varit sıfat, eskimiş (va:rit) Arapça vÂ¥rid Olabileceği akla gelen: "Bu, kitap satılmıyor iddiası varit değil."- N. Hi...
varit
sıfat, eskimiş (va:rit) Arapça vÂ¥rid
Olabileceği akla gelen:
"Bu, kitap satılmıyor iddiası varit değil."- N. Hikmet.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
varit olmak
Kaynak:TDK
VARİT sıf. (ar vürûd'dan vârid). Esk.
1. Olabileceği akla gelen, gerçekleşmesi olanağı bulunan: Böyle bir olay varit değil.
2. Gelen, erişen.
3. Bir şey hakkında söylenen.
4. Varit olmak, meydana gelmesi, gerçekleşmesi olanak dahilinde bulunmak, gerçekleşebilir olmak; erişmek, ulaşmak: "Bu korkulardan birincisinin neden dolayı varid olmadığını yukarıda gösterdik" (H. A. Yalçın). "Gelibolu şibh-i ceziresinin ileri siperlerinden varid olan mektubunuz..." (Samipaşazade Sezai, XIX. yy ).
5. Varidi hatır, akla gelen: "Vasıl olacağımız netayiç hep aynıdır düşüncesi vâridi hâtır olmuyor mu?" (Baha Tevfik).
1. Olabileceği akla gelen, gerçekleşmesi olanağı bulunan: Böyle bir olay varit değil.
2. Gelen, erişen.
3. Bir şey hakkında söylenen.
4. Varit olmak, meydana gelmesi, gerçekleşmesi olanak dahilinde bulunmak, gerçekleşebilir olmak; erişmek, ulaşmak: "Bu korkulardan birincisinin neden dolayı varid olmadığını yukarıda gösterdik" (H. A. Yalçın). "Gelibolu şibh-i ceziresinin ileri siperlerinden varid olan mektubunuz..." (Samipaşazade Sezai, XIX. yy ).
5. Varidi hatır, akla gelen: "Vasıl olacağımız netayiç hep aynıdır düşüncesi vâridi hâtır olmuyor mu?" (Baha Tevfik).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR