Yunan Edebiyatı Yunan edebiyatı birkaç dönemde incelenebilir: 2.1.1. I. Dönem (M.Ö. IX. - VII. yy.) M.Ö. IX-VIII. yüzyıllarda Homeros ve Hes...
Yunan Edebiyatı
Yunan edebiyatı birkaç dönemde incelenebilir:
2.1.1. I. Dönem (M.Ö. IX. - VII. yy.)
M.Ö. IX-VIII. yüzyıllarda Homeros ve Hesiodos şeklinde iki büyük ozan yetiştirmiş olan Yunan edebiyatının en mühim türü şiirdir. Şžiirler vezinli, sadece kafiyesizdir. Şžiir türleri içinde de en fazla görülen destan (epik şiir) dır. Destan nedir ?Bir milletin ortak tarihinde mühim izler bırakan harp, organik afet , türeyiş, ölüm ,büyük başarı ya da yenilgileri ve bu vakalarda mühim rol oynamış büyük kahramanların hayatlarını manzum hikâyeler hâlinde özetleyen metinlere destan de-nir.Ulusların ortak bilinçlerinde yaşayan destanlarda vaka ve kişiler çoğu zaman mitolojik ve menkıbevî özellikte muhteşem bir karaktere haizdir. Homeros , M.Ö. IX. yüzyılda yaşamış, Hem Yunan edebiyatının hem de dünya ede-biyatının en büyük destan şairlerinden biridir. İzmir'de dünyaya gelen ve İonia bölgesinde yaşamıştır. İlyada ve Odysseia adlı iki destanı vardır. Bu destanlar , Yunanlıların temel kültürel kaynakları içinde yer alır. İlyada destanında, Yunanlıların Troia'lılarla 10 yıl savaşıp, sonunda onları yenmeleri anlatılır. Odysseia destanında ise İthaka adasının kralı olan Odysseus'un 10 yıl devam eden Troia Savaşı dönüşünde yolda karşılaşmış olduğu vakalar ve ülkesine döndüğünde kendisinin yokluğunda olan bitenler anlatılır. Bu destanlarda mitolojik tanrıların insanlarla olan değişik ilişki biçimlerine , insanların ve tanrıların duygu , fikir , hayal , hasret , tutku , hiddet , kin ve sevinçlerine , muhteşem ve tarihsel bazı vakalara yer verilir. Hesiodos M.Ö.VIII. yüzyılda Askra nahiyesinde yaşamıştır. Didaktik (eğitici-öğ-retici) şiir türünün kurucularındandır. Şžiirleriyle halka adaletli davranma , iyilik yapma , çok emek harcama şeklinde pozitif değerleri aşılamaya , nasihat vermeye çalışmıştır. Hesiodos'un İşler ve Günahlar , Theogonia adlı iki eseri vardır.
2.1.2. II. Dönem (M.Ö. VII. - VI. yy.)
M.Ö. VI. yy. da yaşamış olan Sappho, bu devrin meşhur ozanlarındandır. Midilli adasında dünyaya gelen, genç kızların eğitimi için çalışmıştır; varlıklı bir ailenin kız evladıdır.170 parçadan oluşan şiirlerinde en fazla aşk temasını işlemiştir. Yunan edebiyatının önde gelen lirik şairlerindendir. M.Ö. VI. yy.da yaşamış olan Aisopos (Ezop) , Anadolu'da Phrigia'da dünyaya gelen ,Mısır , Asya , Yunanistan'a seyahatler yapmış; tanrı Apollon'a karşı geldiği için uçuruma yuvarlanarak öldürülmüştür. Gezdirilmiş olduğu Doğu ülkelerinden öğrendiklerinden , gözlemlerinden edinmiş olduğu materyallerle düzyazı tarzında fabl (masal) lar yazmıştır. Tek eserinin adı Fabllar olup fabl türünün kurucusudur.Fabl nedir?Kişileri insan şeklinde konuşup davranan hayvan , nebat ve cansız varlıklardan olu-şan, kıssadan hisse çıkarıp ders vermeyi amaçlayan masaldan kısa öykülere denir. Bu devrin öteki mühim şairleri içinde Alkalos (M.Ö. VII. yy.) ve Anakreon (M.Ö. VI. yy.) sayılabilir.
2.1.3. III. Dönem (M.Ö. VII. - VI. yy.)
Yunan edebiyatı en parlak ürünlerini M.Ö. V.-IV. yüzyıllarda vermiştir. Aiskhylos (M.Ö. 525-456) , devrin en büyük tragedya şairidir. İlk kez, tragedyanın erkek oyuncu sayısını ikiye çıkararak, koro yerine diyaloğu ön plâna geçirmiştir. Maske,aktörün yüzünü saklayan bir alet olmaktan çıkıp, onun karakterini de yansıtır olmuştur. Eserlerinde tanrıların belirleyici gücüne ehemmiyet vermiş; dünyayı ve insanları tanrıların, olması gerektiği şeklinde, iyi bir halde yönettiği , tanrılara isyan edenlerin cezalandırılması gerektiği tezini savunarak, yerleşik düzeni , gelenekleri ve cemiyet ahlâkını benimsemiştir. Ona nazaran insanoğlu tanrılar tarafınca belirlenen alınyazılarını kabullenmek zorundadırlar. Ele geçen yedi tragedyası şunlardır : Yalvaran Kızlar Persler, Thebai'ye Karşı Yediler , Zincire Vurulmuş Prometheus, Oresteia trilogia , Agamemnon , Kheephoroi , Eeumenides.
Sophokles (M.Ö. 495-406) de tragedyayı geliştirerek oyuncu sayısını 3'e , korodaki şarkıcıların sayısını da 12'den 15'e çıkarmış; trilogia denilen trio yazma biçimini kaldırmıştır. Aiskhylos'un tragedyalarında insanoğlu tanrılara boyun eğmek zorunda iken, Sophokles'in eserlerinde insanoğlu alınyazıları ve tanrılarla savaşım ederler. Sadece sonunda yenilen insanoğlu olur. Elde Kral Oidipus , Oidipus Kolonos'ta ,Antigone , Aias , Elektra , Trakhisli Hanımefendiler ve Philoktetes adlı yedi eseri bulunmaktadır.Üçüncü büyük tragedya şairi olan Euripides (M.Ö. 480-406) , insan-tanrı mücadelesi yerine insanoğlunun kendi kendisiyle olan mücadelesine yer vermiştir. İnsan kendi ihtiraslarıyla savaşım hâlindedir , sadece yenik çıkar. Başlıca eserleri şunlardır : Medeia , Hippolytos , İphigeneia Aulis'te , phigeneia Tauris'te , Orestes , Elektra , Hekabe , Andromakhe.İlk büyük komedya şairi Aristophanes (M.Ö. 445-385) 'tir. Aristophanes, gelenekçi bir anlayışa haiz olup sanat , politika ve felsefe alanlarında meydana getirilen yeniliklere ve yenilikçilere saldırmıştır. En mühim komedileri : Atlılar , Eşek Arıları , Kuşlar , Kurbağalar , Bulutlar , Sulh , Lysistrate.
2.1.4. IV. Dönem (M.Ö. III. - II. yy.)
Büyük kütüphanelerin , meşhur sanatçı ve bilginlerin bulunmuş olduğu İskenderiye, "İskenderiye Çağı" da denen bu döneme damgasını vurmuştur. Pastoral nazım türünün kurucusu olan Theokritos (M.Ö. III. yy.) yazdığı kısa şiirlerinde tabiat sevgisini işlemiştir. Şžiirlerine Eidyllia (kısa şiirler) adı verilmiştir. Bir çok ülke gezmiş olan Herodotos (M.Ö. 482-425) , tarih türünün kurucusu olup ,Tarih adlı eserinde gezdirilmiş olduğu ülkeler ve halkları hakkında bilgi vermiştir. Hitabet türünde Demosthenes (M.Ö. 385-322); felsefede ise Sokrates (M.Ö. 470-399) , Eflatun (M.Ö.429-347) ve Aristoteles (M.Ö. 384-322) devrin önde gelen isimlerin-dendir.
2.1.5. V. Dönem (M.Ö. II.-M.S.II. yy.)
"Yunan-Lâtin Çağı" adında olan Roma egemenliğinin sürdüğü bu zamanda en mühim yazar , yaşam öyküsü yazarı olan Plutarkhos (46-120)'tur. Paralel Hayatlar adlı eserinde eski Yunan kültürünü canlandırmaya , ahlâk ve insanlık dersi vermeye çalışmıştır.
2.2. Lâtin Edebiyatı
Romalılar Yunanistan'ı M.Ö. 250'li yıllarda siyasî anlamda egemenlikleri altına aldıktan sonrasında Lâtin edebiyatı , daha çok Roma'da Yunan kültür ve edebiyatının etkisiyle ve taklidiyle oluşmuştur. Eski Atina'da Yunan sanatçıları daha özgür ortamlarda ürün veriyorlardı. Onlar kendi dönemlerinde yaşayan kişileri , yöneticileri serbestçe hicvedip eleştirebiliyorlardı. Sadece Roma'da Lâtin komedya şairleri bu bakımdan özgür değillerdi.Lâtin edebiyatının ilk mühim sanatçıları içinde tragedya şairi Ennius (M.Ö. 240-170), komedya şairi Plautus (M. Ö.184) ve Terentius (M.Ö. 159) yer alır. Bunlar Yunan sanatçılarını örnek almışlardır. Hemen sonra Lucretius (M.Ö. 98-53) didaktik nazım, Catullus(M.Ö. 78-54) lirik nazım türünde ; Vergilius (M.Ö. 70-19) pastoral , epik ve didaktik nazım; Horatius (M.Ö. 64-8) lirik ve didaktik nazım; Ovidius (M.Ö. 43-M.S. 18) lirik nazım türlerinde ve mitolojide ; Cicero (M.Ö.106-43) hitabet türünde; Sallustius (M.Ö. 86-34) , Titus Livius (M.Ö. 59-M.S. 19) ve Tacitus (54-129) tarih yazıcılığında; Seneca (M.Ö. 4-M.S. 65) da felsefe ve tragedyada önde gelen isimlerdendir.
YORUMLAR