Göktürk Yazıtları kimlerin adına yazılmıştır? Orhun Yazıtları Asya'da Kutluk Devleti Hükümdarı Bilge Han, Bilge Han'ın ka...
Göktürk Yazıtları kimlerin adına yazılmıştır?
Orhun Yazıtları
Asya'da Kutluk Devleti Hükümdarı Bilge Han, Bilge Han'ın kardeşi Kültigin ve Kutluk Devleti veziri ve Bilge Han'ın kayınpederi Tonyukuk adına dikilen anıtlar. Bu anıtlardan ilki 731 senesinde ölen Kültigin adına dikildi. Piramit biçiminde olan anıtın dört yüzü vardır; batı yüzünde Çince, diğeri yüzlerinde Türkçe yazılar bulunmaktadır. Doğu yüzünde 40, şimal ve cenup yüzlerinde 13'er satır yazılıdır. Anıtın bulunmuş olduğu alan 67,25x28,85 m. boyutlarındadır. İkincisi 734 senesinde ölen Bilge Han için 735 senesinde oğlu tarafınca diktirildi. Kültigin adına dikilen anıtın 1 km. kadar uzağındadır ve yapı bakımından bu anıta çok benzer; batı yüzünde Çince, diğeri yüzlerinde Türkçe yazılmıştır.
Doğu yüzünde 41, şimal ve cenup yüzlerinde 15'er satır vardır. Her iki anıttaki yazılar yeğenleri Kültigin tarafınca yazılmıştır. üçüncüsü de kendi adına daha sağlığında Tonyukuk tarafınca diktirildi. Dört köşeli olan anıt 2,60x2,60 m.lik bir kural üstünde 1,5 m. yüksekliktedir. Anıtlar, Kutluk Devleti'nin kuruluşuyla ilgili kıymetli detayları-bilgileri içermektedir. Anıtlar, ilk kez Strahlenberg tarafınca bilim hayatına tanıtıldı (1730). 1899 senesinde bir Fin ve Rus heyeti bölgeye bilimsel bir seyahat yapmış oldu ve anıtların fotoğrafları gösterildi. Sonunda Danimarkalı alim Thomsen anıtlardaki yazıları okumayı başardı.
BAKINIZ
Göktürk Yazıtları günümüzde hangi ülke sınırları içindedir?
Orhun Yazıtları (Orhun Abideleri, Göktürk Yazıtları)
Orhun Abideleri (Göktürk Yazıtları) ne vakit yapılmıştır?
Vezir Tonyukuk isminde 720 senesinde, kendisi tarafınca yazdırılmış Tonyukuk Anıtı ile 731'de ölen Kül Tigin ve 734 te öLen Bilge Kağan Anıtı olmak suretiyle 3 tanedir..
Dil ve Alfabe
İslamlıktan önceki Orta Asya Türkçe sinde başlıca iki yazınsal lehçe meydana gelmiştir. Bunlar, en güçlü örneği şu yazıtlarda gördüğümüz Göktürk lehçesi ile aşağıda göreceğimiz Uygur lehçesidir. Bu yazıtlar çok işlek düzyazı üslubu ile yazıldığına nazaran, aynı lehçe ile meydana gelmiş, fakat ele geçmemiş daha birçok eserler olsa gerektir. İlk dönem edebiyatının en güçlü örneklerini veren bu lehçe, bazı değişmelere uğramış olmakla beraber Batı (Anadolu) Türkçe sinin membaı olmuştur. Göktürkçe'nin Anadolu Türkçe sinden bazı mühim ayrılıkları şunlardır:
1-Bugün (G) ile başlattığımız sözler, Göktürkçe'de (K) ile adım atar. Göz, gelmek, görmek kelimeleri köz, kelmek, körmek şeklindedir.
2-Göktürkçe'deki bazı (T) ler bugün (D) olmuştur. Timiş, tiyip yerine demiş, diyip şeklinde.
3-Bugün kullandığımız bazı (Y) lerin yerine Göktürkçe'de (D) kullanılmıştır. Ayak, boy, uyumak yerine adak, bod, udımak şeklinde.
4-Bugünkü bazı (V) lerin yerine Göktürkçe'de (B) vardır: vermek, var, ev yerine bermek, bar, eb şeklinde.
5-Göktürkçe'de olmak fiili bolmak, su adı sub şeklindedir.
6-İsmin (i-) hali Göktürkçe'de (-g ya da -ig) şeklinde bulunur. Şahıs-y-i, ordu-y-u, iş-i, yerine kişiğ, ordug, işig şeklinde.
7-İsimin (e)hali Göktürkçe'de (-ke, -ga)şeklindedir. Kime kağana yerine kim-ke, kağan-ka şeklinde.
8-Göktürkçe'de belirsiz isim takımları çoğunlukla takısız söylenir. Türk milleti, Türk hakanı, Gök tanrısı yerine Türk budın, Türk kağan, Kök tengir şeklinde.
9-Kelimelerden isim ve ödat türetmeye yarayan -li (lı, lu lü) eki Göktürkçe'de -lig, lıg şeklindedir. Vatan-lı millet, Hakan-lı millet yerlerine il-lig budın, kağanlığ budın şeklinde.
Göktürk yazıtlarında dil nerede ise arı Türkçe'dir. Bununla beraber Konçuy, biti-yad, yalmas (elmas) kamag (kamu) şeklinde yabancı kelimeler bu metinlerde de bulunmaktadır. Aradan 1200 yıl geçmiş olduğu düşünülürse Gök-Türkçeye nazaran bugünümüzdeki lügatımızda görülün bu değişmeler pek mühim sayılmaz. Yazıtlardaki kelimelerin pek bir çok (Kara, il, kanı (hani), kağan, bey, işitmek, oğul, kul, sözleşmek, taşra, özüm, sakınmak vs.) bugün derhal asla değişmemiş bulunmamaktadır. Ek olarak anlam ya da şekil bakımından azca çok değişmiş olarak yaşayan kelimeler pek çoktur. Göktürk yazıtları, Türklerin icadı olduğu sanılan Orhun alfabesi ile yazılmıştır. Yazıtlarda bu alfabenin en gelişmiş biçimi görülüyor. 6 yy. ilişkin bulunan, Yenisey Kırgızları'nın gömüt taşlarında ise, bu alfabenin daha ilkel şekillerine rastlanmıştır. Bu hal, Orhun yazısının Türkler tarafınca bulunup geliştirildiğini düşündürmektedir. Ek olarak bu yazının, Türk damgalarından çıkmış olduğu anlaşılıyor. Bu sebeple, ok ve yay resmini çağrıştıran iki harf aynen “ok†ve “ya†diye okunmaktadır. Bu yazının Arami alfabesinden alınmış olup, Türkçüye uydurularak geliştirildiğini söyleye bilginler de vardır. Köktürk alfabesi 38 harflidir. Harflerin ayrık olarak, sağdan sola ya da yukardan aşağıya doğru yazılır. Bu ayrık seviye, Köktürk harflerini kağıda yazılmaktansa, taşa yazılmayı daha uygun kılmıştır. Ne var ki bu yazının kağıt üstündeki örnekleri de ele geçmiştir. 38 harfin, (4)ü sesli, (26) sı sessiz, 8 tanesi ise birleşik harflerdir.
GÖKTüRK'LERDE “TANRI†ANLAYIŞI İLE İSLAMİYETTE YüCE ALLAH ANLAYIŞININ YAKINLIĞI Göktürk'lerde ve öteki Türk kavimlerinde, İslamiyet'ten ilkin de, çoğu zaman “put ve maputâ€lar yoktu. Türkler “mekanı†belli olmayan ve çoğunca gökte oturmuş olduğu tasarlanan bir yüce kudrete inanıyorlardı. Gelecek bölümlerde görüleceği şeklinde, Türkler, onun için, hiçbir güçlük ve direniş göstermeden, en kısa bir tarih, döneminde, toptan Müslüman oldular. O denli ki, bugün kendini Türk olarak bilen 300milyon insanoğlunun (Japon Denizinden Adriyatik'e kadar) hepsi Müslüman'dır. Hıristiyan ya da Musevi olduğu ileri sürülen, azca sayıda Türk toplulukları, bu kuralı bozmayacak kadar ufak aykırılar (istisnalar) sayılırlar. Bu gönülden benimseyişin sebebi, ileride açıklanacağı şeklinde, tüm Türk kütlerlerin, bir ihtimal Hunlar'dan bu yana soyut bir tek tanrıya (çoğunda Gök Tanrıya) inanmış bulunmalarıdır. Türklerin İslam içindeki bu durumları, son seviyede mühim bir keyfiyettir. Bu sebeple, Kur'an-ı Kerim'in inmiş olduğu Arap dilini konuşan, Araplar içinde dahi küçümsenmeyecek sayıda hıristiyan'lar hala mevcuttur. Arap ırkındandırlar fakat Hz. İsa dinine mensupturlar. Türkler ve Araplardan sonrasında İslamiyet'in öteki büyük kavimlerinden İranlılar içinde da bir miktar “hıristiyan†bulunuyor. Sadece, daha önemlisi: İranlıların bir bölüğü kendi eski dinlerinin ve esatir (mitoloji)'lerinin tesiri ile İslamiyet'i, esasında uzaklaştırmış ve hatta tanınmaz hale koymuşlardır.Buna karşılık Türklerin ezici çoğunluğu ise Kuran müslümanıdır. KüL TİĞİN YAZITI (Cenup Cephesi) Tanrı şeklinde gökte olmuş Türk Bilgi Kağanı, bu zamanda oturdum. Sözümü tamamiyle işit. Bilhassa ufak kardeş yeğenim, oğlum, tüm soyum, milletim, güneydeki şadpıt beyleri, kuzeydeki tarkat, emir beyleri, Otuz tatar..! Dokuz Oğuz beyleri, milleti! Bu sözümü iyice işit, adamakıllı dinle: Doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar, onun içindeki millet hep düzene soktum. O şimdi fena değildir. Türk Kağanı Ötüğen ormanında otursa ilde sorun yoktur. Bu yerde oturup Çin milleti ile anlaştım. Altını, gümüşü, ipeği, ipekliyi sıkıntısız öylece veriyor.
Çin milletinin sözü tatlı, ipek kumaşı yumuşak imiş. Tatlı sözle, yumuşak ipek kumaşla aldanıp uzak milleti öylece yaklaştırırmış. Yaklaştırıp, konduktan sonrasında, fena şeyleri o vakit düşünürmüş. İyi bilgili insanı yürütmezmiş. Bir insan yanılsa, kabilesi, milleti, akrabasına kadar barındırmazmış. Tatlı sözüne, yumuşak ipek kumaşına aldanıp çok çok, Türk milleti öldün: Tanrı buyruğu için, kendim devletli olduğum için, kağan oturdum. Kağan oturup aç, fukara milleti hep topladım. Yoksa, bu sözümde yalan var mı? Türk beyleri, milleti, bunu işitin! Türk milletini toplayıp il tutacağını burada vurdum. Yanılıp öleceğini gene burada vurdum. Her ne sözüm var ise sonsuz taşa vurdum. Ona bakarak bilin. Şimdiki Türk milleti, beyleri, bu zamanda itaat eden beyler olarak mı yanılacaksınız?
Orhun Alfabesi, Göktürkler tarafınca kullanılan alfabedir.
Bu ileti 'en iyi yanıt' seçilmiştir.
Orhun Yazıtları
Asya'da Kutluk Devleti Hükümdarı Bilge Han, Bilge Han'ın kardeşi Kültigin ve Kutluk Devleti veziri ve Bilge Han'ın kayınpederi Tonyukuk adına dikilen anıtlar. Bu anıtlardan ilki 731 senesinde ölen Kültigin adına dikildi. Piramit biçiminde olan anıtın dört yüzü vardır; batı yüzünde Çince, diğeri yüzlerinde Türkçe yazılar bulunmaktadır. Doğu yüzünde 40, şimal ve cenup yüzlerinde 13'er satır yazılıdır. Anıtın bulunmuş olduğu alan 67,25x28,85 m. boyutlarındadır. İkincisi 734 senesinde ölen Bilge Han için 735 senesinde oğlu tarafınca diktirildi. Kültigin adına dikilen anıtın 1 km. kadar uzağındadır ve yapı bakımından bu anıta çok benzer; batı yüzünde Çince, diğeri yüzlerinde Türkçe yazılmıştır.
Doğu yüzünde 41, şimal ve cenup yüzlerinde 15'er satır vardır. Her iki anıttaki yazılar yeğenleri Kültigin tarafınca yazılmıştır. üçüncüsü de kendi adına daha sağlığında Tonyukuk tarafınca diktirildi. Dört köşeli olan anıt 2,60x2,60 m.lik bir kural üstünde 1,5 m. yüksekliktedir. Anıtlar, Kutluk Devleti'nin kuruluşuyla ilgili kıymetli detayları-bilgileri içermektedir. Anıtlar, ilk kez Strahlenberg tarafınca bilim hayatına tanıtıldı (1730). 1899 senesinde bir Fin ve Rus heyeti bölgeye bilimsel bir seyahat yapmış oldu ve anıtların fotoğrafları gösterildi. Sonunda Danimarkalı alim Thomsen anıtlardaki yazıları okumayı başardı.
BAKINIZ
- Göktürk yazıtları "Yenisey Irmağı" kenarındaki yazıtlardır.
- Vezir Tonyukuk (720) Yazıtı, Kültigin (732) Yazıtı, Bilge Kağan (735) Yazıtı'ndan oluşmaktadır.
- Yazıtları Yollug Tigin yazmıştır.
- Kitabelerde Türk milletine ve yönticilerine öğütler verilmektedir. O dönemde ve daha ilkin meydana getirilen hatalar eleştirilmektedir. Çinlilere karşı meydana getirilen bağımsızlık savaşı, Türk milletinin bütünlüğünü tekrardan sağlamak için verilen mücadeleler anlatılmaktadır.
- Yazıtların bir yüzü Göktürk alfabesiyle Türkçe; öteki yüzü Çin alfabesiyle Çince olarak yazılmıştır.
- Yazıtları bilim hayatına ilk kere İsveçli Strahlenberg tanıtmıştır.
- Yazıtları 1893 senesinde Wilhem Thomsen okuyabilmiş ve Rusça'ya çeviri etmiştir.
ABİDELER
2. Kültigin Anıtı: Bilge Kağan ölen kardeşi adına dikilmiştir. Bilge Kağan bu anıtta kardeşinin ölümünden duyduğu acıyı anlatmaktadır.
3. Bilge Kağan Anıtı: Bilge Kağan adına dikilidir. Anıtların en önemlisi budur. Bu sebeple bir hükümdarın gözüyle devlet tecrübesi anlatılmaktadır.
Iyi mi Bulunmuş oldu?
Orhun Yazıtları, Göktürk Yazıtları ya da Köktürk Yazıtları, Türklerin malum ilk alfabesi olan Orhun alfabesi ile Göktürkler tarafınca yazılmış yapıtlardır. Orhun Yazıtları, Göktürk İmparatorluğu'nun meşhur hükümdarı Bilge Kağan devrinden kalma altı tane yazılı dikilitaştır. Moğolistan'ın kuzeyinde, Baykal gölününü güneyinde, Orhun ırmağı vadisindeki Koşo Saydam gölü yakınlarındadır. Bu yazıtlardan Köl Tigin ve Bilge Kağan yazıtları, Koçho Tsaydam bölgesindeki Orhun Irmağı civarında; Bilge Tonyukuk yazıtları ise, Köl Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarından ortalama 360 km uzakta, Tola Irmağı'nın yukarı yatağındaki Bayn Tsokto (Bayn Çokto) bölgesindedir. Bilge Tonyukuk yazıtlarının, Orhun yazıtlarıyla beraber düşünülmesi, anılması Köl Tigin ve Bilge Kağan yazıtları ile aynı döneme ilişkin olması ve aynı mevzuları içermesindendir. Yazıtlar Türk dili, zamanı, edebiyatı, sanatı, töresi hakkında mühim bilgiler vermektedirler. Türk ve Türkçe adı, ilk kez Doğu Göktürkler dönemine ilişkin bu yazıtlarda geçmektedir.
Yazıtların üçü çok önemlidir. İki taştan oluşan Tonyukuk 716, Köl Tigin (Kültigin) 732, Bilge Kağan 735 senesinde dikilmiştir. Köl Tigin yazıtı, Bilge Kağan'ın ağzından yazılmıştır. Kültigin, Bilge Kağan'ın kardeşi, buyrukçu yaşlanmış Tonyukuk ise veziridir. Anıtların olduğu yerde yalnızca dikilitaşlar değil, yüzlerce heykel, balbal, kent harabeleri, taş yollar, su kanalları, koç ve kaplumbağa heykelleri, sunak taşları bulunmuştur.
Kül Tigin Yazıtı - Cenup yüzü
1. (Ben) Tanrı şeklinde, Tanrıdan olmuş Türk Bilge Kağan (ım). Bu devirde tahta geçtim. Sözlerimi tamamıyla işitin. Ilkin, siz adam kardeşlerim, oğullarım, birleşik boyum, tüm soyum, sağdaki Şadapıt beyleri, soldaki Tarkanlar ve onlara bağlı beyler, Otuz Tatar...
2. Dokuz Oğuz beyleri ve tüm halkı, bu sözlerimi iyice işitin (ve) adamakıllı kulak verin: İleride gün doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar, bu (sınırlar) içindeki halklar hep bana bağlıdır. Bunca halkı
3. hep düzene soktum. Onlar şimdi () fena (durumda) değiller. Türk kağanı Ötüken dağlarında oturursa (ordan buraları yönetirse) memlekette sorun olmaz. Doğuda Şantung ovasına kadar ordu sevk ettim, denize ulaşmama azca kaldı, güneyde Dokuz Ersin'e kadar ordu sevk ettim, Tibet'e ulaşmama azca kaldı. Batıda İnci (Sır Derya) ırmağını
4. geçerek Demir Kapı'ya kadar ordu sevk ettim. Kuzeyde Yir Bayırku topraklarına kadar ordu sevk ettim. Bunca diyara kadar (ordularımı) yürüttüm. (Anladım ki) Ötüken dağlarından daha iyi bir yer asla yokmuş. İl tutacak yer Ötüken dağları imiş. Bu yerde yerleşip Çin halkı ile
5. anlaştım. (Çinliler) altını, gümüşü, ipeği ve ipekli kumaşları güçlük çıkarmaksızın öylece veriyorlar. Çin halkının sözü tatlı, ipek kumaşı yumuşak imiş.Tatlı sözlerle ve yumuşak ipekli kumaşlarla aldatıp uzaktaki halkları böylece (kendilerine) yaklaştırırlar imiş. (Bu halklar) yaklaşıp yerleştikten sonrasında o vakit fesatlıklarını o vakit düşünürler imiş.
Göktürk Yazıtları günümüzde hangi ülke sınırları içindedir?
Orhun Yazıtları (Orhun Abideleri, Göktürk Yazıtları)
Orhun Abideleri (Göktürk Yazıtları) ne vakit yapılmıştır?
YORUMLAR