Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da uzman önerisi değildir. Yüz Felci Yüz Felci ...
Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da uzman önerisi değildir.
Yüz Felci
Yüz Felci Ne Demektir: Yüz hareketlerini (dudak, yanak, kaş,göz çevresi) yapmamızı yüz siniri (fasial sinir) aracılığı ile sağlarız. Beyinden gelen hareket emirlerini yüz siniri, yüz kaslarına ileterek istediğimiz hareketleri yapmamızı sağlar. Eğer beyindeki veya yüz sinirindeki bazı hastalıklar bu iletiyi engellerse yüz felci oluşur ve yüz hareketleri kısmen ya da tamamen ortadan kaybolur. Yüz felci tıbbi olarak fasial paralizi olarak ismlendirilir.
Yüz Siniri Nerededir: Beyin ile beyin sapı arasında yüz sinirini oluşturacak lifler karışık bir şekilde gelir. Bu bölüm daha çok Nöroloji ile ilgilidir. Beyin sapından sonra yüz siniri kıvrımlı biryol izler. İç kulak yolundan geçerek, orta kulağında çevresini dolaşır ve kulak arkasından doğru birkaç dal halinde yüz kaslarına ulaşır. Yüz kaslarına ulaşmadan önce kulak önündeki tükrük bezinin içinden geçer. İç kulak yolundan geçerken işitme siniri ile birlikte bulunur. Yolu boyunca bazı dallar verir ve bu dallar çeşitli görevler yaparlar. Gözyaşı bezinin salgısını, çene altındaki tükrük bezlerinin salgısını ve dilin tat hücrelerinin görev yapmasını da yüz sinirinin dalları sağlar.
Yüz Felcinin Nedenleri Nelerdir: Yüz felci beyinle beyin sapı arasındaki veya beyin sapından yüz kaslarına kadar olan bölümdeki birçok hastalığa bağlı olarak gelişebilir. Beyin-beyin sapı arasındaki yüz felci nedenleri genellikle beyin kanamasına bağlıdır ve nöroloji bölümünde incelenirler. Bu nedenlerle oluşan yüz felcine merkezi yüz felci denir. Beyin sapından sonraki yüz siniri hastalıklarında oluşan yüz felcine ise periferik yüz felci denir.
Periferik yüz felci yapabilecek bir çok sebep vardır:
-Bell Paralizisi: En sık görülen yüz felci nedenidir. Nedeni aslında kesin değildir. Yüz sinirinin iç kulak çevresindeki bir bölümünde iltihap oluştuğu düşünülmektedir. Soğuk ve rüzgara maruz kalmanın etkili olduğu bilinmektedir.Sinirin fonksiyonunun kaybolması dışında bir bulgu yoktur. Başka nörolojik bulgu olmamasıyla teşhis konur. Genellikle tam olarak iyileşir.
-Ramsay-Hunt Sendromu: Virüslerin neden olduğu bir hastalıktır. Bell paralizisindeki bulgulara ilave olarak ağrı ve dış kulak yolunda bazı lezyonlar vardır. Tam iyileşme oranı Bell paralizisine göre biraz daha azdır.
-Orta Kulak İltihapları: Çocuklarda akut orta kulak iltihabı büyüklerde de kronik orta kulak iltihabı çevresindeki kemiği eriterek ya da mevcut açıklıklardan ulaşarak yüz sinirine ulaşabilir ve yüz felci yapabilir.
-Sistemik Hastalıklar: Şeker hastalığı, hipertansiyon, nörit(sinir iltihabı), vitamin ek***liği gibi vücudun diğer bölgalerinide ilgilendiren hastalıklar.
-Tümöral Hastalıklar: Yüz sinirinin kendisinde veya yolu boyunca geçtiği bölgelerdeki tümörler de yüz felci yapabilirler. Bu sinirler iyi ya da kötü huylu olabilirler. Yüz siniri, kaslara gitmeden önce kulak önündeki tükrük bezinin içinden de geçtiği için, bu tükrük bezi tümörleri de yüz felci yapabilir.
-Travmalar: Kulak çevresine veya yüze gelen travmalar (darbeler) yüz sinirini hasara uğratarak yüz felci yapabilirler.
-Ameliyatlar: Kafa içinde, kulakta veya tükrük bezinde başka sebeplerle yapılan ameliyatlar sırasında yüz siniri yaralanabilir.
Ne Gibi Belirtiler Olur: Yüz sinirinin çalışmamasının en belirgin bulgusu yüz hareketlerinin azlması veya kaybolmasıdır. Kaş kaldırma, göz kapama, diş gösterme, gülme, yanak şişirme gibi hareketler bozulur. Bunun dışında gözyaşı azalması, tükrük salgısının azalması, tat duyusunun bozulması, gürültüye duyarlılık artışı gibi bulgularda bulunabilir. Yüz felcini yapan asıl sebebe göre ilave bulgular görülebilir.
Muayenede Ne Görülür: Muayenede ilk göze çarpan hastanın yüz hareketlerini yapamamasıdır. En sık yüz felci nedeni olan Bell paralizisinde başka bulgu yoktur. Ancak diğer sebeplerde ilave bulgular olabilir. Bunlar arasında dış kulak yolunda lezyonlar, orta kulak iltihabı bulguları, diğer nörolojik bulgular sayılabilir. Orta kulak iltihabı veya bir orta kulak tümörü yoksa kulak muayenesi normal görülür.
Ne Gibi Tetkikler Yapılır: En sık görülen Bell paralizisi için muayenede başka bir hastalıktan şüphelenilmiyorsa genellikle bir tetkik yapılmaz. Ancak tedavide verilen ilaçların yan etkisi olarak tansiyon ve şeker yükselmesi olabildiği için tansiyon ve açlık kan şekeri ölçümleri yapılabilir.
genel olarak yapılabilecek tetkikler şunlardır:
-Açlık kan şekeri, tansiyon, kolesterol ölçümleri
-Kafa içinde veya tükrük bezi tümörlerinden şüpheleniliyorsa bilgisayarlı tomografi veya manyetik resonans
-İşitme testleri
-Gözyaşı miktarının test edilmesi (schirmer testi)
-EMG
-Elektrofizyolojik testler adı verilen ve sinir ileti hızını yada sinirin hastalanma yüzdesini göstermeye yarayan testler (Bu testler özellikle tedavi için ameliyat düşünülüyorsa uygulanır).
Teşhis Nasıl Konur: Yüz Felci teşhisi hastanın yüz hareketlerinin bozulduğunun görülmesi ile konur. Ancak önemli olan asıl sebebin ne olduğudur. Bunu araştırmak için şüphelenilen duruma uygun tetkikler yapılır ve bir hastalık bulunursa onun tedavisi yapılır. Eğer ilk muayene sırasında yüz felci dışında bir bulgu bulunmadıysa kan şekeri ve tansiyon ölçümleri yapılır ve Bell paralizisi olduğu düşünülerek tedaviye başlanır. İlaç tedavisi ile geçmeyen veye tekrar eden durumlarda özellikle bilgisayarlı tomografi veya manyetik resonans gibi tetkikler başta olmak üzere araştırmalar yapılabilir.
Nasıl Tedavi Edilir: Yüz felcinin tedaviside yine sebebe göre yapılır. Bell paralizisinde tedavi ilaç tedavisidir. Hastanın diğer hastalıkları izin verirse (tansiyon, şeker yüksekliği veya mide problemleri) kortikosteroidler ve B vitamini ilaçlar verilir. Buna ilave olarak mide için ilaçlar, göz kurumalarını önlemek için yapay gözyaşı veya antibiyotikli kremler verilir. Hastanın dikkat etmesi gereken durumlar olarak yüz kasları üzerine masaj yapılması, sıcak uygulamaları, yüz kaslarını hareket ettirmek için sakız çiğnenmesi sayılabilir. Ramsay-Hunt sendromunda ilave olarak virüslere karşı da ilaç verilir. Eğer yüz felcinin başka bir sebebi bulunursa bu hastalık ilaç ya da ameliyatla tedavi edilir. Bu tedaviler o hastalıkla ilgili bölümlerde anlatılmıştır. Örneğin iç kulak tümörleri veya kronik orta kulak iltihaplarına bağlı yüz felçleri ameliyat gerketiren hastalıklarken, akut orta kulak iltihabına bağlı yüz felci kulak zarını çizmek ve antibiyotik ile tedavi edilir.
Ameliyat Gerekli midir?: Yüz felcinin bazı sebepleri ameliyat gerektirir. Yukarıda da bahsedildiği gibi tümör (kafa içinde veya tükrük bezlerinde), kronik orta kulak iltihapları ameliyat gerektirir. Ancak genellikle ilaçla tedavi edilen Bell paralizisi gibi hastalıklarda bazen ameliyat gerektirir. Ne zaman ameliyat gerektiği kesinlik kazanmış bir konu değildir. Buna karar verirken ilaca ne derece yanıt alındığı, yüz felcinin derecesi, elektrofizyolojik testlerin sonuçları ve başlangıçtan beri geçen zaman dikkate alınarak karar verilir. Bu karar doktorunuz tarafından uygun şekilde alınacaktır.
Ne Gibi Ameliyatlar Yapılmaktadır: Yüz felci sebebine göre değişik ameliyatlar yapılmaktadır. İç kulak tümörlerinde kafa kemiklerini açarak ya da kulak arkasından girerek tümör çıkartılmaya çalışılır. Bazı iç kulak tümörlerinde henüz yüz felci gelişmemişse de ameliyat sonrası oluşabilir. Yüz sinirinden lanan bir tümör varsa tümörle beraber sinirin bir kısmıda çıkarılır. Geride kalan sinir kısmı onarılmaya çalışılır ancak bunu için bazen başka sinirleri yüz sinirleriyle birleştirmek gerekebilir. Kronik orta kulak iltihaplarına bağlı yüz felcinde orta kulaktaki iltihap temizlenir ve yüz sinirini saran kılıf açılarak iltihabın temizlenmesi sağlanır. Tükrük bezi tümörlerine bağlı yüz felcinde tükrük bezi ile beraber yine sinirin tümörle tutulan kısmıda çıkarılır. Bell paralizisi veya Ramsay-Hunt sendromundaki yüz felcinde ilaç tedavisinin sonucuna göre eğer ameliyat gerekirse genellikle yapılan işlem kulak arkasından girilerek sinire ulaşmak ve etrafındaki kılıfı açmaktır.
Yüz sinirinin ilaçla ya da ameliyatla tedavi edilemeyeceği görüldüğünde bazı yardımcı ameliyatlar yapılır. Bunlar arasında başka sinirlerle hareket eden kasların yüze transferi, başka sinirlerin yüz sinirine birleştirilmesi, göz kapaklarına altın ağırlık yerleştirilmesiile gözlerin kapanmasının sağlanması gibi ameliyatlar yapılabilir.
Fizik Tedavi Gerekli midir?: Yüz kaslarına fizik tedavi yöntemlerinin uygulanması yüz sinirine yeniden fonksiyon kazandıran yöntemler değildir. Ancak özellikle uzun süren yüz felçlerinde yüz kasları hareketsizlikten güçsüzleşirler ve daha sonra yüz siniri çalışsa bile yüzde asimetri ve güç kaybı olabilir. Bu nedenle hastanın kendi kendine uygulayabileceği masaj ve sakız çiğneme dışında fizik tedavi uygulanması önerilmektedir.
Karabasan (Uyku Felci)
Serebral (palsi) Paralizi (SP)
Yüz felci nedir, nasıl tedavi edilir?
YüZ FELCİ
Alt yüz siniri felci olgularının üçte ikisinden çoğu idiyopatiktir, yani felç nedeni belirsizdir. Ama idiyopatik felç tanısı ancak bir dizi incelemeden sonra ve bu durumun anlaşılabilir bir açıklaÂması yapılamadığı zaman konmalıdır. Alt yüz siniri felcinin kafaiçinden kayÂnaklanan nedenleri arasında tümörler, multipl (yaygın) skleroz, beyin hastaÂlıkları ve enfarktüsleri ile çocuk felci yer alır. Sinirin geçtiği kemikyol ya da yumuşak dokuların lezyonlan da yüz felcine yol açabilir. Bunların başlıcalan cerrahi girişimler ve kazaları izleyen travmalar, ortakulak iltihabı, görme siÂnirinde zona, ortakulak karsinomu ya da yüz siniri nörofibromudur. En sık görülen kafa dışı nedenler kulakaltı tüÂkürük bezinin karsinom ve travmalarıÂdır. Öteki nedenler arasında enfeksiyöz mononükleoz, sarkoidoz, ağır yüksek tansiyon ve polinevritler (çoklu sinir ilÂtihabı) sayılabilir.
KLİNİK DEĞERLENDİRME
Yüz felci tanısı için hastanın istemli ve istem dışı yüz hareketleri dikkatli bir biçimde muayene edilir. Alın, gözka-paklan, burun deliği ve ağız kaslarının gerginliğinde ve kasılmasında azalma olup olmadığı araştırılır. Hastanın alın kaslarını hareket ettirememesi yüz siniÂrinin üst bölümünün felcini düşündüÂrür; bu durumda tam bir nörolojik muaÂyene yapılması gerekir.
Kulak zarları her zaman dikkatle inÂcelenmelidir. Kulak zarının dış duvarıÂnın üstündeki bir kabuğun gizlediği kolesteatomlar (ortakulak ve mastoit keÂmikte oluşan kist) kolayca gözden kaÂçabilir. Kolesteatom oluşumundan kuşÂkulanılırsa hasta hemen cerrahi araştırÂma için bir uzmana yollanmalıdır. HasÂtada işitme kanalının salgısı, sağırlık ya da kulak hastalığına bağlanabilen komplikasyonlarla ilgili belirtiler (örneÂğin baş dönmesi) varsa, ortakulakta kronik bir hastalığın bulunduğu düşüÂnülmelidir. Görme sinirinde zona olguÂsunda felcin ve tipik deri veziküllerinin (içi sıvı dolu kabarcıklar) ortaya çıkmaÂsından önce ağrı görülür. Bu durumda kulak sayvanının ve kulak yolunun muÂayenesi zonaya özgü veziküllerin varlıÂğını gösterebilir.
Yüz felci muayenesinde göz yaşarmasını ve tat duyuÂsunu da değerlendirmek gereÂkir. Göz yaşarması için Schir-mer testine başvurulur. Bu steril, kıvrılmış bir filtre kâğıdı şeridi takılır ve şeritler üzerinde gözyaşlarıÂnın yol açtığı nemlenme derecesi karÂşılaştırılır. Tat duyusunu değerlendirÂmek daha güçtür. Dilin öndeki üçte ikiÂlik kesiminde tat duyusunun bozulup bozulmadığını anlamak için dil bir gazlı bez ile kurulandıktan sonra, ön kısmıÂna art arda tuz ve şeker konur ve hastaÂya algıladığı tadı belirtmesi söylenir. Felcin nedeni belirgin değilse, şakak kemiğinin radyolojik incelemesi gerekÂlidir.
FELCİN ŞİDDETİ
Sinirdeki hasarın kolay iyileştirilebilir (nöropraksi) olup olmadığının saptanÂması tedavi açısından büyük önem taÂşır. Elektrodiyagnostik incelemeler araÂcılığıyla felcin şiddeti genellikle anlaşıÂlabilir. Yüzün bir tarafında tam felç gö-rülmüyorsa nÖropraksinin (sinirin beyin kabuğundan gelen uyanlara yanıt vereÂcek işlevde olması) söz konusu olduğu kabul edilebilir.
Sinilin bir travma sonucu kesilmesi gibi nörolojik bir hasarın ortaya çıktığı durumlarda, sinir lifinin çevrel bölüÂmündeki bozulma, yapay uyarının uyÂgulandığı bölgeye ulaşana kadar elek-tronörolojik incelemeler hiçbir bozukÂluğu gösteremez. Elektronörolojik incelemelerde bu gibi bozuklukların görüÂlebilmesi için en azından 3-5 günün geçmesi gerekir.
Tahliller ve öteki araştırma sonuçÂlan ilk belirtilerin ortaya çıkmasından bir hafta sonra da hâlâ normalse, bu durum, klinik açıdan yüz tümüyle felçÂli de olsa, dejeneratif bir bozukluğun olmadığı anlamına gelir.
TEDAVİ
Bütün olgularda tedavinin amacı hasan onarmak, işlev noksanlığını en aza inÂdirmek ve siniri olabildiğince iyileştirÂmektir.
Tedavi sırasında felçli taraftaki göÂzün korneasının (saydam tabaka) koÂrunmasına özen gösterilmelidir. Kısa süren tedavilerde bir göz bandajı yeterÂli olabilir. Ama iyileşme süreci aylar sürüyorsa kısmi bir tarsorafı (gözka-paklannın kısmen ya da bütünüyle birÂbirine dikilmesi) önerilir.
Masaj ve elektrouyan felçli kasta atrofinin (doku gerilemesi) ortaya çıkÂmasını önleyemediği gibi iyileşmeyi de kolaylaştırmaz. Siniri oluşturan siÂnir liflerinin kesilmemiş olması iyileşÂme şansım artınr. Hastanın istemli haÂreketleri yapabilmesi ya da elektrouya-nya uzun süre normal yanıt vermesi siÂnir liflerinde devamlılığın bulunduğuÂnu gösterir. Uyan testleri sinirin öldüÂğünü düşündürüyorsa, ama sinirin anaÂtomik bütünlüğü ile ilgili kuşkular varÂsa cerrahi araştırma yapmak gerekir. Cerrahi girişim ile büyük kulak sinirinÂden ya da kalçanın yan cilt sinirinden alınan bir sinir parçasının yerleştirilÂmesiyle, yüz siniri yeniden şakak ke-miğindeki doğal yolunun içinden geçiÂrilerek sinir iletilerinin devamlılığı sağlanabilir.
İDİYOPATİK YUZ FELCİNİN TEDAVİSİ
İdiyopatik (nedeni belirsiz) felç, kemik kanalının içindeki sinirin kansız kalÂmasına bağlı olabilir. Bu tür felçlerin tedavisinde ağız ya da enjeksiyon yoÂluyla alınan steroit ilaçların etkili olup olmadığı tartışmalıdır; ama yüksek tansiyon, gebelik, şeker hastalığı, akciÂğer veremi, peptik ülser ya da ortakuÂlak iltihaplan gibi engelleyici koşullar yoksa steroit tedavisi de denenmelidir. İdiyopatik felcin gidişi sırasında sinir tam olarak yıkıma uğrasa da dekomp-resyon cenahisi yoluyla sinirin üzerinÂdeki baskı kaldırılabilir.
BEKLENEN GİDİŞİ (PROGNOZ)
Hastalığın gidişi, yüz sinirinin yapıÂsında bozulma olup olmamasına bağlıÂdır. Sinirin yapısında bozulma yoksa (nöropraksi) felç nedeni denetim altıÂna alındığında, her zaman tam iyileşÂme sağlanabilir. Bozulma olduğunda iyileşme olasılığı sinirin yapısal büÂtünlüğüne göre değişir. Sinir yapısal bütünlüğünü koruyorsa iyileşme gerÂçekleşebilir. Ama bunun için uzun bir süre gereklidir. Bu durumda iyileşme kısmi olur ve hastada istemsiz hareÂketlerle kasılmalar görülür. İdiyopatik felç olgularının yüzde 9O'ı tam olarak iyileşir. Olguların yüzde 75'i iyileşebiÂlir niteliktedir ve hasta belirtilerin orÂtaya çıkmasından sonraki üç hafta içinde normal hareketleri yapabilir.
Geri kalan olgulann yaklaşık yansınÂda sinirin yapısında bozulma vardır; bu durumda iyileşme çok uzun sürer ve hasta hiçbir zaman eski sağlığına kavuşamaz. Genellikle felç başlangıçÂtaki bölgeyle sınırlı kalır ve daha geÂniş bir alana yayılmaz; bununla birlikÂte bazı olgularda doku yıkımı hastalıÂğın ilk haftasında da sürer. Yineleyen felçler, ilk felce göre genellikle daha güç iyileşir.
EKSİK REJENERASYON OLGUSUNDA TEDAVİ
Yüz siniri bir yıl içinde eski işlevini kazanamazsa ve elektrouyarı testleri sinirin öldüğünü gösteriyorsa tedavi için iki ayn yola başvurulabilir. BunÂlardan birincisi plastik cerrahi girişiÂmidir; bu girişim yüzün felçli tarafını kaldırmak için uygulanır, ikincisi ise dilaltı (hipoglossus) siniri ile yüz siniÂrini birleştirmektir. Dilaltı-yüz siniri birleştirilmesi plastik cenahiye göre daha iyi sonuç verir. Ama bu işlem kas lifleri atrofiye (doku gerilemesi) uğraÂmadan önce yapılmalıdır; atrofi felcin ortaya çıkmasından 2-3 yıl sonra görüÂlür.
Alt yüz siniri felci olgularının üçte ikisinden çoğu idiyopatiktir, yani felç nedeni belirsizdir. Ama idiyopatik felç tanısı ancak bir dizi incelemeden sonra ve bu durumun anlaşılabilir bir açıklaÂması yapılamadığı zaman konmalıdır. Alt yüz siniri felcinin kafaiçinden kayÂnaklanan nedenleri arasında tümörler, multipl (yaygın) skleroz, beyin hastaÂlıkları ve enfarktüsleri ile çocuk felci yer alır. Sinirin geçtiği kemikyol ya da yumuşak dokuların lezyonlan da yüz felcine yol açabilir. Bunların başlıcalan cerrahi girişimler ve kazaları izleyen travmalar, ortakulak iltihabı, görme siÂnirinde zona, ortakulak karsinomu ya da yüz siniri nörofibromudur. En sık görülen kafa dışı nedenler kulakaltı tüÂkürük bezinin karsinom ve travmalarıÂdır. Öteki nedenler arasında enfeksiyöz mononükleoz, sarkoidoz, ağır yüksek tansiyon ve polinevritler (çoklu sinir ilÂtihabı) sayılabilir.
KLİNİK DEĞERLENDİRME
Yüz felci tanısı için hastanın istemli ve istem dışı yüz hareketleri dikkatli bir biçimde muayene edilir. Alın, gözka-paklan, burun deliği ve ağız kaslarının gerginliğinde ve kasılmasında azalma olup olmadığı araştırılır. Hastanın alın kaslarını hareket ettirememesi yüz siniÂrinin üst bölümünün felcini düşündüÂrür; bu durumda tam bir nörolojik muaÂyene yapılması gerekir.
Kulak zarları her zaman dikkatle inÂcelenmelidir. Kulak zarının dış duvarıÂnın üstündeki bir kabuğun gizlediği kolesteatomlar (ortakulak ve mastoit keÂmikte oluşan kist) kolayca gözden kaÂçabilir. Kolesteatom oluşumundan kuşÂkulanılırsa hasta hemen cerrahi araştırÂma için bir uzmana yollanmalıdır. HasÂtada işitme kanalının salgısı, sağırlık ya da kulak hastalığına bağlanabilen komplikasyonlarla ilgili belirtiler (örneÂğin baş dönmesi) varsa, ortakulakta kronik bir hastalığın bulunduğu düşüÂnülmelidir. Görme sinirinde zona olguÂsunda felcin ve tipik deri veziküllerinin (içi sıvı dolu kabarcıklar) ortaya çıkmaÂsından önce ağrı görülür. Bu durumda kulak sayvanının ve kulak yolunun muÂayenesi zonaya özgü veziküllerin varlıÂğını gösterebilir.
Yüz felci muayenesinde göz yaşarmasını ve tat duyuÂsunu da değerlendirmek gereÂkir. Göz yaşarması için Schir-mer testine başvurulur. Bu steril, kıvrılmış bir filtre kâğıdı şeridi takılır ve şeritler üzerinde gözyaşlarıÂnın yol açtığı nemlenme derecesi karÂşılaştırılır. Tat duyusunu değerlendirÂmek daha güçtür. Dilin öndeki üçte ikiÂlik kesiminde tat duyusunun bozulup bozulmadığını anlamak için dil bir gazlı bez ile kurulandıktan sonra, ön kısmıÂna art arda tuz ve şeker konur ve hastaÂya algıladığı tadı belirtmesi söylenir. Felcin nedeni belirgin değilse, şakak kemiğinin radyolojik incelemesi gerekÂlidir.
FELCİN ŞİDDETİ
Sinirdeki hasarın kolay iyileştirilebilir (nöropraksi) olup olmadığının saptanÂması tedavi açısından büyük önem taÂşır. Elektrodiyagnostik incelemeler araÂcılığıyla felcin şiddeti genellikle anlaşıÂlabilir. Yüzün bir tarafında tam felç gö-rülmüyorsa nÖropraksinin (sinirin beyin kabuğundan gelen uyanlara yanıt vereÂcek işlevde olması) söz konusu olduğu kabul edilebilir.
Sinilin bir travma sonucu kesilmesi gibi nörolojik bir hasarın ortaya çıktığı durumlarda, sinir lifinin çevrel bölüÂmündeki bozulma, yapay uyarının uyÂgulandığı bölgeye ulaşana kadar elek-tronörolojik incelemeler hiçbir bozukÂluğu gösteremez. Elektronörolojik incelemelerde bu gibi bozuklukların görüÂlebilmesi için en azından 3-5 günün geçmesi gerekir.
Tahliller ve öteki araştırma sonuçÂlan ilk belirtilerin ortaya çıkmasından bir hafta sonra da hâlâ normalse, bu durum, klinik açıdan yüz tümüyle felçÂli de olsa, dejeneratif bir bozukluğun olmadığı anlamına gelir.
TEDAVİ
Bütün olgularda tedavinin amacı hasan onarmak, işlev noksanlığını en aza inÂdirmek ve siniri olabildiğince iyileştirÂmektir.
Tedavi sırasında felçli taraftaki göÂzün korneasının (saydam tabaka) koÂrunmasına özen gösterilmelidir. Kısa süren tedavilerde bir göz bandajı yeterÂli olabilir. Ama iyileşme süreci aylar sürüyorsa kısmi bir tarsorafı (gözka-paklannın kısmen ya da bütünüyle birÂbirine dikilmesi) önerilir.
Masaj ve elektrouyan felçli kasta atrofinin (doku gerilemesi) ortaya çıkÂmasını önleyemediği gibi iyileşmeyi de kolaylaştırmaz. Siniri oluşturan siÂnir liflerinin kesilmemiş olması iyileşÂme şansım artınr. Hastanın istemli haÂreketleri yapabilmesi ya da elektrouya-nya uzun süre normal yanıt vermesi siÂnir liflerinde devamlılığın bulunduğuÂnu gösterir. Uyan testleri sinirin öldüÂğünü düşündürüyorsa, ama sinirin anaÂtomik bütünlüğü ile ilgili kuşkular varÂsa cerrahi araştırma yapmak gerekir. Cerrahi girişim ile büyük kulak sinirinÂden ya da kalçanın yan cilt sinirinden alınan bir sinir parçasının yerleştirilÂmesiyle, yüz siniri yeniden şakak ke-miğindeki doğal yolunun içinden geçiÂrilerek sinir iletilerinin devamlılığı sağlanabilir.
İDİYOPATİK YUZ FELCİNİN TEDAVİSİ
İdiyopatik (nedeni belirsiz) felç, kemik kanalının içindeki sinirin kansız kalÂmasına bağlı olabilir. Bu tür felçlerin tedavisinde ağız ya da enjeksiyon yoÂluyla alınan steroit ilaçların etkili olup olmadığı tartışmalıdır; ama yüksek tansiyon, gebelik, şeker hastalığı, akciÂğer veremi, peptik ülser ya da ortakuÂlak iltihaplan gibi engelleyici koşullar yoksa steroit tedavisi de denenmelidir. İdiyopatik felcin gidişi sırasında sinir tam olarak yıkıma uğrasa da dekomp-resyon cenahisi yoluyla sinirin üzerinÂdeki baskı kaldırılabilir.
BEKLENEN GİDİŞİ (PROGNOZ)
Hastalığın gidişi, yüz sinirinin yapıÂsında bozulma olup olmamasına bağlıÂdır. Sinirin yapısında bozulma yoksa (nöropraksi) felç nedeni denetim altıÂna alındığında, her zaman tam iyileşÂme sağlanabilir. Bozulma olduğunda iyileşme olasılığı sinirin yapısal büÂtünlüğüne göre değişir. Sinir yapısal bütünlüğünü koruyorsa iyileşme gerÂçekleşebilir. Ama bunun için uzun bir süre gereklidir. Bu durumda iyileşme kısmi olur ve hastada istemsiz hareÂketlerle kasılmalar görülür. İdiyopatik felç olgularının yüzde 9O'ı tam olarak iyileşir. Olguların yüzde 75'i iyileşebiÂlir niteliktedir ve hasta belirtilerin orÂtaya çıkmasından sonraki üç hafta içinde normal hareketleri yapabilir.
Geri kalan olgulann yaklaşık yansınÂda sinirin yapısında bozulma vardır; bu durumda iyileşme çok uzun sürer ve hasta hiçbir zaman eski sağlığına kavuşamaz. Genellikle felç başlangıçÂtaki bölgeyle sınırlı kalır ve daha geÂniş bir alana yayılmaz; bununla birlikÂte bazı olgularda doku yıkımı hastalıÂğın ilk haftasında da sürer. Yineleyen felçler, ilk felce göre genellikle daha güç iyileşir.
EKSİK REJENERASYON OLGUSUNDA TEDAVİ
Yüz siniri bir yıl içinde eski işlevini kazanamazsa ve elektrouyarı testleri sinirin öldüğünü gösteriyorsa tedavi için iki ayn yola başvurulabilir. BunÂlardan birincisi plastik cerrahi girişiÂmidir; bu girişim yüzün felçli tarafını kaldırmak için uygulanır, ikincisi ise dilaltı (hipoglossus) siniri ile yüz siniÂrini birleştirmektir. Dilaltı-yüz siniri birleştirilmesi plastik cenahiye göre daha iyi sonuç verir. Ama bu işlem kas lifleri atrofiye (doku gerilemesi) uğraÂmadan önce yapılmalıdır; atrofi felcin ortaya çıkmasından 2-3 yıl sonra görüÂlür.
Kaynak:msxlabs.org
YORUMLAR