Yunan Felsefesi Nedir

Milâddan 500-600 yıl öncelerinde İran devleti Avrupayı da hâkimiyeti altına alıp etkinliğini yaymaya çaba harcamıştır. Bu girişimleri, özgür...

Milâddan 500-600 yıl öncelerinde İran devleti Avrupayı da hâkimiyeti altına alıp etkinliğini yaymaya çaba harcamıştır. Bu girişimleri, özgürlük âşığı minik bir millet olan Yunanlıların direnişi ile karşılaştı. Yunanlılar İranlıların çok kuvvetli donanmasını yok etmeyi ve ordusunu denize dökmeyi başardı. Böylece kültür çevremizin tarihinde yeni bir millet olarak Yunanlılar sahneye çıkmış oldu.

Yunanlıların İranlıları bozguna uğratmaları, ulusal birliklerini belgeleyen tek görüntü olarak kalmıştır. Şundan dolayı bu hususi karakterli millet, Babil, Mısır ve İranlıların aksine, devamlı olarak dağınık bir yaşam sergilemiştir. Yunanlılar tarihlerinin hiçbir döneminde sistemli ve bütüncül bir devlet kuramamışlardır.

Devamlı biri ötekiyle çatışmış ve iç savaşlar ile kendilerini yıpratıp bitirmiştirler. Yunanca'da "polis" kelimesinin hem şehir hem de devlet anlamına gelmesi dikkat çekicidir. Yunanda her şehir bağımsız bir devletti. Çatışmalar yalnızca bu bağımsız şehir devletleri içinde olmaz, aynı şehir içindeki sınıflar ve bireyler içinde da sürdürülürdü.

Eski Yunanlılar tam anlamıyla sen-ben çekişmesi içinde yaşayan insanlardı. Onların örgütlü ve sistemli bir devlet kuramamış olmalarının mühim sebeplerinden biri bu kişilik yapılarından oluşur. Siyasal açıdan büyük sakıncalar taşıyan bu özellikleri, bir bakıma pozitif sonuçların da hazırlayıcısı olmuştur.

Şžo şekilde ki; Yunanlılarda rahipler sınıfının oluşması bu karakter yapılarının bir sonucu sayılmalıdır. Yunanistan'da zaman içinde rahipler sınıfının yerini düşünürler topluluğu almıştır. Yunan dinini rahipler değil şairler yaratmıştır. Bu dinin babasının Homer bulunduğunu söyleyebiliriz. Bu sanat çeşnili dine karşı, daha dinin kuruluşunda, düşünce eleştirileri başlatılmıştır.

Eski Yunanlılar üç büyük kabileden oluşmuştur: Köy kökenlilerin oluşturduğu Eolia'lılar, güneyde oturan ve asker kökenlilerin oluşturduğu Doria'lılar (Ispartalılar bu boydandır), tüccar ve denizci kökenlilerin oluşturduğu İonia'lılar. Denizci ve tüccar her millet şeklinde İonia'lılar da meraklı ve araştırıcı idiler.

Aristo'nun söylediği şeklinde, bilimin temelinde merak ve araştırmacılık ruhu ve yeni bir şey karşısında duyulan şaşkınlık vardır. Gerçek felsefenin yaratıcısı Yunanlılardır. Sadece felsefeyi İonia'lı Yunanlar yaratmıştır demek daha doğru olur. İonia'lılar çeşitli yerlerde ve de bilhassa Anadolu sahillerinde koloniler kurmuştur.

Yunan kültürünün yüksek düzeyli ürünlerini ilk kez M.Ö. 600 yıllarında bu İonia kolonileri oluşturmuştur. Bu gelişme uzun sürmemiş, kuruluşlarından yarım yüzyıl sonrasında kolonileri İranlılar işgal etmiştir. Bundan sonrasında İranlıların Yunanistan'ın Avrupa yakasına saldırıları adım atar.

Bilinmiş olduğu şeklinde, Yunanlıların birleşmesiyle bu saldın sonuçsuz kalmıştır. Zafer ile sonuçlanan İran savaşları Yunanistan'ın gerek politika, gerek kültür bakımından yükselmesine yol açmıştır. Söz gelişi M.Ö. 400-300 yılları aralığında Atina'da Eflatun ve Aristo şeklinde iki büyük düşünürün yaşamasına şahit oluruz. Fakat Atina'nın siyasal üstünlüğü fazla sürmemiştir. Atina ile Isparta içinde otuz yıl devam eden bir harp Atina'nın siyasal üstünlüğünün yok olmasına niçin olmuştur.

M.Ö. 300 yıllarında Yunanistan'ın kuzeyinde yeni bir güç ortaya çıkmıştır: Makedonya. Hızla gelişen bu devlet sonraları İskender'in yönetiminde büyük ve efsanevi Asya seferlerine adım atmıştır. İskender'in Asya seferleri kültür zamanı bakımından mühim sonuçlar doğurmuştur.

Bu seferler yardımıyla Doğu ve Batı kültürleri içinde karşılıklı diyalog kurulmuştur. Bu iki kültürün karşılaşmasında "Hellenizm" adı altında bir akım oluşmuştur. Hellenizmin karakteristik özelliği, bir taraftan Yunan kültür ve düşüncesinin o zamanki Doğuya yayılması, öte taraftan Doğunun dini düşüncelerinin Batıya girmesidir. Hellenizm, bu karşıt yönlerden gelen akımların birbiriyle karışıp birleşmesinden oluşmuştur.

Hellenizm çağının siyasal alandaki en büyük vakası, Roma İmparatorluğunun kurulmasıdır. Roma batıda kuvvetli bir devlet sistemi oluşturmayı başarmıştır. Roma, kültür çevremiz için çok ehemmiyet taşıyan "Koma Hukuku"nun yaratıcısıdır. Roma'nın büyümesi sonunda Yunanistan, M.Ö. 146 senesinde, siyasal bağımsızlığını yitirmiş ve bir Roma eyaleti durumuna gelmiştir.

Sadece Yunanistan kültür rehberliğini korumuş, Romalılar kültür yönünden Yunanlıların talebesi olmaktan kurtulamamıştır. Dini etkisinde bırakır mevzusunda Doğu hem rehber ve hem de egemen olmuştur. Nitekim bu Hellenistik dönemde Doğudan gelen çeşitli din etkileriyle büyük monoteist dinler doğan, ilkin Hıristiyanlık, sonrasında da İslâmiyet görülmüştür.

Böylece kültür çevremizin ilk dönemine ilişkin tarihin ana hatlarını belirlemiş olduk. Yunan felsefesi de bu zamanı çerçeve içinde yerini almış ve sonraları Hellenistik felsefe adını alarak oluşumunu sürdürmüştür.

Acaba Yunan felsefesini ve onun tarihini hangi kaynaklardan öğreniyoruz? Yunan felsefesini, ilk olarak bizlere kadar kalan çok sayıdaki metinlerden öğreniyoruz. Söz gelişi bugün Eflatun'un eserlerinin derhal tamamı, Aristo'nun eserlerinin ise büyük bir kısmı elimizde bulunuyor.

Eflatun'dan önceki ve sonraki filozoflardan da bir çok bilgiler bizlere kadar ulaşmıştır. Bu bilgilerin sentezi de nerede ise yapılmış durumdadır. Yunanlılar bilhassa Aristo'dan beri, felsefe zamanı ile ilgilenmişlerdir. Yunanlı felsefe tarihçilerini iki kümede toplamak anane olmuştur: Biyograflar ve doksograflar. Biyograflar inceledikleri filozofların bilhassa öz geçmişlerini tasvir ederler. Bizlere kadar ulaşan biyografik yapıtların önemlilerinden biri de, M.S. II. yüzyılda yazılan Laert'li Diogenes'inkidir.

Diogenes bu yapıtında bilmiş olduğu filozofları sırayla sayar ve bunların öz geçmişleri ve yapıtları ile ilgili bilgi verir. Diogenes'in söz mevzusu yapmış olduğu tüm yapıtları kendisinin görmüş olabileceğini var saymak oldukça güçtür. Olsa olsa o, bugün bizim tarafımızdan bilinmeyen bazı felsefe zamanı kaynaklarından yararlanmış olabilir.

Doksograflar ise, sözgelişi evrenin ya da yaşamın başlangıcı şeklinde, yalnızca belirli tek bir felsefe problemini ele alır ve bu sorun ile ilgili çeşitli filozofların görüşlerini, kanaatlerini (doksa) tasvir ederler. Doksografların başlangıcında Aristo'dan söz etmek haklı bir davranıştır. İlk bilimsel emek vermeyi başlatan Aristo, ele almış olduğu mevzu ile ilgili olarak kendinden öncekilerin neler söylediğini, neleri bulduğunu ortaya koymaya itina göstermiştir. Bunun içindir ki Aristo, Yunan felsefe zamanı açısından, çok mühim doksografik bir kaynaktır.

Aristo'dan sonrasında da doksografik araştırma yapanlar olmuştur. Bunların içinde, bilhassa, Aristo'nun takip edeni olan Theophrastos önemlidir. Theophrastos'tan sonrasında yazılmış olan bazı doksografik yapıtlar bizlere kadar ulaşmış ise de bunların hangi kaynaklardan yararlanılarak yazılmış olduklarını kati olarak bilememekteyiz. Antik felsefe mevzusundaki bilgilerimizi işte bu sözünü ettiğimiz kaynaklardan elde etmiş bulunmaktayız. Biz bilhassa Aristo'nun verdiği bilgilerden hareket edeceğiz.

Aristo, haklı olarak, felsefede ilk kez evrenin deposu konusunu ele almıştır. O, "evrenin kaynağı-" mevzusunun, kendisinden ilkin, yalnızca teolojik açıdan ele alındığını haber veriyor. Daha sonraları ise teologlara karşı olan fizikçilerin ortaya çıktığından söz ediyor. Teologlar törelerle gelen Mitolojiden hareket ettikleri halde, fizikçiler gözlemleri temel almıştır.

Teologlardan da ilkin ozan Hesiod bu mevzuyla ilgilenmiştir. M.Ö. ortalama 700 senesinde yaşamış olan Hesiod, şimal Yunanistanlı bir ziraatçi ailesinin çocuğudur. Kendisinden bizlere "Teogoni" adlı yapıtından birkaç bölüm kalmıştır. Hesiod bu yapıtında eski Veda yazıtlarında ortaya atılan suali yineler: Tanrılar yokken acaba ne vardı? Tanrıların deposu nedir"?

Hesiod'a gore herşeyin başlangıcında kaos vardır. Buna yaratıcı gücün sembolü olan Eros ve toprağı simgeleyen Gaia katılır. Hesiod'un herşeyin başlangıcına yerleştirdiği bu ilk güçler hem somut ve hem de soyutlaştırılmış şeylerdir.

Hesiod evrenin başlangıcında ne tam anlamıyla somut ve ne de tam anlamıyla soyut olan, fakat bu ikisi içinde aracılık icra eden varlıkları kabul etmekle, Tanrıların yalnızca somut olarak benimsenmesi görüşünden uzaklaşır, bu tarz şeyleri kavram olarak idrak etmek yolunu benimser. Bu tür düşünen, Hesiod'dan başkaları da vardır. Biz onları dikkate almayacağız ve yalnızca Aristo'nun "fizikçi" söylediği düşünürlerden söz edeceğiz.

Fizikçiler, Tanrıların deposu ve onların var oluşları ile ilgili efsanelerden ve problemlerden değil de direkt meydana getirilen gözlem ve deneysel olaylardan hareket ederler. Hesiod'un yapıtının adı olan "Teogoni", Tanrıların meydana gelişi anlamını taşır. Fizikçilerin yapıdan ise "Tabiat Konuşundu" adını taşır.

Teologlar Tanrıların kökünü araştırdıkları halde; fizikçiler, tabiatın nereden geldiğini, tabiatın kökünün ne işe yaradığını araştırır. Bunlarla ilgili sorular sorar. Onların tabiat dedikleri ise hepimizin bilmiş olduğu denizlerin, karaların, bitkilerin, hayvanların ve insanların dünyası olan doğadır.

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Yunan Felsefesi Nedir
Yunan Felsefesi Nedir
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/yunan-felsefesi-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/yunan-felsefesi-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content