Çevre Kirliliği Nedir

Ölü ağaçlar, zehir saçan hava, içilmez hale gelmiş su… İşte Birleşik Krallıkta Galler’deki Aberdare’de olduğu şeklinde, insanların uygarlı...

Ölü ağaçlar, zehir saçan hava, içilmez hale gelmiş su… İşte Birleşik Krallıkta Galler’deki Aberdare’de olduğu şeklinde, insanların uygarlığın nimetlerinden yararlanmak için ödediği karşılık! Fakat insan artık daha geniş, dünya ölçeğinde bir çevre kirlenmesine de yol açmaya başladı. Bu onun kendi varlığını da tehlikeye düşürüyor. Onun için, tüm yapılanların insanlara hakkaten lüzumlu ve yararlı olup olmadığını devamlı bir halde tartışmak gerekiyor.

Yaşam İksiri: Su
Suyun İnsanlar, hayvanlar ve bitkiler için yaşamsal önemi vardır. Ilıman iklimde insan vücudu günde yaklaşık3,5 litre suya gereksinim duyar. Buna karşılık yapraklı büyük bir ağacın gereksinimi 100 litreyi bulur. Ek olarak evlerde, çiftliklerde, endüstri müesseselerinde da kullanma suyuna gerek kalmıştır. Fakat yaşamımız için lüzumlu bir sıvının fena kullanışına ilişkin örnekler de çoktur:



Ortalama 5,5 milyon insanoğlunun gereksinimini karşılayan Ren Irmağı’na günde 10 bin ton kimyasal atık verilmektedir. Ek olarak bu ırmağın günde 35 bin metreküp de katı atık sürüklediği hesaplanmıştır. Gene Almanya’daki Weser Irmağı’na, alkali madde üreten işletmelerden bir yılda ortalama 14 milyon ton tuz akıtılmaktadır. Tuz oranının devasa yükseklikte olması sebebiyle bu ırmakta yaşayan balıkların yüzde 90’ı hastalığa yakalanmıştır. Brezilya’nın 15 milyon sözü geçen Sao Paulo kentindeki atık suların yalnızca yüzde 10’u ırmaklara verilmeden ilkin arıtılmaktadır. Bunlar, mirli suyun niçin bir milyar insanoğlunun hastalanmasına yol açtığını açıkça gösteren örneklerdir.
Ziraat meydana getirilen tarlalara her yıl büyük seviyede gübre ve koruma ilacı atılmaktadır. Bunların bir kısmı yerüstü sularına, sonrasında da yer altı sularına karışmaktadır. 1989 senesinde Almanya’da meydana getirilen bir araştırmada, bu yüzden ortalama 800 içme suyu kuyusunun, üst sınır kıymeti olan 50 mg/lt’den daha çok nitrat karışımı ihtiva ettiği saptanmıştır.
Şimal Buz Denizi’nin kirlenmesi de mühim boyutlara ulaşmıştır. Dökülen ırmaklar vesilesiyle bu denize yılda 1,5 milyon ton azot, 128 bin ton çinko, 11 bin ton kurşun, 4.500 ton bakır, 950 ton arsenik, 335 ton kadmiyum ve 75 ton cıva akmaktadır. Bunlara başka pislikler de ekleniyor. Mesela, yalnızca Büyük Britanya, arıttığı sulardan geri kalan 9 milyon ton çamuru buraya vermektedir. Tüm bunlar denizde yaşayan nebat ve hayvan türlerinin tümünü mühim seviyede etkiliyor. 1983 ile 1988 içinde Almaya kıyılarında 40.516 deniz kuşu ölü olarak bulunmuştur.
Hava ve İklim
Atmosferin aşırı yüklenmesinin iki mühim sonucu vardır. Birincisi, buraya salınan zararı olan maddelerin havanın niteliğini bozması,ikincisi de bu maddelerin kimyasal tepkimelere girerek atmosferin bileşimini ve yapısını etkilemesi (asit yağmuru, ozon katmanının delinmesi şeklinde), böylece sera tesiri adıyla malum iklimsel değişme yol açmasıdır.
Sanayinin, trafiğin ve insanların yoğun olduğu bölgelerde zararı olan maddeler izin verilen sınırların çok üzerine çıkmaktadır. Los Angeles ve çevresindeki yerlerin bir kısmı 365 günün yüzde 90’ında, duman ve sis karışımı bir kirli havayla kaplı haldedir. Kimyasal bileşimi ve ısısı böylesine düşen iklimin doğurduğu sonuçlar da bilinmektedir. Hava kirliliği olmayan yerlerle karşılaştırıldığında, hava kirliliği olan bir yerde iki kat daha çok insan kronik bronşitten yakınma etmektedir.
Hava kirliliğinin sonucu olan azot oksitler bilhassa nebat örtüsüne zarar veriyor (asit yağmuru). Hava kirliliği, başka etmenlerin yanı sıra ormanların hayatını kaybetmesine de niçin oluyor. 1989’a değin Almanya’daki ormanların yüzde 52’sinin hasta olduğu belirlenmişti. İsveç’te ise asit yağmuru sebebiyle 18 bin göl ziyan olmuştur, 4 bin göl ise artık ölü sayılmaktadır.
Cenup Kutbu üstündeki ozon katmanı 1970’lerin ortasından bu yana her yıl birazcık daha inceliyor. Bu katmanın başka yerlerde de inceldiği, mesela 1969-86 içinde Almanya üstündeki bölümünün yüzde 3 oranında azaldığı belirlenmiştir. Bugünkü bilgilerimize nazaran ozon katmanındaki bu azalmaya kloroflüorokarbon gazları yol açıyor. Birçok ülkenin gündeminde bu koruyucu katmanı kurtarmak için alınacak önlemler tartışılmaktadır. Yeni Zelanda’da ozon katmanının yüzde 7’sinin ortadan kalkması sonucu morötesi ışınlarda yüzde 14 oranında bir artış olacağı, bunun da deri kanseri hastalıklarını yüzde 28 oranında artıracağı hesaplanmıştır. Morötesi ışınların artması ek olarak biyolojik etkinlikte de azalmaya, dolayısıyla yiyecek maddesi üretiminde mühim düşüşlere yol açmaktadır.

Ozon katmanındaki deliğe koşut olarak sera tesiri dene bir vaka daha yaşanıyor. Bu, atmosferin giderek daha çok ısınması anlamına geliyor. Sera etkisine neden olan nedenler içinde karbon dioksit, su buharı, metan (yüzde 15’i sığırlar tarafınca üretilmektedir), kloroflüorokarbon ve ozon şeklinde ısı tutucu gazların atmosferde gittikçe çoğalması gösterilmektedir.
Yalnızca atmosferde bulunan karbon dioksitin iki katına çıkması durumunda, senelik sıcaklığın ortalama 3 aşama artacağı düşünülüyor. Bu şekilde bir değişimin tarıma, dolayısıyla da yiyecek maddesi üretimine yapacağı etkinin yıkım düzeyinde olacağı açıktır. Bu durum, bugünkü ziraat alanlarının daha kuzeye kaymasına da yol açabilir. Fakat bu bölgelerde toprak o denli verimli değildir, ek olarak güneydeki verimli topraklarda susuzluk sebebiyle çöle dönüşebilir.

Geleceğe Bakış
‘İnsanın doğaya gereksinimi vardır, fakat tabiatın ona gereksinimi yoktur’ özdeyişi giderek daha çok anlam kazanıyor. Kendimizden sonrakilere de üstünde yaşanabilir bir gezegen bırakmak için elimizden geleni yapmak, biz insanların en mühim sorumluluklarından biridir.
Organik çevre hem de bizim yaşama koşullarımızı da oluşturur. Yaşamsal ehemmiyet taşıyan dört öğenin üçü, toprak, hava ve su, bugün için büyük çekince altındadır. Bu tehlikenin membaı da insanoğludur.
Toprağa Yönelik Çekince
1989’da yalnız Almanya’da endüstri, ev ve trafik atığı olarak hava yöntemiyle toprağa geçen kükürt oksit, azot oksit, organik maddeler ve toz tutarının 5 milyon ton olduğu hesaplanmıştır. Buna 4.500 ton kurşun ile 80 ton kadmiyumu da eklemek gerekir. Tüm bunlar hektar başına 200 kilogram’lık bir yük oluşturur. Bu zehirli maddelerin bir çok besleme zincirine karışır. Gene 1989’da Almanya’da ortalama 500 milyon ton çöp ortaya çıkmıştır ve bu da, şahıs başına 8 ton çöp anlamına gelir. Bunların yığılmasını ve yakılarak yok edilmesini sağlayacak tesislerin yapılması için devamlı olarak kıymetli arazi araçlarının gözden çıkarılması gerekmektedir.
Kurallara uyulmadan kullanıldığı için dünyadaki ziraat topraklarının yüzde 80’i aşırı yük altındadır. Yüzyılımızın başından beri çöller gittikçe büyümektedir. Bugün yeryüzündeki çöllerin yüzölçümü 30 milyon kilometrekareye ulaşmıştır. Birleşmiş Milletler’ce meydana getirilen araştırmalar, bunun haricinde 45 milyon kilometrekare toprağın daha çölleşme tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu ortaya koymuştur.
Canlı soylarının tükenmesi de mühim bir sorundur. 25 bin nebat türü ya bu çekince karşı karşıyadır ya da çoktan tükenmiş gitmiştir. Böylece naturel çevre bu tür yüklenmelere karşı koyacak araçlardan da yoksun kalmış olmaktadır.

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Çevre Kirliliği Nedir
Çevre Kirliliği Nedir
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/cevre-kirliligi-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/cevre-kirliligi-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content