kabara isim (kaba'ra) 1 . Dayanıklılık sağlamak amacıyla, ayakkabıların altına çakılan, yassı ve iri başlı demir çivi. 2 ....
kabara
isim (kaba'ra)
2 . Süs olarak odaların ahşap bölümlerine, türlü biçimler yapmak için çakılan iri başlı, sarı çivi.
3 . Kumaş kaplı mobilyanın kenarındaki şeridin üstüne çakılan süslü çivi.
KABARA a.
1. Bilhassa dağcı ayakka bılarını sağlamlaştırmak için tabanına Bkılan geniş ve yuvarlak başlı çivi.
2. Muntazam kabartı ya da oyuklardan oluşan, dikey ya da eğik olarak yerleştirilmiş, bakla ya da uzun yumurta biçimindeki süsleme. (Bk. ansikl. böl. Süslem. sant.)
3. Ahşap kapı ya da pencere kanatları, sandık, deri ya da kadife eşyada kullanılan iri başlı çivi. (Bk. ansikl. böl. Süslem. sant.)
—Ciltç. Cilt kabarası, eski ciltlerin kapakları üstüne çoğu zaman dört köşeye ve ortaya tespit edilen metal çivi. (Cilt, bu çivilerin kabartmalı, kimi vakit da oymalı başları üstünde durur, böylece cildin sürtünmeyle yıpranması önlenirdi. Cilt kapağının ortasına konulmuş olan kabaraya “göbek" denir.)
—El sant. Kabara tutmak, bakırcılıkta sahan ve tencere kapaklarının tepesini, tutacak yerini dövmek. || Kabara vurmak, bakır üstüne noktalar oluşturacak şekilde çekiç vurmak. (Nokta çekiç vurmak da denir.)
—Eşy. Sandık, bavul ya da valizlerin diplerini korumaya yarayan yuvarlak başlı iri çivi.
—Flayvc. Yörs. Atın ön bacaklarındaki şişkinlik.
—Koşumc. Atın başlığını ve diğer koşum parçalarını süslemek için çakılan büyük ve yuvarlak başlı çivi.
—Mim. Yapılarda iki kemer içinde kalan üçgenimsi yüzeylerin ortasında ya da taçkapı alınlıklarında kullanılan süs öğesi. (Daire biçiminde, duvarla aynı düzeyde olanlara kurs, gül biçiminde oymalılara da gülçe denir. OsmanlIlarda kabaralar, çoğu zaman ikisi yanlarda, biri yukarda olmak suretiyle üçlü olarak kullanılır.)
—Müc. “Kabarcıklı" ya da "etek kabarcıklı" denen kaşık biçiminde kabartma görünümünde çarpma kuyumculuk işi.
—ANSİKL. Süslem. sant. Kabaralar bilhassa tümü birbirine koşut olmak suretiyle sütun başlıklarının, bahçe vazolarının ve kuyumculuk parçalarının bezemesinde kullanılır. İslam süreci maden sanatlarında da kabaralı örneklere çokça rastlanır (buhurdanlar, aynalar, havanlar, şamdanlar). Metropolitan müzesi'ndeki aslan biçiminde buhurdan'ın (XII. yy. Selçuklu eseri), boyun ve göğüs üstündeki kabaralarında, kûfi yazıyla "sulh, bolluk, mutluluk" sözcükleri işlenmiştir. Gene Selçuklu süreci havanları içinde çeşitli motiflerin yanı sıra badem biçimi iri kabaralarla bezeli örnekler bulunmaktadır (Türk ve İslam eserleri müzesi). Horasan işi (XII -XIII. yy.'lar) pirinci şamdanların bir kısmı iki- üç sıra altıgen biçiminde kabaralarla süslüdür.
*Geçmişte çeyiz sandıkları, kadife kaplı kutular, el aynaları, nalınlar, vb. üstüne altın ya da gümüş kabaralar çakılırdı. Gelin odaları, zengin kişilerin salonları kıymetli kumaşlarla kaplanır, bunlar süslü kabaralarla duvarlara tutturulurdu. Büyük cami ve türbelerin kapı kanatlarında değişik biçimlerde kabaralar kullanılıyordu (Ankara Hacıbayram türbesi, Bursa Yeşil türbe, Edirne Bayezit külliyesi camisi, vd ).
1. Bilhassa dağcı ayakka bılarını sağlamlaştırmak için tabanına Bkılan geniş ve yuvarlak başlı çivi.
2. Muntazam kabartı ya da oyuklardan oluşan, dikey ya da eğik olarak yerleştirilmiş, bakla ya da uzun yumurta biçimindeki süsleme. (Bk. ansikl. böl. Süslem. sant.)
3. Ahşap kapı ya da pencere kanatları, sandık, deri ya da kadife eşyada kullanılan iri başlı çivi. (Bk. ansikl. böl. Süslem. sant.)
—Ciltç. Cilt kabarası, eski ciltlerin kapakları üstüne çoğu zaman dört köşeye ve ortaya tespit edilen metal çivi. (Cilt, bu çivilerin kabartmalı, kimi vakit da oymalı başları üstünde durur, böylece cildin sürtünmeyle yıpranması önlenirdi. Cilt kapağının ortasına konulmuş olan kabaraya “göbek" denir.)
—El sant. Kabara tutmak, bakırcılıkta sahan ve tencere kapaklarının tepesini, tutacak yerini dövmek. || Kabara vurmak, bakır üstüne noktalar oluşturacak şekilde çekiç vurmak. (Nokta çekiç vurmak da denir.)
—Eşy. Sandık, bavul ya da valizlerin diplerini korumaya yarayan yuvarlak başlı iri çivi.
—Flayvc. Yörs. Atın ön bacaklarındaki şişkinlik.
—Koşumc. Atın başlığını ve diğer koşum parçalarını süslemek için çakılan büyük ve yuvarlak başlı çivi.
—Mim. Yapılarda iki kemer içinde kalan üçgenimsi yüzeylerin ortasında ya da taçkapı alınlıklarında kullanılan süs öğesi. (Daire biçiminde, duvarla aynı düzeyde olanlara kurs, gül biçiminde oymalılara da gülçe denir. OsmanlIlarda kabaralar, çoğu zaman ikisi yanlarda, biri yukarda olmak suretiyle üçlü olarak kullanılır.)
—Müc. “Kabarcıklı" ya da "etek kabarcıklı" denen kaşık biçiminde kabartma görünümünde çarpma kuyumculuk işi.
—ANSİKL. Süslem. sant. Kabaralar bilhassa tümü birbirine koşut olmak suretiyle sütun başlıklarının, bahçe vazolarının ve kuyumculuk parçalarının bezemesinde kullanılır. İslam süreci maden sanatlarında da kabaralı örneklere çokça rastlanır (buhurdanlar, aynalar, havanlar, şamdanlar). Metropolitan müzesi'ndeki aslan biçiminde buhurdan'ın (XII. yy. Selçuklu eseri), boyun ve göğüs üstündeki kabaralarında, kûfi yazıyla "sulh, bolluk, mutluluk" sözcükleri işlenmiştir. Gene Selçuklu süreci havanları içinde çeşitli motiflerin yanı sıra badem biçimi iri kabaralarla bezeli örnekler bulunmaktadır (Türk ve İslam eserleri müzesi). Horasan işi (XII -XIII. yy.'lar) pirinci şamdanların bir kısmı iki- üç sıra altıgen biçiminde kabaralarla süslüdür.
*Geçmişte çeyiz sandıkları, kadife kaplı kutular, el aynaları, nalınlar, vb. üstüne altın ya da gümüş kabaralar çakılırdı. Gelin odaları, zengin kişilerin salonları kıymetli kumaşlarla kaplanır, bunlar süslü kabaralarla duvarlara tutturulurdu. Büyük cami ve türbelerin kapı kanatlarında değişik biçimlerde kabaralar kullanılıyordu (Ankara Hacıbayram türbesi, Bursa Yeşil türbe, Edirne Bayezit külliyesi camisi, vd ).
Kaynak: Büyük Larousse
kabara
isim (kaba'ra)
1 . Dayanıklılık sağlamak amacıyla, ayakkabıların altına çakılan, yassı ve iri başlı demir çivi.
2 . Süs olarak odaların ahşap bölümlerine, türlü biçimler yapmak için çakılan iri başlı, sarı çivi.
3 . Kumaş kaplı mobilyanın kenarındaki şeridin üstüne ara verilmeden çakılan süslü çivi.
isim (kaba'ra)
1 . Dayanıklılık sağlamak amacıyla, ayakkabıların altına çakılan, yassı ve iri başlı demir çivi.
2 . Süs olarak odaların ahşap bölümlerine, türlü biçimler yapmak için çakılan iri başlı, sarı çivi.
3 . Kumaş kaplı mobilyanın kenarındaki şeridin üstüne ara verilmeden çakılan süslü çivi.
kabara ingilizcesi
- hobnail, boss
YORUMLAR