kadem isim, eskimiş Arapça ®adem 1 . Ayak. 2 . mecaz Uğur (I). Birleşik Sözler kademhane sabitkadem Kaynak:TDK Anıl Yıld...
kadem
isim, eskimiş Arapça ®adem
1 . Ayak.
2 . mecaz Uğur (I).
kademhane
sabitkadem
Kaynak:TDK
isim, eskimiş Arapça ®adem
1 . Ayak.
2 . mecaz Uğur (I).
Birleşik Sözler
kademhane
sabitkadem
Kaynak:TDK
Anıl Yıldırım - Sırra Kadem Basıyorum (2014 Derin Beatz)
Lyramiras - Sırr-a Kadem Bas E.p II
KADEM a. (ar. kadem). Esk.
1. Adım; ayak: "Ol Buhara şehrine batı kadem" (Ahmedi, XIV. yy.).
2. Uğur, kut.
3. Bir metrenin üçte biri kadar olan bir uzunluk ölçüsü, yarım prşın, bir ayak boyu. (Eşanl. AYAK.)
4. Kadem getirmek, uğur getirmek; uğurlu gelmek; hoşa gitmek. || Kadem vurmak, bir işe girişmek, girişim etmek.
5. Kadem kadem, adım adım, yavaş yavaş: "Kadem kpdem gece teşrifi Naili o mehin" (Naili, XVII. yy.).
6. Kadem-bus, ayak öpen. || Kadem-keş, elini ayağını çeken, tekrar yanaşmayan. || Kadem-nih, ayak basan, gelen. || Kadem nihade, ayak basmış, gelmiş bulunan. || Kadem-ran, adım atan, yürüyen, ilerleyen. || Kadem-rence, tenezzül. || Kadem-rencide etmek, kılmak, ayak incitmek; gönül indirip gelmek, ziyarette bulunmak.
—isi. Kadem i şerif, bazı taşlarda, Hz. Muhammet'in olduğu rivayet edilen ayak izleri. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Günümüzde, Hz. Peygamber' in mucizesi olarak gösterilen bu tür birçok taş, çeşitli İslam devletlerinde koruma altındadır. Bunlardan altı tanesi İstanbul Topkapı sarayı hırkai mutluluk dairesi'ndedir ve bir tanesinin Hz. Muhammet'in miraç mucizesi esnasında Burak'a binerken üstüne basmış olduğu taş olduğu söylenir. İstanbul' daki bazı türbelerde de kademi şerifler vardır. Ayıntaplı Mehmet Münir'in Âsâr-ı hikem fi nakş'il kadem adlı yapıtı bu mevzuyla ilgilidir.
1. Adım; ayak: "Ol Buhara şehrine batı kadem" (Ahmedi, XIV. yy.).
2. Uğur, kut.
3. Bir metrenin üçte biri kadar olan bir uzunluk ölçüsü, yarım prşın, bir ayak boyu. (Eşanl. AYAK.)
4. Kadem getirmek, uğur getirmek; uğurlu gelmek; hoşa gitmek. || Kadem vurmak, bir işe girişmek, girişim etmek.
5. Kadem kadem, adım adım, yavaş yavaş: "Kadem kpdem gece teşrifi Naili o mehin" (Naili, XVII. yy.).
6. Kadem-bus, ayak öpen. || Kadem-keş, elini ayağını çeken, tekrar yanaşmayan. || Kadem-nih, ayak basan, gelen. || Kadem nihade, ayak basmış, gelmiş bulunan. || Kadem-ran, adım atan, yürüyen, ilerleyen. || Kadem-rence, tenezzül. || Kadem-rencide etmek, kılmak, ayak incitmek; gönül indirip gelmek, ziyarette bulunmak.
—isi. Kadem i şerif, bazı taşlarda, Hz. Muhammet'in olduğu rivayet edilen ayak izleri. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Günümüzde, Hz. Peygamber' in mucizesi olarak gösterilen bu tür birçok taş, çeşitli İslam devletlerinde koruma altındadır. Bunlardan altı tanesi İstanbul Topkapı sarayı hırkai mutluluk dairesi'ndedir ve bir tanesinin Hz. Muhammet'in miraç mucizesi esnasında Burak'a binerken üstüne basmış olduğu taş olduğu söylenir. İstanbul' daki bazı türbelerde de kademi şerifler vardır. Ayıntaplı Mehmet Münir'in Âsâr-ı hikem fi nakş'il kadem adlı yapıtı bu mevzuyla ilgilidir.
Kaynak: Büyük Larousse
kadem ingilizcesi
- foot; adým" " ayak, adým; foot" " fut; good luck
Anıl Yıldırım - Sırra Kadem Basıyorum (2014 Derin Beatz)
Lyramiras - Sırr-a Kadem Bas E.p II
YORUMLAR