VUSUL, -lü a. (ar. vaş/'dan vusul). Esk. 1. Erişme, varma. 2. Vusul bulmak, kavuşmak, ulaşmak: "Şemsin ziyası havada intiş...
VUSUL, -lü a. (ar. vaş/'dan vusul). Esk.
1. Erişme, varma.
2. Vusul bulmak, kavuşmak, ulaşmak: "Şemsin ziyası havada intişâr ile cevvi nesimde mün atıf ve mûnkesir olarak bize vusûl bulur" (Cevdet Paşa, XIX. yy.).
1. Erişme, varma.
2. Vusul bulmak, kavuşmak, ulaşmak: "Şemsin ziyası havada intişâr ile cevvi nesimde mün atıf ve mûnkesir olarak bize vusûl bulur" (Cevdet Paşa, XIX. yy.).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR