Vernik -ği isim Rumca Bazı maddeleri parlatmak veya havanın etkisinden korumak için sürülen bir sıvı: "Fırınlanmamış birade...
Vernik -ği
isim Rumca
Bazı maddeleri parlatmak veya havanın etkisinden korumak için sürülen bir sıvı:
isim Rumca
Bazı maddeleri parlatmak veya havanın etkisinden korumak için sürülen bir sıvı:
"Fırınlanmamış birader, iki yıl sonra pul pul olmaz mı bunun vernikleri?"- H. Taner.
VERNİK a (fr. vernis; ıtal. ver nice; geç lat. veronix, kokulu bir reçine türü'nden).
1. Bileşiminde pigment bulunmayan, çözücü, inceltici ve çeşitli bağlayıcı maddelerden meydana gelen, uygun şekilde hazırlanmış yüzeylere çok ince katman durumunda sürüldüğünde bu yüzeylerde genellikle yapışkan, sert, kaygan, yarısaydam ve parlak filmler oluşturan, kendine özgü koruyucu ya da teknik özellikleri olan madde. (Bk. ansikl. böl. Boyac. ve Süslere. san.)
2. Lak ya da laka verniği, fırınlamaya gerek kalmadan hızla kuruyan ve son cilalama işleminde kullanılan vernik; pişirme işleminden geçirilmeksizin, özellikle bileşimindeki çözücünün uçması sonucu sertleşen ve hızla kuruyan sıva. (Lak ya da laka vernikleri çoğunlukla son cila olarak kullanılır.) || Yağlı vernik, doğal, yapay ya da sentetik reçinelerin kuruyan bir yağ içinde çözündürülmesi yoluyla hazırlanan vernik. || Yalıtkan vernik, bobinaj tellerinin yalıtkanlaştırılmasında kullanılan özel bileşimli vernik. (Yalıtkan vernik sanayide daha çok elektrik yalıtımı amacıyla kullanılır. Bu maddeden oluşan filmler, sert, dayanıklı, kaygan, düz ve gergindir.)
*Eczc. Çabuk kuruyan ve ince esnek bir tabaka bırakan sıvağ. (Vernikler etken maddeler katılarak deri hastalıklarında kullanılmıştır [örneğin salisilattı kolodyum].)
*Mak. san. Işılesnek vernik, çalışan bir makine parçası üzerine sürülen ve parçanın en çok zorlanan bölgelerinde görünüm değişimleri gösteren vernik.
*Marangl. ispirtolu vernik, doğal ve yapay reçinelerin ispirtoda eritilmesiyle elde edilen vernik. (Renklendirmek gerekirse anilin boyalar kullanılır. Ucuz işlerde, kalın katman yapmadığından müzik aletlerinin titreşimli bölümlerinde, oymalı işlerde, sürülmesinin kolay olması nedeniyle evlerdeki basit onarımlarda kullanılır.)
*Res. Vernik sökme, belli bir yüzeyi, özellikle de bir tabloyu kaplayan vernik katmanını çıkarma. (Resim restorasyonunda tam sökmeyle, eski bir yapıta yanlış bir biçimde uygulanmış vernik katmanlarının çıkarılması olan kısmi sökmeyi birbirinden ayırt etmek gerekir. Nazik, hatta yapıt için tehlikeli olan bu işlem, bir çözücü yardımıyla ya da kuru yöntemlerle gerçekleştirilir.)
*ANSİKL. Boyac. Vernik bir bağlayıcının (yağ, doğal ya da yapay reçine) bir çözücü karışımı içinde çözündürülmesi yoluyla hazırlanır. Bileşimine ayrıca inceltici, plastikleştirici ve sikatif maddeler katılır. Bileşimindeki çözücü karışımı içinde çözü- nebilen kimi boyarmaddelerin katılmasıyla yarısaydam özelliklerine zarar vermeden renkli vernikler hazırlanabilir. Vernikler, bileşimlerine katılan bağlayıcı ile filmin kurumasını ve sertleşmesini sağlayan bileşenlerin türüne göre sınıflandırılır. Vernikler böylece doğal ya da yapay reçineli yağlı vernikler; bileşiminde yağ ve yağ asidi bulunmayan doğal ya da yapay reçineli vernikler (alkollü vernikler bu gruba girer); selülozik vernikler, bitümlü vernikler; lateksli, işlenmiş ya da işlenmemiş doğal ya da yapay kauçuklu vernikler; doğal vernikler (japon lakaları, çinhindi lakaları) vb. gibi değişik gruplara ayrılır
*Süslem. sant. Mısırlılar tahta vernikleme sanatında oldukça ustaydılar. Doğu kökenli olan bu sanat Avrupa'da ancak XVII. yy.'dan sonra uygulanmaya başlandı. Eskiden kullanılan vernikler arasında renksiz ve saydam olan Venedik verniği (sakızın terebentin esansı içinde çözündürülmesi yoluyla hazırlanır), bakır ve pirinç üzerine uygulanabilen yaldızlı vernik (keten yağı, sandarak reçinesi, sarısabır reçinesi, hintzamkı, altın mürdesengi), XVIII. yy.'da bronzları renklendirmede kullanılan İngiliz verniği sayılabilir. XVII. yy.'da Uzakdoğu'dan getirilen lak ya da laka*lara Çin verniği, Japon verniği, Coromandei vernikleri (lakaları) denmekteydi. XVIII. yy.'da Fransa'da Martin kardeşler bu lakları taklit edebilmek amacıyla ana madde olarak kopal reçinesinin kullanıldığı bir yöntem geliştirdiler. O günden sonra sentetik reçinelerin bulunuşuna dek Avrupa'da mobilya ve süslemecilikte kullanılan tüm lak ve verniklere "Martin verniği" adı verildi.
1. Bileşiminde pigment bulunmayan, çözücü, inceltici ve çeşitli bağlayıcı maddelerden meydana gelen, uygun şekilde hazırlanmış yüzeylere çok ince katman durumunda sürüldüğünde bu yüzeylerde genellikle yapışkan, sert, kaygan, yarısaydam ve parlak filmler oluşturan, kendine özgü koruyucu ya da teknik özellikleri olan madde. (Bk. ansikl. böl. Boyac. ve Süslere. san.)
2. Lak ya da laka verniği, fırınlamaya gerek kalmadan hızla kuruyan ve son cilalama işleminde kullanılan vernik; pişirme işleminden geçirilmeksizin, özellikle bileşimindeki çözücünün uçması sonucu sertleşen ve hızla kuruyan sıva. (Lak ya da laka vernikleri çoğunlukla son cila olarak kullanılır.) || Yağlı vernik, doğal, yapay ya da sentetik reçinelerin kuruyan bir yağ içinde çözündürülmesi yoluyla hazırlanan vernik. || Yalıtkan vernik, bobinaj tellerinin yalıtkanlaştırılmasında kullanılan özel bileşimli vernik. (Yalıtkan vernik sanayide daha çok elektrik yalıtımı amacıyla kullanılır. Bu maddeden oluşan filmler, sert, dayanıklı, kaygan, düz ve gergindir.)
*Eczc. Çabuk kuruyan ve ince esnek bir tabaka bırakan sıvağ. (Vernikler etken maddeler katılarak deri hastalıklarında kullanılmıştır [örneğin salisilattı kolodyum].)
*Mak. san. Işılesnek vernik, çalışan bir makine parçası üzerine sürülen ve parçanın en çok zorlanan bölgelerinde görünüm değişimleri gösteren vernik.
*Marangl. ispirtolu vernik, doğal ve yapay reçinelerin ispirtoda eritilmesiyle elde edilen vernik. (Renklendirmek gerekirse anilin boyalar kullanılır. Ucuz işlerde, kalın katman yapmadığından müzik aletlerinin titreşimli bölümlerinde, oymalı işlerde, sürülmesinin kolay olması nedeniyle evlerdeki basit onarımlarda kullanılır.)
*Res. Vernik sökme, belli bir yüzeyi, özellikle de bir tabloyu kaplayan vernik katmanını çıkarma. (Resim restorasyonunda tam sökmeyle, eski bir yapıta yanlış bir biçimde uygulanmış vernik katmanlarının çıkarılması olan kısmi sökmeyi birbirinden ayırt etmek gerekir. Nazik, hatta yapıt için tehlikeli olan bu işlem, bir çözücü yardımıyla ya da kuru yöntemlerle gerçekleştirilir.)
*ANSİKL. Boyac. Vernik bir bağlayıcının (yağ, doğal ya da yapay reçine) bir çözücü karışımı içinde çözündürülmesi yoluyla hazırlanır. Bileşimine ayrıca inceltici, plastikleştirici ve sikatif maddeler katılır. Bileşimindeki çözücü karışımı içinde çözü- nebilen kimi boyarmaddelerin katılmasıyla yarısaydam özelliklerine zarar vermeden renkli vernikler hazırlanabilir. Vernikler, bileşimlerine katılan bağlayıcı ile filmin kurumasını ve sertleşmesini sağlayan bileşenlerin türüne göre sınıflandırılır. Vernikler böylece doğal ya da yapay reçineli yağlı vernikler; bileşiminde yağ ve yağ asidi bulunmayan doğal ya da yapay reçineli vernikler (alkollü vernikler bu gruba girer); selülozik vernikler, bitümlü vernikler; lateksli, işlenmiş ya da işlenmemiş doğal ya da yapay kauçuklu vernikler; doğal vernikler (japon lakaları, çinhindi lakaları) vb. gibi değişik gruplara ayrılır
*Süslem. sant. Mısırlılar tahta vernikleme sanatında oldukça ustaydılar. Doğu kökenli olan bu sanat Avrupa'da ancak XVII. yy.'dan sonra uygulanmaya başlandı. Eskiden kullanılan vernikler arasında renksiz ve saydam olan Venedik verniği (sakızın terebentin esansı içinde çözündürülmesi yoluyla hazırlanır), bakır ve pirinç üzerine uygulanabilen yaldızlı vernik (keten yağı, sandarak reçinesi, sarısabır reçinesi, hintzamkı, altın mürdesengi), XVIII. yy.'da bronzları renklendirmede kullanılan İngiliz verniği sayılabilir. XVII. yy.'da Uzakdoğu'dan getirilen lak ya da laka*lara Çin verniği, Japon verniği, Coromandei vernikleri (lakaları) denmekteydi. XVIII. yy.'da Fransa'da Martin kardeşler bu lakları taklit edebilmek amacıyla ana madde olarak kopal reçinesinin kullanıldığı bir yöntem geliştirdiler. O günden sonra sentetik reçinelerin bulunuşuna dek Avrupa'da mobilya ve süslemecilikte kullanılan tüm lak ve verniklere "Martin verniği" adı verildi.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR