UFALMAK gçz. f. 1. Daha ufak ya da daha ufak görünecek duruma gelmek, küçülmek: Bu kazak yıkanınca ufaldı. Uykusuzluktan ufalan gözl...
UFALMAK gçz. f.
1. Daha ufak ya da daha ufak görünecek duruma gelmek, küçülmek: Bu kazak yıkanınca ufaldı. Uykusuzluktan ufalan gözler. Güneş ufalarak ufukta kayboldu.
2. Önemini, kıymetini yitirmek; küçülmek: Bu şekilde gaddar konuştukça gözümde ufalıyordu.
* ufaltmak ettirg. f. Bir şeyi daha ufak ya da daha ufak görünür duruma getirmek, küçültmek.
1. Daha ufak ya da daha ufak görünecek duruma gelmek, küçülmek: Bu kazak yıkanınca ufaldı. Uykusuzluktan ufalan gözler. Güneş ufalarak ufukta kayboldu.
2. Önemini, kıymetini yitirmek; küçülmek: Bu şekilde gaddar konuştukça gözümde ufalıyordu.
* ufaltmak ettirg. f. Bir şeyi daha ufak ya da daha ufak görünür duruma getirmek, küçültmek.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR