Ukde isim, eskimiş Arapça ¤u®de 1 . Düğüm, yumru. 2 . ( mecaz ) İçe dert olan şey: "Geceleri bilhassa yatsı namazından ...
Ukde
isim, eskimiş Arapça ¤u®de
1 . Düğüm, yumru.
2 . (mecaz) İçe dert olan şey:
isim, eskimiş Arapça ¤u®de
1 . Düğüm, yumru.
2 . (mecaz) İçe dert olan şey:
"Geceleri bilhassa yatsı namazından sonra seccadede oturmuş, çocuk dilimle, içimde ukde olan meseleler hakkında Allah'la konuşur dururdum."- H. E. Adıvar.
UKDE a. (ar. 'ukde).
1. Düğüm, yumru.
2. Problem, güçlülük.
3. İçe dert olan, istenip de gerçekleşemeyen şey.
*Esk. Ukde-gir, düğümlenmiş, çetrefil, kuşkulu. || Ukde-kuşa, ukde-guşa, düğümü çözen, güçlükleri yenen. || Ukdei dorun, içe dert olan şey. || Ukdei lisan, dil tutulması.
*Esk. anat. Bez, düğüm.
*Esk. bot. Ukde-i hayatiye yaprakların sap üzerinde çıktıkları yer.
*Esk. gökbil. Bir gezegen yörüngesinin zodyak üstündeki iki ucundan her biri. || Ukdei res, bir gezegenin zodyak üzerinde yükselme noktası. || Ukdei sûfla, bir gezegenin zodyak üzerinde alçalma noktası. || Ukdei ulya, yörüngenin yükseldiği nokta. || Ukdeizeneb, yörüngenin alçaldığı nokta.
1. Düğüm, yumru.
2. Problem, güçlülük.
3. İçe dert olan, istenip de gerçekleşemeyen şey.
*Esk. Ukde-gir, düğümlenmiş, çetrefil, kuşkulu. || Ukde-kuşa, ukde-guşa, düğümü çözen, güçlükleri yenen. || Ukdei dorun, içe dert olan şey. || Ukdei lisan, dil tutulması.
*Esk. anat. Bez, düğüm.
*Esk. bot. Ukde-i hayatiye yaprakların sap üzerinde çıktıkları yer.
*Esk. gökbil. Bir gezegen yörüngesinin zodyak üstündeki iki ucundan her biri. || Ukdei res, bir gezegenin zodyak üzerinde yükselme noktası. || Ukdei sûfla, bir gezegenin zodyak üzerinde alçalma noktası. || Ukdei ulya, yörüngenin yükseldiği nokta. || Ukdeizeneb, yörüngenin alçaldığı nokta.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR