Dağ Nedir Genel olarak iç kuvvetlerin eseri olan dağlar ülkemizin değişik bölgelerinde değişik biçimlerde karşımıza çıkarlar. Bu bakımdan ba...
Dağ Nedir
Genel olarak iç kuvvetlerin eseri olan dağlar ülkemizin değişik bölgelerinde değişik biçimlerde karşımıza çıkarlar. Bu bakımdan bazı bölgelerimizde yan basınçlar neticesinde Alp sistemine bağlı sıradağlar oluşurken, kimi yerde de sert kütlelerin kıvrılamayıp eprojenik hareketlerle yükselmesi neticesinde ortaya çıkan yüksek kütleler dağları meydana getirmiştir. Bazı bölgelerimizde ise kırıklar süresince yüzeye çıkan lavların birikmesi ile dağlar ortaya çıkmıştır. Buna nazaran vatanımızda değişik bölgelerde değişik şekilde görülen dağlar sıradağlar, tekdağlar, kütlesel dağlar olmak suretiyle üç grupta incelenebilir.
1. Sıradağlar
Genel olarak Alpin hareketler neticesinde meydana gelen bu dağlar vatanımızda en geniş alanı kaplarlar. Karadeniz ve Akdeniz Bölgelerinde Şimal Anadolu (Karadeniz dağları); ve Toroslar adı altında dizi teşkil edecek şekilde uzanan bu dağlar kıyıdan itibaren birden yükselirler. Şimal Anadolu "Karadeniz Sıradağları" dağları kıyıya paralel birkaç sıra halinde uzanır. Kıyı dağları ve iç sıralar şeklinde uzanan bu sıralar birbirinden oluk şekilli vadiler ile ayrılmıştır. Batı ve Doğu Bölümde yüksek olan dağlar orta bölümde (Yeşilırmak-Kızılırmak) içinde alçalırlar. Batı Karadeniz Bölgesinde kıyıdan içeriye doğru Küre "İsfendiyar" dağları, Bolu-Ilgaz dağları, Köroğlu dağları ve Sündikenler olmak suretiyle üç dağlık alan dikkati çeker. Bunlar içinde 2550 m.'yi kabul eden yükseltisi ile Ilgaz dağları en yüksek kesimi oluşturur. Orta bölümde kıyı kesimde yer edinen dağlar, Ordu ile Kızılırmağın aşağı keseminde Canik dağları olarak adlanır. Bunların yükseltisi yer yer 1000-1500 m.'ler içinde değişmiş olur.
Batı Toroslar Antalya körfezinin kıyıları süresince yay biçiminde uzanırlar. Kuzeyde Göller Yöresinde ise bu yaylar birbirlerine yaklaşırlar. Batı Toroslar Batıda Teke ve Menteşe Yöresinin Güneyine kadar Beydağları, Elmalı Dağları, Katrancık ve Boncuk Dağları dizisi halinde devam ederken Doğuda ise Akçalı, Geyik, Dedegöl, Kuyucak, Erenler sırası yer alır. Antalya körfezinin iki kıyısında uzanan bu dağlar tamamen kalker kayaçlardan meydana geldiklerinden çok sayıda karstik biçim (Dolin, polye, uvala, düden, mağara, yer altı deresi vb.) ihtiva ederler. Bu dağlar içinde Beydağlar'daki Akdağ zirvesi 3086 m. ile en yüksek noktadır.
İç kesimde ise Deveci ve Çamlıbel dağları daha ufak diziler halinde görülürler.Doğu bölümünde görülen dağlar yüksek ve sarp oluşları ile dikkat çekerler. Kıyı kesimde Giresun dağları ve doğu Karadeniz dağları olarak anılan dizinin peşinde "Güneyinde" Gümüşhane, Rize, Yalnızçam kütleleri yükselirken bunların güneyinde Otlukbeli, Mescit, Kargıpazarı, Allahüekber dağları uzanır. Derin vadi olukları ile birbirinden ayrılan bu diziler üzerlerinde çok azca yerde geçitlere rastlanır. Bunların içinde en mühimleri Rize-Of arası kıyı şeridini Erzurum'a bağlayan Dağbaşıbeli, Sürmene'yi Bayburt'a bağlayan dağ geçidi, Trabzon, Erzurum transit yolu üstünde Zigana geçididir. Güneyde Akdeniz Bölgesinde dikkati çeken sıradağlar Toros Dağları olarak bilinir. Toroslar Şimal Anadolu sıradağları şeklinde kıyıya tam olarak paralel uzanış göstermezler. Batı Toroslar, Orta Toroslar, Güneydoğu Toroslar-Amanus Dağları olmak suretiyle üç bölümde ele alınmaları doğru olur.
Orta Toroslar ise Güneybatıda Taşeli platosu ile Kuzeydoğuda uzun yayla içinde uzanırlar. 3000 m.'yi geçen yükseltilere haiz olan bu dizi içinde Bolkar, Aladağ kütleleri ile Binboğa dağları dikkat çeker. Burada 3734 m.'yi kabul eden yükseltisi ile Aladağ en yüksek nokta olur. Bu dizinin Güneydoğusunda İskenderun körfezinin doğusunda Güneybatı Kuzeydoğu doğrultusunda uzanan sıra Amanuslar'dır. Torosların dış yayını teşkil eden bu sıra Kahramanmaraş civarlarında Doğuya doğru bükülür ve Ahır, Engizek, Malatya, Gördük, Maden, Akdağ, Muş, Aydınlı ve Bitlis Dağlarından oluşan Güneydoğu Toroslar dizinin doğu ucunu oluşturan Hakkari Dağlarında son bulur. Bu uzun dış yay üstünde bilhassa doğu uçta Hakkari kesiminde yer edinen Cilo Dağı 4168 m. kabul eden yükseltisi en yüksek noktayı oluşturur. Burada Şžemdinli, Şžırnak içinde ve Hakkari kuzeyinde dik, eğimli keskin sırtlı birbirine paralel sıralar oluşturan ufak diziler içinde Karadağ, Sat, Sümbül, Samur, Altın, Tantanin şeklinde dağlar dikkati çeker.
2. Tek Dağlar
Bu tipe giren dağlar genel anlamda ülkemizin iç bölgelerinde dikkati çekerler. Bu dağların teşekküllerinde volkanizma vakaları kadar epirojenik hareketler sonucunda kütlesel yükselmeler ile ortaya çıkanlar yanında ek olarak aşınmaya direnç gösteren eski temele ilişkin kayaçların yükseltilerini korumaları neticesinde görülen kütleleri de sayabiliriz.
Bunlar içinde çatlaklar süresince mağmanın yüzeye çıkması neticesinde ortaya çıkan volkaniklere örnek olarak İç Anadolu'nun Güneybatısındaki Erciyes, Melendiz, Hasandağı ile Doğu Anadolu Bölgemizde dikkati çeken Tendürek, Süphan, Büyük ve Minik Ağrı ile Nemrut Dağları sayılabilir. Devletimizde volkanik yapıda olmayan başlıca tekdağlar ise İç Anadolu'da Şimal kesimde Elmadağ, İdris Dağı, İçbatı Anadolu eşiği üstündeki Türkmen dağı, Akdağ, Simav Dağı ile Uludağ, Şžaphane, Murat, Honaz Dağları ve Marmara Bölgesinin Güneybatı kesimindeki Kazdağı olarak belirlenir.
3. Kütlesel Dağlar
Bu dağlar Doğu Anadolu Bölgemizde çoğunluktadır. Teşekküllerinde Alpin hareketlerinin görevi büyüktür. Bunlar yan basınçlar kıvrılma ve kırılmalar ile şekillenmiş kütlelerdir. Şžerafettin Dağları, Şžakşak Dağları, Karasu-Aras Dağları bu tipe örnek olarak gösterilebilir. Bu dağlara ek olarak Ege Bölgesinde dikkati çeken Madra, Kozak kütleleri ile Aydın Dağları, Bozdağlar ve Manisa Dağı kütleleri ilave edilebilir. Bu kütleler bölgenin yapı hatlarına uygunluk gösterip yükselmiş blokları horstları oluştururlar. Ek olarak İçbatı anadolu eşiği üstünde Cenup kesimde görülen Sultan Dağları da kütlesel dağlara örnek olarak gösterilebilir.
YORUMLAR