Ilyada ve odessa Nedir

eski yunan kültürünün en parlak örneklerinden olan ve yunan mitolojisini temellendiren iki epik destandan sözedeceğiz; "ilyada" ve...

eski yunan kültürünün en parlak örneklerinden olan ve yunan mitolojisini temellendiren iki epik destandan sözedeceğiz; "ilyada" ve "odysseia"dan... ortalama 3000 yıl öncesine, i.ö 1000'li yıllara kadar uzanır dünyanın en sevilen fantastik hikayelerinin ortaya çıkışı. bilgi yarışmalarının kolay sorularındandır bu destanların yazarı. homeros yanıtına çoğumuz katılırız, fakat bu şekilde bir insanoğlunun hakikaten yaşayıp yaşamadığı hakkında kati bir bilgi de yok elimizde. bazı edebiyat tarihçilerine gore, tarihin fantastik yorumları olan "ilyada" ve "odysseia", yüzlerce yıl içinde, birçok şairin katılımıyla vücut bulmuş anonim eserlerdir. sadece, kim ve kimler tarafınca kaleme alınırsa alınsın, insanlık tarihinin yarattığı en mühim metinler oldukları asla tartışılmayacaktır.
ilyada
homeros imzalı iki destan birbirini tamamlayıcı niteliktedir ve yirmi yıla yayılan ana öykü "ilyada" ile adım atar. çanakkale civarlarındaki truva (troya) kenti kuşatması; harp, kahramanlık, dostluk, aşk, ihanet, intikam şeklinde duyguların işlenmesine zemin teşkil etmiştir. tanrıça hera, athena ve afrodit arasındaki güzellik yarışmasının hakemi meydana getirilen paris, -aldığı rüşvet sonucu- afrodit'i birinci duyuru eder. afrodit'in paris'e verdiği rüşvet, ölümlü hanımefendilerin en güzel helen'dir. sadece helen, lecademon kralı menealos'un karısıdır. tanrıçanın büyüsü ile paris'e aşık olan helen, onunla beraber troya kaçar. öfkelenen menelaus, kardeşi agamemnon, yarı ölümlü kahraman akilleus, insanların en kurnazı odysseus ve bazı yunan prensleri ile beraber troya'ya çıkarma yapar. on yıl devam eden savaşlardan bir netice alınamayacağı sanılırken, odysseus'un bulmuş olduğu bir hileyle; o meşhur tahtadan at esprisiyle, kentin kapılarını açmayı başarır kuşatmacılar ve illios (troya) kenti düşer, hakkaniyet yerini bulur.

odysseia
dostu agamemnon'un yanında savaşmak için karısı penelope ve oğlu telemakhos'u geride bırakarak troya'ya doğru yola koyulan itaka kralı odysseus'un savaşın bitimi ile başlamış olan muhteşem serüvenlerini anlatır "odysseia" destanı. kurnaz fakat birazcık sivri dillidir kahramanımız; dönüş yolculuğunda tutulduğu fırtına karşısında deniz tanrısı poseidon'a meydan okuyunca, tanrının gazabına uğrar ve bir türlü evinin yolunu bulamaz. on yıl sürer ege denizinin bir yakasından bir yakasına savruluşu (bugün bir iç deniz şeklinde görünen ege, antik çağlar için bir okyanus algılamasındadır ve böylelikle mesafe teriminin yaşanılan bölge ile sınırı olan bulunduğunu bir kez daha anlarız). tek gözlü, insan yiyen devleri, gemicileri baştan çıkaran sirenleri ve yunan mitolojisinden çıkıp gelen daha nice tehlikeyi savuşturan kral, ülkesine döndüğünde karısını -kendisinin vasiyetine uygun olarak- evlilik hazırlıklarında bulur. yarışmayı kazanan prens olacaktır kraliçenin eşi. kılık değiştiren odysseus, teker teker yener koca adaylarını ve hem karısına hem de tahtına kavuşur.

homeros ve eski yunan edebiyatı
edebiyatın geliştiği ilk uygarlıktır eski yunan. elbet anadolu'da, mezapotamya'da, mısır'da yaşayan öteki topluluklarda da güzel sanatlara karşı bir ilgi olmuştur, fakat yunan şiiri düzeyinde bir yapıt göstermek mümkün değildir. bu anlamda, tüm şairlerin babasıdır homeros! yeryüzünde şan ve şerefin en büyük erdem kabul edilmiş olduğu çağlara en uygun düşen yazınsal tarzdır şiir. vakalar, karakterler, hurafeler, örf ve adetler de şairlerin zihinlerindeki imgeleri ateşleyici kaynaklardır elbet. destanlara hakim olan gerçeküstü, fantastik ve doğa ötesi öğeler, yalnızca yazarların tahayyül gücüne mal edilemez; insanlarla tanrıların yanyana getirilmiş olduğu bu manzum hikayeleri yaratan toplulukların dünyayı yorumlayışının kendisi fantastiktir aslında. homeros'un metinlerindeki; erkekler arasındaki dostluk, tanrıların hazırladığı bir yazgı olarak aşk, kendini hep hissettiren cinsellik, hanımefendilerin ihaneti, toplumun her çeşit beceriye hayranlık duyma eğilimi, yarışmaların yaygınlığı, eğlence tutkusu ve coşkunluk şeklinde motifler, eski yunan toplumunun yaşam biçimlerinin ve ruh halinin yansıması olarak, gerçeküstü bir anlatımın ardındaki somut gerçeklerdir.

dikkat edilecek olursa, olayların felsefi yorumları yoktur "ilyada" ve "odysseia"da, fakat bu olayların, çevrenin, giysilerin, karakterlerin inceden inceye tasvir edilişi derhal farkedilir. "ozan görmüştür, size de gösterir. gördükleri ona etki etmiştir, o da bu tesirleri size nakleder... homeros'u okuyun, o her şeyi, her insanın her gün karşılaştıklarını bile tasvir eder; örnek olarak adanın su ile çevrildiğini, öğleyin güneşin tam tepemizde bulunduğunu yazmaktan imtina etmez.her şeyi tasvir etmek zorundadır, şundan dolayı onun çağlarında her şey ilgilendirir okuyucuyu". tekrarlar yapar, fakat bıktırıcı değildir. şundan dolayı yapmış olduğu tekrarlar, değişik anlarda tekrardan ortaya çıkan duygulardan kaynaklanmıştır ve bu tekrarlar, sözel kültürün tesir yaratma araçlarıdır hem de.

ilk bakışta çok eskimiş ve çocuksu gelebilir homeros'un destanları. mitolojiden, fantastik anlatımdan hoşlanmayanlar ise onları saçma bulacaklardır. oysa bu metinlerde, insanoğlunun yüzyıllardan beri değişmeyen bir çok temel dürtüsü, duygusu vardır. onları tüm zamanlarla çağdaşlaştıran şu demek oluyor ki "klasik" meydana getiren işte bu özellikleridir. üstelik, "ilyada" ve "odysseia, bir taraftan yunan tragedyalarının habercisidir, öteki taraftan, yalın bir üslupla kaleme alınan daha doğrusu söze dökülen destanlardaki ifade seçimi; geçmiş ve şimdi içinde gidip gelmiş olarak -zaman akışını kırarak- aktarılan hikayeler, çağıl edebiyatın şuur akışı tekniğinin öncüsüdür. usluptaki sadeliğin aslolan nedenini ise, o çağlarda sözlü anlatımın müzik eşliğinde yapılmasında bulabiliriz. sadece bu sadelik, bir cansızlık anlamına gelmez; tersine, çok canlı ve keyifli bir havası vardır homeros hikayelerinin. yukarıda da belirttiğim şeklinde, görmüş olduğu, bilmiş olduğu insanoğlu, mekanlar ve eşyalardır onun anlattıkları. "homeros, sürülmüş bir tarlayı, buğday-yürekli ekmeği, kuşların uçuşunu, yontulmuş bir iskemleyi, limanda bir gece-göğüne karşı duran gemileri, derede çamaşır yıkayan bayanları anlatır. yalındır, canlıdır, klasiktir...

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Ilyada ve odessa Nedir
Ilyada ve odessa Nedir
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/ilyada-ve-odessa-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/ilyada-ve-odessa-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content