UYGUR a (Tamlayan olarak) Uygurlar'a ait olanı belirtir: Uygur abecesi. Uygur sözlüğü. *Dilbil. Uygur abecesi, Uygurlar'ın...
UYGUR a (Tamlayan olarak) Uygurlar'a ait olanı belirtir: Uygur abecesi. Uygur sözlüğü.
*Dilbil. Uygur abecesi, Uygurlar'ınsoğd kökenli abecesi. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. VIII. yy. ortalarında Doğu Türkistan'da yaşayan Türkler. (Basmıl ve Türkeşler) tarafından kullanılıyordu. IX. yy.'ın ortalarında Uygurlar arasında yaygınlaştı. Turfan ve çevresinde XV. yy.'a kadar; Turan havzasının doğu'sunda Kansu'da buddhacı Uygurlar arasında XVIII. yy.'a kadar kullanıldı. İslam dinim benimseyen Türkler arasında da bu yazıyla yapıtlar (Kutadgu bilig, Atabet ül-hakayık) yazılıyor; bazen bir kitabın sayfalarında iki yazı ya birden yer veriliyordu. OsmanlI sarayında da XV. yy.'da doğu ülkeleriyle haberleşmek için uygur abecesiyle yazı yazan bahşılar (kâtip) vardı. Uygur abecesi sağdan sola doğru, kamış kalemle ya da çın yazısı gibi fırçayla yazılırdı Harfler arap abecesindeki gibi bitiştirilir ancak bazı harfler (z hiçbir zaman; y, I bazen) soldan bitiştirile- mezdı. Harflerin sözcük başında, ortasında ve sonunda az çok farklı biçimleri vardı. Türkçenin bütün sesleri 18 işaretle gösteriliyordu. Bundan dolayı, bazen bir harf birkaç sesi birden karşılıyor, sözcükler ve ekler yazılırken bazı sesler gösterilmiyordu. Bu yüzden uygur abecesiyle yazılmış yapıtların doğru okunmasında güçlükler vardır. Sözcükler ve bazı yazmalarda ekler ayrı yazılmıştır. Kapalı hecelerdeki ünsüzler genellikle yazılmamıştır. Bazı yazmalarda benzer harfler için harf üzerinde noktalar kullanılmıştır. Noktalama işareti olarak da nokta, iki nokta gibi işaretler kullanılmıştır.
*Dilbil. Uygur abecesi, Uygurlar'ınsoğd kökenli abecesi. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. VIII. yy. ortalarında Doğu Türkistan'da yaşayan Türkler. (Basmıl ve Türkeşler) tarafından kullanılıyordu. IX. yy.'ın ortalarında Uygurlar arasında yaygınlaştı. Turfan ve çevresinde XV. yy.'a kadar; Turan havzasının doğu'sunda Kansu'da buddhacı Uygurlar arasında XVIII. yy.'a kadar kullanıldı. İslam dinim benimseyen Türkler arasında da bu yazıyla yapıtlar (Kutadgu bilig, Atabet ül-hakayık) yazılıyor; bazen bir kitabın sayfalarında iki yazı ya birden yer veriliyordu. OsmanlI sarayında da XV. yy.'da doğu ülkeleriyle haberleşmek için uygur abecesiyle yazı yazan bahşılar (kâtip) vardı. Uygur abecesi sağdan sola doğru, kamış kalemle ya da çın yazısı gibi fırçayla yazılırdı Harfler arap abecesindeki gibi bitiştirilir ancak bazı harfler (z hiçbir zaman; y, I bazen) soldan bitiştirile- mezdı. Harflerin sözcük başında, ortasında ve sonunda az çok farklı biçimleri vardı. Türkçenin bütün sesleri 18 işaretle gösteriliyordu. Bundan dolayı, bazen bir harf birkaç sesi birden karşılıyor, sözcükler ve ekler yazılırken bazı sesler gösterilmiyordu. Bu yüzden uygur abecesiyle yazılmış yapıtların doğru okunmasında güçlükler vardır. Sözcükler ve bazı yazmalarda ekler ayrı yazılmıştır. Kapalı hecelerdeki ünsüzler genellikle yazılmamıştır. Bazı yazmalarda benzer harfler için harf üzerinde noktalar kullanılmıştır. Noktalama işareti olarak da nokta, iki nokta gibi işaretler kullanılmıştır.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR