YURTLUK a. Tarlası, otlağı, ormanıyla bir bütün oluşturan geniş arazi; malikâne. *Tar. OsmanlI devletinde, gelirinden yararlanma ha...
YURTLUK a. Tarlası, otlağı, ormanıyla bir bütün oluşturan geniş arazi; malikâne.
*Tar. OsmanlI devletinde, gelirinden yararlanma hakkı yaşam boyu kullanılmak koşuluyla verilen toprak. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Yurtluk ve ocaklık adıyla anılan topraklar, genellikle Doğu Anadolu'daki türkmen beylerine ya da aşiret reislerine
verilirdi. Yurtluğun sahibi ölünce, toprak aynı koşullarla devlet tarafından bir başkasına sahiplendirilir ya da sancağa dönüştürülürdü. Yurtluğun çıplak mülkiyeti (rakabe) devlete alt olduğundan, tasarruf sahibi burasını satamaz, hibe ya da vakfedemez, sadece bu yerin şer'i ve örfi vergilerini alabilirdi. Yurtluk ve ocaklık, tımar ve zeametten farklı olarak mutlaka bir hizmet karşılığında değil de geri alınamaz biçimde bazı yönetsel ve hukuksal haklara sahip kişilere verilirdi. Seferde, yurtluk sahipleri savaşçılarıyla birlikte bulundukları eyalet beylerbeylerinin sancakları altına girerlerdi.
*Tar. OsmanlI devletinde, gelirinden yararlanma hakkı yaşam boyu kullanılmak koşuluyla verilen toprak. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Yurtluk ve ocaklık adıyla anılan topraklar, genellikle Doğu Anadolu'daki türkmen beylerine ya da aşiret reislerine
verilirdi. Yurtluğun sahibi ölünce, toprak aynı koşullarla devlet tarafından bir başkasına sahiplendirilir ya da sancağa dönüştürülürdü. Yurtluğun çıplak mülkiyeti (rakabe) devlete alt olduğundan, tasarruf sahibi burasını satamaz, hibe ya da vakfedemez, sadece bu yerin şer'i ve örfi vergilerini alabilirdi. Yurtluk ve ocaklık, tımar ve zeametten farklı olarak mutlaka bir hizmet karşılığında değil de geri alınamaz biçimde bazı yönetsel ve hukuksal haklara sahip kişilere verilirdi. Seferde, yurtluk sahipleri savaşçılarıyla birlikte bulundukları eyalet beylerbeylerinin sancakları altına girerlerdi.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR