YOZLAŞMA a. Yozlaşmak eylemi; temel niteliklerini, değerini yitirme; soysuzlaşma: Ahlaksal yozlaşma. *Bitki patol. Yozlaşma hastalı...
YOZLAŞMA a. Yozlaşmak eylemi; temel niteliklerini, değerini yitirme; soysuzlaşma: Ahlaksal yozlaşma.
*Bitki patol. Yozlaşma hastalıkları, bitkilerde virüslerden, viroitlerden ve mikoplazmalardan ileri gelen çeşitli bozukluk ve düzensizliklerin genel adı. (Virüslü hastalıkların tohumsuz çoğalan bitkiler üzerindeki etkisi dölden döle gittikçe artar. Bu etki az ya da çok görünür belirtilerle kendini gösterir: cılızlık, cücelik, incelme ve gittikçe verimsizleşme Yozlaşma hastalıkları özellikle patates ve asmada önemlidir)
*Fiz. Yozlaşma derecesi, aynı öz enerji değerine sahip düzey çokluğu ya da durağan durumlar sayısı. (Daha genel olarak, bir fiziksel kuvantal büyüklüğünün aynı öz değerine, çeşitli öz durumlar karşılık geliyorsa yozlaşmadan söz edilir.) || Bir enerji düzeyinin yozlaşması, aynı sistemdeki (elektron, atom vb.) durağan birçok durumun öz enerji değerierinin çakışması.
*Nörol. Yozlaşma hastalıklar, ortak bir işlevleri olan bir ya da birkaç nöron bütününü (örn. piramidal sistem, arka kök -kordon sistemi, Purkinje hücreleri) etkileyen ilerleyici bir nöron yozlaşması sonucunda gelişen ve çoğunlukla kalıtsal olan hastalıkların tümü. (Bk. ansikl. böl.)
*Patol. Bir hücrenin (hücre içi organitler ve sitoplazma, nadiren de çekirdek düzeyinde) ya da bir dokunun, normal öz işlevlerini yitirecek, hatta kendisi ortadan kalkacak derecede kötüleşmesi. (Bk. ansikl. böl.) || KANSERLEŞME'nin eşanlamlısı. || Karaciğer mercek yozlaşması, WİL- SON HASTALiĞi'nın eşanlamlısı.
*ANSIKL. Nörol. Yozlaşma hastalıkları, günümüzde bilinen tüm nedenlerin dışında ortaya çıkar ve beyin kabuğunu (yaşlılığa bağlı bunama, Alzheimer hastalığı, Pick hastalığı), beyin tabanındaki gri çekirdekleri (Parkinson hastalığı, Huntington koresi), beyincik sistemini (beyincik-oliva atrofisi, oliva-pons-beyirıcik atrofısi), omuriliği (amiyotrofikdışyan skleroz, Friedreich hastalığı, Charcot-Marie hastalığı), çevresel sinir sistemini (Döjerine ve Sottas hastalığı, Thâvenard hastalığı) etkileyebilir.
*Patol.
* Hücre yozlaşması. Yozlaşma esasında tersinebilen, yani düzelebilen yarı ölümcül bir olgudur. Yozlaşan hücre normal hacmini koruyabileceği gibi, büyüyebilir ya da küçülebilir de. Örneğin, Zenker mumsu yozlaşması, uzun süreli ateşli hastalıklar sırasında, çizgili kas liflerinin eazinofil türdeş kütleler haline dönüşmesidir. Bunlarda kas lifleri kaybolmuştur; VValler yozlaşması ise hücre merkezinden ayrılmış bir sinir lifinin değişimidir.
Hücre yozlaşmalannın görünümleri çeşitlidir: bulanık şişme (mitokondrilerin şişmesi, endoplazma retikulumunun genişlemesi), tanecikli yozlaşma (atrositaz), ko- fullu yozlaşma (endoplazma retikulumunun sarnıçlarının genişlemesi, mitokondrilerin şişmesi, değişik içerikli yabancı cisimcikler), sulu yozlaşma (yüzey değişiklikleri, endoplazma retikulumunun genişlemesi, artrositoz, mitokondrilerin şişmesi, sitoplazma içinde çeşitli içerikli yabancı cisimcikler), asidofil yozlaşma (mito- kondrilerin şişmesi, sayılannın artması, endoplazma retikulumunun büzülmesi, sitoplazma proteinlerinin parçalanması), yağlı yozlaşma (zariann parçalanmasıyla yağ damlacı klan nın ortaya çıkması, plazma ve mitotondri içi yağ birikintileri, yalancı miyelin biçimlenmeleri), gükojenli yozlaşma (glikojen tanecikleri ile sitoplazma proteinlerinde parçalanma), hıyafeı yozlaşma (endoplazma retikulumunun büzüşmem, yüzeylerinde madde birikimi, sitoplazma içinde 8-10 mm'lik liflerin depolanması). Yozlaşma süreci, hücrenin nerden gelirse gelsin her çeşit saldırıya karşı verdiği yanıttır. Saldınlann çoğu metabolizma bozukluktan ile ilişkilidir Öte yandan ihtiyarlayan hücre nekroz olup ölmezden önce normal olarak yozlaşma evresinden geçer.
* Sinir dokusunun yozlaşması. Bu yozlaşma fizik saldırılara (travmalar ya da cerrahi kesilmeler), zehirlenmelere, enfeksiyonlara ya da doğuştan bir metabolizma anomalisine bağlı olabilir. Hayvan ve insanda gözlenen bazı yozlaşmaların nedeni açıklanamamıştır, bunlara ilkel ya da id- yopatik yozlaşma denir (örneğin, Parkinson hastalığındaki kara madde içi nöronların yozlaşması).
Ayrı iki tip yozlaşma ayırt edilebilir:
1. miyelinsizleşme denen birinci tipte her sinir lifini ya da aksonu saran miyelin kaybolur, ama aksonda genellikle bir değişiklik olmaz. Bu lezyon çoğu zaman düzelebilir;
2. aksonların yozlaşması denen, ikinci tip iki çeşide ayrılır: Waller yozlaşmasında, aksonlar bütün geçtikleri yerlerde ağır ölçüde zedelendikleri zaman (kesilme, baskı altında kalma, Iskemi) ortaya çıkar; uç kısımlar parçalanır ve ortadan kalkar, miyelin ondan sonra kaybolur; aksonların yavaş yozlaşması, ilk ortadan kalkacak olan uç kısımlara doğru besin maddelerinin taşınma bozukluklarından ileri gelir, sinir lifi çevreden merkeze doğru yozlaşır. Bu olaya Anglosaksonlar dyingback (geriye doğru ölüm) derler.
Sinir lifi yozlaşırsa, lifin boyu da yetersizse hücrenin gövdesi de yozlaşabilir: buna gerilek yozlaşma denir. Bunda kromatinin erimesiyle beraber hücre gövdesi şişmeye başlar ve nöronun yok olmasıyla sonuçlanabilir. Bazen bir nöronun yitimi onun sinir verdiği başka nöronların da zarar görmesine neden olur: buna da transsinaptik yozlaşma denir.
*Bitki patol. Yozlaşma hastalıkları, bitkilerde virüslerden, viroitlerden ve mikoplazmalardan ileri gelen çeşitli bozukluk ve düzensizliklerin genel adı. (Virüslü hastalıkların tohumsuz çoğalan bitkiler üzerindeki etkisi dölden döle gittikçe artar. Bu etki az ya da çok görünür belirtilerle kendini gösterir: cılızlık, cücelik, incelme ve gittikçe verimsizleşme Yozlaşma hastalıkları özellikle patates ve asmada önemlidir)
*Fiz. Yozlaşma derecesi, aynı öz enerji değerine sahip düzey çokluğu ya da durağan durumlar sayısı. (Daha genel olarak, bir fiziksel kuvantal büyüklüğünün aynı öz değerine, çeşitli öz durumlar karşılık geliyorsa yozlaşmadan söz edilir.) || Bir enerji düzeyinin yozlaşması, aynı sistemdeki (elektron, atom vb.) durağan birçok durumun öz enerji değerierinin çakışması.
*Nörol. Yozlaşma hastalıklar, ortak bir işlevleri olan bir ya da birkaç nöron bütününü (örn. piramidal sistem, arka kök -kordon sistemi, Purkinje hücreleri) etkileyen ilerleyici bir nöron yozlaşması sonucunda gelişen ve çoğunlukla kalıtsal olan hastalıkların tümü. (Bk. ansikl. böl.)
*Patol. Bir hücrenin (hücre içi organitler ve sitoplazma, nadiren de çekirdek düzeyinde) ya da bir dokunun, normal öz işlevlerini yitirecek, hatta kendisi ortadan kalkacak derecede kötüleşmesi. (Bk. ansikl. böl.) || KANSERLEŞME'nin eşanlamlısı. || Karaciğer mercek yozlaşması, WİL- SON HASTALiĞi'nın eşanlamlısı.
*ANSIKL. Nörol. Yozlaşma hastalıkları, günümüzde bilinen tüm nedenlerin dışında ortaya çıkar ve beyin kabuğunu (yaşlılığa bağlı bunama, Alzheimer hastalığı, Pick hastalığı), beyin tabanındaki gri çekirdekleri (Parkinson hastalığı, Huntington koresi), beyincik sistemini (beyincik-oliva atrofisi, oliva-pons-beyirıcik atrofısi), omuriliği (amiyotrofikdışyan skleroz, Friedreich hastalığı, Charcot-Marie hastalığı), çevresel sinir sistemini (Döjerine ve Sottas hastalığı, Thâvenard hastalığı) etkileyebilir.
*Patol.
* Hücre yozlaşması. Yozlaşma esasında tersinebilen, yani düzelebilen yarı ölümcül bir olgudur. Yozlaşan hücre normal hacmini koruyabileceği gibi, büyüyebilir ya da küçülebilir de. Örneğin, Zenker mumsu yozlaşması, uzun süreli ateşli hastalıklar sırasında, çizgili kas liflerinin eazinofil türdeş kütleler haline dönüşmesidir. Bunlarda kas lifleri kaybolmuştur; VValler yozlaşması ise hücre merkezinden ayrılmış bir sinir lifinin değişimidir.
Hücre yozlaşmalannın görünümleri çeşitlidir: bulanık şişme (mitokondrilerin şişmesi, endoplazma retikulumunun genişlemesi), tanecikli yozlaşma (atrositaz), ko- fullu yozlaşma (endoplazma retikulumunun sarnıçlarının genişlemesi, mitokondrilerin şişmesi, değişik içerikli yabancı cisimcikler), sulu yozlaşma (yüzey değişiklikleri, endoplazma retikulumunun genişlemesi, artrositoz, mitokondrilerin şişmesi, sitoplazma içinde çeşitli içerikli yabancı cisimcikler), asidofil yozlaşma (mito- kondrilerin şişmesi, sayılannın artması, endoplazma retikulumunun büzülmesi, sitoplazma proteinlerinin parçalanması), yağlı yozlaşma (zariann parçalanmasıyla yağ damlacı klan nın ortaya çıkması, plazma ve mitotondri içi yağ birikintileri, yalancı miyelin biçimlenmeleri), gükojenli yozlaşma (glikojen tanecikleri ile sitoplazma proteinlerinde parçalanma), hıyafeı yozlaşma (endoplazma retikulumunun büzüşmem, yüzeylerinde madde birikimi, sitoplazma içinde 8-10 mm'lik liflerin depolanması). Yozlaşma süreci, hücrenin nerden gelirse gelsin her çeşit saldırıya karşı verdiği yanıttır. Saldınlann çoğu metabolizma bozukluktan ile ilişkilidir Öte yandan ihtiyarlayan hücre nekroz olup ölmezden önce normal olarak yozlaşma evresinden geçer.
* Sinir dokusunun yozlaşması. Bu yozlaşma fizik saldırılara (travmalar ya da cerrahi kesilmeler), zehirlenmelere, enfeksiyonlara ya da doğuştan bir metabolizma anomalisine bağlı olabilir. Hayvan ve insanda gözlenen bazı yozlaşmaların nedeni açıklanamamıştır, bunlara ilkel ya da id- yopatik yozlaşma denir (örneğin, Parkinson hastalığındaki kara madde içi nöronların yozlaşması).
Ayrı iki tip yozlaşma ayırt edilebilir:
1. miyelinsizleşme denen birinci tipte her sinir lifini ya da aksonu saran miyelin kaybolur, ama aksonda genellikle bir değişiklik olmaz. Bu lezyon çoğu zaman düzelebilir;
2. aksonların yozlaşması denen, ikinci tip iki çeşide ayrılır: Waller yozlaşmasında, aksonlar bütün geçtikleri yerlerde ağır ölçüde zedelendikleri zaman (kesilme, baskı altında kalma, Iskemi) ortaya çıkar; uç kısımlar parçalanır ve ortadan kalkar, miyelin ondan sonra kaybolur; aksonların yavaş yozlaşması, ilk ortadan kalkacak olan uç kısımlara doğru besin maddelerinin taşınma bozukluklarından ileri gelir, sinir lifi çevreden merkeze doğru yozlaşır. Bu olaya Anglosaksonlar dyingback (geriye doğru ölüm) derler.
Sinir lifi yozlaşırsa, lifin boyu da yetersizse hücrenin gövdesi de yozlaşabilir: buna gerilek yozlaşma denir. Bunda kromatinin erimesiyle beraber hücre gövdesi şişmeye başlar ve nöronun yok olmasıyla sonuçlanabilir. Bazen bir nöronun yitimi onun sinir verdiği başka nöronların da zarar görmesine neden olur: buna da transsinaptik yozlaşma denir.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR