KALAYLI sıf. 1. Kalaylanmış, üstü kalayla kaplanmış şey için kullanılır: Kalaylı kap. 2. içinde kalay bulunan. 3. Tkz. Düzmece süsl...
KALAYLI sıf.
1. Kalaylanmış, üstü kalayla kaplanmış şey için kullanılır: Kalaylı kap.
2. içinde kalay bulunan.
3. Tkz. Düzmece süslerle heybetli hale getirilmiş şey için kullanılır: Kalaylı sözler.
4. Kalaylı kaptan su içmek, sözkonusu erkekse, çok yakından tanımış olduğu biriyle ya da akrabasıyla evlenmek,
—El sant. Kalaylı kâğıt oyası, kalaylı kâğıtları kesip katlayarak çeşitli motifler oluşturduktan sonrasında aralarını tığ ve iplikle birleştirerek meydana getirilen oya. (Kalaylı kâğıttan yapılmış motifler arasına değişik oya örnekleri uygulanarak yapılanları da vardır.)
1. Kalaylanmış, üstü kalayla kaplanmış şey için kullanılır: Kalaylı kap.
2. içinde kalay bulunan.
3. Tkz. Düzmece süslerle heybetli hale getirilmiş şey için kullanılır: Kalaylı sözler.
4. Kalaylı kaptan su içmek, sözkonusu erkekse, çok yakından tanımış olduğu biriyle ya da akrabasıyla evlenmek,
—El sant. Kalaylı kâğıt oyası, kalaylı kâğıtları kesip katlayarak çeşitli motifler oluşturduktan sonrasında aralarını tığ ve iplikle birleştirerek meydana getirilen oya. (Kalaylı kâğıttan yapılmış motifler arasına değişik oya örnekleri uygulanarak yapılanları da vardır.)
Kaynak: Büyük Larousse
kalaylı
ödat
1 . Kalaylanmış (kap):
"Bir salepçinin kalaylı güğümü tütüyordu."- S. F. Abasıyanık.
2 . İçinde kalay bulunan.
3 . mecaz Gösterişi ve süsü suni olan.
ödat
1 . Kalaylanmış (kap):
"Bir salepçinin kalaylı güğümü tütüyordu."- S. F. Abasıyanık.
2 . İçinde kalay bulunan.
3 . mecaz Gösterişi ve süsü suni olan.
kalaylı ingilizcesi
- tinned; containing tin; sham, deceptively ornamented
YORUMLAR