Kalburüstü ödat (kalbu'rüstü) 1 . Seçkin, sivrilmiş, önde gelen: "Beylerbeyi, eski Boğaziçi'nin en kalburüstü bürok...
Kalburüstü
ödat (kalbu'rüstü)
1 . Seçkin, sivrilmiş, önde gelen:
2 . Kıymetli, güzel:
3 . Başarıya ulaşmış.
ödat (kalbu'rüstü)
1 . Seçkin, sivrilmiş, önde gelen:
"Beylerbeyi, eski Boğaziçi'nin en kalburüstü bürokratlarını barındıran güngörmüşlüğünün simgesi, bir köşesidir."- H. Taner.
2 . Kıymetli, güzel:
"Bugün dahi kalburüstü üç dört oyunu hâlâ, başta Viyana ve Peşte olmak suretiyle, oynanır durur."- H. Taner.
3 . Başarıya ulaşmış.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- kalburüstü kalmak
- kalburüstüne gelmek
KALBURüSTü sıf. Seçkin, sivrilmiş kimseler için kullanılır: Bu lokantaya şehrin kalburüstü insanları gelir.
—Teknol. ve Kim. müh. ELEKüSTü'nün eşanlamlısı.
—Teknol. ve Kim. müh. ELEKüSTü'nün eşanlamlısı.
Kaynak: Büyük Larousse
kalburüstü ingilizcesi
- select, elite.
- -ne gelmek/
- - kalmak (for someone) to become outstanding, stand out.
YORUMLAR