Rahim (uterus) içinde yer edinen; her ay gebeliğe ev sahipliği meydana getirecek şekilde hazırlanan ve gebelik olmadığı vakit kafi hormon de...
Rahim (uterus) içinde yer edinen; her ay gebeliğe ev sahipliği meydana getirecek şekilde hazırlanan ve gebelik olmadığı vakit kafi hormon desteğinden yoksun kalması sebebiyle tane (menstruasyon) kanaması halinde dökülen hususi hücre tabakası âendometriumâ olarak adlandırılmaktadır. Bu hücre tabakası vücutta yalnız rahim içinde yer almıştır. Bu hücrelerin vücutta rahim haricinde başka bir alanda yer alması âendometriozisâ hastalığı olarak adlandırılır. Bu durum en sık olarak yumurtalıklarda, rahim arkası boşlukta (Douglas boşluğu), vajen ile barsağın son kısmı içinde, barsakların yüzeyinde, tüplerin üstünde ya da çevresinde, rahmi tutan bağların ve mesanenin üstünde ya da karın zarı yüzeylerinde, cerrahi yaralarda, dikişli doğum esnasında oluşturulan kesilerde, çok ender olarak da göbek deliği ,burun zarı şeklinde uzak organlarda görülür. En sık görüldüğü yer %75 oranıyla yumurtalıklardır.
Rahim iç tabakası tane döngüsünün seyrinde her ay kalınlaşan ve belli bir süre sonucunda kanamasıyla vücut dışına atılan bir dokudur. Rahim iç tabakası rahim yüzeyi haricinde bir yere yerleştiğinde gene tane döngüsüyle beraber kalınlaşma gerçekleşir ve gene kanamayla bu doku uzaklaştırılmaya çalışılır. Endometriozis hastalığının yerleştiği dokular vajinayla dış ortama oluşturulan rahimin aksine kapalı sistemlerdir ve kanama bu kapalı sitemin içine (çoğu zaman karın boşluğuna olur ya da yumurtalık dokusu içine olur ki bu ilerleyen süre içinde burada endometrioma öteki adıyla çikolata kisti adında olan yumurtalık kistlerine niçin olur.) olur. Bu oluşan iç kanamalar iç bölgelerde yapışıklıklara niçin olur ve buna bağlı emareler meydana gelir. Bu iç kanama miktarı çok azca oranda oluştuğundan dirimsel çekince taşımaz.
Kimlerde sık görülür?
Endometriozis üreme çağındaki bayanların hastalığı olarak kabul edilir. Asla şikayeti olmayan ve başka bir nedenle değerlendirilen bir hanımda saptanabilir. Tüm bayanların %3-5â²inde, çocuk sahibi olmakta güçlük çeken çiftlerin %40â²ında saptanmaktadır. Birinci aşama akrabalarından birinde endometriozis saptanmış bir hanımda hastalığın görülme olasılığı ortalama 7 kat daha fazladır. Endometriozis çok ender olarak menopozdaki kadınlardan ve çok geç hastalarında görülmektedir. Hatta literatürde erkelerde de görülebildiği bildirilmiştir.
Niçin oluşur?
Hangi faktörlere sebep olduğu tam olarak bilinmemektedir. Sebebi açıklamaya yönelik çeşitli teoriler öne sürülmektedir. En fazla kabul gören iki görüş genetik olarak yatkınlığı bulunan hanımlarda, karın içinde yer edinen belirli yüzeylerde ya da dokularda hücrelerin yapısal değişikliği uğraması ve rahim iç tabakası şeklinde davranmasıdır; öteki ise rahim iç tabakasının (endometrium) fallop tüplerinden karın içine taşınmasıyla oluşur ki bu teoriye retrograd mesturasyon teorisi denir. (olabilmesi daha mümkün ve mantıklı olan teoridir.)
Iyi mi emare verir?
Endometriozis hastalarında en sık karşılaşılan yakınma adetlerin aşırı derecede ağrılı olmasıdır. Ağrının şiddetinde giderek artan bir seviye izlenir. Ağrının sebebi endometriozis odaklarında salgılanan prostoglandin adında olan bazı maddelerin etkisiyle rahimde ortaya çıkan kasılmalardır. Sadece ağrının sertliği ile hastalığın derecesi içinde bir ilişki yoktur. Hafifçe derecede bir endometriozis sertliği ağrılara niçin olabileceği şeklinde ileri derecede bir endometriozis olgusunda çok hafifçe tane sancısı görülebilir hatta hiçbir ağrı olmayabilir. Bununla birlikte sancıların daha erken başlaması ve daha uzun sürmesi hastalığın evresinin ilerlediğine işaret edebilir. Ağrı tipik olarak adetten birkaç gün ilkin adım atar ve tane kanaması ile beraber en üst düzeye ulaşır ve kanama süresince devam eder. Hatta bazen bu ağrılar ağrı kesici ilaçlara çözüm vermeyebilir. Tane sancısı haricinde endometriozisde kronik kasık ağrıları ve bel ağrıları da olabilir. Bu ağrılar bacaklara doğru da yayılım izah edebilir.
Endometriozis, cinsel ilişki esnasında ağrıya niçin olabilir. Bu duruma endometriozis hastaların çoğunda kanama bozukluğuna rastlanmaz. Sadece tane öncesi görülen kahverengi lekelenme şeklinde kanamalar endometriozis için tipiktir.
Endometriozis hastaların büyük kısmı çocuk sahibi olamama sebebi ile doktora müracaat ederler. Genel olarak kısırlık şikayeti bulunan bayanların ortalama %10-20 sinde değişik düzeylerde endometriozis bulunmaktadır. Endometriozis ve kısırlık arasındaki ilişki tam olarak anlaşılabilmiş değildir. Bilhassa hafifçe ve orta derecede endometriozisin kısırlığa niçin olup olmadığı tartışmalıdır. Bununla birlikte en sık kabul gören kuram endometriozisin pelvis boşluğu içinde bir tür inflamasyona niçin olarak bazı maddelerin salınımına yol açmış olduğu ve bu maddelerin ve follikül ve yumurta gelişimi üstünde negatif etkilerin olduğudur. Karın zarında salgılanan bu maddelerin yumurta ve sperm bilerleşmesi, tubal fonksiyon ve hatta döllenmiş yumurtanın endometriuma implante olması üstünde de negatif etkilerinin olabileceği ileri sürülmektedir. Bir başka düşünceye nazaran ise hafifçe derecede endometriozis kısırlığa niçin olmamaktadır. Bu hastalarda kısırlığın ana sebebi fena sperm kalitesi ovülasyon bozukluğu şeklinde malum başka bir patoloji ya da açıklanamayan infertilite (kısırlık) olgularında olduğu şeklinde bilinmeyen nedenleridir. Endometriozis yalnız tabloya birlikte rol alan ek bir patolojidir.
Öte taraftan şiddetli endometriozis kısırlığın malum bir nedenidir. Ortaya çıkan yapışıklıklar ve anatomik bozukluklar üreme sisteminin düzgüsel fonksiyonunu bozarak fertilizasyon problemlerine niçin olurlar. Yapışıklık olmasa bile çikolata kistleri düzgüsel ovülasyonu bozarak kısırlığa yol açabilir.
Niçin çikolata kisti: Birikmiş kan kalıntılarının rengi vakit geçtikçe kırmızıdan kahverengine ve siyaha doğru değişiklik gösterir. Endometrioma yumurtalık dokusu içinde bu eski kanın birikmesiyle oluşur ve bu kistin içinde bulunan görünüm olarak sıvın çikolatayı çağrıştırır.
Endometriozis ile beraber görünebilen yakınma ve bulgular
- Kronik pelvik ağrı
- Adetlerin sancılı olması (dismenore)
- Kısırlık
- Dış gebelik
- Ağrılı cinsel ilişki (disparonia)
- Bel ağrısı
- Sırt ağrısı
- Bacaklarda ağrı
- Bulantı-kusma
- Karın ağrısı
- Kabızlık ya da ishal
- Makata vuran ağrı
- Kanlı dışkı
- Makadi kanama
- Kuyruk sokumuna doğru ağrı
- İdrarda kan
- İdrar yaparken yanma
- Yan ağrısı
- Sık idrara çıkma
- Tane kanamasıyla eş zamanlı burun kanamaları ya da vücudun çeşitli yerlerinde kanama ve morarmalar.
Iyi mi tanı konur ?
Endometriozisin tanısı lezyonların direk olarak görülmesi ve patolojik olarak incelenmesi ile konur. Şu demek oluyor ki kati tanı için cerrahi şarttır. Öyküde endometriozisden şüphe duyulan hastalarda kısırlık problemi de var ise ne olursa olsun tanısal laparoskopi yapılmalıdır. Laparoskopi esnasında karın zarı, rahim, douglas boşluğu, tüpler şeklinde tüm pelvis içi oluşumlar gözlenerek minik endometriozis odaklarının varlığı araştırılırken şiddetli olgularda yapışıklıklar izlenir.
Endometriozis tanısında en mühim tanısal testlerin başlangıcında ultrasonografi gelir. Sadece ultrasonografi yumurtalıklarda yerleşmiş çikolata kistlerinin tanınmasında yararlıyken pelvik endometriozis hakkında bilgi vermede yetersizdir. Yumurtalık içinde derinde yerleşmiş endometriomalar laparoskopide gözden kaçabilir sadece bu kitleler dikkatli bir ultrasonografik araştırma ile kolaylıkla fark edilebilir.
Ultrasonografi incelemesinde endometriomalardan şüphe duyulan olgularda kanda Ca-125 adında olan bir markerın bakılması sonucu tanının desteklenmesi açısından önemlidir. Yumurtalıktan köken alan bazı kanserlerde salgılanan bu tümör belirteci endometriozis varlığında da artmaktadır sadece kan düzeyi habis hastalıklarda olmasıyla birlikte yükselmemektedir.
Evreleri
Endometriozis hastalığının yerleştiği bölge, yayılımı, derinliği ve büyüklüğü bakımından evrelendirilir. Evre 1 minimal hastalığı, evre 2 hafifçe, evre 3 orta ve evre 4 ise şiddetli endometriozisi ifade eder. Hastalığın evresi ile yarattığı şikayetler içinde direkt bağlantı yoktur.
Iyi mi tedavi edilir?
Endometriozisin kati kalıcı tedavisi yoktur. Uygulanan tedavilerin amacı ağrıyı gidermek ve kısırlığı ortadan kaldırmaktır. Bu amaçla tıbbi ve cerrahi tedaviler uygulanabilir. Tıbbi tedaviler endometriozisin östrojene bağımlı bir hastalık olması prensibine dayanır. Hamilelik ve menopoz endometriozis oluşumunu engellemiş olan iki naturel durumdur. Hormonal tedavilerde amaç bu iki naturel durumu öykünmek etmektir. Her iki durumda da endometrium üstündeki östrojen tesiri ortadan kalkacağından yanlış yerde yerleşmiş olan endometrial dokunun da baskılanması beklenir.
Gebelikte görülen hormonal durumu öykünmek etmek için doğum denetim hapları kullanılırken, menepozu öykünmek etmek amacıyla danazol ya da GnRH analoğu adında olan ilaçlar kullanılmaktadır. 3-6 ay devam eden bu tedavide kan östrojen düzeyi naturel menopozda olduğu şeklinde düşük seviyelere inmektedir. Çoğu zaman ayda bir kez meydana getirilen enjeksiyonlar şeklinde uygulanan GnRH analog tedavisi oldukça pahalı bir tedavi şeklidir. GnRH anaolgları uzun soluklu kullanımda kemik erimesi, ateş basması şeklinde menopoz sonrası görülen yakınmalara niçin olabileceğinden östrojen içeren ilaçlar ile beraber verilebilir. Add-back tedavi adında olan bu durun karşıtlık şeklinde görülebilir. Sadece amaç kan östrojen düzeyini endometriozisi baskılayacak kadar düşük ve kemik erimesine niçin olmayacak kadar yüksek bir aralıkta tutmaktır.
Meydana getirilen emekler endometriozisde uygulanan tıbbi tedavilerin ağrıyı yok etmede etkili olduğu sadece infertilite üstünde pozitif yönde bir tesirinin olmadığının göstermektedir. Bu yüzden kısırlık sebebi ile başvuran hastalarda tıbbi tedavi önerilmez.
Şiddetli endometriozis olgularında tercih edilmesi ihtiyaç duyulan tedavi yaklaşımı cerrahidir. Bilhassa laparoskopik cerrahi tekniklerde yaşanmış olan gelişmeler bu hastaların etkili bir şeklide tedavi edilmelerine olanak sağlamaktadır. Mesela; çikolata kisti çıkartılan hastaların %50â²si 6 ay içinde tedaviye gerek kalmadan hamile kalmaktadır. Anatomik düzenin tekrardan sağlanması hem ağrının giderilmesinde hem de üreme potansiyelinin arttırılmasında son aşama önemlidir.
Destek üreme teknikleri:
Kısırlık sebebiyle tedavi edilen bir bayan cerrahi sonrası 6 ay içinde kendiliğinde hamile kalamamış ise bir sonraki seçenek destek üreme teknikleridir. Eğer tüpler açık ise aşılama denenebilir. Aşılamanın da başarısız olduğu durumlarda ise son alternatif tüp bebek uygulanmadır. Bu grup hastalarda bilhassa büyük çikolata kisti çıkarılmış ise yumurtalıkların rezervinde bir azalma beklenebilir. Ek olarak bilinmeyen bazı nedenlerden dolayı bu endometriozis olgularında döllenme oranlarında düşüklük görülebilmektedir.
YORUMLAR