Hunlarda ordu sistemi, Hunların askeri yapı özellikleri nasıldır? Türk tarihinde ilk sistematik ordu (10'lu sistem) Hun hüküm...
Hunlarda ordu sistemi, Hunların askeri yapı özellikleri nasıldır?
Türk tarihinde ilk sistematik ordu (10'lu sistem) Hun hükümdarı Mete Han tarafınca kurulmuştur. Kurulan bu tertipli ve sistematik ordu yardımıyla Hun akınlarına karşı Çin İmparatorluğu tarafınca müdafa amaçlı Çin Seddi inşa edilmiştir. Savaşçı bir yapıya haiz olan Hunlar askeri yapı itibariyle başka topluluklardan, kavimlerden değişik özellikler göstermişlerdir: Ordunun sürekli olması, temelini tertipli süvari birliklerinin oluşturması, parasız ve her an harbe hazırlıklı olması, vs. benzer biçimde.
Askeri aşama sıralaması nasıldır?
Kızlar askeri liseye gidebilir mi, askeri liseler hakkında bilgi verir misiniz?
1840-1940 yılları arası İngiltere'de toplumsal, ekonomik ve siyasal yapı nasıldır?
BüYüK HUN DEVLETİ HAKKINDA
NOT: Tarihte ilk kez tüm Türkleri tek bayrak altinda toplayan Türk Devleti Asya Hun devletidir.
Bati Hunlari ARAL GÖLü civarina göc etmek zorunda kaldilar. Dogu Hunlari ise Şimal ve Cenup olarak ikiye ayrildi. Ve bir süre sonra Çinliler tarafindan ortadan kaldirildi.
TüRKLERDE VERASET SİSTEMİ NASILDI?
Türklerde devlet hükümdar ailesinin ortak mali sayilirdi. Ve ülke hükümdarin sagliginda ogullari arasinda paylastirilirdi. Her prensin (TEKİN) hükümdar olma hakki vardi.
NOT: Bu anlayis Türk devletlerinde sik sik taht kavgalarinin cikmasina ve Türk devletlerinin parcalanmasina sebep olmustur.
HUNLAR'DA DEVLET TEŞKİLATI
Hun Devleti otlagi bolca besicilige elverisli bozkirlar bölgesinde kurulmustu. Tarima uygun topraklari nerdeyse hic yoktu. Bu nedenle ekonomisinin temeli, basta at yetistiriciligi olmak suretiyle hayvan yetistirmek suretiyle idi. Bunun sonucu olarak toplumsal vaziyet, Çin'dekinden cok farkliydi. Çin'de genis toprak sahipleri ile köle sinifi vardi. Hun bölgesinde ise ne malikanelere ne de toprak kölelerine rastlaniyordu. Akrabalik baglari ile birbirine yarağı yarağı bagli olan aileler, kabileleri meydana getiriyor, kendilerini korumak için çaba sarfetmek icin daima silahli yasayan kabilelerin yarağı isbirligi yapmalarindan da devlet doguyordu.
Bu yapisi ile ve ordunun Mete tarafindan tanziminden sonrasında, devlet merkezden yönetim edilen bir "askeri teşkilat" haline gelmisti. Askeri karakterde olmasi ve lüzumlu sartlarin (bozkirda egitilmis olmak, at ve tabanca)bulunmasi sebebiyle de fütühata acikti. "Köylü" Çin devletinden bu yönü ile ayriliyordu.
Çin'de esas rejim "Feodalite" idi. Hun Devletinde ise Merkeziyetcilik hakimdi. Bu devlette Çinliler ama kücük memurluklara ve bazi müsavirliklere gelebiliyordu. Birinci derecede görevli makam sahipleri ile yüksek görevliler tamamen Hun aslindan gelmeydi. Bu tür şeyler emirlerindeki silahli kuvvetlerle, ayni zamanda birer komutandilar.
Devlet teskilatinin (Sag-Sol eligleri=kanat krallari) Çinlilikle hic bir ilgisi yoktu. Mete tarafindan gerceklestirilen ve toplulukta kabilecilik gayretlerini kirarak devlete ulusal topluluk havasini getiren ordudaki 10'lu düzen Türk idi. Devletin "Ulusal" karakterinin korunmasina dikkat ediliyordu. imparator kumandasindaki Çin ordusunu kusatan Mete'un Çin iclerine dalarak bozkirdan uzaklasmasina , devlet meclisi engel olmustu.
Hun devleti bozkir Gök-Tanri inanisindaydi. Bu bakimdan Türk inanci ne Mogol totemciligine ne de Çin toprak tanriciligina benziyordu.
Tüm bunlardan biride dolayi Mete'un zamaninda kati seklini aldigi görülen büyük Hun Devleti, toplumsal yapi, egemenlik anlayisi, yönetim, ordu, din, dünya görüsü ve benzeri benzer biçimde cesitli yönlerden, Türk milletinin tarih ve kültüründe bir kilit tasi ve ana durumundadir. Onun icin Türk ve dünya tarihinde cok büyük ehemmiyet tasir.
HUN iMPARATORLUĞUNUN PARÇALANMASI
Mete'dan sonrasında hükümdar olan KiOK (M.Ö.174-160) devletin büyüklügünü muhafaza etmeye calisti. Yurtlarindan oynattigi Yüeci'ler Afganistan'a giderek burada iskender tarafindan kurulmus olan GREK hakimiyetine son vermislerdi. (M.Ö.166) Ayni yil Kiok da kalabalik ordusu ile Çin baskentine giderek imparatorun sarayini yakip ülkenin Çinli prensesini de alıp evlenmisti.
ÇİN PRENSESLERİNİN HUN üLKESİNDEKi ETKİLERİ
Çin sarayi ile kurulan ve devam ettirilen akrabalik siyasal bir kalite tasiyordu. Fakat bu cigirin acilmasi ilerde Çin ile temas edecek olan derhal tüm Türk devletleri bakimindan fena sonuclar verecek bir davranis oldu. Hanedanlar arasindaki bu yakinlasma Çin entrikalarinin yogunlasmasi icin bir firsat yaratiyordu. Çin diplomatlari ve görevlileri Hun merkezindeki Çinli prensesin himayesinden faydalaniyorlardi. Böylece Hun topraklarinda serbestce gezip dolasiyorlar, Türklerin ve onlara bagli kavimlerin arasinda propaganda yapiyorlardi.
ÇİN CASUSLARI
Çin imparatoru VU-Ti Çin'in en büyük gelir kaynagi olan ipege bati devletlerinde yeni pazarlar bulma gayretindeydi. Bunun icinde ic Asya iran üstünden Akdeniz kiyilarina ulasan ünlü "ipek yolu" nu güvenlik altinda bulundurmak istiyordu. Bu bakimdan Orta ve Bati Asya da yabancilarin enerjisini kirmasi gerekiyordu. Türk-Çin mücadelesinin yüzlerce yil sürmesinin temel sebeplerinden biride bu kervan yoluna hakim olmakti.
Vu-Ti ipek yolu üstündeki memleketleri ve kavimleri ögrenerek Hun'lara karsi isbirligi saglamayi dis politikasinin ana hedefi haline getirmisti. Bu maksatla yüksek rütbeli bir asker olan Çang-Kien'i batiya göndermisti. Bu casus gizli saklı vazifesini yaparken Hun'lar tarafindan yakalanip uzun vakit gözaltinda tutuldu.
Çinli casus batida gecirdigi on yil icinde edindigi detayları, temaslarini ve tavsiyelerini bir rapor haline getirerek imparatora sundu. Bu mühim rapor sonraki yillarda takip edilecek Çin siyaseti icin basli basina bir rehber vazifesi görmüş oldu.
ÇİN ORDUSUNDA HUN USULüNE BENZER YENiLENMELER
Hanedanlar arasindaki akrabalik baglarina ve gizli saklı haber alma faaliyetine ek olarak Çin imparatorlari askeri islahata da ehemmiyet verdiler. Çin ordulari Türk usulüne nazaran yetistirilmeye calisildi. Tuman zamaninda baslayan bu hareketlilik ara verilmeksizin uzun vakit sürdürüldü. Nihayet Çinliler Hun tarzinda 140.000 kisilik süvari kuvveti cikaracak konuma geldiler.
HUNLARIN ZAYIFLAMASI VE İÇ HUZURSUZLUKLAR
Hun imparatoru Kiok zamaninda pek problem olmayan bu vaziyet Kiok'tan sonrasında imparator olan KüNÇiN zamaninda (M.Ö.160-126)gercek bir huzursuzluk kaynagi olarak ortaya cikti.
Küncin Çin'deki Han sülalesine damat olmustu. üstelik babasi ve büyükbabası ölcüsünde dirençli bir askerde degildi. Bu sebepler bir araya ulaşınca Hun iktidarinda sarsintilar olmaya basladi. Bu konuyu firsat bilen Çin kuvvetleri Hun bölgelerine ilkin kücük, kücük bir süre sonra ise durdurulamadiklarindan dolayi taarruza gectiler. Bunun neticesinde varlıklı güneybati topraklari (Tanri daglari-Çungarya-Turfan-Yarkent-Kuca vb.)Çin istilasina ugradi.
Hun prenslerinin birbirleriyle olan anlasmazliklari ayrica askeri gücsüzlük ve tutumsal darlik karsisinda maddi yardim saglamak icin Çin ile bir anlasma yapilip Çin himayesine girmek benzer biçimde bir egilim benimsenmeye baslamisti. Fakat bu görüse karsi cikip mücadeleden yana olanlarda vardi. Bunlarin basinda Prens ÇiÇi yer aliyordu. Çici kardesinin hükümranligini tanimadigini duyuru etti. Bu vaziyet karsisinda Hun meclisi cok yogun tartismalar yasadi. Nihayet Bu görüs ayriligi maalesef Hun'larin bölünmesiyle neticelendi. Devlet birliginin parcalanmasi ile Çin üstündeki Hun baskisi da tamamen ortadan kalkti. Bu bakimdan M.Ö.58 yili Dogu Asya tarihinde bir dönüm noktasi oldu.
Daha sonralari Çici tüm rakiplerini yenerek Tanhuluk merkezini ele gecirdi. Bu suretle Hun imparatoru durumuna geldi. Kardesi HOHANYEH kendisine bagli kütlelerle Çin'in kuzeybati sinirina cekildi ve burada yasadilar. Bu kütleler "Cenup Hunlar" diye anilirlar.
HUN ÇİÇİ DEVLETİ
Çici devletini batiya dogru yaymayi uygun görmüş oldu. M.Ö.51 de harekete gecerek cok kisa sayilabilecek bir vakit icinde Aral gölüne kadar olan tüm bati bölgesini ele gecirdi. Devleti yine eski gücüne kavusturmaya calisti. Çici devletin Şimal Mogolistan'daki agirlik merkezini de Çu-Talas nehirleri arasina kaydirdi ve orada yeni bir baskent kurdu.
Böylelikle Türkistan sahasina Türk halkinin iyice yerlesmesini sagladi. Çici ayrica Fergana ve Baktria bölgesini de Bati Hun imparatorlugu topraklarina katti.
ÇİN SALDIRISI VE YENİLGİ
Hunlar'in tekrardan toparlanmasindan endise eden Çin Vusun'lar ve Kank-Kü Devleti ile bir anlasma yaparak saldiriya gecti ve daha hemen hemen tam yapilanmamis Hun birliklerini yenip Talas irmagi üstünde yeni yapilmis Hun baskentini yakip yiktilar. (M.Ö.36) Çici bu savasta hayatini yitirdi.
HUNLAR'IN YENİDEN YAPILANMASI VE YIKILIŞI
Cenup Hunlar'i M.Ö.31 de ölen Hohanyeh'in evlatlari tarafindan Çin tabiiyetinde kalmış olarak bir süre yönetim edildiler. Fakat tarihin cilvesidir ki hic bir vakit tutsaklık altinda kalmaya alisik olamayan ve olmamis yüce Türk milleti bir kez daha icinden muhtesem bir hükümdar cikararak M.S.18-46 yillarinda YU TANHU tarafindan istiklallerine kavusturuldu. Doguda Şimal Hun topraklarini da alıp Mancurya'ya, batida Kasgar'a kadar olan sahada hakimiyetlerini genisletip Çin ile olan tüm münasebetleri kestiler.
Fakat Yu Tanhu'nun ölümünden sonrasında ic anlasmazliklar basladi. Tüm bunlara birde uzun vakit devam eden kitlik ve hayvan ölümleri eklenince ülkede aclik bas gösterdi. Nihayet ic karisikliklar sonucu tekrar hic birlesmemek suretiyle ikiye ayrildilar. Dis Mogolistan'da Şimal Hunlar, ic Mogolistan'da Cenup Hunlar. Bu devletlerinde ömrü uzun olmadi ve 147-156 yillarinda Sienpi'ler tarafindan Şimal Hunlar, 216 yillarinda ise resmen olmasa dahi Çin'li idarecilerin yönetime gelmesiyle Cenup Hun'lar da tarihe karisti.
TüRKLERE KARŞI ÇİN SİYASETİ (POLİTİKASI) NASILDI?
Çin bozkir göcebe dirimsel yasayan ve savasciliklari gelismis olan Türk Ordusu karsisinda caresiz kaliyordu. Hatta Türk Akinlarini durdurmak icin ÇiN SEDDi'ni yaptirmisti. Buna ragmen Türkleri durduramamisti. Bu vaziyet karsisinda caresiz kalan Çin su siyaseti takip etti:
1- Çin prenslerini Hun Hakanlariyla evlendirerek, prensesin yaninda Hun sarayina cok sayida hizmetkar gönderdiler. Bu hizmetkarlar casusluk faaliyetinde bulunarak, Türkler hakkinda bilgi topladilar.
2- Türk Beylerine hediyeler göndererek, onlari kendilerine baglamaya ve ekonomik olarak Çin'e bagimli yasamaya alistirdilar.
3- Armağanları ve ekonomik yardimlari aniden keserek, Türkleri itaat altina almaya calistilar.
4- Türk Beylerini birbirlerine karsi kiskirtarak, Türk devletinin parcalanmasini sagladilar.
ÖRNEK:
Bu mevzuda en iyi örneklerden birisi, Asya Hun Devleti'nin Bati ve Dogu Hun Devleti diye ikiye ayrilmasi olayidir.
Bu zamanda Hun Devletinin basina gecen HUANYEH, Çin'in ekonomik yardimlari kesmesi üstüne, kurultayi biriktirerek, Çin'e baglanmayi teklif etti. Fakat kardesi ÇiÇi "Bagimsizligimiz herseyden ilkin gelir." diyerek, Huanyeh'e karsi cikti. Böylelikle Hunlar ikiye ayrildi. Çin ile birlesen Huanyeh, kardesi Bati Hun Hakani Çici üstüne giderek, Bati Hun Devletini ortadan kaldirdi. Bati Hun Halki Aral gölü cevresine göc etmek zorunda kaldi.
Alıntıdır.
* Kuruldugu tarih kati olarak bilinmemektedir. Tarihte malum İLK TüRK DEVLETİ'dir.
* Malum ilk hükümdari TUMAN (Teoman)'dir. Teoman'dan sonrasında yerine oglu METE HAN gecmistir.* Asya Hun devleti METE HAN zamaninda en genis sinirlarina ulasmistir.
* Çinliler Türk akinlarina karsi koymak icin ÇiN SEDDİ'ni yaptilar.
NOT: Tarihte ilk kez tüm Türkleri tek bayrak altinda toplayan Türk Devleti Asya Hun devletidir.
* Büyük Hun Devleti VERASET SiSTEMİ ve ÇİN SiYASETİ sebebiyle Dogu ve Bati Hun Devleti diye ikiye ayrildi.
Bati Hunlari ARAL GÖLü civarina göc etmek zorunda kaldilar. Dogu Hunlari ise Şimal ve Cenup olarak ikiye ayrildi. Ve bir süre sonra Çinliler tarafindan ortadan kaldirildi.
TüRKLERDE VERASET SİSTEMİ NASILDI?
Türklerde devlet hükümdar ailesinin ortak mali sayilirdi. Ve ülke hükümdarin sagliginda ogullari arasinda paylastirilirdi. Her prensin (TEKİN) hükümdar olma hakki vardi.
NOT: Bu anlayis Türk devletlerinde sik sik taht kavgalarinin cikmasina ve Türk devletlerinin parcalanmasina sebep olmustur.
HUNLAR'DA DEVLET TEŞKİLATI
Hun Devleti otlagi bolca besicilige elverisli bozkirlar bölgesinde kurulmustu. Tarima uygun topraklari nerdeyse hic yoktu. Bu nedenle ekonomisinin temeli, basta at yetistiriciligi olmak suretiyle hayvan yetistirmek suretiyle idi. Bunun sonucu olarak toplumsal vaziyet, Çin'dekinden cok farkliydi. Çin'de genis toprak sahipleri ile köle sinifi vardi. Hun bölgesinde ise ne malikanelere ne de toprak kölelerine rastlaniyordu. Akrabalik baglari ile birbirine yarağı yarağı bagli olan aileler, kabileleri meydana getiriyor, kendilerini korumak için çaba sarfetmek icin daima silahli yasayan kabilelerin yarağı isbirligi yapmalarindan da devlet doguyordu.
Bu yapisi ile ve ordunun Mete tarafindan tanziminden sonrasında, devlet merkezden yönetim edilen bir "askeri teşkilat" haline gelmisti. Askeri karakterde olmasi ve lüzumlu sartlarin (bozkirda egitilmis olmak, at ve tabanca)bulunmasi sebebiyle de fütühata acikti. "Köylü" Çin devletinden bu yönü ile ayriliyordu.
Çin'de esas rejim "Feodalite" idi. Hun Devletinde ise Merkeziyetcilik hakimdi. Bu devlette Çinliler ama kücük memurluklara ve bazi müsavirliklere gelebiliyordu. Birinci derecede görevli makam sahipleri ile yüksek görevliler tamamen Hun aslindan gelmeydi. Bu tür şeyler emirlerindeki silahli kuvvetlerle, ayni zamanda birer komutandilar.
Devlet teskilatinin (Sag-Sol eligleri=kanat krallari) Çinlilikle hic bir ilgisi yoktu. Mete tarafindan gerceklestirilen ve toplulukta kabilecilik gayretlerini kirarak devlete ulusal topluluk havasini getiren ordudaki 10'lu düzen Türk idi. Devletin "Ulusal" karakterinin korunmasina dikkat ediliyordu. imparator kumandasindaki Çin ordusunu kusatan Mete'un Çin iclerine dalarak bozkirdan uzaklasmasina , devlet meclisi engel olmustu.
Hun devleti bozkir Gök-Tanri inanisindaydi. Bu bakimdan Türk inanci ne Mogol totemciligine ne de Çin toprak tanriciligina benziyordu.
Tüm bunlardan biride dolayi Mete'un zamaninda kati seklini aldigi görülen büyük Hun Devleti, toplumsal yapi, egemenlik anlayisi, yönetim, ordu, din, dünya görüsü ve benzeri benzer biçimde cesitli yönlerden, Türk milletinin tarih ve kültüründe bir kilit tasi ve ana durumundadir. Onun icin Türk ve dünya tarihinde cok büyük ehemmiyet tasir.
HUN iMPARATORLUĞUNUN PARÇALANMASI
Mete'dan sonrasında hükümdar olan KiOK (M.Ö.174-160) devletin büyüklügünü muhafaza etmeye calisti. Yurtlarindan oynattigi Yüeci'ler Afganistan'a giderek burada iskender tarafindan kurulmus olan GREK hakimiyetine son vermislerdi. (M.Ö.166) Ayni yil Kiok da kalabalik ordusu ile Çin baskentine giderek imparatorun sarayini yakip ülkenin Çinli prensesini de alıp evlenmisti.
ÇİN PRENSESLERİNİN HUN üLKESİNDEKi ETKİLERİ
Çin sarayi ile kurulan ve devam ettirilen akrabalik siyasal bir kalite tasiyordu. Fakat bu cigirin acilmasi ilerde Çin ile temas edecek olan derhal tüm Türk devletleri bakimindan fena sonuclar verecek bir davranis oldu. Hanedanlar arasindaki bu yakinlasma Çin entrikalarinin yogunlasmasi icin bir firsat yaratiyordu. Çin diplomatlari ve görevlileri Hun merkezindeki Çinli prensesin himayesinden faydalaniyorlardi. Böylece Hun topraklarinda serbestce gezip dolasiyorlar, Türklerin ve onlara bagli kavimlerin arasinda propaganda yapiyorlardi.
ÇİN CASUSLARI
Çin imparatoru VU-Ti Çin'in en büyük gelir kaynagi olan ipege bati devletlerinde yeni pazarlar bulma gayretindeydi. Bunun icinde ic Asya iran üstünden Akdeniz kiyilarina ulasan ünlü "ipek yolu" nu güvenlik altinda bulundurmak istiyordu. Bu bakimdan Orta ve Bati Asya da yabancilarin enerjisini kirmasi gerekiyordu. Türk-Çin mücadelesinin yüzlerce yil sürmesinin temel sebeplerinden biride bu kervan yoluna hakim olmakti.
Vu-Ti ipek yolu üstündeki memleketleri ve kavimleri ögrenerek Hun'lara karsi isbirligi saglamayi dis politikasinin ana hedefi haline getirmisti. Bu maksatla yüksek rütbeli bir asker olan Çang-Kien'i batiya göndermisti. Bu casus gizli saklı vazifesini yaparken Hun'lar tarafindan yakalanip uzun vakit gözaltinda tutuldu.
Çinli casus batida gecirdigi on yil icinde edindigi detayları, temaslarini ve tavsiyelerini bir rapor haline getirerek imparatora sundu. Bu mühim rapor sonraki yillarda takip edilecek Çin siyaseti icin basli basina bir rehber vazifesi görmüş oldu.
ÇİN ORDUSUNDA HUN USULüNE BENZER YENiLENMELER
Hanedanlar arasindaki akrabalik baglarina ve gizli saklı haber alma faaliyetine ek olarak Çin imparatorlari askeri islahata da ehemmiyet verdiler. Çin ordulari Türk usulüne nazaran yetistirilmeye calisildi. Tuman zamaninda baslayan bu hareketlilik ara verilmeksizin uzun vakit sürdürüldü. Nihayet Çinliler Hun tarzinda 140.000 kisilik süvari kuvveti cikaracak konuma geldiler.
HUNLARIN ZAYIFLAMASI VE İÇ HUZURSUZLUKLAR
Hun imparatoru Kiok zamaninda pek problem olmayan bu vaziyet Kiok'tan sonrasında imparator olan KüNÇiN zamaninda (M.Ö.160-126)gercek bir huzursuzluk kaynagi olarak ortaya cikti.
Küncin Çin'deki Han sülalesine damat olmustu. üstelik babasi ve büyükbabası ölcüsünde dirençli bir askerde degildi. Bu sebepler bir araya ulaşınca Hun iktidarinda sarsintilar olmaya basladi. Bu konuyu firsat bilen Çin kuvvetleri Hun bölgelerine ilkin kücük, kücük bir süre sonra ise durdurulamadiklarindan dolayi taarruza gectiler. Bunun neticesinde varlıklı güneybati topraklari (Tanri daglari-Çungarya-Turfan-Yarkent-Kuca vb.)Çin istilasina ugradi.
Hun prenslerinin birbirleriyle olan anlasmazliklari ayrica askeri gücsüzlük ve tutumsal darlik karsisinda maddi yardim saglamak icin Çin ile bir anlasma yapilip Çin himayesine girmek benzer biçimde bir egilim benimsenmeye baslamisti. Fakat bu görüse karsi cikip mücadeleden yana olanlarda vardi. Bunlarin basinda Prens ÇiÇi yer aliyordu. Çici kardesinin hükümranligini tanimadigini duyuru etti. Bu vaziyet karsisinda Hun meclisi cok yogun tartismalar yasadi. Nihayet Bu görüs ayriligi maalesef Hun'larin bölünmesiyle neticelendi. Devlet birliginin parcalanmasi ile Çin üstündeki Hun baskisi da tamamen ortadan kalkti. Bu bakimdan M.Ö.58 yili Dogu Asya tarihinde bir dönüm noktasi oldu.
Daha sonralari Çici tüm rakiplerini yenerek Tanhuluk merkezini ele gecirdi. Bu suretle Hun imparatoru durumuna geldi. Kardesi HOHANYEH kendisine bagli kütlelerle Çin'in kuzeybati sinirina cekildi ve burada yasadilar. Bu kütleler "Cenup Hunlar" diye anilirlar.
HUN ÇİÇİ DEVLETİ
Çici devletini batiya dogru yaymayi uygun görmüş oldu. M.Ö.51 de harekete gecerek cok kisa sayilabilecek bir vakit icinde Aral gölüne kadar olan tüm bati bölgesini ele gecirdi. Devleti yine eski gücüne kavusturmaya calisti. Çici devletin Şimal Mogolistan'daki agirlik merkezini de Çu-Talas nehirleri arasina kaydirdi ve orada yeni bir baskent kurdu.
Böylelikle Türkistan sahasina Türk halkinin iyice yerlesmesini sagladi. Çici ayrica Fergana ve Baktria bölgesini de Bati Hun imparatorlugu topraklarina katti.
ÇİN SALDIRISI VE YENİLGİ
Hunlar'in tekrardan toparlanmasindan endise eden Çin Vusun'lar ve Kank-Kü Devleti ile bir anlasma yaparak saldiriya gecti ve daha hemen hemen tam yapilanmamis Hun birliklerini yenip Talas irmagi üstünde yeni yapilmis Hun baskentini yakip yiktilar. (M.Ö.36) Çici bu savasta hayatini yitirdi.
HUNLAR'IN YENİDEN YAPILANMASI VE YIKILIŞI
Cenup Hunlar'i M.Ö.31 de ölen Hohanyeh'in evlatlari tarafindan Çin tabiiyetinde kalmış olarak bir süre yönetim edildiler. Fakat tarihin cilvesidir ki hic bir vakit tutsaklık altinda kalmaya alisik olamayan ve olmamis yüce Türk milleti bir kez daha icinden muhtesem bir hükümdar cikararak M.S.18-46 yillarinda YU TANHU tarafindan istiklallerine kavusturuldu. Doguda Şimal Hun topraklarini da alıp Mancurya'ya, batida Kasgar'a kadar olan sahada hakimiyetlerini genisletip Çin ile olan tüm münasebetleri kestiler.
Fakat Yu Tanhu'nun ölümünden sonrasında ic anlasmazliklar basladi. Tüm bunlara birde uzun vakit devam eden kitlik ve hayvan ölümleri eklenince ülkede aclik bas gösterdi. Nihayet ic karisikliklar sonucu tekrar hic birlesmemek suretiyle ikiye ayrildilar. Dis Mogolistan'da Şimal Hunlar, ic Mogolistan'da Cenup Hunlar. Bu devletlerinde ömrü uzun olmadi ve 147-156 yillarinda Sienpi'ler tarafindan Şimal Hunlar, 216 yillarinda ise resmen olmasa dahi Çin'li idarecilerin yönetime gelmesiyle Cenup Hun'lar da tarihe karisti.
TüRKLERE KARŞI ÇİN SİYASETİ (POLİTİKASI) NASILDI?
Çin bozkir göcebe dirimsel yasayan ve savasciliklari gelismis olan Türk Ordusu karsisinda caresiz kaliyordu. Hatta Türk Akinlarini durdurmak icin ÇiN SEDDi'ni yaptirmisti. Buna ragmen Türkleri durduramamisti. Bu vaziyet karsisinda caresiz kalan Çin su siyaseti takip etti:
1- Çin prenslerini Hun Hakanlariyla evlendirerek, prensesin yaninda Hun sarayina cok sayida hizmetkar gönderdiler. Bu hizmetkarlar casusluk faaliyetinde bulunarak, Türkler hakkinda bilgi topladilar.
2- Türk Beylerine hediyeler göndererek, onlari kendilerine baglamaya ve ekonomik olarak Çin'e bagimli yasamaya alistirdilar.
3- Armağanları ve ekonomik yardimlari aniden keserek, Türkleri itaat altina almaya calistilar.
4- Türk Beylerini birbirlerine karsi kiskirtarak, Türk devletinin parcalanmasini sagladilar.
ÖRNEK:
Bu mevzuda en iyi örneklerden birisi, Asya Hun Devleti'nin Bati ve Dogu Hun Devleti diye ikiye ayrilmasi olayidir.
Bu zamanda Hun Devletinin basina gecen HUANYEH, Çin'in ekonomik yardimlari kesmesi üstüne, kurultayi biriktirerek, Çin'e baglanmayi teklif etti. Fakat kardesi ÇiÇi "Bagimsizligimiz herseyden ilkin gelir." diyerek, Huanyeh'e karsi cikti. Böylelikle Hunlar ikiye ayrildi. Çin ile birlesen Huanyeh, kardesi Bati Hun Hakani Çici üstüne giderek, Bati Hun Devletini ortadan kaldirdi. Bati Hun Halki Aral gölü cevresine göc etmek zorunda kaldi.
Alıntıdır.
Bu ileti 'en iyi yanıt' seçilmiştir.
Askeri aşama sıralaması nasıldır?
Kızlar askeri liseye gidebilir mi, askeri liseler hakkında bilgi verir misiniz?
1840-1940 yılları arası İngiltere'de toplumsal, ekonomik ve siyasal yapı nasıldır?
YORUMLAR