Çanakkale şehrinde bulunan ve şehrin simgelerinden biris olan Çanakkale Kalesi ile ilgili bilgilerin mevcut olduğu yazımız. Çanakkale Boğa...
Çanakkale şehrinde bulunan ve şehrin simgelerinden biris olan Çanakkale Kalesi ile ilgili bilgilerin mevcut olduğu yazımız.
Çanakkale Boğazı’nın iki yakasındaki kalelerdir. Bu kalelerin çok eski bir zamanı vardır. İstanbul’da Şark Roma İmparatorluğu kurulduktan sonrasında Çanakkale Boğazı’nın da siyasal ve askeri önemi artmıştı. Bundan dolayı, burasının tahkim edilmesi gerekiyordu. I. İustinianus Çanakkale Boğazı’nın girişindeki kale surlarını tekrardan yaptırdı. Boğazın iki tarafındaki kasabaların etrafı surlarla çevrildi, bununla birlikte Gelibolu surları da onarım ettirildi, Aydos’un karşısına tekrardan bir kale yaptırıldı. Bu kaleler uzun müddet kullanıldı, devamlı savaşlarda yıprandığından bazen onarım ettirildi.
Osmanlılar Çanakkale’den karşıya 1356’da geçtiler. Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Paşa komutasındaki Türk kuvveti Çardak’tan Rumeli yakasındaki Çempe’ye (Çimenlikhisar’a) geçmiş, orada yerleşerek kaleyi de ele geçirdi. Süleyman Paşa o kadarla da kalmadı, Gelibolu’nun karşısında Anadolu kıyısında Çardak’ta da bir kale yaptırdı.
Yıldırım Bayezit zamanında Boğaz muhafızı olan Sarıca Paşa Gelibolu’yu kendine merkez olarak seçmişti. Paşa dış surları yıktırıp iç kaleyi de tahkim ettirdi, limanı da üç kat zincirle kapattı. İstanbul’un kuşatılmasında, Fatih Sultan Mehmet Çanakkale Boğazı’nın gerektiği benzer biçimde kapatılamamasından dolayı Bizanslılar’a yardım geldiğini görünce, burasının kati olarak kapatılması icap ettiğini anlamıştı. Bunun sonucu olarak, fetihten sonrasında Boğaz’ın Rumeli kıyısında Sestos’ta, Anadolu kıyısında da Aydos’ta karşılıklı birer kale yaptırdı. Bunlardan biride Rumeli’dekine «Kilitbahir», (Deniz kilidi), Anadolu yakasındakinin en kuvvetlisine de «Çanakkal’a», «Kal’a-i Sultaniye» ya da «Seddülbahir» (Deniz setti) ismi verildi.
Bunlardan biride Kilitbahir üç kısımdan meydana gelmiştir, Çanakkale Kalesi ise dörtgen biçimindedirler köşesinde bir kule vardır. Kuleleri biribirine bağlayan duvarlar mazgallarla pekiştirilmiştir. Kuleler yarım daire biçimindedir, üzerlerinde toplara mahsus mazgallar vardır. Her iki kalenin içinde de erzak, cephane depoları, askerler için de koğuşlar, daireler vardır. Daha sonraları Anadolu tarafında Hamidiye, Mecidiye, Mesudiye; Rumeli yakasında, Hamidiye, Mecidiye, Namazgah, girişte de Ertuğrul ve Orhaniye tabyaları yaptırılmıştır.
YORUMLAR