Zincir Nedir?

ZİNCİR a. (fars. zencir'den). 1. Birbirine bağlı ya da iç içe geçmiş madeni, plastik vb. halkalar dizisi: Köpeği zincirle bağlam...

ZİNCİR a. (fars. zencir'den).

1. Birbirine bağlı ya da iç içe geçmiş madeni, plastik vb. halkalar dizisi: Köpeği zincirle bağlamak. Boynunda altın bir zincir vardı. Bisikletin zinciri, pedalı tekerlek dişlisine bağlar.

2. Birbiri arkasından, kesintisiz şekilde gelen şeylerin oluşturduğu dizi: Vakalar zinciri. Biz bir zincirin halkalarıyız.




3. Her birisi bundan önceki kişinin yapmış oldu ğı şeyi tıpkı kendisinden sonrakine meydana getiren bir grup insanoğlunun iştirak ettiği iş yöntemi: Bir yardımlaşma zinciri oluşturmak.

4. Özgür fikir ve davranışı engellemiş olan toplumsal, duygusal, töresel vb. bağımlılık: Zincirlerini kıran halk.

5. Esk. Hükümlülerin eline, ayağına yaralanan demir bağ, pranga.

6. Bir kimseyi zincire vurmak, bir kimseyi prangaya vurmak ya da özgürlüğünü elinden alabilmek.


—Anat. Şişkinlik gösteren öğelerin ardışık dizilişi. (Mesela kemikçik zinciri, gang- liyon zinciri, karın, leğen, göğüs sempa tik zinciri.)


—Ask. denize. Kuşatma zinciri, yelkenli gemiler döneminde, Ortaçağdan itibaren, bir limanın girişini kapatmada kullanılmış zincir (Bir süre sonra yerini yavaş yavaş sallara bırakmıştır. Günümüzde ise, bir liman, gerektiğinde kazıklarla kapatılır.)


—Aydınlt. Işık zinciri, aynı kablo üstüne seri ya da paralel olarak monte edilmiş dekoratif lambalar kümesi.


—Balıkç. Zincir yaka, trol ağını ağırlaştırmak için ağın zincirle donatılmış alt yakası.


—Bilş. Birbiri ardına yerleşmiş aynı tip öğeler kümesi. (Bk. ansikl. böl.)


—Ceb. Tam sıralanmış E kümesi, şu demek oluyor ki öy- leki E nin herhangi iki elemanı, E içinde tanımlanmış olarak*verilen bir sıra bağıntısı yardımıyla karşılaştırılabilir. || Birgrafın zinciri, her ayrıt, uçlarından biriyle öncekine ve sonrakine bağlanmak suretiyle, ayrıt dizisi.


—Ciltç. Ciltlenecek kitabın sırtı üstünde, başta ve etekte, dikiş iplikleriyle oluşturulan düğümlerin tümü.


—Dağc. Dağcı zinciri, tırmanış esnasında aynı iple birbirine bağlanmış dağcılar grubu. (Bk. ansikl. böl.)


—Dantele. Dantel zincir, bir dantelin üst kısmında yer edinen ve süslenecek eşyanın üzerine dikilebilen ufak kenar süsü.


—Denize. Birbirine geçirilmiş bir takım metal ya da plastik bakladan olşan ve demirleme sistemlerinde, palangalarda ve var- davelalarda kullanılan araç-gereç. (Bk. ansikl. böl.) || Zincir bosa, tel halatları bosa- ya vurmada kullanılan, belirgin uzunlukta, ince zincir.


—Zinciri bosaya vurmak için, güverteye sıkıca bağlanmış, bir çımasında maça kilidi bulunan parça zincir. || Zincir dikişi, bir bastika ya da makarada işletilecek bir halatı zincire eklemede kullanılan dikiş türü. || Zincir hırça kilidi, demir zincirlerinin çımalarını zincirlikteki hırça mapasına bağlamaya yarayan hususi bir kilit. || Zincir kastanyolası, ırgata vurulmuş bir zincirin akış hızını denetim altında tutan kastanyola. || Zincir maçası, zincir bosa- ların çımalarına bağlanarak demir zincirini tutmayı elde eden hususi maça. || Zincir manikası, demir zincirinin ırgattan zincir- liğe ulaşıncaya dek içinden geçmiş olduğu çelik boru. || Zincir misbaço, yelkenli gemilerde, cıvadrayı alttan geminin talimarına ^bağlamada kullanılan zincir köstek. || Dümen zinciri, bir tekerlek yekeyle kumanda edilen ve dümeni sağa sola çevirmeyi elde eden zincir. || Sintine zinciri, sintineye kolayca su geçebilmesini sağlamak için, baştan kıça kadar uzanan zincir. (Kafa ve kıç çerçevesinde hareket ettirilerek delikler temizlenir.)


—Dilbil. Söz zinciri, süre içinde birbirini izleyerek sözceler oluşturan ayrık dilsel birimler şeklinde tasarlanmış dil. (F. de Saussure'ün ortaya çıkardığı bu deyim [fr. chaîne parlee] dilin çizgisel hususi durumunu vurgular. Söz zincirinin incelenmesi, her şeyden ilkin sentagma bağıntılarının incelenmesidir.)


—Ed. - İADE.


—El sant. Çiti*'ye bir takım yörelerde verilen isim. (Dığdı da denir.) || Zincir iğnesi, zincir görünümlü, ilmekli bir işleme iğnesi. (Giyim süslemede, başka işleme iğneleriyle beraber nakışta kullanılır. Şekline bakılırsa; kolye, fiyonk, tepeli, kare, geçmeli, çubuklu, örgü zincir iğnesi vb. isimler alan bir sürü türü vardır.)


—Elektroteknv Senkronaltı zincir, SEN KRONALTl KASKAT'ın eşanlamlısı.


—Esk. sil. Dövenin (kamçı topuz) sapı ile vurucu topuzunu birleştiren parça.


—Fişekç. Piroteknık zincir, her birisi kendinden sonrasında gelen öğenin çalışmasına kumanda eden pıroteknik elemanlar dizisi; birbirlerine kumanda eden piroteknik elemanların tümü.


—Fizs. kim. Zincir tepkimesi, tepkime esnasında oluşan ürünlerin tepkimenin giderek gelişmesine katkıda bulunmuş olduğu kimyasal tepkime mekanizması. (Bu mekanizmada bir başlangıç tepkimesi, kimi kararsız maddeler oluşturur, bir süre sonra bu maddeler kendi aralarında tepkimeye girerek son ürünün yanı sıra bununla birlikte kararsız bir kök verir; bu kök de sırası ulaştığında tekrardan tepkimeye girer ve böylelikle çok kısa bir sürede rastlantısal molekül kopmalarına da neden olan zincirleme bir tepkime dizisi ortaya çıkar. Mesela hid roklorik asidin [HCI] ışık tesiri alt kısmındaki bi reşimi, zincir tepkimesine iyi bir örnektir; ışık etkisiyle oluşan ilk tepkime klor molekülünü Cl2 — CI* + Cl* şeklinde ayrıştırır; bundan sonrasında başlamış olan tepkime zinciri şu şekilde gelişir:

Cl* +H2 - HCI + H * ; H* +CI2 - HCI + CI* ; vb.; bu vaziyet ya tepkime kabının çeper leriyle temas etme, ya daha evvel oluşan bir molekülün etkimesi, ya da kimi zamarı bir yavaşlatıcının tesiri sonucu zincirin kopmasına dek sürer.) [Buna zincirleme tepkime de denir.] || Elektrolitik zincir, bir pil oluşturan bir sistemde elektrotlar ile elektrolitlerin art arda sıralanışını şematik olarak gösterme şekli.


—Havc. Güdüm zinciri, bir hava yolu süresince sıralanan radyoelektrikli güdüm düzeneklerinin tümü. (Yeryüzünde bulundukları mıntıkalara bakılırsa, uçaklar Decca* ya da boran* zincirleriyle ya da havadaki konumlarını her an hassas olarak belirlemeyi elde eden tamamen değişik bir yöntemle gü- dümlenirler.)


—Hematol. Ağır zincirler hastalığı, hastaların serumunda hafifçe polipeptit zincirlerden yoksun ağır, tam olmayan, aynı im- münoglobülin sınıfına ya da alt-sınıfına ait tekdüze bir polipeptit zincirleri kümesi bulunmasıyla tanımlanan, immünoproliferatif sendrom. (Serum içinde bulunan polipeptit zincirlerinin gama [-y] (Franklin hastalığı), alfa [a] (alfa zincirleri hastalığı) ya da mü [n] (mü zincirleri hastalığı) tipinde olmasına bağlı olarak günümüzde ağır zincirler hastalıklarının üç çeşidi bilinmektedir.)


—inş. Zincir eğrisi kemer, tonoz, eğrisi ters olarak göz önüne alındığında iki ucundan asılmış bir zinciri çağrıştıran kemer, tonoz. — iş teşkilat ve iş topbil. işleme zinciri yöntemine bakılırsa üretim ya da montaj emekleri yapmak suretiyle kurulmuş endüstri tesisi. || işleme zinciri, yapım edilecek ürünün, bu üretim süreci içinde yer edinen iş postalarından her birinin önünden belli başlı ve değişmez bir hızla otomatikman geçirilmesinden oluşan üretim seçimi. (Bk. ansikl. böl.)


—işlem. Zincir işi, iğneyle ya da tığla meydana getirilen, birbirinin içine geçmiş bir takım zincir halkası görünümünde nakış.


—Jeod. üçgen zinciri, çoğu zaman bir boylam (boylam zinciri) ya da bir paralel (paralel zinciri) doğrultusu süresince uzanan, birbirine eklenmiş üçgenter dizisi. (Bk. ansikl. böl.)


—Jeod. ve Topogr. Zincirle ölçme, bir uzaklığı ölçme zinciriyle belirleme. || Ölçme zinciri, baklalarla uzatılabilen 10 m uzunluğunda bir zincir ya da 10, 20 ve 50 m uzunluğunda, bölüntülü çelik şerit.


—Kâğ. san. Kâğıt bandın sarılmış olduğu bobin üstünde, nemin daha çok olduğu bölümde oluşan çembersel kıvrım. (Çoğu zaman kâğıdın enine yöndeki kuruma eşitsizliğinden lanır.)


—Koregr. icracıların el ele tutuşup her iki yana doğru ilerleyen bir halka oluşturarak yaptıkları dans figürü.


—Kılıtç. Güven zinciri, kapının aralanabilmesi için yapılmış güvenlik düzeneği (bir kertiği olan bir kutudan ve bir platin üstüne tespit edilmiş ucu ufak topuzlu bir kanca bulunan bir zincirden oluşur).


Mak. san. Birbirleri üstüne kapanan (zincir halkaları) ya da aralarında mafsallanan (zincir baklaları) birbirinin aynı halka biçimindeki elemanların art arda dizilmesi ile oluşan ve bir şeyi bağlamaya ya da bir hareketi iletmeye yarayan bükülgen bağ. (Bk. ansikl. böl.) || Kalibre zincir, baklalarının boyutları üstüne geçmiş olduğu makaranın izlerine uyan zincir. || Kare zincir, halkaları uzun ve ikiye bükülmüş olan zincir, || Katalan zinciri, ikili olan her bir halkanın başka iki tanesinin içinden geçmiş olduğu zincir. || Kinematik zincir, bir mekanizmada türlü iletim organlarından oluşan tüm. || Sonsuz zincir, bir dönme hareketim iletebilmek için ıkı ucu birleştirilen zincir. || Gaile zinciri, baklalarj hususi bir çark üstüne geçen millerle birbirine bağlanan yan levhalardan oluşan zincir. || Yassı zincir, halkaları yassı olan ve bir tek bir düzlem üstünde bükülebilen zincir. || S zincir, halkaları Ş şeklinde bükülmüş olan zincir. || Vau- canson zinciri, her bir halkasının uçları ötekinin gövdesi üstüne mafsallanan zincir.


—Masonl. Birlik zinciri, masonların el ele tutuşarak oluşturdukları ve kardeşlik birliğim simgeleyen çember.


—Mim. ve Süslem. sant. Zincir baklası, bir silme üstünde, benzerlerine takılmış halka şeklinde kabartma ya da boyalı bezek.


—Org. kim. Molekül zinciri, kimi açık formülleri düzlemsel olarak gösterme şekli. (Bk. ansikl. böl.)


—Patol. Lenf bezleri dizisi. || Kaburga zinciri, raşitiklerde, kaburgalarla kaburga kıkırdaklarının birleşme yerlerinde görülen şişlikler. (Kaburga zincirine raşitik hayvanlarda, bilhassa de köpek inciğinde rastlanır.)


—Parapsikol. Manyetizmacılara bakılırsa iki ya da daha çok kışının iradeleri içinde kurulan bağlantı.


—Pedol. Toprak zinciri, bir yamaç süresince devamlı şeklinde farklılık gösteren toprak tiplerinin art arda gelmesi. (Bk. ansikl. böl.)


—Polım. Makromolekülzinciri, bir polimerin temel yapısını oluşturan birim motiflerin (monomerler) birleşmesiyle meydana gelen tüm. (Makromolekül zinciri hem doğrusal [doğrusal polietilen ya da poli- metılen]

~CH2 — CHp — CHp — CHp — CH2~ hem de dallı [dallı polietilen]

~CH2-CH2-CH2 - CH2 - CH2 -

CH2

CH2

CH2

olabilir.)


—Siber. Ana tesir zinciri, ölçme organı ya da ana karşılaştırıcı ile ayarlanan donanım içinde yer edinen tüm organlardan oluşmuş tesir zinciri. || Ana geribesleme zinciri, ayarlanan donanım ile ölçme organı ya da ana karşılaştırıcı arasındaki tüm organları içeren geribesleme zinciri. || Direkt etkili ek zincir, işareti, yalnız referans büyüklüğünün değişimlerinden etkilenen ek zincir. || Ek tesir zinciri, ana tesir zincirinin dışındaki her tür tesir zinciri. || Tesir zinciri, bir ölçme organı ya da bir karşılaştırdı ile ayarlanan donanım arasındaki yolun tamamı ya da bir kısımı süresince, tek yönde işaretler gönderen otomatik kontrol zinciri. || Geribesleme zinciri, ayarlanan donanım ile ölçme organı ya da kar- şılnşt rın aras'ndaki yolun tamamı ya da lt; ı gunderen tesir zinciri. || İkincil genbet eıne zinciri, toplam yolun bir kısmına işaretler gönderen geribesleme zinciri. (Bir

ana tesir zinciri, tesir zincirleri ve ikincil geribesleme zincirleri içerebilir.) || Otomatik kontrol ya da ayarlama zinciri, bir otomatik kontrol gerçekleştirmek amacıyla işaret yayımı, iletimi ve alımı elde eden öğelerin tümü.


—Soğut, san. Soğuk zincir ya da soğutma zinciri, bozulabilir gıda maddelerini üretimden tüketime kadar soğutarak uygun bir şekilde saklayabilmek için peş peşe kullanılan araçların tümü.


—Tic. Aynı niteliğe haiz ticari kuruluşla- rın tümü (oteller, mağazalar vb.) || Gönüllü kuruluşlar zinciri, perakendeci işletmelerle bir ya da aniden fazla toptancı işletme içinde alım, yönetim ve satım işlerini ortaklaşa tanzim etmek amacıyla (her birinin hukuksal ve malı bağımsızlığını korumak koşuluyla) kurulan ortaklık. (Bk. ansikl. böl.) || Soğuk zincir, dayanıksız gıda maddelerini (et, süt, meyve, sebze vb.) bozulmadan tüketicilere ya da ilk üretildikleri yerden alınarak işlenecekleri yere ulaştırabilmek için soğutucu donanımı olan araçlarla sağlanan taşıma sistemi.


—Topol. Bir (E, d) metrik uzayının, j c [1, .... n-1} için d(xr x,+1) in sıkı pozitif bir gerçek sayıyla üstten sınırlandığı sonlu x,, ..., xn nokta sistemi. (Bu gerçek sayı a olduğuna bakılırsa a-zincir diye adlandırılır; a = x1 ve b = xn ise bu a ile b yi birleştiriyor denir.)


♦ sıf. Zincir şeklinde olan.


—Elektron. Zincir bağlama, KASK AT* BAĞ- LAMA'nın eşanlamlısı.


—Elektrotekn. Zincir eşleme ya da bağlama, KASKAT* EŞLEME ya da BAĞLAMA' nın eşanlamlısı.


—Koşumc. Zincir dikiş, KAZAYAĞI* DİKİŞ' in eşanlamlısı.


Orm. san. Zincir testere, orman sanayisinde ve ağaç kesiminde kullanılan ve bir makinenin döndürdüğü kesici baklalardan oluşan eklemli testere.


—ANSİKL. Bilş. Bir bilgisayar ortamında, zincir değişik uzunlukta bit ya da karakter dizisidir. İşlenmelerini, şu demek oluyor ki zincirin yerde- ğiştirmesini öğelerin yerdeğiştirmesini, iki zincirin bağlanmasını vb. hususi komutlar sağlar. Programlama dillerinin büyük bir kısmına, zincirleri tanımlama ve bu tarz şeyleri işleme olanağı elde eden işleyenler bulunmaktadır. Bir derleyici için program, çözümlenmesi ve çevrilmesi ihtiyaç duyulan bir karakter zinciridir. Bir işleme zinciri, art arda geçişi işlenecek bilişim uygulamasının yürütülmesini gerçekleştirecek bir program kümesinin birbirine eklenmesidir. Yönetim uygulamalarında (ödeme zinciri, muhasabe zinciri vb.) bir işleme zinciri, bilgisıyarda tanımlanmış bir sırayla işlenir.


—Dağc. Düzgüsel bir dağcı zinciri üç dağcıdan oluşur; en usta dağcı önde yürür, en toy, bilgisiz ise ortada; inişte ise, usta dağcı, arkadaşlarının güvenliklerim sağlamak için en arkadan gelir. Zincir mesafesi tırmanılacak yolun zorluğu oranında geniş tutulur. Sıkıntılı çıkışlarda daha süratli ve daha güvenli olan ikili zincir, her tırmanıcının sırası ulaştığında öne geçmesi durumunda "dönüşlü" olarak adlandırılır.


—Denize. Demirlerin tutması için, 1840'a doğru halatların yerine zincirler kullanılmaya başladı. Demir zincirleri, birbirlerine la eklenmiş demir ya da çelikten baklalardan oluşur. Bir baklanın dayanımı, ortasına hidrolik . sıkıştırmayla bir Bununla birlikte, işleme zinciri yüzünden emeğin nitelik yitirilmesine uğraması, benzer iş postalarında çalışan kişilerin birbirleriyle değiştirilebilmesine yol açtı. Bu sistem bir takım ters etkisinde bırakır de doğurdu: tekdüzelilik, işe karşı ilgisizlik, işten kaçma. Bu sakıncalar, işin otomatikleştirilmesi ve türlü biçimlerde tekrardan yapılandırılması (görevlerin genişletilmesi. işin zenginleştirilmesi) yöntemiyle giderilmeye çalışılmaktadır.


—Jeod. Türkiye'de 1 'inci aşama nirengi ağı 180-200 km uzunlukta nirengi zincirlerinden oluşur. Zinciri oluşturan üçgenlerin kenar uzunlukları 25-35 km arasındadır.

Türkiye'nin Vinci aşama nirengi ve ni- velman ağını oluşturan üçgen zincirleri, ortalama 37° 39°, 40° 41° şimal paralelleri ile 27°, 29° 30° 33° 36°, .38°, 40° 42°, 44° şark meridyenleri süresince uzanmaktadır.


—Mak. san. Zincirler bir diğerine geçen ve çabalama esnasında belli başlı bir açısal hareket yapabilen çok değişik şekilde halkalardan ya da baklalardan oluşur. Başlıca iki nedenle, ya halatlar benzer biçimde bağlama elemanı olarak ya da kayışlar benzer biçimde iletim aracı olarak kullanılırlar. Baklaları lı olan ya da olmayan, payandalı vb., olan birinciler her yönde bükülebilir. Dişli çarklar üstüne takılan İkinciler yalnız bir düzlemde bükülebilirler: Gaile, Vaucanson zincirleri, masuralı, dişli zincirler vb. örnek gösterilebilir.

Zincirli bir iletim sisteminde zincirin baklalarına uyan dişlerle donatılmış iki çark ile sonsuz bir zincir kullanılır. Bu şekilde bir zincirli iletim "devinimbağirdır: hareket (kayış ve kasnaklı olan iletimin aksine) kayma olmaksızın iletilir.


—Org. kim. Molekül zinciri. Karbon atomları kendi aralarında birbirlerine kesin bir şekilde bağlanır; karbondan başka hiçbir element, bu aşama kesin bir bağlanma gösteremez. Bu atom grupları, karbon zincirlerini oluşturur. Bu zincirler, açık (yağ serisi ya da asiklik seri) ya da kapalı (halkalı seri) olabilir. Açık zincirler,

üstteki şemada olduğu benzer biçimde doğrusal ya da alttaki şemada görüldüğü benzer biçimde dallı olabilir: .

Bununla birlikte halkalı bileşiklerde de yanal zincirler (açık ya da kapalı, doğrusal ya da dallı) bulunabilir; bu zincirler uçlarından biriyle halkanın meydana getirmiş olduğu kapalı bir zincire bağlanır.


—Pedol. Topografyanın harekete geçirdiği süreçlerin (aşınım, verevine yıkanma) yol açmış olduğu hareketlerle birbirine bağlı olan toprşklar yamaç süresince toprak zinciri ismi verilen ardışık diziler oluşturur. Ilıman ülkelerdeki toprak zincirine örnek olarak Fransa'nın kuzey-doğu'sunda kireçtaşı platosu yamaçlarında Duchaufour tarafınca betimlenen zoprak zinciri gösterilebilir: platonun terra fuscası üstünde kalınca kahverengi toprak (kayın ormanı), arkasından yamaç rendzinası tipinde yüzeysel kireçli bir toprak (tüylü meşe ormanı), bir süre sonra yamacın eteğinde derin kireçli kahverengi bir toprak (gürgen, dişbudak ormanı). Bocquier, tropikal iklimde granitli bir inselbergin dibinde şu zinciri betimlemiştir: yamacın yukarısında kaolinli, demirli kırmızı topraklar, yamacın alt kesiminde monmorilonit killeri bakımından varlıklı siyah topraklar (vertisoller).


—Tic. Gönüllü kuruluşlar zincirinde, toptancılar örgütün lideri rolünü oynarlar Aslına bakarsanız zamanı bakımdan da bu dağıtım biçimini ilk kez toptancı bakkallar ortaya çıkarmıştır: 1921'de ABD'dekı M. Flickinger, 1932'de Hollanda'da A. J. M. Van Well. Bağımsız perakendecilerin, entegre tecim biçimlerinin (bilhassa şubeler halinde örgütlenmiş olanların) rekabetine karşı durumunu güçlendirmeyi amaçlayan bu sistem, toptancılarla parekendeciler içinde bir çıkar birliği kurulmasına dayanır. Bir satın alma grubu oluşturan sistemde, perakendeci müşteriler bir mal sağlama sözleşmesiyle (tekel hakkı tanıyan ya da tanımayan) bölge toptancısına bağlanılırlar; üyeler, atımların merkezileşmesinin sağlamış olduğu avantajlardan başka, zincirin merkezi organlarının türlü hizmetlerinden yararlanırlar (reklam, yönetim ve tecim danışmanlıkları, mağazaların düzenlenmesi, malların sergilenmesi vb.).


Ad: zincir1.pngGösterim: 42
Boyut: 132.3 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>

Ad: zincir2.jpgGösterim: 20
Boyut: 14.6 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
Kaynak: Büyük Larousse







  • Karda niçin otomobillere zincir takılır?


  • Zincir Nasıl Takılır?


  • Rüyada Zincir Görmek



ZİNCİRLEME a. Zincirlemek eylemi.


—Biliş. Bir bellekte, her kayıtta bir sonrakinin adresini belirten bir bölgenin bulunmuş olduğu, tanzim etme şekli. || Bir öğenin işlenmesinin bir ötekini hazırladığı her tür işleme yöntemi.





—Koregr. Koregrafik bir cümleyi oluşturan adım ve süre dizisi; karmaşık bir aşama olarak ele alınan bu dizinin kendisi (bourree adımlar releve zamanlar). [Pek çok hemen hemen XIX. yy.'dan ilkin belirlenmiş olan klasik zincirlemeler koregrafların düzenlemelerinde değişik bileşimler gerçekleştirmelerini sağlıyor ve aynı düzenlemenin değişik kısımları içinde bir geçiş işlevi görüyordu.)


—‘Fiyat. Oyundaki oluntuların bağlantısını belirten tiyatro terimi. (Türlü hikâye bölümlerinin zincirlenmesi, trajik anlatıya özgü bir özelliktir ve epik anlatıdaki kesintilere karşıttır.)


♦ sıf. Birbiri arkasından yinelenen, birbirini izleyen, art arda gelen şey için kullanılır: Zincirleme intiharlar. Zincirleme kaza.


—Ed. MüSELSEL'in eşanlamlısı.


—Fiz. ve Nük. müh. Zincirleme tepkime. kimi koşullar altında komşu çekirdeklerde ' ' benzer tepkimeler yapmaya elverişli parçacıkların yayımlandığı nükleer tepkime; bu süreç böylelikle giderek yayılır. (Zincirleme tepkimeden, nükleer reaktörlerde ve silahlarda yararlanılır.) [Bk. ansikl. böl. Nük. müh.]^-Koregr. Çok süratli ya da fazla geniş olmayan sık adımlar için kullanılır.


—Mant. Zincirleme tasım. A, B'dir; B, C'dir; C, D'dir...; M, N'dir; öyleyse A, N'dir biçimindeki tasım. (Bk. ansikl. böl.)


—Oto. Zincirleme kaza, üç ya da daha çok taşıtın çarpışması.


—ANSİKL. Nük. müh. Zincirleme nükleer tepkime. Çalışmakta olan bir nükleer reaktör, kimi ağır atom çekirdeklerinin, mesela uranyum 235 izotopunun çekirdek lerinin bir takım parçalanmaya uğramasıy la oluşan zincirleme nükleer tepkimenin membaıdır. Bu parçalanma tepkimelerin her birisi bir çekirdeğe bir nötronun çarp masıyla oluşur ve bu tepkime sonucu ortaya çıkan nötronlar da bununla birlikte başka parçalanmalara neden olur. Averaj olarak her parçalanma tepkimesi bir başka parça lanma tepkimesini böylelikle sağlayabı- liyorsa, reaktör içindeki parçalanma sayısı ve bundan ötürü reaktörün gücü değişmez kalır.


—Mant. En alışılmış anlamıyla zincirleme î tasım, birinci ve sonuncu önerme haricinde, ne kadar önerme var ise o denli rahat tasıma ayrıştırılâbilecek bir bileşik tasımdır: A, B'dir; oysa B, C'dir, öyleyse A, C'dir vb. Örnek: ırmağın sesinden onun akmış olduğu, öyleyse donmadığı, öyleyse üstünden geçilemeyeceği sonucunu çıkaran Kurnaz tilki'nin zincirleme tasımı.

Kaynak: Büyük Larousse




ZİNCİRLEMEK g. f.

1. (Bir kimseyi, bir hayvanı, bir şeyi) [bir şeye, bir kimseye] zincirlemek, onu bir zincirle bağlamak: Bir köpeği zincirlemek. Mahkûmları ayaklarından birbirine zincirlemek. Kasaları birbirine zincirlemek.

2. (Şeyleri) zincirlemek, onları art arda sıralamak.

♦ zincirlenmek dönşl. f.

1. Art arda sıralanmak.

2. Birbirine sıkıca bağlanmak.

♦ zincirlenmek edilg. f. Zincirlemek eylemine mevzu olmak, zincirle bağlanmak.

Kaynak: Büyük Larousse


ZİNCİRLENME a Zincirlenmek eylemi.


—Bilş. Bir takım programlama dillerinde yarar lanılan ve iki sıralama ya da iki kalite zincirini uç uca getirerek bir tek sıralama ya da kalite zinciri durumuna getirmeye dayanan işlem. (Karşt. bölme.)


—Dilbil. Dilbilimsel birimlerin belirgin bir seviye içinde yan yana konması ve art arda gelişi. (Mesela ses zinciri, sesbilimsel düzeyde sesbirimler zincirlenmesidir.)


—Fels. Fikirlerin, kavramların birbirini izleyişi. || Maddi olguların nedenselliğe bakılırsa birbirini izleyişi.

Kaynak: Büyük Larousse


ZİNCİRLİ sıf.

1. Zincirle bağlanmış oian: Zincirli bir köpek.

2. Zinciri olan şey için kullanılır: Zincirli bir kolye.


—Al. tak. Zincirli boru anahtarı, sıkıştırılmak, gevşetilmek ya da hareket ettirilmek istenen boruya sarılan bir zincir ya da bir kayış taşıyan bir kolla donatılmış ekip.


—Süslem. sant. Zincirli şemse, zincir şeklinde bordürlü şemse.


—Topol. iyi zincirli uzay, a>o ne olursa olsun, içinde, elemanlarının herhangi ikisini birleştiren bir a-zincir bulunan metrik uzay. (Bir uzay bağlantısızsa iyi zincirlidir.

Bu özelliğin karşıtı doğru değildir. Q buna bir örnek oluşturur. Buna karşılık, yalnızca iyi zincirli değildir de bununla birlikte tıkızsa, bu durumda küme bağlantısızdır.)


ZİNCİRLİ
a Nümism. Ahmet III döneminde bastırılan, fındık ya da fındıklı olarak da anılan altın sikkelere verilen isim. (—FINDIK.)
Kaynak: Büyük Larousse


zincir

isim Farsça zencir


1 . Birbirine geçmiş bir sıra metal halkadan oluşan bağ.

2 . Art arda gelen şeylerin oluşturduğu dizi:

"Otomobillerin bitmez tükenmez zinciri üstünden geçiyor."- A. İlhan.

3 . Taşıtların kar ya da buzda kaymaması için tekerleklerine takılan alet.

4 . mecaz Kesintisiz devam eden vakalar, sebep vb. dizisi:

"Vakalar zinciri bu savunuyu haklı çıkaracak özellikte değildir."- S. Birsel.

5 . eskimiş Hükümlülerin eline, ayağına yaralanan demir bağ, pranga.

6 . Altın ya da gümüşten yapılmış takı.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

(birisini) zincire vurmak

zincir benzer biçimde

(herhangi birine) zincir vurmak
Ad: zincir3.jpgGösterim: 23
Boyut: 21.2 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>


zincir ingilizcesi


1. chain: saat zinciri watch chain. kapý zinciri door chain. tekerlek zinciri tire chain.

2. necklace (in the form of a chain); gold necklace.

3. chain, series, succession: daðlar zinciri chain of mountains.

4. formerly a heavy iron chain shackled to a prisoner´s ankle with a ring and tied to his back with a rope.

- çekmek crocheting to do a chain stitch.

-e vurmak /ý/ to put (someone) in chains; to put a pranga on (someone).


zincirli

ödat


1 . Zincirle bağlı.

2 . Zinciri olan.


zincirli ingilizcesi


1. chained: Köpek zincirli. The dog´s chained up.

2. equipped with a chain


zincirleme

isim


1 . Zincirlemek işi ya da şartları.

2 . ödat Birbirini izleyen, art arda gelen, müteselsil, teselsül:

"Zincirleme lâflarla karşı tarafın ekmeğine kat kat yağ sürerler."- H. Taner.

Birleşik Sözler

zincirleme isim tamlaması

zincirleme kaza

zincirleme ödat tamlaması

zincirleme tepkime






  • Karda niçin otomobillere zincir takılır?


  • Zincir Nasıl Takılır?


  • Rüyada Zincir Görmek


 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Zincir Nedir?
Zincir Nedir?
http://www.muhteva.com/wp-content/uploads/2017/04/45815d1458409129-zincir-nedir-zincir1.png
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/zincir-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/zincir-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content