umur (I) isim Arapça um°r : Aldırış etme, önem verme: "Kim aldırır? Annesi umurumda mıydı benim?"- A. İlhan . Seni ...
umur (I)
isim Arapça um°r :
Aldırış etme, önem verme:
"Kim aldırır? Annesi umurumda mıydı benim?"- A. İlhan.
Seni umursamamak elde değil.. kompetankedi
isim Arapça um°r :
Aldırış etme, önem verme:
Seni umursamamak elde değil.. kompetankedi
UMUR çoğl. a. (ar. emr'in çoğl. umûı). Esk.
1. İşler, görevler.
2. Umur-aşine iş bilir. || Umur dide iş görmüş || Umurı adiye her günkü işler. || Umurı akliye, akılla ilgili işler |l Umurı amme kamu işleri. || Umurı askeriye umurı seyfiye askerlikle ilgili işler. || Umurı beytiye ev işleri. || Umurı cumhur, ulusal işler. J| Umurı dahiliye, iç işler. || Umurı devlet, umurı mülkiye devlet işleri. || Umurı hariciye dış işler. || Umurı hayrıye, hayır işleri. || Umurı maliye para ile ilgili işler. || Umurı mühimme, önemli işler. || Umurı sıhhiye, sağlıkla ilgili işler. || Umurı tevliyet, vakıf mütevellisinin yükümlü olduğu işler. || Umurı tıbbiye, tıpa ilgili işler. || Umurı zaptiye, güvenlikle ilgili işler || Umurı zatiye, kişisel işler, || Umurı zihniye, zihinle ilgili işler.
*isi. huk Umur u adliye, adaletle ilgili işler. || Umuru tevliyet, vakıf mütevellisinin yükümlü olduğu işler.
UMUR a (ar umur, işler'den).
1. Aldırma, önem verme, iş sayma
2. Umurunda olmak (olmamak), bir şeye, bir kimseye önem vermek, onu umursamak (önem vermemek, umursamamak): Bana neler olduğu umurunda mı? Hiçbir şey, hiç kimse umurunda değildi.
3. Umur etmek, aldırış etmek, önem vermek. || Umur görmüş, görgüsü ve deneyimi olan, önemli görevlerde bulunmuş. || Umurumun teki, bir şeye karşı hiçbir ilgi duymadığını, onu umursamadığını vurgulamak için söylenir.
1. İşler, görevler.
2. Umur-aşine iş bilir. || Umur dide iş görmüş || Umurı adiye her günkü işler. || Umurı akliye, akılla ilgili işler |l Umurı amme kamu işleri. || Umurı askeriye umurı seyfiye askerlikle ilgili işler. || Umurı beytiye ev işleri. || Umurı cumhur, ulusal işler. J| Umurı dahiliye, iç işler. || Umurı devlet, umurı mülkiye devlet işleri. || Umurı hariciye dış işler. || Umurı hayrıye, hayır işleri. || Umurı maliye para ile ilgili işler. || Umurı mühimme, önemli işler. || Umurı sıhhiye, sağlıkla ilgili işler. || Umurı tevliyet, vakıf mütevellisinin yükümlü olduğu işler. || Umurı tıbbiye, tıpa ilgili işler. || Umurı zaptiye, güvenlikle ilgili işler || Umurı zatiye, kişisel işler, || Umurı zihniye, zihinle ilgili işler.
*isi. huk Umur u adliye, adaletle ilgili işler. || Umuru tevliyet, vakıf mütevellisinin yükümlü olduğu işler.
UMUR a (ar umur, işler'den).
1. Aldırma, önem verme, iş sayma
2. Umurunda olmak (olmamak), bir şeye, bir kimseye önem vermek, onu umursamak (önem vermemek, umursamamak): Bana neler olduğu umurunda mı? Hiçbir şey, hiç kimse umurunda değildi.
3. Umur etmek, aldırış etmek, önem vermek. || Umur görmüş, görgüsü ve deneyimi olan, önemli görevlerde bulunmuş. || Umurumun teki, bir şeye karşı hiçbir ilgi duymadığını, onu umursamadığını vurgulamak için söylenir.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR