Kalkolitik (Bakır Çağı) Bakır Taş Çağı ya da Kalkolitik Çağ M.Ö. 5000-3000 içinde yaşanmış bir tarih öncesi dönemdir. Bakır Çağı’nın bir öte...
Kalkolitik (Bakır Çağı)
Bakır Taş Çağı ya da Kalkolitik Çağ M.Ö. 5000-3000 içinde yaşanmış bir tarih öncesi dönemdir. Bakır Çağı’nın bir öteki adı Maden Taş Çağı’dır.
Dönem hakkında
Adını taşın yanısıra bakır kullanımından da alan Kalkolitik Çağ, kültür tarihinde ilk ön şehir kültürlerinin başladığı dönem olarak bilinir. Yeni veriler, madenin ilk işlenmesinin Neolitik Çağ’ın Çanak Çömleksiz evresinde başladığını ortaya koymuşsa da, kullanımının çeşitlenmesi ve yaygınlaşması bu zamanda gerçekleşmiştir. M.Ö. ortalama 5000-3000 yılları arasına tarihlenen Kalkolitik Çağ, İlk, Orta ve Son olmak suretiyle üç aşamada incelenir.
Gelişkin ziraat ve hayvancılık, değişimleri giderek çabuklaştıadamları, çeşitli zanaatçılar şeklinde değişik grupların yanısıra anıtsal mimari, müdafa ve sulama sistemleri, uzak mesafe ticareti ile lüks/prestij maddelerinin ticareti gelişmiştir. Bu gelişim sonucu, Anadolu’da, söz mevzusu çağ yerleşme yerlerinin (Adana), Yumuktepe Tarsus, Mersin, Arslantepe (Malatya), Değirmentepe (Malatya), Girikihaciyan (Diyarbakır) sayılabilir.
Bakır Çağı bununla birlikte Kalkolitik Çağ anlama gelir. Bakır Çağı kısaca Kalkolitik Çağ kendi süreci içinde iki döneme ayrılmaktadır. Bunlar ise,
- Erken Kalkolitik
- Geç Kalkolitik
Kalkolitik Nedir ? (Detay)
Taş aletler yanında bakırın da kullanılmaya başlamasından dolayı Kalkolitik Çağ olarak adlandırılan bu devrin, Geç Neolitiğin bir devamı olyduğu Hacılar, Canhasan, Kuruçay şeklinde yerleşim yerlerindeki devamlılıktan anlaşılmaktadır. Bu çağda da, Neolitikde olduğu şeklinde, bölgesel özellikler hakimdir. Kalkolitik Çağ Erken, Orta ve Geç olmak suretiyle üç evrede incelenir.
Anadolu’da bugüne dek tanınan en gelişmiş Erken Kalkolitik kültür Hacılar’da karşımıza çıkmaktadır. Kare ya da dikdörtgen planlı, taş temelli, kerpiç yapılar düz damlıdır. Evler arasındaki dar sokakları ve yerleşmenin etrafını çevreleyen kerpiç koruma duvarı ile Hacılar bir şehir görünümündedir. Bitişik düzendeki evlere geniş avludan oluşturulan kapılardan girilir. Evlerdeki geniş mekanlarda minik bir mukaddes alan, işlik, kuyu ve çanak çömlek atölyeleri bulunmaktadır.
Hacılar’da bu dönemin en belirgin özelliği, el yapımı, boyalı çanak çömleğin kullanılmış olmasıdır. Hacılar’ın Erken Kalkolitik Çağa ilişik V - I katlarında (İ. Ö. 5400 - 4750), teknik ve biçim açısından ileri bir düzeye erişmiş parlak perdahlı, tek renkli çanak çömleklerinin yanısıra varlıklı bezeklere haiz boyalı çanak çömlek giderek artış göstermektedir. Boyalı olanlar krem ya da pembemsi sarı renkte zemin üstüne kırmızımsı kahverengi ile yapılmış geometrik motiflerle bezenmiştir. Oval ağızlı kaseler, küre gövdeli çömlekler, iri vazolar, dikdörtgen çanaklar, küpler ve testiler değişik kap formları arasındadır. Neolitik Son zamanların devamı olan pişmiş toprak tanrıça heykelciklerinin bir çok oturur durumda ve daha şematik olarak yapılmıştır. Taş, kemik ve azca sayıdaki bakır eşya da aynı geleneğin devamıdır.
Geç Kalkolitik Son zamanların Batı Anadolu’daki mühim yerleşme birimlerinden biri de Beycesultan’dır. Denizli iline bağlı Çivril İlçesinin 5 km. güneydoğusundaki bu yerleşim yerinde saptanan 40 yapı katından XL - XX’nin (İ. Ö. 4000 - 3000) Geç Kalkolitik Çağa ilişik olduğu anlaşılmıştır. Dikdörtgen planlı kerpiç yapıların bazıları uzun ve (MEGARON) tipini andırmaktadır. Yapıların içinde duvarlara destek görevi icra eden payeleri, ocak bölgeleri, duvar kenarlarında sekileri, içleri sıvalı silo / erzak bölümleri bulunmaktadır. Beycesultan’da bir çömlek içinde ele geçmiş olan gümüş yüzük, bakır aletler, hançer parçası ve üç iğne maden aletler bakımından mühim bir grubu oluşturur. Geç Kalkolitik Çağ seramiği gri, siyah, kahverengi zeminli ya da bu renkler üstüne beyaz geometrik boyalı, bazıları çizi bezelidir.
İç Anadolu’nun şimal kesiminde bugüne değin karşılaşılan en eski yerleşim Geç Kalkolitik Çağa aittir. Bunlardan Alişar ve Alacahöyük buluntular ımüzede sergilenmektedir. Yozgat ilinin 67 km. güneydoğusundaki Alişar’da meydana getirilen kazılarda 19 - 12 M katları ile Çorum ili, Alaca kazasının Höyük köyündeki Alacahöyük’te meydana getirilen kazılarda 15 - 9. katlarının Geç Kalkolitik Son zamanların sonuna ilişik olduğu anlaşılmıştır. Her iki yerleşim yerinde de dikdörtgen planlı kerpiç yapılara ilişik kalıntılar ve kahverengi, siyah, koyu gri renklerde çanak çömleklere rastlanmıştır. Tek renkli olan seramiklerin bazısı çizi ya da oyma bezeklidir. Kap formları içinde meyvelikler, maşrapalar ve küpler çoğunluktadır.
Müzede Doğu Anadolu’nun Orta Kalkolitik Çağı, Tilkitepe malzemeleri ile temsil edilmektedir. Van Gölünün güneydoğusundaki Tilkitepe’de meydana getirilen kazılarda, obsidiyen aletler ve hammaddelerin yanısıra Halaf seramiği olarak adlandırılan boyalı çanak çömleklere de rastlanmıştır.
Kalkolitik Çağ’da Anadolu’da ölü gömme adetleri bölgelere gore değişim göstermektedir. Ölüler yerleşim yeri içine ya da yerleşim yeri dışına toprak, küp ya da taş sanduka biçimli mezarlara gömülmüş, yanlarına ölü hediyesi olarak çanak, çömlek, süs eşyası ve silahlar bırakılmıştır.
Daha yoğun bir yerleşim görmüş olmasına rağmen Kalkolitik Çağda da Anadolu’da bir kültür bütünlüğünden söz edilemez. Bu zamanda Anadolu’nun coğrafi ve topoğrafik konumu gereği bazı dış etkisinde bırakır söz mevzusudur. Kuzeybatı Anadolu, Balkanlar ve Ege Adalarında, Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Şimal Mezopotamya’da, Çukurova ise Şimal Suriye’de gelişen kültürlerin etkilerini gösterir.
Konya ili, Karaman kazasının 13 km. kuzeydoğusundaki Kalkolitik Çağ yerleşim yeri olan Canhasan’da bu dönemin üç evresi (3 - 1. katlar) saptanmıştır. Konya Ovasını Çukurova’ya bağlayan organik yol üstündeki konumu gereği Canhasan, bu bölgeler arasındaki ticari ve kültürel bağlantıyı elde eden bir yerleşim yeri durumundadır. Hacılar’a benzer dikdörtgen planlı evlerin duvarları geometrik motifli resimlerle bezelidir. El yapımı, ince çeperli seramik krem ya da devetüyü astarlıdır. Tek renkliler yanında kırmızı ya da siyah renk boyalılar ve bazıları beyaz bir madde ile doldurulmuş çizi bezekli olanlar vardır. Bakırdan bir bilezik, topuz ya da asa başı ile bazı bakır parçalar Canhasan’ın mühim bakır buluntuları içinde yer alırlar.
Kalkolitik (Bakırçağ/Neolitik) Nedir ?
(Değişik kaynaktan)Adini tasin yanisira bakir kullanimindan da alan Kalkolitik Çag, kültür tarihinde ilk ön şehir kültürlerinin basladigi dönem olarak bilinir. Yeni veriler, madenin ilk islenmesinin Neolitik Çag'in Çanak Çömleksiz evresinde basladigini ortaya koymussa da, kullaniminin çesitlenmesi ve yayginlasmasi bu zamanda gerçeklesmistir. MÖ yaklasik 5.000-3.000 yillari arasina tarihlenen Kalkolitik Çag, Ilk, Orta ve Son olmak suretiyle üç asamada incelenir. Geliskin tarim ve hayvancilik, insanin toplumsal yapisindaki degisimleri giderek çabuklastirmistir. Yöneticiler, din adamlari, çesitli zanaatçilar şeklinde farkli gruplarin yanisira anitsal mimari, müdafa ve sulama sistemleri, uzak mesafe ticareti ile lüks/prestij maddelerinin ticareti gelismistir. Bu gelisim sonucu, Anadolu'da, söz mevzusu çag yerlesme yerlerinin sayisinin 852'ye ulastigi görülür. Mühim merkezler arasinda, batidan doguya, Bakla Tepe (Izmir), Liman Tepe (Izmir), Hacilar (Burdur), Beycesultan (Denizli), Ikiztepe (Samsun), Alisar (Yozgat), Domuztepe (Adana), Yumuktepe (Içel) Arslantepe (Malatya), Degirmentepe (Malatya), Girikihaciyan (Diyarbakir) sayilabilir.
ERKEN KALKOLİTİK ÇAÄž
Geç Neolitik dönemde yaşanmış olan yangınlardan sonrasında ileri üretici dönem denen Kalkolitik dönem adım atmıştır. Bu devrin en mühim özelliği taş aletlerin yanısıra bakırın da kullanılmaya başlamasıdır. İkinci belirgin özellik ise emsalsiz bezemeli kaplardır. Kalkolitik Son zamanların ilk evresi olan Erken Kalkolitik’te nüfus artışıyla beraber yerleşim yerlerinde de bir artış görülmektedir. Mühim yerleşim bölgeleri içinde Hacılar, Kuruçay, Can Hasan, Köşkhöyük, Yümüktepe, Tülintepe, Norşuntepe, Korucutepe, Samsat ve Tilkitepe sayılabilir.
Bu devrin en mühim yerleşim merkezini oluşturan Hacılar, Geç Neolitik’te geçirdiği yangından sonrasında yine kurulmuştur. Oldukça kalınca kerpiç duvarlardan oluşan dikdörtgen planlı evler ilk kez kapı ve pencerelere haizdir. Duvarları bezemeli, nişli, içinde dikili taşlar bulunan ortak mukaddes mekanlar yine ortaya çıkmıştır. Yerleşme dışı gömülere karşın ev içi gömülerin son temsilcilerine de gene burada rastlanmaktadır. Tüm cesetler hoker durumunda gömülmüştür. Gerçek anlamdaki gömüt hediyelerine de bu gömülerde rastlanmıştır. Hacılar’a ilişik en karakteristik özellik açık renk zemin üstüne meydana getirilen kahve yada kırmızı renkli geometrik desenlerle bezenmiş kaplardır. Bu seramikler tüm Yakın Doğu ve Ege’nin en emsalsiz sanatının ürünüdür.
GEÇ KALKOLİTİK ÇAÄž
İkinci evreyi oluşturan geç kalkolitik dönem kabaca M.Ö. 4. bine tarihlenir. Anadolu bu zamanda büyük olasılıkla Boğazlar üstünden gelen göçlere sahne olmuştur. Buna bağlı olarak nüfus artmış ve yeni yerleşim bölgeleri ortaya çıkmıştır. Artık Anadolunun bütününde benzeşik bir kültürden söz etmek söz mevzusu değildir. Göçlerle gelen etkisinde bırakır sonucu eski ince kap formlarının yanında onlardan tümüyle değişik, siyah zemin üstüne beyaz boya ile yapılmış çizgilerle bezenmiş yeni kap çeşitleri ortaya çıkmıştır. Daha önceki gerçekçi Anatanrıça figürinlerinin aksine son aşama soyut, fakat gene Anatanrıçayı ifade eden, mermerden yapılmış idoller yaygınlaşmıştır.
Ufak mukaddes alanlardan başka ortak tapınaklar bulunmamaktadır. Genel olarak yalnız bebekler ev içlerine gömülmüştür. Yetişkinler ise yerleşim dışına gömülmektedir. Halk ziraat ve hayvancılıkla yaşamını sürdürmekte, bazen avcılık ve balıkçılıkta yapmaktadır. Maden kullanımıyla ilgili olarak tecim oldukça yaygınlaşmıştır.
YORUMLAR