Yönetim şekilleri nelerdir? üç türlü devlet şekli vardır. 1 Mutlakiyet, 2 Meşrutiyet, 3 Cumhuriyet. Mutlakiyet idaresinde , devl...
Yönetim şekilleri nelerdir?
üç türlü devlet şekli vardır.
1 Mutlakiyet,
2 Meşrutiyet,
3 Cumhuriyet.
Mutlakiyet idaresinde, devlet, başta bulunan bir hükümdar tarafından yönetilir. Hükümdara, milletlerce değişik adlar verilmiştir. Osmanlılar zamanında başta bulunan hükümdara padişah denirdi. İranlılar başlarında bulunan hükümdara şah adını verirler Avrupa'daki devletler de, başlarındaki hükümdarlara kral derler.
Mutlakiyetle yönetilen ülkelerde başta bulunan hükümdar, aynı soyadından gelen kimselerden olur. Seçim yolu ile yönetimi almazlar .Bunların ülkede sonsuz yetkileri vardır. Diledikleri kanunları çıkarırlar, diledikleri şekilde vergi koyarlar, dilediklerini öldürürler, hapse atarlar, sürgüne gönderirler. Diledikleri devletlerle savaşa girişirler. Bütün ülke, toprakları ve insanları ile hükümdarın malı sayılır.
Meşrutiyet idaresinde başta yine bir hükümdar vardır. Fakat, bunun yetkileri kısılmıştır. ülke, halkın seçtiği milletvekillerinin meydana getirdiği bir Meclis tarafından çıkarılan kanunlara göre yönetilir. Fakat, yine de son söz, hükümdarındır.
Cumhuriyet idaresinde, başta bir hükümdar yoktur. Egemenlik hakkı, milletindir. Millet .kendini yönetecek temsilcilerini seçer. Bu temsilcilerin meydana getirdiği Meclisler, çıkardığı kanunlarla devletin yönetimini sağlarlar.
Meclis tarafından, belli süreler için seçilen, Devletin başı olan Cumhurbaşkanı, Meclis üyeleri arasından birini, hükümetin başına getirir, Başbakan yapar. Başbakan da, kendi yardımcıları Bakanları seçer, böylece hükümeti kurmuş olur. Hükümet de, her zaman için. Meclisin denetlemesi altında çalışır.
1 Mutlakiyet,
2 Meşrutiyet,
3 Cumhuriyet.
Mutlakiyet idaresinde, devlet, başta bulunan bir hükümdar tarafından yönetilir. Hükümdara, milletlerce değişik adlar verilmiştir. Osmanlılar zamanında başta bulunan hükümdara padişah denirdi. İranlılar başlarında bulunan hükümdara şah adını verirler Avrupa'daki devletler de, başlarındaki hükümdarlara kral derler.
Mutlakiyetle yönetilen ülkelerde başta bulunan hükümdar, aynı soyadından gelen kimselerden olur. Seçim yolu ile yönetimi almazlar .Bunların ülkede sonsuz yetkileri vardır. Diledikleri kanunları çıkarırlar, diledikleri şekilde vergi koyarlar, dilediklerini öldürürler, hapse atarlar, sürgüne gönderirler. Diledikleri devletlerle savaşa girişirler. Bütün ülke, toprakları ve insanları ile hükümdarın malı sayılır.
Meşrutiyet idaresinde başta yine bir hükümdar vardır. Fakat, bunun yetkileri kısılmıştır. ülke, halkın seçtiği milletvekillerinin meydana getirdiği bir Meclis tarafından çıkarılan kanunlara göre yönetilir. Fakat, yine de son söz, hükümdarındır.
Cumhuriyet idaresinde, başta bir hükümdar yoktur. Egemenlik hakkı, milletindir. Millet .kendini yönetecek temsilcilerini seçer. Bu temsilcilerin meydana getirdiği Meclisler, çıkardığı kanunlarla devletin yönetimini sağlarlar.
Meclis tarafından, belli süreler için seçilen, Devletin başı olan Cumhurbaşkanı, Meclis üyeleri arasından birini, hükümetin başına getirir, Başbakan yapar. Başbakan da, kendi yardımcıları Bakanları seçer, böylece hükümeti kurmuş olur. Hükümet de, her zaman için. Meclisin denetlemesi altında çalışır.
Cumhuriyet ile diğer yönetim şekilleri arasındaki farklar nelerdir?
Yönetim şekilleri nelerdir, hangi ülkeler hangi yönetim şeklini kullanır?
Dünyadaki yönetim şekilleri nelerdir?
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
üç türlü devlet şekli vardır.
1 Mutlakiyet,
2 Meşrutiyet,
3 Cumhuriyet.
Mutlakiyet idaresinde, devlet, başta bulunan bir hükümdar tarafından yönetilir. Hükümdara, milletlerce değişik adlar verilmiştir. Osmanlılar zamanında başta bulunan hükümdara padişah denirdi. İranlılar başlarında bulunan hükümdara şah adını verirler Avrupa'daki devletler de, başlarındaki hükümdarlara kral derler.
Mutlakiyetle yönetilen ülkelerde başta bulunan hükümdar, aynı soyadından gelen kimselerden olur. Seçim yolu ile yönetimi almazlar .Bunların ülkede sonsuz yetkileri vardır. Diledikleri kanunları çıkarırlar, diledikleri şekilde vergi koyarlar, dilediklerini öldürürler, hapse atarlar, sürgüne gönderirler. Diledikleri devletlerle savaşa girişirler. Bütün ülke, toprakları ve insanları ile hükümdarın malı sayılır.
Meşrutiyet idaresinde başta yine bir hükümdar vardır. Fakat, bunun yetkileri kısılmıştır. ülke, halkın seçtiği milletvekillerinin meydana getirdiği bir Meclis tarafından çıkarılan kanunlara göre yönetilir. Fakat, yine de son söz, hükümdarındır.
Cumhuriyet idaresinde, başta bir hükümdar yoktur. Egemenlik hakkı, milletindir. Millet .kendini yönetecek temsilcilerini seçer. Bu temsilcilerin meydana getirdiği Meclisler, çıkardığı kanunlarla devletin yönetimini sağlarlar.
Meclis tarafından, belli süreler için seçilen, Devletin başı olan Cumhurbaşkanı, Meclis üyeleri arasından birini, hükümetin başına getirir, Başbakan yapar. Başbakan da, kendi yardımcıları Bakanları seçer, böylece hükümeti kurmuş olur. Hükümet de, her zaman için. Meclisin denetlemesi altında çalışır.
Yönetim Şekillleri
Monarşi (ya da krallık) bir hükümdarın devlet başkanı olduğu bir yönetim biçimidir. Bu hükümdar, Türkçede kral, imparator, şah, padişah, prens, emir gibi çeşitli adlar alabilir. Bir monarşiyi diğer yönetim biçimlerinden ayıran en önemli özellik, devlet başkanının bu yetkiyi yaşamı boyunca elinde bulundurmasıdır. Cumhuriyetlerde ise devlet başkanı seçimle işbaşına gelir. Monarşi, bir sultanın,hükümdarın veya padişahın tek başına egemen olduğu sisteme denir.
Oligarşi, sadece belirli bir zümrenin bir ülkeyi yönetmesiyle ortaya çıkan yönetim biçimidir. Yunancadaki 'az' ve 'yönetim' kelimelerinin birleşmesiyle oluşturulmuş bir kelimedir.
Genelde yönetimdeki grup, askeri, siyasi veya maddi olarak ülkenin önde gelen gruplarından birisidir. Bazı siyaset bilimciler, yönetim şekli ne olursa olsun, her devletin yönetiminde mutlaka bir oligarşi olduğunu belirtirler.
Teokrasi dine dayalı yönetim biçimini tanımlamak için kullanılan terim (Dinerki). Daha doğru bir anlatımla, dini otorite organlarının siyasi otorite organları yerine devlet idaresini elde tuttuğu devlet biçimidir. Her ne kadar farklı algılanış biçimleri ve yorumları mevcut olsa da, teokrasi en yalın anlamda "devlet işlerinden bir tür ruhban sınıfının sorumlu olduğu ve devlet işlerinin dini temellere dayandırılmaya çalışıldığı sistem" olarak tanımlanabilir.
Cumhuriyet, milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği temsilcileri aracılığıyla kullandığı yönetim biçimidir. Aynı zamanda, "Türkiye Cumhuriyeti" örneğinde olduğu gibi, cumhuriyetle yönetilen ülkelere de cumhuriyet adı verilir.
Meşrutiyet idaresinde başta yine bir hükümdar vardır. Fakat bunun yetkileri kısılmıştır. ülke, halkın seçtiği milletvekillerinin meydana getirdiği bir Meclis tarafından çıkarılan kanunlara göre yönetilir. Fakat yine de son söz, hükümdarındır.
Mutlakiyet idaresinde, devlet, başta bulunan bir hükümdar tarafından yönetilir. Hükümdara, milletlerce değişik adlar verilmiştir. Osmanlılar zamanında başta bulunan hükümdara padişah denirdi. İranlılar başlarında bulunan hükümdara şah adını verirler Avrupa'daki devletler de, başlarındaki hükümdarlara kral derler. Mutlakiyetle yönetilen ülkelerde başta bulunan hükümdar, aynı soyadından gelen kimselerden olur. Seçim yolu ile yönetimi almazlar. Bunların ülkede sonsuz yetkileri vardır. Diledikleri kanunları çıkarırlar, diledikleri şekilde vergi koyarlar, dilediklerini öldürürler, hapse atarlar, sürgüne gönderirler. Diledikleri devletlerle savaşa girişirler. Bütün ülke, toprakları ve insanları ile hükümdarın malı sayılır.
Monarşi (ya da krallık) bir hükümdarın devlet başkanı olduğu bir yönetim biçimidir. Bu hükümdar, Türkçede kral, imparator, şah, padişah, prens, emir gibi çeşitli adlar alabilir. Bir monarşiyi diğer yönetim biçimlerinden ayıran en önemli özellik, devlet başkanının bu yetkiyi yaşamı boyunca elinde bulundurmasıdır. Cumhuriyetlerde ise devlet başkanı seçimle işbaşına gelir. Monarşi, bir sultanın,hükümdarın veya padişahın tek başına egemen olduğu sisteme denir.
Oligarşi, sadece belirli bir zümrenin bir ülkeyi yönetmesiyle ortaya çıkan yönetim biçimidir. Yunancadaki 'az' ve 'yönetim' kelimelerinin birleşmesiyle oluşturulmuş bir kelimedir.
Genelde yönetimdeki grup, askeri, siyasi veya maddi olarak ülkenin önde gelen gruplarından birisidir. Bazı siyaset bilimciler, yönetim şekli ne olursa olsun, her devletin yönetiminde mutlaka bir oligarşi olduğunu belirtirler.
Teokrasi dine dayalı yönetim biçimini tanımlamak için kullanılan terim (Dinerki). Daha doğru bir anlatımla, dini otorite organlarının siyasi otorite organları yerine devlet idaresini elde tuttuğu devlet biçimidir. Her ne kadar farklı algılanış biçimleri ve yorumları mevcut olsa da, teokrasi en yalın anlamda "devlet işlerinden bir tür ruhban sınıfının sorumlu olduğu ve devlet işlerinin dini temellere dayandırılmaya çalışıldığı sistem" olarak tanımlanabilir.
Cumhuriyet, milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği temsilcileri aracılığıyla kullandığı yönetim biçimidir. Aynı zamanda, "Türkiye Cumhuriyeti" örneğinde olduğu gibi, cumhuriyetle yönetilen ülkelere de cumhuriyet adı verilir.
Meşrutiyet idaresinde başta yine bir hükümdar vardır. Fakat bunun yetkileri kısılmıştır. ülke, halkın seçtiği milletvekillerinin meydana getirdiği bir Meclis tarafından çıkarılan kanunlara göre yönetilir. Fakat yine de son söz, hükümdarındır.
Mutlakiyet idaresinde, devlet, başta bulunan bir hükümdar tarafından yönetilir. Hükümdara, milletlerce değişik adlar verilmiştir. Osmanlılar zamanında başta bulunan hükümdara padişah denirdi. İranlılar başlarında bulunan hükümdara şah adını verirler Avrupa'daki devletler de, başlarındaki hükümdarlara kral derler. Mutlakiyetle yönetilen ülkelerde başta bulunan hükümdar, aynı soyadından gelen kimselerden olur. Seçim yolu ile yönetimi almazlar. Bunların ülkede sonsuz yetkileri vardır. Diledikleri kanunları çıkarırlar, diledikleri şekilde vergi koyarlar, dilediklerini öldürürler, hapse atarlar, sürgüne gönderirler. Diledikleri devletlerle savaşa girişirler. Bütün ülke, toprakları ve insanları ile hükümdarın malı sayılır.
Dünyada pek çok farklı yönetim şekilleri vardır.Bu yönetim şekillerinden biri de cumhuriyettir.Cumhuriyet en iyi yönetim şeklidir.Çünkü bu yönetim şeklinde bütün haklar halkın elindedir.Halk ne derse o olur. Cumhuriyetin temelinde demokrasi ve adalet vardır.Cumhuriyet din, altına almaktadır.Cumhuriyete göre herkes hürdür, hiç kimse başka birinin haklarına, özellikle yaşama hakkına tecavüz edemez.Hiç kimse başka birinin kölesi değildir.Her insan toplum ve adalet kurallarını çiğnetmemek kaydıyla her şeyi yapma hakkına sahiptir.
Cumhuriyet, hükümet başkanının, kamu tüzel kişiliğini temsil eden bir heyet tarafından belli bir süre için ve belirli yetkilerle seçildiği yönetim biçimidir. Egemenlik hakkının belli bir kişi veya aileye ait olduğu oligarşi kavramının zıttıdır.
Tarihçe
Cumhuriyet kelimesi Arapça kökten 18. yüzyılda Osmanlı Türkçesinde türetilmiş bir isimdir. Arapça CMHR kökü "bir araya toplanma, topluluk oluşturma", bu kökten türeyen cumhŞ«r ise "cemiyet, toplum, kamu" anlamına gelir. 18. yüzyıl Avrupa'sında monarşi ile yönetilmeyen Hollanda, İsviçre (ve 1789 Devrimi sonrasında Fransa) gibi ülkeleri tanımlayan Latince respublica ile Fransızca république sözcüğünün Türkçe çevirisi olarak benimsenmiştir.
Latince res publica klasik kullanımda "kamusal olan" anlamındadır. Bir topluluğa onların birleştirmek suretiyle halk olma özelliğini kazandiran, kamusal nesne anlamına gelir. Bu hal monarşiye karşı, devlet başkanının halk tarafından seçildigi ve halk iradesince meşrulaştırıldığı devlet şekli anlamında kullanılmıştır. Osmanlı Devletinde cumhuriyet fikri ilk kez 1870'li yıllarda Genç Osmanlılar ve Mithat Paşa tarafından (açıkça savunulmaksızın) tartışılmıştır.
Cumhuriyet ile diğer yönetim şekilleri arasındaki farklar nelerdir?
Yönetim şekilleri nelerdir, hangi ülkeler hangi yönetim şeklini kullanır?
Dünyadaki yönetim şekilleri nelerdir?
YORUMLAR