Yardımcı fikir nasıl bulunur?

Destek düşünce nedir, iyi mi belirlenir? Destek düşünce nedir, iyi mi belirlenir? Ana fikri desteklemek için sıralanmış payanda ...

Destek düşünce nedir, iyi mi belirlenir?


Destek düşünce nedir, iyi mi belirlenir?





Ana fikri desteklemek için sıralanmış payanda (destek) fikirlerdir. Ana düşünce bir çok süre destek fikirlerin desteğiyle ayakta durur. Bir öteki deyişle ana düşünce bu destek fikirlerin bileşkesidir. Bir parçada bir ana düşünce, birçok destek düşünce vardır.

Bir yazının ana fikrine o yazının omurgasıdır diyebiliriz. Destek fikirlere de yazının kaburgaları diyebiliriz. Aslolan olan ana fikirdir, destek fikirler ise adı üstünde ana fikre destek fikirlerdir.


Destek düşüncelerle ilgili sorularda verilen parçada söz edilmeyen ayrıntılar, nitelikler sorulur.

Bu sorular sınavda değişik sual kalıplarıyla sorulmaktadır:
  • Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılamaz?

  • Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

  • Bu şekilde konuşan şahıs için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

  • Bu parçada, sözü edilen kişiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

  • Bu parçada aşağıdaki düşüncelerden hangisine yer verilmemiştir?

  • Bu sözleri söyleyen sanatçı aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?

  • Bu parçada okumayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

  • Aşağıdakilerden hangisi, bu sözleri söyleyen sanatçının bir özelliği değildir?

  • Bu şekilde anlatılan bir sanatçıdan aşağıdakilerin hangisi beklenmez?

  • Bu bölüme nazaran aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Destek Düşüncelerin Belirlenmesi


Ana düşünceyi kavramanın ikinci aşaması destek düşünceleri belirlemektir. Bunun için, "Yazar mevzunun açıklamasını yaparken hangi ayrıntılardan yararlanıyor?" sorusuna çözüm bulmak gerekir. Bu soruya verilen karşılıklar destek düşünceleri verir.

Örnek: Erişkin bir insanoğlunun sözvarlığı (kelime haznesi), aile çevresi dışındaki ilişkilerinden etkilenir. Çocuklukta görüldüğü benzer biçimde annenin dilindeki ses özellikleri korunsa bile tahsil, iş, meslek ilişkileri, hatta evlilik sonucunda, başka çevrelerden kimselerle beraber yaşama dolayısıyla, sözvarlığı büyük seviyede değişmeye uğrar. Bu yüzden erişkin insanoğlunun dil, sözvarlığı, seçilen sözcükler açısından annenin dilinden değişik olabilir.
Ana fikir: "Bir insanoğlunun söz varlığı ilişkilerine bağlı olarak değişmiş olur."
Parçadaki Destek Düşünceler:
  • Dil, başlangıçta yakın çevreden öğrenilir.
  • İnsan yaşlandıkça sözvarlığındaki değişme azalır.
  • Anneden öğrenilen dil, toplumsal ilişkilerde yetersiz kalır.
  • Kişinin dil gelişiminde ailenin mühim bir yeri vardır.
Görüldüğü benzer biçimde destek düşünceler ana düşünceyi belirtmek için sıralanmıştır. Ana fikir destek düşüncelerin bir sentezi olmaktadır.

Örnek: Aşağıdaki paragraftaki destek fikirleri bulmaya çalışalım.
Benim için, okunmuş bir kitap, artık fethedilmiş anlama gelir. O kitabı tekrar elime almam. Artık o kitap orijinalliğini yitirmiştir, içinde ne bulunduğunu bilirim. Kütüphanemdeki kitapların bir kısmı bana vaktimi çalmaktan başka bir şey vermemiştir. Doğrusu bu tür kitapları okumak bir gram şeker için bir çuval keçiboynuzu çiğnemeye benzer. Buna karşın ne bir kitabımı elimden çıkartır ya da satarım ne de kitaplığımdan çıkarır depoya atarım.

Mevzu: kitap
Ana düşünce: kitapların yazar için çok kıymetli olduğudur.
Destek fikirler:
  • Okunan kitap fethedilmiş, anlama gelir.

  • Okuduğum kitabı tekrar okumam.

  • Okuduğum kitap orijinalliğini kaybeder.

  • Okuduğum kitabın içeriğini bilirim.

  • Okuduğum kitapların bazılarını boşuna okumuşum.

  • Yararsız kitapları okumak bir gram şeker yiyecek için bir çuval keçiboynuzu çiğnemeye benzer.

  • Yararlı da olsa yararsız da olsa hiçbir kitabımı elimden çıkarmam.
Bir parçadan bir ana düşünce çıkmasına karşın birçok destek düşünce çıkar demiştik. Azca ilkin söylediğimiz benzer biçimde destek fikirler sırt sırta verip ana fikri ayakta tufan fikirlerdir.

Destek fikirlerle ilgili soruların büyük çoğunluğu parçadan çıkarılamayacak yargıyı sordurulmuş olduğu için bu tür soruların çözümünde çok kırılgan hareket etmek gerekir.

Örnek: Aşağıdaki parçadan çıkarılabilecek yargıları ve çıkarılamayacak yargıları bulmaya çalışalım.
Sözünü ettiğimiz kitapta ozan biyografisini vermemiş. Demek ki şairin bir politikası var: Şiiriyle okuyucu arasına kendini koymak istemiyor. Hatta bu şekilde yapmakla bu işi birazcık aşırılaştırıyor. Ozan kendi şiirinden çekiliyor. Böylece okuyucu birçok süre görülen hataya; şaire nazaran şiir okumaya düşmemiş oluyor. Bunlar beraber düşünüldüğünde itiraf etmeliyim ki emsalsiz bir fikir, emsalsiz bir kitap.

Çıkarılabilir yargı:
  • Ozan kitabına biyografisini almamıştır.

  • Şairin biyografisini kitapta belirtmemesinin bir amacı vardır.

  • Biyografisini yazmamasının amacı, okuyucuyla şiiri aracısız birleştirmektir.

  • Ozan okuyucunun şaire nazaran şiir okumasının önüne geçmiş oluyor.

  • Bu yaratı tüm özellikleriyle emsalsiz bir kitap-tır.
Çıkarılamayacak yargı:
  • Şairin biyografisini bilmek şiirin iyi anlaşılmasını sağlar.

  • Şairin amacı biyografisini okuyucuya ulaştırmaktır.

  • Okuyucunun amacı şairin biyografisine ulaşmaktır.

  • Ozan okuyucunun şiire bakarak yazara ilişik bilgiler çıkarmasının önüne geçmiş oluyor.

  • Bu eserde emsalsiz bir kitap tanıtılmaktadır.
Gördük ki parçada kullanılan sözcüklerden oluşan fakat parçadaki düşünceleri yansıtmayan cümleler, bizlere parçadaki düşünceleri yansıtıyormuş benzer biçimde bir izlenim veriyor.

Örnek: Bir de aşağıdaki parçadan çıkarılabilecek ya da çıkarılamayacak yargıları inceleyelim.
Yıllıkta bazı şairlerin eksikliği sebebiyle yıllığı eleştirme yerine birazcık da o şairlerin niçin yer almadığını araştırırsak sanırım daha adil davranmış olacağız. Şundan dolayı yıllıktaki yüz kırk şiir içinde şiirlerinizi bulamamışsanız kusur birazcık da şiirlerinizdedir. Kendi adıma, bir yılda bu kadar çok şiirin bile kayda kıymet olabileceğine inanmıyorum. üstelik bu hiçbir sınırlama koymadan meydana getirilen bir seçmedir; ilk kez şiirini yayımlayanlara dek uzanıyor bu yelpaze. Benim eleştirim bazı şairlerin niçin yer almadığına değil niçin bu denli geniş yürekli davranıldığınadır.

Çıkarılabilir yargı:
  • Yıllıkta yüz kırk şiir vardır.

  • Bir yılda yüz kırk şiiri kayda kıymet görmek doğru değildir.

  • Yıllıktaki şiirler hiçbir sınırlama yapılmadan seçilmiştir.

  • Bu yıllıkta şiirini ilk kez yayımlamış şairlere de yer verilmiştir.
Çıkarılamayacak yargı:
  • Yıllığın noksan yönü tüm şairlere yer vermemesidir.

  • Yıllıkta yüz kırk tane kusurlu şiir vardır.

  • Bir yılda, bir insan yüz kırk tane kayda kıymet şiir yazamaz.

  • İlk kez şiir yazan insanoğlu bile senelik yayımlayabilir.

  • Yıllıktaki eleştirilecek yön geniş yürekli şairlerin şiirlerine yer verilmiş olmasıdır.

  • Yukarıdaki çıkarılamayacak yargı sütunundan da gördük ki parçada geçen kelimeler kullanılarak kurulan cümleler parçadaki düşünceyi yansıtmasa dahi yansıtıyormuş izlenimi verebiliyor. Onun için sözcüklere değil cümlenin anlamına bakmalıyız.
Örnek: "Masalın babasının Anadolulu bulunduğunu biliyor muydunuz? Güldürücü, hem de düşündürücü masalın (fabl) babası Aisopos'tur. Aisopos günümüzden 2600 yıl ilkin Bandırma'da hayata merhaba dedi, büyüdü ve öldü. Küçücük ve topal insanın biriydi. Fakat efendisi mi diyelim, sahibi mi diyelim, Aisopos'u öylesine sayardı ki, Aisopos'un mu köle, yoksa efendisinin mi onun kölesi olduğu belli olmazdı. Aisopos'un anlattığı masallar bugün söylenmiş kadar taze ve canlıdır. Hem de yeryüzünde insanoğlu yaşadıkça, gene taze ve canlı kalacaklardır, ta dönemin sonuna dek. Aisopos'un masalları, dünyanın her yerinde, her dile çevrilmiş ve hep çevrilmektedir. Mesela La Fontaine' in masallarının derhal hepsi Aisopos'undur."

Fabl türünün ilk adı olarak kabul edilen Aisopos (Ezop)un anlatıldığı bir yazıdan alınan yukarıdaki parçadan Aisopos'la ilgili olarak aşağıdaki ayrıntılar çıkarılabilir:
  • Fabl türünün öncüsü olduğu

  • Yaşamını Bandırma'da geçirdiği

  • Fiziki yönden heybetli bir şahıs olmadığı

  • Birinin yanında köle olarak yaşamış olduğu

  • Yanında barındığı şahıs ile oldukça samimi oldukları

  • Masallarının kalıcılığa ulaşmış olduğu

  • Masallarının kendine özgü niteliklerinin olduğu

  • Masallarında her son zamanların insanlarını ilgilendirecek konuların işlendiği

  • Masallarının bir çok dile çevrildiği

  • La Fontaine'in, onun masallarından etkilendiği
Gene Aisopos'la ilgili aşağıdaki ayrıntılar ise, yukarıda verilen parçadan çıkarılamaz:
  • Anadolu'da yetişen en mühim bilge olduğu

  • Eski çağlarda Anadolu'da bir çok bilgenin yaşamış olduğu

  • Masallarında toplumsal mevzuları işlediği

  • Bir çok sanatçının onun masallarından etkilendiği

  • Yaşamış olduğu dönemde masallarının yazıya geçirilmediği

  • Masallarının günümüzde de büyük ilgi görmüş olduğu

  • Davranışlarıyla çevresindekileri ve toplumu etkilediği

  • Masallarında ders vermenin esas olduğu

  • Oldukça mutlu bir yaşam geçirdiği
Örnek: "Tahsilden kazancımız daha iyi ve daha akıllı olmaktır. İnsan fikir ile görür ve duyar; her şeyden faydalanan, her şeyi düzene sokan, yöneten düşüncedir. Çocuğa kendiliğinden bir şey yapmak özgürlüğünü vermemekle onu korkak bir köle haline sokuyoruz. Bazı bilgiler basmakalıp şekilde belleğimize yapıştırılır; harfler ve kelimeler, anlatılan şeyin kendisi haline gelir. Ezber bilmek, bilmek değildir; hafızamıza emanet edilen her şeyi saklamaktır. İnsan, kendiliğinden bilmiş olduğu her şeyi ustasına bakmadan, kitaptaki yerini aramadan istediği benzer biçimde kullanır. Tamamıyla kitabından bir bilgi ne bunaltıcı bilgidir! Bu şekilde bir bilgi, süs olarak kullanılsın; fakat temel olarak değil."

Montaigne'nin "Denemelerâ€inden alınan yukarıdaki parçadan şu yargıları çıkarabiliriz:
  • Öğretim insanlara daha iyi ve akıllı olmayı öğretir.

  • İnsan yaşamında her şeyi yönlendiren düşüncedir.

  • Küçüklere özgür hareket etme olanağı vermemek, aslında onlara fenalık etmektir.

  • Belirli kalıp sözlerle ezberlenen bilgilerin kıymeti yoktur.

  • Bir şeyi ezberlemek onun bilinmiş olduğu anlamına gelmez.

  • Kişinin, başkasından yardım almadan kullanabildiği bilgi gerçek bilgidir.

  • Yaşamda uygulanma fırsatı olmayan bilgiler pek de mühim değildir.

  • Bazı bilgiler, işlevi ve anlamı bilinmeden bellekte saklanır.
Aşağıdaki yargıları ise verilen parçadan çıkarmak mümkün değildir:
  • Okullardaki eğitim ve öğretim, kişiyi yaşama hazırlamalıdır.

  • Evlatları bazı işlerde çalıştırmak doğru değildir.

  • Her insan yaşamı süresince kendini geliştirir, yeni bilgiler edinir.

  • Kitaplardan edinilen bilgiler kalıcı olmaz.

  • Her insanoğlunun, hayatta başkalarının yardımına gereksinimi vardır.

  • İnsan, yaşamı süresince hiçbir şeyi ezberlemeye çalışmamalıdır.

  • Her konudaki temel bilgiler, kitaplardan öğrenilir.
Bu yargılar yukarıda verilen parça ile ilgili zorlama yorumlardır. Paragrafta anlatılanların dışına çıkarak yorum yapmak yanlıştır.








  • Ana düşünce ve destek düşünce nedir, iyi mi yazılır?


  • Grup içindeki düşünce ayrılıklarıyla ilgili kompozisyon emek harcaması iyi mi yapılır?


  • Düğünüm var, saçlarımı iyi mi yaptıracağım mevzusunda bana düşünce verebilir misiniz?




Bu bildiri 'en iyi çözüm' seçilmiştir.

Destek düşünce nedir, iyi mi belirlenir?





Ana fikri desteklemek için sıralanmış payanda (destek) fikirlerdir. Ana düşünce bir çok süre destek fikirlerin desteğiyle ayakta durur. Bir öteki deyişle ana düşünce bu destek fikirlerin bileşkesidir. Bir parçada bir ana düşünce, birçok destek düşünce vardır.

Bir yazının ana fikrine o yazının omurgasıdır diyebiliriz. Destek fikirlere de yazının kaburgaları diyebiliriz. Aslolan olan ana fikirdir, destek fikirler ise adı üstünde ana fikre destek fikirlerdir.


Destek düşüncelerle ilgili sorularda verilen parçada söz edilmeyen ayrıntılar, nitelikler sorulur.

Bu sorular sınavda değişik sual kalıplarıyla sorulmaktadır:
  • Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılamaz?

  • Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

  • Bu şekilde konuşan şahıs için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

  • Bu parçada, sözü edilen kişiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

  • Bu parçada aşağıdaki düşüncelerden hangisine yer verilmemiştir?

  • Bu sözleri söyleyen sanatçı aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?

  • Bu parçada okumayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

  • Aşağıdakilerden hangisi, bu sözleri söyleyen sanatçının bir özelliği değildir?

  • Bu şekilde anlatılan bir sanatçıdan aşağıdakilerin hangisi beklenmez?

  • Bu bölüme nazaran aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Destek Düşüncelerin Belirlenmesi


Ana düşünceyi kavramanın ikinci aşaması destek düşünceleri belirlemektir. Bunun için, "Yazar mevzunun açıklamasını yaparken hangi ayrıntılardan yararlanıyor?" sorusuna çözüm bulmak gerekir. Bu soruya verilen karşılıklar destek düşünceleri verir.

Örnek: Erişkin bir insanoğlunun sözvarlığı (kelime haznesi), aile çevresi dışındaki ilişkilerinden etkilenir. Çocuklukta görüldüğü benzer biçimde annenin dilindeki ses özellikleri korunsa bile tahsil, iş, meslek ilişkileri, hatta evlilik sonucunda, başka çevrelerden kimselerle beraber yaşama dolayısıyla, sözvarlığı büyük seviyede değişmeye uğrar. Bu yüzden erişkin insanoğlunun dil, sözvarlığı, seçilen sözcükler açısından annenin dilinden değişik olabilir.
Ana fikir: "Bir insanoğlunun söz varlığı ilişkilerine bağlı olarak değişmiş olur."
Parçadaki Destek Düşünceler:
  • Dil, başlangıçta yakın çevreden öğrenilir.
  • İnsan yaşlandıkça sözvarlığındaki değişme azalır.
  • Anneden öğrenilen dil, toplumsal ilişkilerde yetersiz kalır.
  • Kişinin dil gelişiminde ailenin mühim bir yeri vardır.
Görüldüğü benzer biçimde destek düşünceler ana düşünceyi belirtmek için sıralanmıştır. Ana fikir destek düşüncelerin bir sentezi olmaktadır.

Örnek: Aşağıdaki paragraftaki destek fikirleri bulmaya çalışalım.
Benim için, okunmuş bir kitap, artık fethedilmiş anlama gelir. O kitabı tekrar elime almam. Artık o kitap orijinalliğini yitirmiştir, içinde ne bulunduğunu bilirim. Kütüphanemdeki kitapların bir kısmı bana vaktimi çalmaktan başka bir şey vermemiştir. Doğrusu bu tür kitapları okumak bir gram şeker için bir çuval keçiboynuzu çiğnemeye benzer. Buna karşın ne bir kitabımı elimden çıkartır ya da satarım ne de kitaplığımdan çıkarır depoya atarım.

Mevzu: kitap
Ana düşünce: kitapların yazar için çok kıymetli olduğudur.
Destek fikirler:
  • Okunan kitap fethedilmiş, anlama gelir.

  • Okuduğum kitabı tekrar okumam.

  • Okuduğum kitap orijinalliğini kaybeder.

  • Okuduğum kitabın içeriğini bilirim.

  • Okuduğum kitapların bazılarını boşuna okumuşum.

  • Yararsız kitapları okumak bir gram şeker yiyecek için bir çuval keçiboynuzu çiğnemeye benzer.

  • Yararlı da olsa yararsız da olsa hiçbir kitabımı elimden çıkarmam.
Bir parçadan bir ana düşünce çıkmasına karşın birçok destek düşünce çıkar demiştik. Azca ilkin söylediğimiz benzer biçimde destek fikirler sırt sırta verip ana fikri ayakta tufan fikirlerdir.

Destek fikirlerle ilgili soruların büyük çoğunluğu parçadan çıkarılamayacak yargıyı sordurulmuş olduğu için bu tür soruların çözümünde çok kırılgan hareket etmek gerekir.

Örnek: Aşağıdaki parçadan çıkarılabilecek yargıları ve çıkarılamayacak yargıları bulmaya çalışalım.
Sözünü ettiğimiz kitapta ozan biyografisini vermemiş. Demek ki şairin bir politikası var: Şiiriyle okuyucu arasına kendini koymak istemiyor. Hatta bu şekilde yapmakla bu işi birazcık aşırılaştırıyor. Ozan kendi şiirinden çekiliyor. Böylece okuyucu birçok süre görülen hataya; şaire nazaran şiir okumaya düşmemiş oluyor. Bunlar beraber düşünüldüğünde itiraf etmeliyim ki emsalsiz bir fikir, emsalsiz bir kitap.

Çıkarılabilir yargı:
  • Ozan kitabına biyografisini almamıştır.

  • Şairin biyografisini kitapta belirtmemesinin bir amacı vardır.

  • Biyografisini yazmamasının amacı, okuyucuyla şiiri aracısız birleştirmektir.

  • Ozan okuyucunun şaire nazaran şiir okumasının önüne geçmiş oluyor.

  • Bu yaratı tüm özellikleriyle emsalsiz bir kitap-tır.
Çıkarılamayacak yargı:
  • Şairin biyografisini bilmek şiirin iyi anlaşılmasını sağlar.

  • Şairin amacı biyografisini okuyucuya ulaştırmaktır.

  • Okuyucunun amacı şairin biyografisine ulaşmaktır.

  • Ozan okuyucunun şiire bakarak yazara ilişik bilgiler çıkarmasının önüne geçmiş oluyor.

  • Bu eserde emsalsiz bir kitap tanıtılmaktadır.
Gördük ki parçada kullanılan sözcüklerden oluşan fakat parçadaki düşünceleri yansıtmayan cümleler, bizlere parçadaki düşünceleri yansıtıyormuş benzer biçimde bir izlenim veriyor.

Örnek: Bir de aşağıdaki parçadan çıkarılabilecek ya da çıkarılamayacak yargıları inceleyelim.
Yıllıkta bazı şairlerin eksikliği sebebiyle yıllığı eleştirme yerine birazcık da o şairlerin niçin yer almadığını araştırırsak sanırım daha adil davranmış olacağız. Şundan dolayı yıllıktaki yüz kırk şiir içinde şiirlerinizi bulamamışsanız kusur birazcık da şiirlerinizdedir. Kendi adıma, bir yılda bu kadar çok şiirin bile kayda kıymet olabileceğine inanmıyorum. üstelik bu hiçbir sınırlama koymadan meydana getirilen bir seçmedir; ilk kez şiirini yayımlayanlara dek uzanıyor bu yelpaze. Benim eleştirim bazı şairlerin niçin yer almadığına değil niçin bu denli geniş yürekli davranıldığınadır.

Çıkarılabilir yargı:
  • Yıllıkta yüz kırk şiir vardır.

  • Bir yılda yüz kırk şiiri kayda kıymet görmek doğru değildir.

  • Yıllıktaki şiirler hiçbir sınırlama yapılmadan seçilmiştir.

  • Bu yıllıkta şiirini ilk kez yayımlamış şairlere de yer verilmiştir.
Çıkarılamayacak yargı:
  • Yıllığın noksan yönü tüm şairlere yer vermemesidir.

  • Yıllıkta yüz kırk tane kusurlu şiir vardır.

  • Bir yılda, bir insan yüz kırk tane kayda kıymet şiir yazamaz.

  • İlk kez şiir yazan insanoğlu bile senelik yayımlayabilir.

  • Yıllıktaki eleştirilecek yön geniş yürekli şairlerin şiirlerine yer verilmiş olmasıdır.

  • Yukarıdaki çıkarılamayacak yargı sütunundan da gördük ki parçada geçen kelimeler kullanılarak kurulan cümleler parçadaki düşünceyi yansıtmasa dahi yansıtıyormuş izlenimi verebiliyor. Onun için sözcüklere değil cümlenin anlamına bakmalıyız.
Örnek: "Masalın babasının Anadolulu bulunduğunu biliyor muydunuz? Güldürücü, hem de düşündürücü masalın (fabl) babası Aisopos'tur. Aisopos günümüzden 2600 yıl ilkin Bandırma'da hayata merhaba dedi, büyüdü ve öldü. Küçücük ve topal insanın biriydi. Fakat efendisi mi diyelim, sahibi mi diyelim, Aisopos'u öylesine sayardı ki, Aisopos'un mu köle, yoksa efendisinin mi onun kölesi olduğu belli olmazdı. Aisopos'un anlattığı masallar bugün söylenmiş kadar taze ve canlıdır. Hem de yeryüzünde insanoğlu yaşadıkça, gene taze ve canlı kalacaklardır, ta dönemin sonuna dek. Aisopos'un masalları, dünyanın her yerinde, her dile çevrilmiş ve hep çevrilmektedir. Mesela La Fontaine' in masallarının derhal hepsi Aisopos'undur."

Fabl türünün ilk adı olarak kabul edilen Aisopos (Ezop)un anlatıldığı bir yazıdan alınan yukarıdaki parçadan Aisopos'la ilgili olarak aşağıdaki ayrıntılar çıkarılabilir:
  • Fabl türünün öncüsü olduğu

  • Yaşamını Bandırma'da geçirdiği

  • Fiziki yönden heybetli bir şahıs olmadığı

  • Birinin yanında köle olarak yaşamış olduğu

  • Yanında barındığı şahıs ile oldukça samimi oldukları

  • Masallarının kalıcılığa ulaşmış olduğu

  • Masallarının kendine özgü niteliklerinin olduğu

  • Masallarında her son zamanların insanlarını ilgilendirecek konuların işlendiği

  • Masallarının bir çok dile çevrildiği

  • La Fontaine'in, onun masallarından etkilendiği
Gene Aisopos'la ilgili aşağıdaki ayrıntılar ise, yukarıda verilen parçadan çıkarılamaz:
  • Anadolu'da yetişen en mühim bilge olduğu

  • Eski çağlarda Anadolu'da bir çok bilgenin yaşamış olduğu

  • Masallarında toplumsal mevzuları işlediği

  • Bir çok sanatçının onun masallarından etkilendiği

  • Yaşamış olduğu dönemde masallarının yazıya geçirilmediği

  • Masallarının günümüzde de büyük ilgi görmüş olduğu

  • Davranışlarıyla çevresindekileri ve toplumu etkilediği

  • Masallarında ders vermenin esas olduğu

  • Oldukça mutlu bir yaşam geçirdiği
Örnek: "Tahsilden kazancımız daha iyi ve daha akıllı olmaktır. İnsan fikir ile görür ve duyar; her şeyden faydalanan, her şeyi düzene sokan, yöneten düşüncedir. Çocuğa kendiliğinden bir şey yapmak özgürlüğünü vermemekle onu korkak bir köle haline sokuyoruz. Bazı bilgiler basmakalıp şekilde belleğimize yapıştırılır; harfler ve kelimeler, anlatılan şeyin kendisi haline gelir. Ezber bilmek, bilmek değildir; hafızamıza emanet edilen her şeyi saklamaktır. İnsan, kendiliğinden bilmiş olduğu her şeyi ustasına bakmadan, kitaptaki yerini aramadan istediği benzer biçimde kullanır. Tamamıyla kitabından bir bilgi ne bunaltıcı bilgidir! Bu şekilde bir bilgi, süs olarak kullanılsın; fakat temel olarak değil."

Montaigne'nin "Denemelerâ€inden alınan yukarıdaki parçadan şu yargıları çıkarabiliriz:
  • Öğretim insanlara daha iyi ve akıllı olmayı öğretir.

  • İnsan yaşamında her şeyi yönlendiren düşüncedir.

  • Küçüklere özgür hareket etme olanağı vermemek, aslında onlara fenalık etmektir.

  • Belirli kalıp sözlerle ezberlenen bilgilerin kıymeti yoktur.

  • Bir şeyi ezberlemek onun bilinmiş olduğu anlamına gelmez.

  • Kişinin, başkasından yardım almadan kullanabildiği bilgi gerçek bilgidir.

  • Yaşamda uygulanma fırsatı olmayan bilgiler pek de mühim değildir.

  • Bazı bilgiler, işlevi ve anlamı bilinmeden bellekte saklanır.
Aşağıdaki yargıları ise verilen parçadan çıkarmak mümkün değildir:
  • Okullardaki eğitim ve öğretim, kişiyi yaşama hazırlamalıdır.

  • Evlatları bazı işlerde çalıştırmak doğru değildir.

  • Her insan yaşamı süresince kendini geliştirir, yeni bilgiler edinir.

  • Kitaplardan edinilen bilgiler kalıcı olmaz.

  • Her insanoğlunun, hayatta başkalarının yardımına gereksinimi vardır.

  • İnsan, yaşamı süresince hiçbir şeyi ezberlemeye çalışmamalıdır.

  • Her konudaki temel bilgiler, kitaplardan öğrenilir.
Bu yargılar yukarıda verilen parça ile ilgili zorlama yorumlardır. Paragrafta anlatılanların dışına çıkarak yorum yapmak yanlıştır.







 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Yardımcı fikir nasıl bulunur?
Yardımcı fikir nasıl bulunur?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/yardmc-fikir-nasl-bulunur.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/yardmc-fikir-nasl-bulunur.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content