kişinin etrafındaki her tür vakayla kendisini ilişkilendirmesi, niçin ya da sonuclara kendi varlığını yerleştirmesi ile oluşur. iyi giden he...
kişinin etrafındaki her tür vakayla kendisini ilişkilendirmesi, niçin ya da sonuclara kendi varlığını yerleştirmesi ile oluşur. iyi giden herşey onun el atmasıyla iyi olmuştur, fena giden herşeydeyse gene onun suçu vardır.
cocuklarda görülen egosantriklik ise daha farklıdır. genel anlamda büyüdükçe kaybolan bir duygudur. çocuğun yetiştiği çevre içinde tüm ilgiyi kendisinde görmesi üstüne oluşturduğu bir duygudur. cok rahat bir örnekle şu şekilde açıklanabilir. bir çocuk için "güneş niye doğuyor?" sorusunun cevabı "ben dışarı cıkıp oynıyabileyim diye"dir. "burda niye bir deniz var?" sorusunun cevabı "ben vapurla gezeyim diye"dir. benzer bir biçimde "niçin patatesler var bütün ülkelerce?" şeklinde gereksiz bir probleminin cevabı da "ben patates kızartması yiyebileyim diye"dir. kırmızı başlıklı kızla kurtun sual cevaplarına çok benzeyen bu sual cevapların en büyük ortak özelliği hepsinin "ben" ile başlamasıdır. çocuk dünyayı genel anlamda ve özelde kendisi için yaratılmış kabul eder. büyüdükçe ve olgunlaştıkça insanoğlunun yitirdiği bir his olan egosantriklik eğer yerleşirse kişiye çok fazla vicdan azabı, çok fazla mesuliyet hissi yükleyebilir negatif olarak. bu tür şeyler kişide emareleri kolay konmayan gizli saklı depresyona sebep olur.
- - - - - - - - - - - - -
egosantrikliğin bencillikle uzaktan yakından alakası yoktur daha çok şahıs kendinden bilir concepti ile bir ilgi yakalanabilir. fakat buna karşın egoizm ile egosantriklik karıştırılır durur. ufak birer çocukken geçirdiğimiz evrelerden biridir ki bazıları bu devrin kalıntılarını hala daha içinde barındırmaya devam eder bu da bir patoloji doğurabilir.
dünyayı kendi yapmış olup ettikleriyle ilişkilendirmesi haricinde aslen tek ve güvenli bir biçimde düşünce sahipi olabildiği kendisinden yola çıkarak çevresine mana vermesidir çocuğun, mesela kendisi görmediğinde kimseninde onu görmediğini düşünür saklanbaç oynamak istediğinizde gözlerini kapatarak oyuna birlikte rol alır, böylelikle saklandığını düşünür. şu demek oluyor ki kendi algılarının tüm ötekileri içinde geçerli bulunduğunu düşünen naif bir çocuğun ilk evresidir, bundan sonrasında başka gelişim evreleri teker teker atlanarak empatik bir fert haline gelinmesi sağlanabilir. otistik evlatların da bu gelişim evresini norofizyolojik ve başka komplex nedenlerden kaynaklı başarıyla tamamlamadıklarından bahsedilir.
YORUMLAR