üÇüNCü sıra say. sıt. üç sayısının belirlediği sırada yer alan kimse ya da şey için kullanılır: Listede üçüncü kim? üçüncü katta ot...
üÇüNCü sıra say. sıt. üç sayısının belirlediği sırada yer alan kimse ya da şey için kullanılır: Listede üçüncü kim? üçüncü katta oturuyor. Genel sıralamada üçüncü oldu.
*Huk. üçüncü kişi, bir hukuksal işlemin ya da davanın tarafı olmayan kimse. || üçüncü kişi yararına sözleşme, iki kişi arasında yapılan ve borçlunun, sözleşmeye katılmayan üçüncü kişi yararına edimini yerine getirmeyi kabul ettiği, sözleşme. (Kendi adına sözleşme yapan kimse, üçüncü kişi yararına bir borç kabul ettirmişse, o borcun bu üçüncü kişiye ödenmesini isteyebilir. Eğer iki tarafın isteğine örf ve âdete uygunsa, üçüncü kişi veya onun yerine geçenler de borcun ödenme sini kişisel olarak isteyebilirler [Borçlar k. md. 111].)
*İkt. üçüncü kesim, özellikle ticaret, taşımacılık ve hizmetleri (mali etkinlikler, sigortacılık işleri vb.) kapsayan iktisadi etkinlikler kesimi. || üçüncü kesimin ağırlık kazanması, belli tipte bir ekonominin, çok gelişmiş bir üçüncü kesime sahip bir ekonomi olmaya doğru gitmesi.
*Mant. üçüncünün olmazlığı ilkesi, "iki çelişik önermeden biri doğru, öteki yanlıştır" biçiminde dile getirilen ilke (orta terim ya da üçüncü varsayım yoktur).
*Patol. üçüncü devre birkaç devreye ayrılan hastalıklarda birinci ve ikinci devreden sonra gelen devreye denir ve özellikle frengi hastalığı için kullanılır.
*Sig. üçüncü kişi sorumluluk sigortası, üçüncü taşilerin bedensel ve maddi zararlara uğramasında kusuru bulunan sigortalının hukuksal sorumluluğunu karşılayan sigorta.
*Verg. huk. üçüncü zilyede ihbar, Amme alacakları tahsil usulü hakkında kanuna göre, vergi borcunu ödemeyen yükümlüden vergiyi tahsil edebilmek için, borçlunun üçüncü kişiler elinde bulunan taşınır malların hacziyle ilgili olarak, bu kişilere tahsil dairesince yapılan tebliğ. (Borçlunun üçüncü kişiler elinde bulunan taşınır ya da taşınmaz mallarından, alacak ve haklarından kamu alacağına [vergi borcu] yetecek miktarı haczedilir.)
*Huk. üçüncü kişi, bir hukuksal işlemin ya da davanın tarafı olmayan kimse. || üçüncü kişi yararına sözleşme, iki kişi arasında yapılan ve borçlunun, sözleşmeye katılmayan üçüncü kişi yararına edimini yerine getirmeyi kabul ettiği, sözleşme. (Kendi adına sözleşme yapan kimse, üçüncü kişi yararına bir borç kabul ettirmişse, o borcun bu üçüncü kişiye ödenmesini isteyebilir. Eğer iki tarafın isteğine örf ve âdete uygunsa, üçüncü kişi veya onun yerine geçenler de borcun ödenme sini kişisel olarak isteyebilirler [Borçlar k. md. 111].)
*İkt. üçüncü kesim, özellikle ticaret, taşımacılık ve hizmetleri (mali etkinlikler, sigortacılık işleri vb.) kapsayan iktisadi etkinlikler kesimi. || üçüncü kesimin ağırlık kazanması, belli tipte bir ekonominin, çok gelişmiş bir üçüncü kesime sahip bir ekonomi olmaya doğru gitmesi.
*Mant. üçüncünün olmazlığı ilkesi, "iki çelişik önermeden biri doğru, öteki yanlıştır" biçiminde dile getirilen ilke (orta terim ya da üçüncü varsayım yoktur).
*Patol. üçüncü devre birkaç devreye ayrılan hastalıklarda birinci ve ikinci devreden sonra gelen devreye denir ve özellikle frengi hastalığı için kullanılır.
*Sig. üçüncü kişi sorumluluk sigortası, üçüncü taşilerin bedensel ve maddi zararlara uğramasında kusuru bulunan sigortalının hukuksal sorumluluğunu karşılayan sigorta.
*Verg. huk. üçüncü zilyede ihbar, Amme alacakları tahsil usulü hakkında kanuna göre, vergi borcunu ödemeyen yükümlüden vergiyi tahsil edebilmek için, borçlunun üçüncü kişiler elinde bulunan taşınır malların hacziyle ilgili olarak, bu kişilere tahsil dairesince yapılan tebliğ. (Borçlunun üçüncü kişiler elinde bulunan taşınır ya da taşınmaz mallarından, alacak ve haklarından kamu alacağına [vergi borcu] yetecek miktarı haczedilir.)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR