölgeşinden ya da yarıgölgesin- den geçişi sıraşında bir süre için kaybolması. (Tutulan gökcisminin kısmi ya da tam olarak kaybolmasına göre kısmi ya da tam tutulmadan söz edilir.) || Ay tutulması, Ay'ın, Yer gölgesinden ya da yarıgölgesinden geçişi sırasından geçici olarak kaybolması. (Bk. ansikl. böl.) || Güneş tutulması, yerdeki bir gözlemci için, Güneş diskinin Ay diski tarafından örtülmesi. (Bk. ansikl. böl.)
*Psik. Tutulma hezeyanı, sanrıya dayanan ve öznenin kendi bedeninin bir başka kişi, bir hayvan (zoopatik tutulma) ya da bir iblis (demohopati) tarafından ele geçirildiğini, kirletildiğini, sevildiğini ya da ona işkence edildiğini hissetmesine yol açan hezeyan biçimi. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Fizs. kim. Katı maddeler düşük sıcaklıklarda akışkanları yüzeylerinde tutabilirler. Fiziksel tutulma olayı seçimsel değildir. Fiziksel tutulmada kimyasal tutulmanın tersine yüzde tutan madde ile tutulan madde arasında kimyasal bir tepkime olmadığı için bu olay akışkanın türüne de bağlı değildir, üstelik bu olay sırasında çok az bir enerji harcanır. Fiziksel tutulma katı maddenin yüzeydeki atomları ile akışkanın molekülleri arasındaki Van der Waals kuvvetleriyle açıklanır Akışkan genellikle katı maddenin yüzeyinde bu yüzeyi kaplayan tek molekül boyutunda bir katman oluşturur.
*Gökbil. Ay tutulmaları. Güneş tarafından aydınlatılan Yer, arkasında iki gökcismiyle sınırlı bir gölge konisi oluşturur; Yer1 in arkasında, bu koni içinde kalan herhangi bir nokta tamamen karanlığa gömülür. Ay, tamamen ya da kısmi olarak bu koni içine girerse aydınlanması kesilir ve böylece tam tutulma ya da kısmi tutulma meydana gelir. Sınırlı ikinci bir gölge konisi içinde de, Ay'ın Güneş'ten aldığı ışığın yeğinliği azalır; buna da yarıgölge denir. Gölge konisinin genişliği, Ay'ın çapından çok daha büyük olduğu için, Ay tutulum düzlemi içinde yer değiştirse bile, her karşıkonumda tam tutulma meydana gelir. Ancak, Ay'ın yörüngesi, tutulum düzlemine doğru eğiktir ve tutulum enlemini izleyerek, kimi kez gölge konisi merkezinin üstünden, kimi kez altından geçer; eğer sapma çok az, yani gölge konisinin yarıçapından küçükse, Ay'ın yalnız belli bir bölümü gölgede kalır ve kısmi tutulma oluşur. Bir Ay tutulması yarıkürenin bütün noktalarından gözlemlenebilir. Tam tutulma anında bile Ay, kızılımsı bir ışıkla aydınlanır: yerkürenin çevresini sıyırarak geçen Güneş ışınları, Yer'i çevreleyen atmosfer tarafından kırılır ve gölge konisinin içine sızarak Ay'ı hafifçe aydınlatır.
*Güneş tutulmaları. Yerdeki bir gözlemci için Güneş tutulması, Ay Güneş diskinin önünden geçtiği sırada meydana gelir. üç gökcisminin boyutları ve ortalama göreli uzaklıkları göz önünde tutulduğunda, Ay'ın gölge konisinin tepesi, Yer yüzeyinin hemen üstünde, kimi kez biraz önde, kimi kez biraz arkada yer alır. Birinci durumda, Yer yüzeyini süpüren gölge demeti içinde bulunan gözlemciler, Ay'ın görünür çapı Güneş'inkinden küçük olduğu için bir halkalı tutulma, ikinci durumda da Ay'ın görünür çapı Güneş'inkine eşit ya da ondan daha büyük olduğu için, uzun ya da kısa sürecek bir tam tutulma göreceklerdir. Yarıgölge konisi içinde kalan gözlemciler ise bir kısmi tutulma olayı izleyeceklerdir. Ay yörüngesi eğimsiz olsaydı, her kavuşmada bir Güneş tutulması meydana gelecekti; gerçekte, Güneş tutulmaları, Ay tutulmalarından üç kez daha sık görülür, ancak bunlar, Yer'in oldukça kısıtlı bir bölgesinden gözlemlenebilir. Tam tutulmalar, yalnız gölge konisinin tepesi tarafından süpürülen çok dar bir kuşağa (200 km düzeyinde) denk düşer. Bir tam tutulmanın maksimum süresi ekvatorda sekiz dakika, Paris enleminde altı dakikadır; bir halkalı tutulma için bu süre, on iki ve on dakikadır. Tam Güneş tutulmalarının, aynı yerden gözlemlenebilmesi için çok uzun zaman aralıkları gerekir. Örneğin, yüzyılın başından bu yana, Fransa'da biri 1912'de, diğeri 1961'de gerçekleşen iki tam tutulma görüldü, böyle bir olay ancak 11 ağustos 1999'da tekrarlanacaktır. Tutulmalar dönemsel olarak meydana gelir. Ay'ın yörünge düzlemi uzayda sabit bir doğrultuda kalamadığı için, düğümler çizgisi tutulum üzerinde geriler: bu nedenle de, düğümün 19 sinodal dönüşü 6 585,78 güne eşitken, Ay'ın 223 sinodal dönüşü 6 585, 32 günde gerçekleşir. Böylece 223 kamer ayından, yani Kaidelilerin Saros adını verdikleri 18 yıl 11 günlük bir dolanım sonunda aynı tutulmalar meydana gelir: 29'u Ay, 41'i de Güneş tutulması olmak üzere genellikle 70 tutulma. Bir yılda en çok 7 (bunun 5 ya da 4'ü Güneş, 2 ya da 3'ü Ay tutulması), en az 2 (bunlar Güneş tutulmalarıdır) tutulma olayı gerçekleşir.
*Jüpiter uydularının tutulmaları. Bu olay, Jüpiter'in uydularından biri ya da diğeri, gezegenin oluşturduğu gölge konisi içine girdiğinde gerçekleşir. Jüpiter'in kavuşma ya da karşıkonumda bulunmasına göre ± 8 dakikalık dalgalanmalar gösteren uydularının tutulmalarını gözlemleyen Römer ışık hızının ilk değerini hesapladı.
*Psik. Tutulma hezeyanlar. Geçen yüzyıllarda ve özellikle Ortaçağda, tutulma hezeyanları sık sık görülen şeylerdi. Çok zaman tutulma, şeytanca girişimlerde öznenin bedenini egemenliği altına alan bir ruhun bu bedeni yönetmesi olarak anımsanıyordu. Bu olay, bazı kültürlerin tutulma danslarında yaşanan duruma benzer. Bu sanrısal orgazm aracılığıyla, öznenin bedensel isteğinin yerine, tamamen başkasının bedensel isteğinin şiddeti ve gücü geçer. Birçok psikotik durumda, özellikle bir akıl otomatizmi ve/ya da senestezik sanrılar sendromunun görüldüğü psikotik durumlarda, tutulma düşünceleri saptanmıştır.
*Fizs. kim. Fiziksel tutulma, mekanizması fiziksel etkileşimlerle açıklanabilen tersinir yüzde tutma olayı. (Bk. ansikl. böl.) || Kimyasal tutulma * KİMYASAL.
*Gökbil. Bir gökcisminin bir başka gökcisminin gölgeşinden ya da yarıgölgesin- den geçişi sıraşında bir süre için kaybolması. (Tutulan gökcisminin kısmi ya da tam olarak kaybolmasına göre kısmi ya da tam tutulmadan söz edilir.) || Ay tutulması, Ay'ın, Yer gölgesinden ya da yarıgölgesinden geçişi sırasından geçici olarak kaybolması. (Bk. ansikl. böl.) || Güneş tutulması, yerdeki bir gözlemci için, Güneş diskinin Ay diski tarafından örtülmesi. (Bk. ansikl. böl.)
*Psik. Tutulma hezeyanı, sanrıya dayanan ve öznenin kendi bedeninin bir başka kişi, bir hayvan (zoopatik tutulma) ya da bir iblis (demohopati) tarafından ele geçirildiğini, kirletildiğini, sevildiğini ya da ona işkence edildiğini hissetmesine yol açan hezeyan biçimi. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Fizs. kim. Katı maddeler düşük sıcaklıklarda akışkanları yüzeylerinde tutabilirler. Fiziksel tutulma olayı seçimsel değildir. Fiziksel tutulmada kimyasal tutulmanın tersine yüzde tutan madde ile tutulan madde arasında kimyasal bir tepkime olmadığı için bu olay akışkanın türüne de bağlı değildir, üstelik bu olay sırasında çok az bir enerji harcanır. Fiziksel tutulma katı maddenin yüzeydeki atomları ile akışkanın molekülleri arasındaki Van der Waals kuvvetleriyle açıklanır Akışkan genellikle katı maddenin yüzeyinde bu yüzeyi kaplayan tek molekül boyutunda bir katman oluşturur.
*Gökbil. Ay tutulmaları. Güneş tarafından aydınlatılan Yer, arkasında iki gökcismiyle sınırlı bir gölge konisi oluşturur; Yer1 in arkasında, bu koni içinde kalan herhangi bir nokta tamamen karanlığa gömülür. Ay, tamamen ya da kısmi olarak bu koni içine girerse aydınlanması kesilir ve böylece tam tutulma ya da kısmi tutulma meydana gelir. Sınırlı ikinci bir gölge konisi içinde de, Ay'ın Güneş'ten aldığı ışığın yeğinliği azalır; buna da yarıgölge denir. Gölge konisinin genişliği, Ay'ın çapından çok daha büyük olduğu için, Ay tutulum düzlemi içinde yer değiştirse bile, her karşıkonumda tam tutulma meydana gelir. Ancak, Ay'ın yörüngesi, tutulum düzlemine doğru eğiktir ve tutulum enlemini izleyerek, kimi kez gölge konisi merkezinin üstünden, kimi kez altından geçer; eğer sapma çok az, yani gölge konisinin yarıçapından küçükse, Ay'ın yalnız belli bir bölümü gölgede kalır ve kısmi tutulma oluşur. Bir Ay tutulması yarıkürenin bütün noktalarından gözlemlenebilir. Tam tutulma anında bile Ay, kızılımsı bir ışıkla aydınlanır: yerkürenin çevresini sıyırarak geçen Güneş ışınları, Yer'i çevreleyen atmosfer tarafından kırılır ve gölge konisinin içine sızarak Ay'ı hafifçe aydınlatır.
*Güneş tutulmaları. Yerdeki bir gözlemci için Güneş tutulması, Ay Güneş diskinin önünden geçtiği sırada meydana gelir. üç gökcisminin boyutları ve ortalama göreli uzaklıkları göz önünde tutulduğunda, Ay'ın gölge konisinin tepesi, Yer yüzeyinin hemen üstünde, kimi kez biraz önde, kimi kez biraz arkada yer alır. Birinci durumda, Yer yüzeyini süpüren gölge demeti içinde bulunan gözlemciler, Ay'ın görünür çapı Güneş'inkinden küçük olduğu için bir halkalı tutulma, ikinci durumda da Ay'ın görünür çapı Güneş'inkine eşit ya da ondan daha büyük olduğu için, uzun ya da kısa sürecek bir tam tutulma göreceklerdir. Yarıgölge konisi içinde kalan gözlemciler ise bir kısmi tutulma olayı izleyeceklerdir. Ay yörüngesi eğimsiz olsaydı, her kavuşmada bir Güneş tutulması meydana gelecekti; gerçekte, Güneş tutulmaları, Ay tutulmalarından üç kez daha sık görülür, ancak bunlar, Yer'in oldukça kısıtlı bir bölgesinden gözlemlenebilir. Tam tutulmalar, yalnız gölge konisinin tepesi tarafından süpürülen çok dar bir kuşağa (200 km düzeyinde) denk düşer. Bir tam tutulmanın maksimum süresi ekvatorda sekiz dakika, Paris enleminde altı dakikadır; bir halkalı tutulma için bu süre, on iki ve on dakikadır. Tam Güneş tutulmalarının, aynı yerden gözlemlenebilmesi için çok uzun zaman aralıkları gerekir. Örneğin, yüzyılın başından bu yana, Fransa'da biri 1912'de, diğeri 1961'de gerçekleşen iki tam tutulma görüldü, böyle bir olay ancak 11 ağustos 1999'da tekrarlanacaktır. Tutulmalar dönemsel olarak meydana gelir. Ay'ın yörünge düzlemi uzayda sabit bir doğrultuda kalamadığı için, düğümler çizgisi tutulum üzerinde geriler: bu nedenle de, düğümün 19 sinodal dönüşü 6 585,78 güne eşitken, Ay'ın 223 sinodal dönüşü 6 585, 32 günde gerçekleşir. Böylece 223 kamer ayından, yani Kaidelilerin Saros adını verdikleri 18 yıl 11 günlük bir dolanım sonunda aynı tutulmalar meydana gelir: 29'u Ay, 41'i de Güneş tutulması olmak üzere genellikle 70 tutulma. Bir yılda en çok 7 (bunun 5 ya da 4'ü Güneş, 2 ya da 3'ü Ay tutulması), en az 2 (bunlar Güneş tutulmalarıdır) tutulma olayı gerçekleşir.
*Jüpiter uydularının tutulmaları. Bu olay, Jüpiter'in uydularından biri ya da diğeri, gezegenin oluşturduğu gölge konisi içine girdiğinde gerçekleşir. Jüpiter'in kavuşma ya da karşıkonumda bulunmasına göre ± 8 dakikalık dalgalanmalar gösteren uydularının tutulmalarını gözlemleyen Römer ışık hızının ilk değerini hesapladı.
*Psik. Tutulma hezeyanlar. Geçen yüzyıllarda ve özellikle Ortaçağda, tutulma hezeyanları sık sık görülen şeylerdi. Çok zaman tutulma, şeytanca girişimlerde öznenin bedenini egemenliği altına alan bir ruhun bu bedeni yönetmesi olarak anımsanıyordu. Bu olay, bazı kültürlerin tutulma danslarında yaşanan duruma benzer. Bu sanrısal orgazm aracılığıyla, öznenin bedensel isteğinin yerine, tamamen başkasının bedensel isteğinin şiddeti ve gücü geçer. Birçok psikotik durumda, özellikle bir akıl otomatizmi ve/ya da senestezik sanrılar sendromunun görüldüğü psikotik durumlarda, tutulma düşünceleri saptanmıştır.
Kaynak: Büyük Larousse
Tutulma Şemalarında Uzaklıkların nasıl hesaplanır?
Tutulma kitabının özetini nasıl bulabilirim?
Tutulma - Stephenie Meyer
YORUMLAR