HANE TDK, Türk Dil Kurumu 1. (ha:ne). Ev, konut. 2. Ev halkı: “Oğlan iyiydi; becerikli, yumuşak huyluydu fakat hanesi kalabalı...
HANE
TDK, Türk Dil Kurumu
1. (ha:ne). Ev, konut.
2. Ev halkı:
“Oğlan iyiydi; becerikli, yumuşak huyluydu fakat hanesi kalabalıktı.†-N. Cumalı.
3. Bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri, bölük, göz:
Dama tahtasında altmış dört hane vardır.
4. mat. Basamak.
5. müz. Klasik Türk müziğinde, peşrev vb. saz parçalarının bölümlerinden her biri.
6. Birleşik kelimelerde “bina, yapı, yer, makam†anlamlarıyla ikinci kelime olarak yer edinen bir söz:
Balıkhane, yazıhane.
TDK, Türk Dil Kurumu
2. Ev halkı:
“Oğlan iyiydi; becerikli, yumuşak huyluydu fakat hanesi kalabalıktı.†-N. Cumalı.
3. Bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri, bölük, göz:
Dama tahtasında altmış dört hane vardır.
4. mat. Basamak.
5. müz. Klasik Türk müziğinde, peşrev vb. saz parçalarının bölümlerinden her biri.
6. Birleşik kelimelerde “bina, yapı, yer, makam†anlamlarıyla ikinci kelime olarak yer edinen bir söz:
Balıkhane, yazıhane.
Hane Family Resort - Antalya
hane ingilizcesi
1. house.
2. household.
3. division, section.
4. blank (in a printed from).
5. square (on a game board).
6. place of a digit (in decimal notation).
7. zodiacal sign.
8. section (in an instrumental piece in Oriental music).
- sahibi householder.
1. house.
2. household.
3. division, section.
4. blank (in a printed from).
5. square (on a game board).
6. place of a digit (in decimal notation).
7. zodiacal sign.
8. section (in an instrumental piece in Oriental music).
- sahibi householder.
YORUMLAR