VAKIAT , -tı çoğl. a. (ar. vâkfa'nın çoğl. vâkfat). Esk. Olan şeyler, başa gelenler, olaylar: “Asrımızda yetişen gençler içind...
VAKIAT, -tı çoğl. a. (ar. vâkfa'nın çoğl. vâkfat). Esk. Olan şeyler, başa gelenler, olaylar: “Asrımızda yetişen gençler içinde bu türlü adamlar çıkmaz olduğundan garâibi vâkıattan olmak üzere..." (Cevdet Paşa, XIX. yy.).
*isi. huk. Flanefi bilginleri tarafından ileri sürülen fetvalar, görüşler ve çözüm yolları.
Vakıatı Sultan Cam, Fatih Sultan Mehmet'in Çiçek Flatun'dan olma küçük oğlu şehzade Cem Sultandın (1459-1495) yaşamıyla ilgili olarak Cem Sultan'ın defterdarı Haydar Bey tarafından yazıldığı sanılan yapıt. Çeşitli yazmaları bulunan yapıtta Cem'in çektiği sıkıntılar, Fransa ve İtalya'daki günleri, papa ile olan yaşamı ayrıntılarıyla dile getirilir. Yapıt, güvenilir bir olarak kabul edilmektedir.
*isi. huk. Flanefi bilginleri tarafından ileri sürülen fetvalar, görüşler ve çözüm yolları.
Vakıatı Sultan Cam, Fatih Sultan Mehmet'in Çiçek Flatun'dan olma küçük oğlu şehzade Cem Sultandın (1459-1495) yaşamıyla ilgili olarak Cem Sultan'ın defterdarı Haydar Bey tarafından yazıldığı sanılan yapıt. Çeşitli yazmaları bulunan yapıtta Cem'in çektiği sıkıntılar, Fransa ve İtalya'daki günleri, papa ile olan yaşamı ayrıntılarıyla dile getirilir. Yapıt, güvenilir bir olarak kabul edilmektedir.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR