velayet isim, eskimiş (vela:yet, l ince okunur) Arapça velÂ¥yet 1 . Velilik. 2 . Otorite. 3 . Yetke. VELAYET,...
velayet
isim, eskimiş (vela:yet, l ince okunur) Arapça velÂ¥yet
1 . Velilik.
2 . Otorite.
3 . Yetke.
VELAYET, -ti a. (ar. velayet). Esk.
1 .Veli, ermiş olma, ermişlik.
2. Otorite, sözünü geçirme: "Leşkeri sultanı irfânız velâyet bekleriz" (Fuzuli, XVI. yy.).
*İsi. huk. Başkalarının kişiliği ya da malları konusunda söz sahibi olma. || Velayeti amme, halk üstünde ululemr yerine emretme yetkisini taşıyan devlet görevlilerinin herkese uygulanan velayeti. (Kadılar bu tür velayete sahiptir.) || Velayetı ceraim, genel güvenliği sağlamak için gereken zorlayıcı önlemleri almaya ve uygulamaya yetkili kişinin velayeti. (Bu velayete sahip kişiler, gereken her türlü idari, siyasi kolluk önlemleri alabilirler.) || Velayeti gayri zatiye, velayet görevinin doğum nedenine değil velayetin verilmesini gerektiren bir işleme dayanması durumunda verilen velayet. (Kadı ve vasinin velayetlerinde olduğu gibi. Veli, velayeti gayrı zatiyede yetkilerini onu görevlendiren kişiden alır.) || Velayeti hassa, belirli bir kişi ya da bir şey yararına yapılmış velayet. (Örneğin, babanın velayeti çocuklarına, vasinin velayeti küçüklere ve kısıtlılara, mütevellinin velayeti ise vakfa ilişkindir.) || Velayeti kısas, kısas isteme yetkisi olanın velayeti. (Öldürülenin mirasçıları velayeti kısas sahibidir.) || Velayeti zatiye, velayet altındaki kişiyle velisi arasındaki bağdan doğan velayet. (Babanın küçük çocukları üstündeki velayeti, babanın kişiliğine bağlı olduğu için bu velayet zatidir. Baba bu valeyeti devredemez, bundan vazgeçemez.)
*Med. huk. Küçüklerin ve kısıtlıların kişilikleri ve malları üzerinde anne ve babalarının sahip oldukları hak ve yetkilerin tümü. (Bk. ansikl. böl.)
*Tasav. Ermişlik. ( -> VELİ.)
*ANSİKL Med. huk. Velayet anne ve babaya ait bir yetkidir. Çocuk küçükken anne ve babasının velayeti altındadır. Yasal bir neden olmadıkça velayet anne ve babadan alınamaz. Yargıç, vasi atanmasını gerekli görmedikçe kısıtlanan çocuklar da anne ve babalarının velayeti altında olurlar (Türk med. k. md. 262). Evlilik süresince anne ve baba velayet hakkını birlikte kullanırlar. Eşlerden birinin ölümü halinde velayet sağ kalanın, boşanma durumunda da çocuk kendisine bırakılanan olur. Anne ve babanın, çocuğun kişiliği üzerindeki hak ve yetkileri ona bakmak, geçimini sağlamak, onu yetiştirmek ve eğitmektir. Anne ve baba velayeti kullanma hakları oranında, çocuklarının yasal temsilcisidirler. Bu sıfatla yaptıkları işlemler için yargıcın onayı gerekli değildir (Türk med. k. md. 268). Velayet altındaki çocuk, temyiz kudretine sahipse, anne ve babasının onayı ile aile adına işlemde bulunabilir. Anne ve baba velayet görevlerini yerine getirmezlerse, yargıç çocuğun korunması için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür (Türk med. k. md. 272). Velayeti kullanma gücünden yoksun olan ya da kısıtlı olan veya çocuk üzerindeki yetkisini kötüye kullanan ya da ağır ihmalde bulunan anne ve babadan velayet hakkı alınabilir. Anne ve babadan velayet alınınca çocuğa bir vasi atanır. Anne ve baba velayetleri süresince çocuğun mallarını yönetirler. Hesap ve güvence vermezler. Anne ve baba görevlerini yapmazlarsa yargıç işe elkoyar (Türk med. k. md. 278).
1 .Veli, ermiş olma, ermişlik.
2. Otorite, sözünü geçirme: "Leşkeri sultanı irfânız velâyet bekleriz" (Fuzuli, XVI. yy.).
*İsi. huk. Başkalarının kişiliği ya da malları konusunda söz sahibi olma. || Velayeti amme, halk üstünde ululemr yerine emretme yetkisini taşıyan devlet görevlilerinin herkese uygulanan velayeti. (Kadılar bu tür velayete sahiptir.) || Velayetı ceraim, genel güvenliği sağlamak için gereken zorlayıcı önlemleri almaya ve uygulamaya yetkili kişinin velayeti. (Bu velayete sahip kişiler, gereken her türlü idari, siyasi kolluk önlemleri alabilirler.) || Velayeti gayri zatiye, velayet görevinin doğum nedenine değil velayetin verilmesini gerektiren bir işleme dayanması durumunda verilen velayet. (Kadı ve vasinin velayetlerinde olduğu gibi. Veli, velayeti gayrı zatiyede yetkilerini onu görevlendiren kişiden alır.) || Velayeti hassa, belirli bir kişi ya da bir şey yararına yapılmış velayet. (Örneğin, babanın velayeti çocuklarına, vasinin velayeti küçüklere ve kısıtlılara, mütevellinin velayeti ise vakfa ilişkindir.) || Velayeti kısas, kısas isteme yetkisi olanın velayeti. (Öldürülenin mirasçıları velayeti kısas sahibidir.) || Velayeti zatiye, velayet altındaki kişiyle velisi arasındaki bağdan doğan velayet. (Babanın küçük çocukları üstündeki velayeti, babanın kişiliğine bağlı olduğu için bu velayet zatidir. Baba bu valeyeti devredemez, bundan vazgeçemez.)
*Med. huk. Küçüklerin ve kısıtlıların kişilikleri ve malları üzerinde anne ve babalarının sahip oldukları hak ve yetkilerin tümü. (Bk. ansikl. böl.)
*Tasav. Ermişlik. ( -> VELİ.)
*ANSİKL Med. huk. Velayet anne ve babaya ait bir yetkidir. Çocuk küçükken anne ve babasının velayeti altındadır. Yasal bir neden olmadıkça velayet anne ve babadan alınamaz. Yargıç, vasi atanmasını gerekli görmedikçe kısıtlanan çocuklar da anne ve babalarının velayeti altında olurlar (Türk med. k. md. 262). Evlilik süresince anne ve baba velayet hakkını birlikte kullanırlar. Eşlerden birinin ölümü halinde velayet sağ kalanın, boşanma durumunda da çocuk kendisine bırakılanan olur. Anne ve babanın, çocuğun kişiliği üzerindeki hak ve yetkileri ona bakmak, geçimini sağlamak, onu yetiştirmek ve eğitmektir. Anne ve baba velayeti kullanma hakları oranında, çocuklarının yasal temsilcisidirler. Bu sıfatla yaptıkları işlemler için yargıcın onayı gerekli değildir (Türk med. k. md. 268). Velayet altındaki çocuk, temyiz kudretine sahipse, anne ve babasının onayı ile aile adına işlemde bulunabilir. Anne ve baba velayet görevlerini yerine getirmezlerse, yargıç çocuğun korunması için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür (Türk med. k. md. 272). Velayeti kullanma gücünden yoksun olan ya da kısıtlı olan veya çocuk üzerindeki yetkisini kötüye kullanan ya da ağır ihmalde bulunan anne ve babadan velayet hakkı alınabilir. Anne ve babadan velayet alınınca çocuğa bir vasi atanır. Anne ve baba velayetleri süresince çocuğun mallarını yönetirler. Hesap ve güvence vermezler. Anne ve baba görevlerini yapmazlarsa yargıç işe elkoyar (Türk med. k. md. 278).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR