Manuel, yukarıda belirtilen ağır koşulları, şehri kurtarmak için kabul etmişti. Çekince geçer geçmez Türklerden kurtulmanın yollarını aramay...
Manuel, yukarıda belirtilen ağır koşulları, şehri kurtarmak için kabul etmişti. Çekince geçer geçmez Türklerden kurtulmanın yollarını aramaya başladı. Bunun sadece büyük bir Haçlı Ordusu ile geçekleşebileceğini düşünerek, AvrupaÂya gitti. Bunu haber alan Y.Bayezit, şehri kati olarak ele geçirmek için harekete geçti. Artık Manuel ve D.RomaÂyı değil Avrupa,Mesih bile kurtaramazdıÂ
Böylece Y.Bayezit şehri dördüncü kez kuşattı. Surlar toplarla dövüldü, dışardan gelen yardımlar engellendi. Şehirde her türlü kaynaklar kısa sürede tükendi. Bu durum halkın da müdafa enerjisini kırdı. Açlığın yanı sıra ayaklanmalar baş gösterdi.
Halk savunmadan umudunu kesince, şehrin Türklere verilmesini istemeye başladı. BalkanlarÂda ilerleyen Türklerin kurduğu düzenden, ora halkının ne kadar mutlu bulunduğunu biliyorlardı. ManuelÂde AvrupaÂdan umduğunu bulamayınca, teslimden başka kurtuluş yolunun olmadığını anlamış oldu. Şehrin teslimi artık gün sorunuydu. Fakat Doğu RomaÂnın bin yıldan fazla yaşayacağı sanki tarihe kazınmıştı. Bu kez de kurtuldu! Hem de asla ummadığı bir yerden, DoğuÂdaki Türkler tarafındanÂ
Türk-Moğol Hakanı Timurlenk, Hıristiyanlarla cihad meydana getiren Y.BayezitÂin doğu sınırlarını önemsiz nedenlerle vurdu. Sivas kalesini yakıp yıkarak, halkını diri diri gömerek öldürttü. Bu acı haberi duyan Y.Bayezit, Timur ile kati bir halde hesaplaşmak için, kuşatmayı yeniden ablukaya çevirdi ve AnadoluÂya geçti. Y.Bayezit, TimurÂa AnkaraÂda yenilince kuşatım 1402 yılının Temmuz ayında kendiliğinden çözüldü.
YORUMLAR