Kâğıt Nedir?

Kağıt, hamur harcı haline getirilmiş, çeşitli bitkisel maddelerden meydana getirilen, üstüne yazı yazılan, baskı hayata geçirmeye,...

Kağıt, hamur harcı haline getirilmiş, çeşitli bitkisel maddelerden meydana getirilen, üstüne yazı yazılan, baskı hayata geçirmeye, bir şey sarmaya yarayan ince, kuru yapraktır.

İnce
nebat liflerinin keçeleşmesi ile meydana gelen bugünkü kağıdın ilk olarak MS 1. yüzyılda Çin'de yapıldığı sanılmaktadır.
İnsanoğlunun yaşamının bir parçası olan yazı, daha önceleri, düz konik, taş ve ağaç gövdeleri ile killi topraktan yapılmış yazı levhaları üstüne yazılmaktaydı. Kağıtları iyi kullanmalıyız, bu sebeple onlar oksijen membaı olan ağaçlardan yapılır.




WalkingMsn Cool






  • Kâğıt Para Nedir?


  • Kağıt iyi mi yapılır, kağıt yapım aşamaları nedir?


  • Kağıt yokken bas komutu verdim, kağıt olsa da yazıcı çalışmıyor, iyi mi çözümlenir?



Kâğıt -dı
TDK, Türk Dil Kurumu




isim Farsça k¥¦a£

1 .
Hamur harcı durumuna getirilmiş türlü bitkisel maddelerden meydana getirilen, yazı yazmaya, baskı hayata geçirmeye, bir şey sarmaya yarayan kuru, ince yaprak:

"Yazı kâğıdı. Duvar kâğıdı. Sigara kâğıdı."- .

2 . (ödat) Bu yapraktan yapılmış:

"Gece hafifçe rüzgârlarla sallanan kâğıt fenerlerin aydınlığında dans edilir."- A. Haşim.

3 . Yazılı kâğıt yaprağı, pusula, tezkere:

"Belediye kâtibine bir kâğıt götürmüştü, dönerken kasabın çırağına rast geldi."- M. Ş. Esendal.

4 . Yazılı imtihan kâğıdı.

5 .
İskambil kâğıdı.


6 .
Belge ve doküman:

"... başat sonucu olmadıkça ... kimsenin üstü, hususi kâğıtları ve eşyası aranamaz."- Anayasa.

7 . Menkul kıymetler borsasında işlem gören tahvil, hisse senedi şeklinde mali kıymeti olan senet.

8 .
Menkul kıymetler.


9 .
(halk ağzında) Kâğıt para:

"Kalkıp yanıtını veriyor; bilirse ne âlâ, beş bin kâğıdı cepledi anlama gelir."- A. İlhan.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • kâğıda dökmek
  • kâğıt açmak
  • kâğıt kaleme sarılmak
  • kâğıt oynamak
  • kâğıt üstünde (ya da üstünde) kalmak
Birleşik Sözler
  • kâğıt ağacı
  • kâğıt balığı
  • kâğıt dutu
  • kâğıt helvası
  • kâğıt kebabı
  • kâğıt oyunu
  • kâğıt para
  • kâğıt poşet
  • atık kâğıt
  • kıymetli kâğıt
  • kaba kâğıt
  • mumlu kâğıt
  • müsveddelik kâğıt
  • üçkâğıt
  • yağlı kâğıt
  • zamklı kâğıt
  • aşı kâğıdı
  • bakkal kâğıdı
  • borsa kâğıdı
  • boş kâğıdı
  • celp kâğıdı
  • çözüm kâğıdı
  • davet kâğıdı
  • daktilo kâğıdı
  • duvar kâğıdı
  • el işi kâğıdı
  • esericedit kâğıdı
  • folyo kâğıdı
  • fon kâğıdı
  • hüsnühâl kâğıdı
  • ikametgâh kâğıdı
  • imza kâğıdı
  • iskambil kâğıdı
  • kafa kâğıdı
  • karbon kâğıdı
  • kaymak kâğıdı
  • kese kâğıdı
  • kopya kâğıdı
  • kraft kâğıdı
  • krepon kâğıdı
  • kurutma kâğıdı
  • kuşe kâğıdı
  • matris kâğıdı
  • mazeret kâğıdı
  • mulaj kâğıdı
  • nüfus kâğıdı
  • oy kâğıdı
  • oyun kâğıdı
  • ölüm kâğıdı
  • parşömen kâğıdı
  • pergament kâğıdı
  • saman kâğıdı
  • sevk kâğıdı
  • sigara kâğıdı
  • teksir kâğıdı
  • temiz kâğıdı
  • turnusol kâğıdı
  • hela kâğıdı
  • yan kâğıdı
  • yazı kâğıdı
  • yazılı kâğıdı

  • zımpara kâğıdı




KÂĞIT a. (fars. kâğız).

1. Birbirine karışmış ya da keçeleşmiş liflerden ya da lif parçalarından oluşan, ince ve kuru yaprak biçiminde madde. (Gerçek anlamıyla kâğıt gramajı 224 g'ın altındaki yapraklar için kullanılır. Bu değerin üstünde karton sözkonusudur.) [Bk. ansikl. böl.)

2. üstüne yazı yazılabilen kâğıt ya da kâğıt parçası: Bu kâğıdı alın ve isteklerinizi yazın.

3. Belli bir ehemmiyet taşıyan yazılı ya da basılı kâğıt yaprağı; belge, doküman: Kâğıtları imzalamak. Belediyeden lüzumlu kâğıtları almak.

4. Yazılı imtihan kâğıdı: Öğretmen kâğıtları hemen hemen okumamış.

5. Tkz. Kâğıt para: Bu alete kaç kâğıt verdin?

6. (Yüzü) kâğıt şeklinde olmak, can bunaltıcı bir durum ya da fena bir vaka karşısında rengi solmak, sararmak: Mektubu okuyunca yüzü kâğıt şeklinde oldu. .Kâğıt oyunu, iskambil kâğıtlarıyla oynanan oyun. || Kâğıt uçurmak, çok acil olarak mektup yazıp göndermek. || Kâğıt üstünde, kuramsal ya da düşünsel olarak: Kâğıt üstünde kolay da, uygulamada çok güç olur söylediklerin.

|| Kâğıt üstünde kalmak, bir şey söz konusuysa, tasarı biçiminde kalmak, uygulamaya konmamak: Bunlar da kâğıt üstünde kalacaksa, asla söz etmeyelim. || Bir tasarıyı, düşünceyi vb. kâğıda dökmek, onu yazılı biçime dönüştürmek: Söylemekle olmaz, kâğıda dökmek gerekir. || Kâğıda kaleme sarılmak, hızla, zaman geçirmeden ,a koyulmak: Haberi duyar duyğıda kaleme sarılmış, ilgilileri uya bir mektup yazmıştı.

Yan kâğıdı, bir kitabın başına, iç m ilkin, ve sonuna, basımla ilgili n verildiği kâğıttan sonrasında konulmuş olan /a da renkli yaprak. (Bk. ansikl) Kâğıt içi yazma, ince kâğıtlar yerleştirilip istiflenerek satışa sunulan yazma, yemeni. (Yazmaiar çoğu zaman ince kalite pamuklu bezler üstüne yapıldığından, birbirine yapışmasını önlemek ve muntazam durmasını sağlamak amacıyla ince kâğıtlar arasına yerleştirilir.)


—Foto. Fotoğraf kâğıdı, üstüne ince bir duyarkat katmanı sürülmüş kâğıt (selüloz ya da plastik). [Bk. ansikl. böl.]


—İkt. tar. Kâğıt emini, OsmanlIlarda, Maliye nezareti ve saray arasındaki iletişim işlerine bakan memura verilen ad. (Yeni berat alan ya da beratlarını yenileyenlere beratlarının verilmesi ve berat harcı alınması bu işyar tarafınca yapılırdı.) || Kâğıd-ı birun (enderun) emiri, OsmanlIlarda Maliye nezareti'nin evrak işleriyle görevli işyar.


—Kâğ. san. Birinci hamur harcı kâğıt, temelde kimyasal hamurdaki oluşan ve içindeki odun hamur harcını oranı % 10'u aşmayan kâğıt. (Birinci hamur harcı kâğıtlar A, B, C, D kategorilerine ayrılır. A ve B kategorileri % 100 kimyasal selülozdan oluşur; C kategorisi minimum % 95, D ise minimum % 90 kimyasal selüloz ihtiva eder. Beyazlık oranı Ada °/o 91-93, Bde 86-88, Cde 81-83, D de 75 -77 içinde değişmiş olur.) || ikinci hamur harcı kâğıt,

ortalama % 40 kimyasal selüloz ve minimum % 60 odun hamurundan oluşan kâğıt. (A ve B kategorilerine ayrılır. Beyazlık oranı Ada % 69-71, Bde % 58-62 içinde değişmiş olur.) || Kırpıntı kâğıt, kırpma işlemi esnasında kesilen, kâğıt ve karton yapımında hammadde olarak kullanılmak suretiyle toplanan kâğıt parçaları. || Kütsüz kâğıt, tam yakıldığında göz ardı edilebilecek oranda artık bırakan kâğıt. || Odunsuz kâğıt, lif bileşimi çoğu zaman yalnız kimyasal hamurdan oluşan kâğıt ya da karton. || Hela kâğıdı, sıhhat amacıyla kullanılarivK rulolar ya da yaprak paketleri biçisntnde. satışa sunulan kâğıt. || üçüncü hatnuf F. ğıt, °/o 30 esmer ya da yarı Jşey^stıfıiSış sülfat selülozu ve °/o ZO .adün.-bamurundan oluşan kâğıt. (Beyazitk-safânı % 65'tir.)


—Kâğ. sant. Aharlı kâğıt -- AHARLI. || Ebrulu kâğıt -EBRLU.il. || Elvan kâğıt ELVAN. || Frenk kâğıdı, OsmanlI döneminde Avrupadan gelen kâğıtlara verilen ad. (Bunlar içinde en beğenileni, İngiliz kâğıdıydı ve yaldızlı İngiliz kâğıtları takriklik olarak kullanılırdı.) || Meşk kâğıdı, birkaç kez silinip kullanılabilmesi amacıyla kalınca aharlanmış kâğıt. || Mühreli kâğıt, aharlandıktan sonrasında mühreyle parlatılmış kâğıt. (Bu tür kâğıtlar mürekkebi emmez ve kalem, üstünde kolaylıkla kayar.)


—Mutf. Kâğıt kebabı, yağlı kâğıda sarılarak fırında pişirilen koyun ya da kuzu eti. (Soğan ya da soğan suyu, tuz, biber ve baharatla bir süre dinlendirilen et, yağlı kâğıdın ortasına konup kâğıdın dört ucu birleştirilerek paket yapılır ve iple bağlanır. Orta yakıcı fırında iki saate yakın pişirilir. Etler minik doğranıp sebzeli olarak da yapılabilir.) || Kâğıtta balık, yağlı kâğıt içinde fırında ya da yağsız tencerede pişirilen balık. (Daha çok barbunya, tekir, lüfer vb. balıklar bu yöntemle pişirilir. Yağlı kâğıdın içine tereyağı sürülür, balık ortasına konup paket edilir ve fırında ya da yağsız tencerede pişirilir Yağlı kâğıdın arasına balıkla beraber soğan, maydanoz, domates vb. koyup bir süre dinlendirdikten sonrasında pişirerek de yapılır.)


—Müz. Nota kâğıdı, nota yazmak için düzenlenmiş kâğıt. || Fransız nota kâğıdı, eni boyundan azca olan nota kâğıdı. || İtalyan nota kâğıdı, eni boyundan fazla olan nota kâğıdı.


—Orm. san. Kâğıt odunu, kâğıt hamur harcını hayata geçirmeye yarayan endüstri odunu.


—Oy. iskambil oyunlarında kullanılan ve genetikle elli iki karttan oluşan deste. || Kâğıt açmak, bazı iskambil oyunlarında (konken, elli bir vb.) oyunu bitirmek.


—Bezik vb. bazı iskambil oyunlarında koz olacak kâğıdı diğeri oyuncunun göreceği halde yere koymak. (Kaz açmak da denir.)


— Blum vb. oyunlarda, elde kalıp sayı yazılmaması için gruplandırılmış kâğıtları yüzü açık olarak yere koymak. || Kâğıt almak, pokerde elindeki kâğıtların bir bölümünü artan desteden dağıtılan aynı sayıdaki kâğıtla değişiklik yapmak. || Kâğıt çalmak, iskambil oyunlarında kâğıt dağıtılırken ya da oyun esnasında lüzumlu kartı gizlice almak. || Kâğıt çekmek, bazı iskambil oyunlarında her elde ya da gerektiğinde yerdeki desteden kâğıt almak. || Kâğıt çektirmek, elde kalan kâğıtların negatif puanla değerlendirildiği kimi kâğıt oyunlarında, rakip oyuncuyu desteden kâğıt çekmeye zorlamak. || Kâğıt dağıtmak, yapmak ya da vermek, oyunun kurallarına gore oyunculardan her birine eşit sayıda iskambil kartı vermek. || Kâğıt değişiklik yapmak, yerdeki kâğıdın üstüne değişik renkte ve değerde kâğıt atarak oyunun yönünü değişiklik yapmak. || Kâğıt dizmek ya da oluşturmak, kâğıt dağıtırken kendisine iyi kâğıt gelecek halde kartları sıralamak; kartları kendi yararına sıralamak, hile yapmak. || Kâğıt karıştırmak ya dâ karmak, iskambilleri ikiye ayırıp birbirinin arasına sokarak karıştırmak, sırasını değişiklik yapmak. || Kâğıt kesmek, kâğıt dağıtmak suretiyle karıştırılmış desteyi ikiye bölmek. (Kâğıt kesildikten sonrasında üstteki deste alta konur.) || Kâğıt oynamak, iskambil kâğıtlarıyla oyun oynamak. || Büyük kâğıt, oyunda kıymeti yüksek olan kâğıtların her biri (çoğu zaman as, papaz, kız, vale). || Elli iki kâğıdı, kimi iskambil oyunlarında kullanılan ve elli iki karttan oluşan deste || Ufak kâğıt, oyunda kıymeti düşük olan kâğıtlardan her biri, (ikili en minik kâğıttır.)


—Ruhbil. Kâğıt kalem testi, yapılacak işin basılı olarak gösterildiği ve yanıtı yazılı olarak verilmesi ihtiyaç duyulan kontrol.


—Süslem. sant. Kâğıda çekmek, tezhip ya da yaldız işleme esnasında, altın varakları deste kâğıda geçirmek.


—Tüt. Filtre kâğıdı, sigara filtresi yapımında sargı ya da dolgu olarak kullanılan kâğıt. || Sigara kâğıdı, sigara yapımında kullanılan ince kâğıt.


♦ sıf. Kâğıttan yapılmış: Kâğıt fener. Kâğıt bardak, tabak. Kâğıt mendil.


—Sonbahar. sant. Kâğıt oyma - KATİA.


—ikt. Kâğıt para, çoğu zaman kıymetli metale çevrilemeyen itibari para.


—ANSİKL. insanoğlu düşüncelerini yazmak için taş, kil tabletler, ağaç levhalar, papirüs ruloları (Mısır, İ.Ö. 3000), parşömen (Bergama, İ.Ö. 3000'e doğr.) ya da tirşe (koyun ya da buzağı derisi) yaprakları şeklinde gereçler kullandı. İ.S. 105 senesinde çinli Ziraat bakanı Tsai Lun dut ağacı, bambu, rami liflerini suda döverek keçeleştirmeyi düşündü. Böylece doğan kâğıdın üretim sırları Uzakdoğu'da 600 yıl süresince büyük bir titizlikle gizli saklı tutuldu. 751 'de Arap- lar kâğıtçılığı bilen çinli askerleri tutsak alarak ilkin Semerkand'da, sonrasında Bağdat ve Şam'da kâğıt üretimine başladılar. Arap fetihleriyle beraber kâğıt üretimi, Şimal Afrika, Sicilya ve ispanya'ya yayıldı. Louis IX' un haçlı seferinde tutsak düşen fransız askerleri Şam'daki kâğıt imalathanelerinde zorla çalıştırıldı. Bu askerler, salındıktan sonrasında, edindikleri deneyimlerden yararlanarak 1270'e doğru Ambert bölgesinde imalathaneler kurdu. Yavaş yavaş imalathaneler diğer bölgelere yayıldı (Troyes, Essonne vb.). Bir taraftan paçavra bitkilerin yerini alırken, diğer taraftan parşömen ve tirşe yerine kâğıt kullanılmaya başlandı.

Düğmeleri ve agrafları ayıklanan paçavralar nemli bir mahzene konarak yavaş yavaş bozunması sağlandı (çürütme). Yeterince bekletildikten sonrasında şeritler halinde kesilir, bir taraftan hidrolik enerjiyle çalışan ağır tokmaklarla saatlerce dövülürken, diğer taraftan çok temiz ve arı suyla yıkanarak katışkılar gideriliyordu. Arıtılan bu hamur harcı bir tekneye aktarılarak istenen derişikliğe gore seyreltilirdi. Kalıbı tekneye daldıran işçi, liflerin karışmasını sağlamak ve suyun elekten süzülmesini kolaylaştırmak için kalıbı her yönde sallayarak çıkarırdı. Suyu süzülen yaprak yün bir keçeyle kalıptan alınır, arka yüzü başka bir keçeyle kaplanırdı. Böylece, iki keçe arasına yerleştirilen ıslak yapraklar bir presin tablasına istif edilirdi. Preslendikten sonrasında yapraklar açık havada kurutulur, jelatinli bir tutkal içine daldırılarak soğurucu özelliği giderilirdi; sonrasında açık havada tekrardan kurumaya bırakılırdı. Bu üretimin çeşitli evreleri günümüzde de kullanılır; fakat açma, yaprak oluşturma ve kurutma günümüzde büyük debilerde kesiksiz olarak gerçekleştirilir. Kâğıtçılık zanaatçılıktan bir ağır endüstri haline dönüşmüştür. Bu dönüşüm esnasında geçirilen aşamalar şunlardır: tokmakların yerini hollender aldı (1660'a doğr); devamlı kâğıt yaprağı oluşumunu elde eden uzun elek (Nicolas Robert [1798], sonrasında İngiliz Fourdrinier) kullanılmaya başlandı; reçineli ağaçlardan hamur harcı üretimine (XIX. yy. sonu) geçildi. 1900'den sonrasında kâğıt makinelerinin boyutlarında ve hızında büyük gelişmeler gözlendi: geniş yapraklı ağaç kullanıldı; yarı kimyasal hamur harcı üretildi; devamlı açma, üretimde birçok destek üründen yararlanma yolunda gidildi; ku- şeleme ve yüzey tutkallama şekilleri geliştirildi; sonrasında hamur harcı ve kâğıt üretimi süreçleriyle denetim otomatikleşti; çevre kirlenmesini önleyen işlemlere başvuruldu.

İslam devletlerinde üretilen eski kâğıtların en değerlilerinden biri, İran-Hindistan ve Çin'de ipekten meydana getirilen abadi'ydi (Avrupalılaşın yapmış olduğu benzerine frenk abadisi deniyordu). Türkler de mühim ve resmi yazışmalarda ve belgelerde bu kâğıdı kullanıyordu. Bu ülkelerde üretilen diğeri kâğıtlar içinde adilşahi, dımışki, haşebi, hatayi, hariri semerkandi, hariri hindi, sultani, muhayyer, nizamşahi sayılabilir. Muallim Cevdet'in Topkapı sarayı'nda yapmış olduğu incelemelere gore XVI. yy.'da İstanbul' da hindi ve semerkandi kâğıtları ünlüydü. Yazma eserlerde ve levhalarda Doğu'dan ve Avrupa'dan gelen ham kâğıtlar aharlanıp mührelenerek kullanılıyordu. Bunlar boyutlarına gore de battal, çifte battal, İstanbul, eseri cedit, takrirlik, tezkerelik şeklinde adlar alıyordu.


*Kâğıt üretimi. Lifli asıltıyı hazırlama. Başlıca hammadeler su, çeşitli kâğıt hamurları ve eski kâğıtlardır (döküntü açma); ek olarak yaprağa tamamlayıcı ya da hususi nitelikler (dayanım, renk, geçirimsizlik vb.) kazandırmak için destek maddeler katılır. Ticari hamurlar ve eski kâğıtlar lif açıcılarda açılır, peşinden da katışkıları kabaca giderilir. Böylece elde edilmiş ilk hamur harcı, ilkin inceltilir (kabarma, liflerin salaklanması), sonrasında lifli asıltılar seyreltilerek 50 g/l'den 19 g/I'nin altına düşürülür ve kâğıt makinesine girmeden derhal ilkin temizlenir. Dolgu maddeleri ve destek ürünler çoğu zaman inceltme işleminin derhal peşinden katılır. Kâğıt makinesi, hamur harcı kasası, yaprağı oluşturma ve süzme birimi, pres kısmı ve kurutucudan oluşur. Lifli asıltı hamur harcı kasasının tüm genişliği süresince ya bir uzun elek üstüne yayılır ya da bir ikizeleğin oluşturduğu köşeye püskürtülür. Devamlı yaprağın suyu emici kasalarda süzüldükten sonrasında, yaprak elekten ayrılır ve kurutucuya girmeden ilkin ıslak pres bölümünde bulunan keçe üstüne alınır. Elekaltı suyu devresi (elekaltında toplanan sular) tümüyle kapalıdır: bu sular lif açmak ve hamur harcını seyreltmek için tekrardan kullanılabilir. 1980'de kâğıt makinelerinin genişliği çoğu zaman 2,5 ile 10 m, hızlarıysa 100 ile 2 000 m/dk (120 km/sa) içinde değişiyordu.

Tamamlama. Yüzey tutkallama ve kuşe- leme işlemleri ya kâğıt makinesi kurutucusunda ya da ayn bir atölyede yapılır. Kuru yaprak makinenin çıkışında sarıldıktan sonrasında, bobin kesme makinelerinde bobine ya da kesim atölyesinde boyut kâğıdına dönüştürülür. Pürüzsüz ve parlak kâğıtlar kalenderlerde perdahlanır.


*Türkiye'de kâğıt sanayisi. Türkiye'de kâğıt sanayisinin zamanı çok eski değildir. En eski kâğıt tesisi olarak Osmanlılar'ın İstanbul'u aldıkları süre Kâğıthane köyü dolaylarında bir kâğıt imalathanesinin bulunmuş olduğu bilinmektedir. Sadece, bu imalathanenin kâğıt mı yapmış olduğu, yoksa ham olarak gelen kâğıtları mı işlediği mevzusunda kati bir bilgi yoktur. Türkiye'ye kâğıt, XVI. yy. sonlarına kadar Doğu ülkelerinden gelmiş, Avrupa'da kâğıt sanayisi kurulup geliştikten sonrasında, daha çok Batı'dan satın alınmaya başlanmıştır. OsmanlIlar döneminde, direkt kâğıt ürettiği mevzusunda kati bilgiye haiz olunan ilk kâğıt imalathanesi, 1744'te Yalova'da kurulmuştur. ilktürk matbaasını kuran İbrahim Müteferrika öncülüğünde meydana gelen tesisin çalıştırılması ve türk ustaların yetiştirilmesi için Lehistan'dan üç usta getirilmiş, bunlarla bir senelik antak kalma yapılmış, yapımevi çevresindeki su yolları onarılmıştır. Yalova kâğıt fabrikası 15 yıl çalıştıktan sonrasında su yollarının sık sık bozofması, teknik eleman yetersizliği, Ayctîîia kâğıtlarının rekabeti şeklinde nedenlerle kapanmıştır. 1804 te, İstanbul Beykoz'da, Hünkâr iskelesi'nin Değirmen ocağı mevkisinde kurulan Beykoz kâğıt fabrikası ise 1832'ye kadar çalışmıştır. 1843'te, İzmir Kâğıt fabrikası'nın yapımına başlanmış, lüzumlu makineler Londra'dan getirtilmiş ve yapınak 1846'da üretime geçmiştir. Kati zamanı bilinmemekle beraber, bu fabrikanın da Avrupa kâğıtları ve kırtasiye eşyasının rekabetine dayanamadığı ve meydana getirilen veresiye satışlar yüzünden mali güçlüğe düşerek kapanmış olduğu bilinmektedir. OsmanlIlar döneminde kurulan son kâğıt fabrikası ise Beykoz'da, Kır mevkisi çevresinde kurulan Hamidiye kâğıt fabrikası'dır. Bu tesis, Abdülhamit II döneminde 50 yıl için verilen bir ayrıcalığa dayanarak Serkârin Osman Bey tarafınca İngilizlerle ortak olarak kurulmuştur (1893). Makineleri Masson Scott firmasına ısmarlanan bu yapınak, İstanbul ve Londra'da şubeleri olan Hamidiye kâğıt fabrikası ya da Ottoman paper manifacturing company limited adıyla kurulan şirket tarafınca yönetilmekteydi. Yapıcı şirket ile yönetici şirket içinde çıkan mali problemler yüzünden üretime geçemeyen bu fabrikanın işletilebilmesi için 1912'de tekrardan girişimde bulunulmuş, sadece Birinci Dünya savaşı'nın çıkması bu girişimi engellemiş, Osmanlı devletinin savaşı kaybetmesi üstüne galip devletler tesisleri parçalayarak dağıtmışlardır.

Cumhuriyet döneminde kurulan ilk kâğıt fabrikası 1936'da, Sümerbank selüloz kâğıt sanayii adıyla İzmit'te işletmeye açılmıştır. Müessese, 1955'te, 6560 sayılı yasa'y- la bir tutumsal devlet teşekkülü niteliğine dönüştürülerek Türkiye Selüloz ve kâğıt fabrikası işletmesi genel müdürlüğü (SEKA) adını almıştır. 1983'te, 2929 sayılı yasayla "Türkiye Selüloz ve kâğıt fabrikaları işletmeleri kurumu" adını alan müessese, 1984'te, 233 sayılı Kanun hükmünde kararname ile tekrardan düzenlenerek Türkiye Selüloz ve kâğıt fabrikaları (SEKA) adıyla çalışmalarını sürdürmektedir. SE- KA'nın İzmit'te bulunan tesislerinden başka, çeşitli tarihlerde hizmete giren Çaycuma (Zonguldak), Aksu (Giresun), Dalaman (Muğla), Balıkesir, Afyon, Akdeniz (İçel), Kastamonu ve Bolu müesseseleri olmak suretiyle, toplam dokuz bağlı kuruluşu vardır.

Türkiye'de, hususi kesimde kâğıt üretimi ise ciddi olarak 1950 yılından sonrasında başlamış ve zaman içinde gelişme göstermiştir. Devlet planlama teşkilatı verilerine gore, Türkiye kâğıt sanayisi üretimi, dışsatımı ve dışalım değerlerini gösteren tablo sayfa 6185'tedir.


—Ciltç. Renkli, düşlem kâğıttan yapılmış, ebrulu, damarlı, boyanmış ya da basılmış yan kâğıtları, beyaz yan kâğıtlarından ilkin ve sonrasında gelir. Lüks ciltlerde yan kâğıtları, ipek ya da deriden olabilir; bir kanat kapak kartonunun iç yüzüne, diğer kanat kitaba yapıştırılır ve bir deri ekle kanatlar birbirinden ayrılır.


—Foto. Fotoğraf kâğıtları.

1. Gizli saklı görüntülü kâğıtlar, gümüş bromür ya da klorür içeren bir ya da birçok jelatin katmanından oluşur (gümüş jelatinli bromür ve gümüş jelatinli klorür kâğıtları). Henkli baskı için bu tür kâğıtlar kullanılır. Bu kâğıtların üç ana katmanı vardır ve bunlar sırasıyla mavi, yeşil ve kırmızıya karşı duyarlıdır. Duyarlı gümüş tuzları renklendiricilerle birleştirilerek izhar esnasında renklerin oluşması sağlanır. Kimi kâğıtlar boyarmaddeleri de ihtiva eder (Cibachrome) ve görüntünün renkleri oluştuktan sonrasında kalan fazla boya, işleme (banyo) esnasında temizlenir.

Fotoğraf kâğıtlarını karanlıkta ya da ak- tinik olmayan ışıkta işlemek gerekir. Bu kâğıtlar çekim duyarkatları şeklinde izhar edilir.

Siyah beyaz fotoğrafta kullanılan kâğıtlar yumuşak, düzgüsel, medyum, sert, çok sert özelliklerle belirtilen çeşitli gradasyonlarda üretilir. Bu özellikler, seçimin, negatifin taşımış olduğu gradasyonlara gore yapılması mevzusunda bilgi verir: yumuşak kâğıtlar kontrast klişeleri basmakta kullanılır. Tüm negatiflerin basılmasında yararlanılan "çokdereceli" kâğıtlar da vardır. Bu durumda görüntünün kontrastına gore ayarlama, büyütme esnasında kâğıt poz- landırılırken filtrelemeyle gerçekleştirilir.

2. Direkt karartmak kâğıtlar, “özbanyoluâ€, "sitratlı" kâğıtlar ve "selloidinli†kâğıtlar bu türdendir; bir tutkal, bir jelatin.katmanı ya da hususi bir kdodyum, gümüş klorür ile bu klorürü görünür kolloidal gümüşe dönüştürebilecek tuzların üstünü kaplar. Bu fotoğraf kâğıtlar! için laboratuvar izharına gerek kalmamıştır; görüntü ışıklama esnasında oluşur ve izhar tespit banyosuyla ya da yalnızca tespit banyosuyla sabitleştirilir.

3. Ayıklamak kâğıtlar, bir jelatin ya da, içinde toz halinde bir pigmentin (kömür ya da başka bir eylemsiz madde) bulunmuş olduğu bikromatlı tutkal katmanından yapılmıştır. Alkali bikromat, jelatini ya da tutkalı ışıklamayla çözünmez hale getirir; oysa, klişenin saydamsız yerlerinin koruduğu bölümler çözünme hususi durumunu kaybetmemiştir ve yıkama ya da uygun bir işleme sonucu giderilir.


—Oy. Kullanılan başlıca suratların (şah -papaz; vezir (kraliçe] - kız) benzerliği sebebiyle, oyun kâğıtlarının başlangıçta satrançtan landığı söylenebilir; sadece ilk nerede ve ne süre ortaya çıktıkları hakkında kati bir bilgi edinilememiştir. Ilkin ispanya'da, büyük bir olasılıkla Katalonya'da gözüktüğü ileri sürülür. Eğer bu iddia doğruysa, XIV. yy.'da ortaya çıkmış olması gerekir; bu sebeple XIII. yy.'da kaleme alınmış olan Bilge Alfonso'nun Libro de los juegos (Oyunlar kitabı) adlı yapıtında oyun .kâğıtlarından söz edilmez; buna karşılık Juan l'in çıkarttığı yasada (1387) oyun kâğıtlarının yasaklandığı bildirilir. Sadece bu tarihler kati değildir; yalnızca ilk kez görüldükleri süreci az-çok belirlerler. Oyun kâğıtlarının belirli kişilerce (Vilhan, Nicolas Pâpin, vb.) yaratıldığı yolundaki iddialar doğru değildir, ispanya'dan İtalya'ya ve Fransa'ya hızla yayılmıştır; Fransa kralı Charles Vl'nın hastalığı esnasında kâğıt oynayarak oyalandığı ileri sürülmektedir. Başlangıcından beri kâğıtlar belli simgesel değerler taşıyan dört ayrı renge bölündü: ispanya ve İtalya'da: para (karo); kupa; kılıç (maça); sopa (sinek). Fransa'da: para, sonrasında karo (karo); kalp (kupa); mızrak (maça); yonca (sinek). İngiltere'de: para (karo); kalp (kupa); bel (maça); sopa (sinek). Germen devletlerinde de çeşitli değişik simgeler kullanıldı. Renk, sayı ve suratların bileşimleri, kâğıt oyunlarına sonsuz bir çeşitlilik sağlar. Kâğıt oyunları başlıca iki esasa dayanır: birinci tür oyunlarda amaç karşıdaki oyuncunun öne sürdüğünü aşmaktır; ikinci tür oyunlar ise kâğıt atmaya ve eldeki kozları artırmaya dayanır. Şans oyunları, bir çok kişinin batkı etmesine, toplumsal düzenin bozulmasına niçin oldukları nedeni öne sürülerek, çeşitli dönemlerde yasaklanmıştır. Günümüzde bu mevzuda çeşitli önlemler alınmıştır: kimi yerlerde oyunlar tümüyle yasaklanmış; kimi yerlerde kumarhanelerin emek vermesi belli kurallara bağlanmış; bazı ülkelerde ise tümüyle seıbest bırakılmış

tır. Dünyada malum, oynanan tüm kâğıt oyunlarını saymak olanaksızdır. XIX. yy.'ın ortalarında iki mühim buluş, oyun kâğıtları yapımında büyük değişikliğe yol açtı: metalik yuvarlak köşebentler ve bir ara kâğıt kullanılarak sağlanan saydamsızlık iki buluşun da patentini fransız oyun kâğıdı yapımcısı B. R Grimaud (1819-1899) aldı; bu gelişme, fransız oyun kâğıtlarının yaygınlaşmasında mühim bir rol oynadı. O döneme kadar kâğıtlar saydam; köşeleri ise sivriydi. Günümüzde bir oyun kâğıdı üç kâğıdın yapıştırılmasından oluşur: resimli ve yazılı ön yüz; sertliği ve saydamsızlığı elde eden kcyu renkteki ara kâğıt; arka yüz.

Kaynak: Büyük Larousse


kâğıt ingilizcesi
  • paper; playing card; letter, note





  • Kâğıt Para Nedir?


  • Kağıt iyi mi yapılır, kağıt yapım aşamaları nedir?


  • Kağıt yokken bas komutu verdim, kağıt olsa da yazıcı çalışmıyor, iyi mi çözümlenir?


 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Kâğıt Nedir?
Kâğıt Nedir?
http://www.muhteva.com/wp-content/uploads/2017/04/walking-2.gif
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/kagt-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/kagt-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content