Arafat Nedir?

Arafat hususi, isim Arapça Hacıların Kurban Bayramı'nın arife günü toplandıkları Mekke'nin doğusundaki tepe. Atasözü, deyim...

Arafat

hususi, isim Arapça

Hacıların Kurban Bayramı'nın arife günü toplandıkları Mekke'nin doğusundaki tepe.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

''Arafat´ta soyulmuş hacıya dönmek''

Kaynak:TDK

• 
  Yaser Arafat


• 
  Rüyada Arafat Görmek

Umrede yakarma olarak Arafat, Müzdelife ve Mina'da yapılacak herhangi bir iş ve davranış yoktur. Fakat umre ibadeti için Mekke-i Mükerreme'ye gelenler, Hac ibadetinin en mühim rüknü olan Arafat vakfesinin yapıldığı yeri ve Haccın vaciplerinden olan Müzdelife vakfesinin yapıldığı yer ile cemeratın icra edildi­ği Mina'yı ziyaret etmek isterler. İbadete ilişkin olarak bura­larda yapılacaklar, hac ibadeti ile ilgilidir.


Haccın en mühim rüknü olan Arafat vakfesi, Arafat'ta gerçekleştirilir. Hacda bununla birlikte Müzdelife vakfesi de vardır. Bunun yanı sıra Mina'da yapılacak bazı eylem ve davranışlar da gene hac ibadetine ilişkindir.

Kelime olarak Arafat, "bilme, anlama, tanıma" ve "güzel koku" benzer biçimde manalara gelen bir kökten gelmiştir. Dünyanın her tarafınca gelen insanların bu yerde birbirleriyle görüşüp ta­nışmaları ya da günahlarını itiraf ederek Allah'tan af dilemele­ri, affedilmelerinden sonrasında günah kirlerinden temizlenip Al­lah katında güzel bir kokuya haiz olmaları sebebiyle Arafat'a bu adın verildiği ileri sürülmüştür.

Hac esnasında Arafat'ta vakfe, tüm dünya müslümanlarını temsilen gelen heyetlerin oluşturduğu bütün ülkelerce eşi benzeri görülmeyen bir zirvedir. Bir tek Müslüman olan ülkeler­den gelenlerin değildir, başka ülkelerde yaşayan müslümanların da iştirak ettiği büyük bir yakarma toplantısıdır.


Fakat bu büyük toplantının müslümanlar ve insanlık açısından çok büyük potansiyel yararları vardır. Geçmişte olduğu benzer biçimde, dinî, ilmî, içtimaî ve de siyasî meselelerini konuşup çözüme kavuşturabilecekleri çağıl mealde organizeli, tertipli, disiplinli bir kurultay olamasa da, gönüllerin, ruhların uzlaşması vardır orada. Dilleri, ırkları, renkleri, kültürleri ve coğrafyaları değişik olmasına karşın, inançları, duyguları, dertleri, dilekleri ve duaları aynı olan milyonların yürekleri ve yanık yakarışları vardır Arafat vakfesinde.


Arafat, insan türünün geçici yurdu Dünya ile ilk buluştu­ğu noktadır. İnsanlığın başladığı yerdir âdeta. Hz. Peygamber (s.a.s.)'in Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi mahiyetinde­ki Veda Hutbesini okumuş olduğu yerdir. Bu mukaddes mekânı ziyaret ederken şahıs, kendini daha iyi tanımak, yolunu daha iyi tanı­mak, yaşam yolculuğundaki yerini tanımak ve sonuçta Rabbi- ni tanımak için neler yapabileceğini, bundan bu şekilde nasıl bir yol izleyeceğini düşünmelidir. Çünkü insan olarak kendini, yeryüzündeki görevini ve sorumluluğunu doğru bir biçimde kavrayabilen kişiler yolunu şaşırmaz.


İnsan olarak kendimizi tanıyamazsak yolumuzu şaşırırız. Sonuçta hem kendimize hem de çevremize ve başka yaratıl­mışlara karşı zararı olan bir öğe hâline geliriz. İnsanlık tarihin­de en gaddar, en kirli, en fena yönelişlere de şahit olmak mümkündür, en güzel, en erdemli yönelişlere de. Mühim olan bu yelpazede bizim yerimizin bugüne dek neresi bulunduğunu keşfedip bundan sonrasında neresi olması icap ettiğini belirleyebil­mektir. Bundan dolayı Arafat mühim bir fırsattır. Çünkü Arafat marifettir.


Cebel-i Rahme, Arafat'ın şark tarafında Hz. Peygamber (s.a.s.)'in eteğinde Arafat vakfesini yapmış olduğu tepeciktir. Allah Resûlü (s.a.s.), Arafat vakfesini sırtını Rahmet dağına verip Kıb­leye dönerek bu tepeciğin eteğinde yapmıştır. Bir takım rivayetlerde burası, Âdem (a.s.) ile Havva validemizin Cennetten indikten sonrasında bütün ülkelerce ilk kez buluştukları yer olarak anlatılmaktadır.

Rahmet dağı, Arafat düzlüğündeki yegâne tepeciktir. Da­ğın tam tepesinde dikdörtgen bir sütun mevcuttur. Bu sütunun dinî bir niteliği yoktur. Bu tepeye tırmanmak da Sün­net değildir. Bu tepeciğin eteğinde yer edinen ve Osmanlılardan kalmış bulunan eserler izale edilmiş, buradaki sebillerden kalan son çeşme de son olarak 2005 senesinde kaldırılmıştır. Halen bu tepenin yanında Osmanlı döneminden kalma yıkık bir su deposunun kalıntıları ve başka bir takım kalıntılar mevcuttur.

DİB

ARAFAT

Mekke'nin 16 km. güneydoğusun­da bir ova. Ovadaki tepenin ismi da Cebelü'r-Rahme'dir. Haccın iki far­zından birisi olan "vakfe" görevi bu­rada yerine getirilir.

Arafat, ilâhi dinler tarihinde ismi çok geçen, mühim vakalara sahne ol­muş bir mekândır. Hz. Adem ve Hav­va'nın cennetten çıkarılmalarından sonrasında burada buluştukları, Hz. İbra­him'in burada Cebrail ile konuşmuş olduğu rivayet edilmektedir. Hz. Muhammed (S.A.V) ünlü veda hutbesini burada vermiştir.

İslam Ansiklopedisi

Arafat

Mekke'nin 25 km. güneydoğusunda granit tepesi (Suudi Arabistan).


Hac esnasında kurban bayramından bigün ilkin ziyaret edilir. İslâm inanışlarına gore Adem ile Havva senelerce ayrı kaldıktan sonrasında burada buluştular ve İbrahim Peygamber, Cebrail ile burada konuştu. Hacılar, öğle ve ikindi namazını hep beraber burada kılıp vakfeye durduktan sonrasında hutbeyi dinler ve güneşin batışından sonrasında Mekke'ye dönerler.

Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

Arafat

Dini Kavramlar Sözlüğü

Sözlükte "bilme, tanıma, anlama ve güzel koku" anlamlarına gelen a.r.f. kökünden türeyen "Arafat", Mekke'nin 25 km. cenup doğusunda ova görünümünde düz bir alanın adıdır. Şark, şimal ve güneyi dağlarla çevrilidir. Arafat, Hıll bölgesinde Harem sınırları haricinde kalır. Harem sınırı ile Arafat içinde Urene vadisi vardır. Haccın rükünlerinden birisi olan vakfe burada yapılır. Vakfenin zamanı, Zilhicce ayının 9. günü güneşin zevalinden sonrasında burada başlar, ertesi günü şafak vaktine kadar devam eder. Burada kısa bir süre de kalınsa vakfe yapılmış olur. Arafat'ın tamamı vakfe mahallidir (Müslim, Hac, 149). Arafatta vakfe yapılmadan hac görevi tamamlanmaz. Peygamberimiz (a.s.) "Hac, Arafat'tır" buyurmuştur (Ebû Davut, Menasik, 68) Arafat kelimesi Kur'ân'da bir âyette geçmiştir. "Arafat'tan ayrılıp (seller benzer biçimde Müzdelife'ye) akın edince Meş'ar-i Haram'da Allah'ı anın." (Bakara, 2/198) Arafat'ın ortasında "Cebel-i Rahmet" (rahmet dağı), batısında Nemîre Mescidi vardır. Arafat, ağaçlandırılmış ve dokuz oto yol ile Müzdelife'ye bağlanmıştır. (İ.K.)

Gösterim: 32
Boyut: 51.1 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>

Arafat,

cebelu'R rahme ,Arefe daĞı (Rahmet Dağı) olarakta bilinir, Mekke'nin 25 km güneydoğusunda bulunan tepe. Hac ibadetinin mecburi şartlarından olan vakfe burada yapılır. İslam bilginlerine gore arafat sözcüğü ya tanımak anlamındaki “marifetâ€ten, ya “itiraf'dan ya da korku anlamındaki “arf'dan türemiştir. Değişik görüşler, bu mevzuda kati bir sonuca ulaşmayı olanaksız kılmakla beraber, Arafat Dağının türlü niteliklerini dile getirir.


İslam inancına gore Âdem ile Havva Cennet'ten indirildikten ve bir süre ayrı yaşadıktan sonrasında burada birleşmişlerdi. Hz. İsmail ile anası burada buluşmuşlardı (ta' arrefe). Hz. İbrahim de, kendisine evvelinde anlatılan özelliklerinden dolayı burayı derhal tanımış, Cebrail'in bildirmesiyle hac kurallarını uygulamıştı. Bugün de dünyanın dört bir yanından gelen hacılar Kurban Bayramı'ndan bigün ilkin (9 Zilhicce) burada buluşurlar. Burada vakfeye duranlar Allah'ın yüceliğini ve insanların Allah'a olan gereksinimini itiraf ederler.

Kaynak: Ana Britannica

• 
  Yaser Arafat


• 
  Rüyada Arafat Görmek