YÖNELME a. Yönelmek eylemi. *Balıkç. Elektrikle balık avında, elektrik akımının verilişine bağlı olarak balığın belli bir yöne gitm...
YÖNELME a. Yönelmek eylemi.
*Balıkç. Elektrikle balık avında, elektrik akımının verilişine bağlı olarak balığın belli bir yöne gitmesi.
*Dilbil. Genel olarak ikincil nesne tümleci işlevini belirten, latince, yunanca vb. dillerde kullanılan durum. || Türk ve finuğur dillerinde bir yere doğru hareketi anlatan durum. || Yönelme durumu, (türk- çede ve finugur dillerinde kullanılır) adın belirttiği kavrama dönüşü ya da yönelişi belirten durum. (Eşanl. DATİF, DATİVUS, -E hali.) || Genel olarak ikincil nesne tümleci işlevini belirten latince, yunanca vb. dillerde kullanılan durum.
*Etol. Yönelme tepkisi, dış ortamdaki (biyotik ya da abiyotik) bazı uyarıcı etmenlerin etkisiyle yaratılan ve statik ya da dinamik bir yönelme tepkisi biçiminde ortaya çıkan hareketlerin tümü. (Bk. ansikl. böl.)
*Ruhbil. Yönelme refleksi ya da tepkisi (ya da yönelme-araştırma refleksi), Pavlov'un, doğrudan doğruya bilgi toplamaya yönelik davranışlara verdiği ad.
*ANSİKL Dilbil. Yönelme durumu, ad ya da ad işlevinde kullanılan bir sözcüğe ünlü uyumlanna bağlı olarak -a, -e eki getirilerek oluşturulur. Bu eke, yönelme (durumu) eki denir. Yönelme durumundaki sözcük (yönelmeli tümleç), bir fiille bağlandığında eylemin neye (GüZELE tutkunum), nereye (YüZüME bakıyordu) yöneldiğini bildirir; andınş (Burası BİR MASAL KENTİNE benziyor)', amaç ya da nedenlilik (Tatilde AVLANMAYA gideceğiz)-, değer (iş UCUZA mal oldu), bitiş (Samsun'dan ERZURUM'a vere*) ilgisi kurar; eylemin sürüp gittiğini anlatır (İstanbul'dan ANKARA' ya dönüyordu); niceSk (BEŞ YILA mahkûm oldu) ilgisi kurar.
*Duruştaki denge hali. Bazı etoloji uzmanlarına göre, hareket tepkisinin yokluğu, bireyin iç ortamının, dış ortamındaki etmenlerin anlık değerleriyle dengede bulunması anlamına gelir. Mekânda kararlılık, memelilerin içkulağındaki yarıçem bersel kanallar gibi denge organlarınca denetlenir. Bireyin çevredeki şekilli bir öğeye (herhangi bir nesne, bir hemcins ya da başka türden bir hayvan olabilir) yönelmesi. Bu yönelme tepkisi, bireyin kendisine yönelik değişik nitelikteki uyarıları algılamasına bağlıdır. Böyle uyartıların uyarıcı değeri, sözkonusu bireyin türüyle, yaşıyla, cinsiyetiyle ve o andaki iç durumuyla bağıntılıdır. Bireyin çeşitli duyu alıcıları bu tipteki uyartılara duyarlı olabilir: peygamberdevesinin avına doğru yönelmesinde fotoreseptörleı; uyartı koklamayla ilgiliyse kemoreseptörler (gece kelebeklerinin erkeklerinden feromonların salgılanması; etçillerin koklayarak avlarının yerini bulması), böceklerin ve kuşların işitme organları, balıkların yanal çizgisindeki elektroreseptörler, kitonlar (yumuşakça), arılar, bazı göçmen kelebekler, yunuslar vb. gibi çok değişik hayvanlarda çeşitli organlarda bulunan ve yerin manyetik alanına göre yönelme sağlayan manyetik (Fre304) billurlu ufacık iğneler vb. Etkili bir yönelmenin olabilmesi için hayvanın, yukarıda sıralanan iletişim araçlarından gelen birçok veriyle karşılaşması gerekir.
Bir türün üyelerinde belli bir uyartıya karşı sabit bir tepki yoktur: yanıt bireyin yaşına (olgunluk ve deney), cinsiyetine, hatta etkinlik ritimleriyle ilintili zaman öğesine (günün, yılın belli zamanları) bağlıdır. N. Tinbergen, bazı ötücükuş yavrularının, ilk yumurtadan çıkışlarından sonra ilk günlerde yuvanın her titreyişinde yönelme tepkisi gösterirken, sonraları ancak yuvanın sadece bir yanından, yani onları beslemek için ana babanın konduğu yandan gelen titreşimlere karşı tepki gösterdiklerini, daha sonralarıysa tepkiye bir titreşimin değil görsel bir uyartının, yani besin getiren ana ya da babanın beden biçiminin yol açtığını ortaya koydu.
Yönelme tepkileri, zamana bağlı olarak da değişebilir. Bu durumda bellek süreçleri işe karışır. Bu olgu, kovandaki peteklerin üzerinde 8 çizerek dans ederken öğrendiği dört değişik yönü aklında tutan arıda görülür (arı her bir yön için kovanın ve güneşin duruşuna göre köşelerden birini belirler). Öğrenilen bölgenin kullanım sırasında uygulanması, tıpkı iç saatte olduğu gibi, zaman belirlemeyi ve bulmayı gerektirir; o da, burada, "güneşin uzaydaki görünür yer değiştirme hızfnın bellekte tutulmasına dayanır. Belleğin yönelme olgularındaki rolüne ilişkin başka örnekler göçmen hayvanlarda görülebilir: bunlar gökteki yıldızların konumu gibi uzak görsel işaretler (gece göç eden kuşlar) ya da balıklardaki çok duyarlı kemoreseptörlerin algıladığı kimyasal öğeler gibi işaretler olabilir (sombalığı, gençliğini denizde geçirdikten sonra doğduğu akarsuyu, bu suyun fiziksel-kimyasal niteliklerini hatırlayarak bulur).
*Balıkç. Elektrikle balık avında, elektrik akımının verilişine bağlı olarak balığın belli bir yöne gitmesi.
*Dilbil. Genel olarak ikincil nesne tümleci işlevini belirten, latince, yunanca vb. dillerde kullanılan durum. || Türk ve finuğur dillerinde bir yere doğru hareketi anlatan durum. || Yönelme durumu, (türk- çede ve finugur dillerinde kullanılır) adın belirttiği kavrama dönüşü ya da yönelişi belirten durum. (Eşanl. DATİF, DATİVUS, -E hali.) || Genel olarak ikincil nesne tümleci işlevini belirten latince, yunanca vb. dillerde kullanılan durum.
*Etol. Yönelme tepkisi, dış ortamdaki (biyotik ya da abiyotik) bazı uyarıcı etmenlerin etkisiyle yaratılan ve statik ya da dinamik bir yönelme tepkisi biçiminde ortaya çıkan hareketlerin tümü. (Bk. ansikl. böl.)
*Ruhbil. Yönelme refleksi ya da tepkisi (ya da yönelme-araştırma refleksi), Pavlov'un, doğrudan doğruya bilgi toplamaya yönelik davranışlara verdiği ad.
*ANSİKL Dilbil. Yönelme durumu, ad ya da ad işlevinde kullanılan bir sözcüğe ünlü uyumlanna bağlı olarak -a, -e eki getirilerek oluşturulur. Bu eke, yönelme (durumu) eki denir. Yönelme durumundaki sözcük (yönelmeli tümleç), bir fiille bağlandığında eylemin neye (GüZELE tutkunum), nereye (YüZüME bakıyordu) yöneldiğini bildirir; andınş (Burası BİR MASAL KENTİNE benziyor)', amaç ya da nedenlilik (Tatilde AVLANMAYA gideceğiz)-, değer (iş UCUZA mal oldu), bitiş (Samsun'dan ERZURUM'a vere*) ilgisi kurar; eylemin sürüp gittiğini anlatır (İstanbul'dan ANKARA' ya dönüyordu); niceSk (BEŞ YILA mahkûm oldu) ilgisi kurar.
*Duruştaki denge hali. Bazı etoloji uzmanlarına göre, hareket tepkisinin yokluğu, bireyin iç ortamının, dış ortamındaki etmenlerin anlık değerleriyle dengede bulunması anlamına gelir. Mekânda kararlılık, memelilerin içkulağındaki yarıçem bersel kanallar gibi denge organlarınca denetlenir. Bireyin çevredeki şekilli bir öğeye (herhangi bir nesne, bir hemcins ya da başka türden bir hayvan olabilir) yönelmesi. Bu yönelme tepkisi, bireyin kendisine yönelik değişik nitelikteki uyarıları algılamasına bağlıdır. Böyle uyartıların uyarıcı değeri, sözkonusu bireyin türüyle, yaşıyla, cinsiyetiyle ve o andaki iç durumuyla bağıntılıdır. Bireyin çeşitli duyu alıcıları bu tipteki uyartılara duyarlı olabilir: peygamberdevesinin avına doğru yönelmesinde fotoreseptörleı; uyartı koklamayla ilgiliyse kemoreseptörler (gece kelebeklerinin erkeklerinden feromonların salgılanması; etçillerin koklayarak avlarının yerini bulması), böceklerin ve kuşların işitme organları, balıkların yanal çizgisindeki elektroreseptörler, kitonlar (yumuşakça), arılar, bazı göçmen kelebekler, yunuslar vb. gibi çok değişik hayvanlarda çeşitli organlarda bulunan ve yerin manyetik alanına göre yönelme sağlayan manyetik (Fre304) billurlu ufacık iğneler vb. Etkili bir yönelmenin olabilmesi için hayvanın, yukarıda sıralanan iletişim araçlarından gelen birçok veriyle karşılaşması gerekir.
Bir türün üyelerinde belli bir uyartıya karşı sabit bir tepki yoktur: yanıt bireyin yaşına (olgunluk ve deney), cinsiyetine, hatta etkinlik ritimleriyle ilintili zaman öğesine (günün, yılın belli zamanları) bağlıdır. N. Tinbergen, bazı ötücükuş yavrularının, ilk yumurtadan çıkışlarından sonra ilk günlerde yuvanın her titreyişinde yönelme tepkisi gösterirken, sonraları ancak yuvanın sadece bir yanından, yani onları beslemek için ana babanın konduğu yandan gelen titreşimlere karşı tepki gösterdiklerini, daha sonralarıysa tepkiye bir titreşimin değil görsel bir uyartının, yani besin getiren ana ya da babanın beden biçiminin yol açtığını ortaya koydu.
Yönelme tepkileri, zamana bağlı olarak da değişebilir. Bu durumda bellek süreçleri işe karışır. Bu olgu, kovandaki peteklerin üzerinde 8 çizerek dans ederken öğrendiği dört değişik yönü aklında tutan arıda görülür (arı her bir yön için kovanın ve güneşin duruşuna göre köşelerden birini belirler). Öğrenilen bölgenin kullanım sırasında uygulanması, tıpkı iç saatte olduğu gibi, zaman belirlemeyi ve bulmayı gerektirir; o da, burada, "güneşin uzaydaki görünür yer değiştirme hızfnın bellekte tutulmasına dayanır. Belleğin yönelme olgularındaki rolüne ilişkin başka örnekler göçmen hayvanlarda görülebilir: bunlar gökteki yıldızların konumu gibi uzak görsel işaretler (gece göç eden kuşlar) ya da balıklardaki çok duyarlı kemoreseptörlerin algıladığı kimyasal öğeler gibi işaretler olabilir (sombalığı, gençliğini denizde geçirdikten sonra doğduğu akarsuyu, bu suyun fiziksel-kimyasal niteliklerini hatırlayarak bulur).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR