Dünya üstünde mevcud büyük dinlerde çevre bilincinin iyi mi olduğu ile ilgili bilgilendiren yazımız. Nerede ise tüm dinlerde çevreye itina ...
Dünya üstünde mevcud büyük dinlerde çevre bilincinin iyi mi olduğu ile ilgili bilgilendiren yazımız.
Nerede ise tüm dinlerde çevreye itina gösterilmesi gerektiğine dair ifadeler mevcuttur.
Müslüman alimler de tabiata, haiz bulunduğunun ötesinde anlamlar yükleyerek, Kâinat Kitabı olarak görmüşler ve Yaratıcıyı tanımanın anahtarı olarak değerlendirmişlerdir.
Kuran ve başka dini kaynaklarda tabiatın araçsal değerinden öte güzel duyu boyutuna ve belirgin düzenle yaratılmışlığına vurguda bulunulmuş ve bu düzenin korunması ve geliştirilmesi sorumluluğu insana verilmiştir.
Örneğin hadislerde imanın yetmiş küsür şube olduğu, en alt mertebesinin eziyet veren şeyleri yoldan kaldırmak olduğu’ (Müslim, İman 58) belirtilmiş; ‘tüm yeryüzünün müslüman için yakarma mekanı olduğu’ (Buhari, Teyemmüm, 3) üstünde durulmuştur. Böylelikle insanoğlunun yakarma mekanına göstereceği titizliğin, tüm yeryüzüne de gösterilmesi gerektiği istenmiştir.
Garp’da çevre ahlakına ehemmiyet verenler, İslam Dini başta olmak suretiyle Şark milletlerinin dini kültürlerine ilgi duymakta ve çevre sorunlarının halledilmesinde bu kültürlere atıfta mevcuttur.
Bununla beraber Garp’da bu mevzuda meydana getirilen araştırmalarda çevre problemlerinin temelinde Yahudi-Hristiyan geleneğinin ürettiği insan merkezli dünya görüşünün olduğu tezini kontrol eden araştırmaların çokluğu dikkati çekmektedir.
YORUMLAR