Kadırga TDK MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi isim, denizcilik Hem yelken hem kürekle yol alan, bilhassa Akdeniz'de kullanılmış...
Kadırga
TDK MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
isim, denizcilik Hem yelken hem kürekle yol alan, bilhassa Akdeniz'de kullanılmış bir cenk gemisi
Hem yelken ve hem de kürekle hareket eden cenk gemisi. Daha çok Akdeniz devletlerinde kullanılmıştır. Yalnız yelkenle hareket eden kalyonlar kullanılmaya başlanana dek, Osmanlı donanmasının en büyük cenk gemileri kadırgalardı. Kadırgaların 25 kadar küreği bulunur, her küreği 4 ya da 5 kürekçi çekerdi. Ek olarak her kadırgada 1 büyük, 4 orta, 8 ufak boyda olmak suretiyle 13 kadar top bulunurdu.
TDK MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Birleşik Sözler"Çoban, Gümüşlük'e su almak için uğrayan bir kadırgaya tayfa yazıldı." - Halikarnas Balıkçısı
- kadırga balığı
Hem yelken ve hem de kürekle hareket eden cenk gemisi. Daha çok Akdeniz devletlerinde kullanılmıştır. Yalnız yelkenle hareket eden kalyonlar kullanılmaya başlanana dek, Osmanlı donanmasının en büyük cenk gemileri kadırgalardı. Kadırgaların 25 kadar küreği bulunur, her küreği 4 ya da 5 kürekçi çekerdi. Ek olarak her kadırgada 1 büyük, 4 orta, 8 ufak boyda olmak suretiyle 13 kadar top bulunurdu.
KADIRGA a. (katalanca galera; biz. yun. galea, tekne'den).
1. Harp ya da tecim gemisi olarak Antikçağ'dan XVIII. yy.'a kadar kullanılmış, yelkenli ve kürekli tekne. (Bk. ansikl. böl.)
2. Patrona kadırgası, düzgüsel kadırgalardan daha büyük olan ve kadırga donanmasının komutanını taşıyan vapur.
—ANSİKL. Esk. denize. Kadırga ilk latin teknesi olarak kabul edilir. Donanmalarda mühim bir yeri olan bu vapur, Ortaçağ' da ve Rönesans döneminde çok kullanıldı. 1700'lerden sonrasında iyi silahlarla donatılmış daha büyük gemilerin yapımı önemini yitirmesine yol açtı. Kadırga birliği, bu çağda, ağır cenk gemisi filolarından ayrı tutuluyordu ve 1748'de ortadan kalktı. Antikçağ'da, kadırga bir direk ve bir kare yelkenle donatılan bir cenk gemisiydi; çoğu zaman kürekle yürütülen bu geminin 50 ile 120 içinde değişen mü- rettabatı vardı. Yunanlılar, düşman gemilerini batırmayı elde eden mahmuzu bularak deniz savaşları çağını açtılar. Bu zamanda kadırga ehemmiyet kazanmıştır, kürekleri gittikçe ağırlaştı ve mürettebat sayısı terfi etti. XV. yy.'ın ortasında toplarla donatılan kadırga, en parlak periyodunu yaşadı.
Olağan bir kadırganın boyu 46,65 m, eni 5,83 m'ydi ve her bordasında, güverte düzeyinden yüksek kürek küpeştelerine takılan 26 kürek vardı. Kürekçi oturaklarının içinde, geminin orta bölümünde, baştan kıça kadar uzanan bir geçit bulunuyordu; bu geçidin ön tarafınca 24 librelik bir baş topu, iki bordasında de 8 libre- lik birer top yer alıyordu. Kaptan kamarası kıçtaydı ve bu kamarayla kürekçi oturakları içinde, kürekçibaşının durduğu kare biçiminde bir seki ya da bir alan bulunuyordu; bu sekinin üstünde yer edinen merdiven kadırgaya girip çıkmaya yarıyordu. Başta, rambata denilen ve tayfaların gezdiği bir platform vardı. Pruva yatay bir okla sonlanmış oluyor, tekne donanımı serenli iki kısa direkten oluşuyordu. Her direk, seren üstüne çekilen bir latin yelkeni taşımaktaydı. Durgun havalarda geniş yüzeyli çok büyük bir yelken kullanılmaktaydı. Kimi kez suçlulardan, kimi kez de, kafi kürekçi bulunmadığında, zorla toplanan insanlardan oluşturulan mürettebat devamlı olarak değişmekteydi.
1. Harp ya da tecim gemisi olarak Antikçağ'dan XVIII. yy.'a kadar kullanılmış, yelkenli ve kürekli tekne. (Bk. ansikl. böl.)
2. Patrona kadırgası, düzgüsel kadırgalardan daha büyük olan ve kadırga donanmasının komutanını taşıyan vapur.
—ANSİKL. Esk. denize. Kadırga ilk latin teknesi olarak kabul edilir. Donanmalarda mühim bir yeri olan bu vapur, Ortaçağ' da ve Rönesans döneminde çok kullanıldı. 1700'lerden sonrasında iyi silahlarla donatılmış daha büyük gemilerin yapımı önemini yitirmesine yol açtı. Kadırga birliği, bu çağda, ağır cenk gemisi filolarından ayrı tutuluyordu ve 1748'de ortadan kalktı. Antikçağ'da, kadırga bir direk ve bir kare yelkenle donatılan bir cenk gemisiydi; çoğu zaman kürekle yürütülen bu geminin 50 ile 120 içinde değişen mü- rettabatı vardı. Yunanlılar, düşman gemilerini batırmayı elde eden mahmuzu bularak deniz savaşları çağını açtılar. Bu zamanda kadırga ehemmiyet kazanmıştır, kürekleri gittikçe ağırlaştı ve mürettebat sayısı terfi etti. XV. yy.'ın ortasında toplarla donatılan kadırga, en parlak periyodunu yaşadı.
Olağan bir kadırganın boyu 46,65 m, eni 5,83 m'ydi ve her bordasında, güverte düzeyinden yüksek kürek küpeştelerine takılan 26 kürek vardı. Kürekçi oturaklarının içinde, geminin orta bölümünde, baştan kıça kadar uzanan bir geçit bulunuyordu; bu geçidin ön tarafınca 24 librelik bir baş topu, iki bordasında de 8 libre- lik birer top yer alıyordu. Kaptan kamarası kıçtaydı ve bu kamarayla kürekçi oturakları içinde, kürekçibaşının durduğu kare biçiminde bir seki ya da bir alan bulunuyordu; bu sekinin üstünde yer edinen merdiven kadırgaya girip çıkmaya yarıyordu. Başta, rambata denilen ve tayfaların gezdiği bir platform vardı. Pruva yatay bir okla sonlanmış oluyor, tekne donanımı serenli iki kısa direkten oluşuyordu. Her direk, seren üstüne çekilen bir latin yelkeni taşımaktaydı. Durgun havalarda geniş yüzeyli çok büyük bir yelken kullanılmaktaydı. Kimi kez suçlulardan, kimi kez de, kafi kürekçi bulunmadığında, zorla toplanan insanlardan oluşturulan mürettebat devamlı olarak değişmekteydi.
Kaynak: Büyük Larousse
kadırga ingilizcesi
- galley
YORUMLAR