Anıt (Abide) Nedir? Büyük ve mühim bir vakası gelecek kuşaklara anlatmak için meydana getirilen, göze görülecek büyüklükte, simge durumunda...
Anıt (Abide) Nedir?
Büyük ve mühim bir vakası gelecek kuşaklara anlatmak için meydana getirilen, göze görülecek büyüklükte, simge durumunda yapı.
Arapça abid kalan teriminden gelen anıt arapçada put, tapılan yontu anlamında kullanılmasına karşın bizler Türkçede 20. yy başlarından itibaren Fransızca "monument" karşılığı olarak kullandık.
Ülkemizdeki Meşhur Abideler (Anıtlar)
1 - Anıtkabir
2 - Çanakkale Şžehitler Abidesi
3 - Samsunda Ataütrk Onur Anıtı
Yeryüzündeki Meşhur Abideler (Anıtlar)
1 - Özgürlük Anıtı, New York
2 - Kurtarıcı İsa (Christo Redentor) , Rio de Janeiro
3 - Washington Monument, Washington D.C.
Abide Nedir ? (Detay)
Abide, mühim bir olayın ya da büyük bir kişinin gelecek kuşaklarca tarih süresince anılması için meydana getirilen, göze çarpacak büyüklükte, sembol durumunda yapı, olarak tanımlanmaktadır.
Anıtlar, çoğu zaman heykel ya da türlü biçimlerdeki yapılar olabildiği şeklinde, ağaç da abide olarak kabul edilmektedir. Anıtın gayesi, bir kişinin, olayın ya da tarihsel bir devrin anısını diri tutmaktır. Tarihteki en önemi abide örnekleri Mısır piramitleridir. Bir tür anıtmezar olan piramitler, çok eski zamanda yaşamış ve oraya gömülmüş olan firavunların (kralların) anılarını yaşatmak amacıyla yapılmışlardır. Zafer takları da tarihteki mühim abide örneğidir. Roma'daki büyük zafer takları Romalı generallerin, Paris'teki meşhur Zafer Takı Napolyon ordularının muharebede kazandıkları zaferlerin anısına dikilmiştir. Londra'da Whitehall'daki Kenotaf da (boş lahit) en meşhur cenk anıtlarından biridir.
Dünyanın bir çok ülkesinde, meydan ve caddelerde tek bir kişinin anısına dikilmiş anıtlara rastlanır. Ankara ve Türkiye'nin diğeri kentlerindeki Mustafa kemal atatürk, ABD’nin Washington kentindeki George Washington anıtları, İngiltere’de Londra'daki Trafalgar Meydanı'nda bulunan Nelson Sütunu bu şekilde anıtlara örnek olarak verilebilir.
Mezarlar ve tapınaklar
Abide sözcüğü ilk olarak geçmiş zamanları anımsatan bir yapıtı akla getirir. Tarih öncesi çağlara ait taş ya da toprak yapılar için de bu sözcüğün kullanıldığı olur. Genel olarak tarih öncesi taş anıtlar, gömüt ya da tapınaklardır. Söz konusu mezarlardan geriye, içlerine ölülerin koyulduğu taştan oda ya da bölmeler kalmıştır. Söz konusu taş anıtlar megalit olarak adlandırılır. Megalit, Yunanca "büyük" anlamına gelen megalo ve "taş" anlamına gelen lithos sözcüklerinin birleştirilmesinden oluşmuştur. Ölülerin gömüldüğü yer alçak ve uzun bir oda ya da galeri şeklinde olduğundan, bir takım megalitlere galeri gömüt denir. Galeri mezarlar yatay ve dikey şekilde yerleştirilen taş bloklardan oluşur.
Ölülerin gömüldüğü salonun dışarıya bir geçitle bağlandığı mezarlar ise, geçit gömüt olarak adlandırılır. Hem geçit mezarlara, hem de galeri mezarlara aniden çok şahıs gömülürdü. Menhir’ler de bir tür megalit anıtlardır. Menhir sözcüğü, Breton dilinde "taş" anlamına gelen men ve "uzun" anlamına gelen hir'den türetilmiştir. Menhirler, dik olarak yerleştirilmiş büyük taş anıtlardır. Fransa'nın şimal ve İngiltere'nin cenup kesiminde menhirlere çok yaygın olarak rastlanır. Buralardaki menhirler daire, yarım daire ya da elips şeklinde dizilmiş taşlardan oluşur. İngiltere'deki Stonehenge en meşhur menhir örneğidir. Cilalı Taş Devri (Neolitik Çağ) ve Tunç Çağı başlarında (ortalama İÖ 2800) bir çok mabet yapılmıştır. Ne var ki bu taş tapınaklarda hangi tanrılara tapıldığı ve dinsel törenlerin iyi mi yapıldığı bilinmemektedir.
Hıristiyan dünyasında kilise anıtlarının zamanı 12. yüzyıla kadar gider. Eskiden varlıklı kişiler taş lahitlerde kilisenin içinde gömülürlerdi. Sonraki dönemde kişilerin isimleri pirinç levhalara yazılmış ve bu levhalar kilisenin taş duvarına yerleştirilmiştir.
Türklerde Abide
Türk anıtlarının zamanı, İslam öncesi döneme kadar gider ve ilk abide örneklerine Orta Asya’da rastlanır. Bunlardan biride günümüze ulaşmış olan en meşhur abide Orhun Anıtları'dır. Eski Türklerde alp denen savaşçıların ve yiğitlerin mezarının kenarına dikilen ve balbal denen taşlar da birer abide örneğidir.
Türkler Anadolu'ya yerleştikten sonrasında kümbet, türbe şeklinde türlü anıtlar yapmışlar ve gömüt taşlarında süslemeye hususi ehemmiyet vermişlerdir. Selçuklu gömüt taşlarının üstünde insan, hayvan ve kuş figürleri yer alır. Osmanlı gömüt taşları ise nebat ve geometrik figürlerle bezenmiştir. Osmanlı gömüt taşlarının şekilleri gömülü olan kişinin toplumsal konumunu da yansıtır. Anadolu’da, kümbet ya da türbe olarak adlandırılan anıtmezarların en ünlüleri içinde Erzurum’da Komut Saltuk Kümbeti, Kayseri’de Döner Kümbet, Konya’da Gömeç Hatun Kümbeti, Bursa’da Yıldırım Bayezid Türbesi, İstanbul’da Kanuni Sultan Süleyman Türbesi sayılabilir.
Kurtuluş Savaşı'ndan sonrasında abide yapımında süratli bir artış oldu. Derhal tüm kentlerde Mustafa kemal atatürk'ü, Kurtuluş Savaşı'nı, halkın savaştaki kahramanlıklarını simgeleyen anıtlar dikildi. Çanakkale Zaferi ve Bilinmeyen Asker Anıtı, Bölme Anıtı ile Mustafa kemal atatürk'ün gömülü olduğu Anıtkabir, bunların önde gelen örnekleridir.
YORUMLAR