KALIPSIZ sıf. 1. Kalıplanmamış olan. 2. Gösterişsiz, küçücük: Kalıpsız bir adam. 3. Kalıpsız kıyafetsiz, giyimi kuşamı muntazam olm...
KALIPSIZ sıf.
1. Kalıplanmamış olan.
2. Gösterişsiz, küçücük: Kalıpsız bir adam.
3. Kalıpsız kıyafetsiz, giyimi kuşamı muntazam olmayan, küçücük kimse için kullanılır.
1. Kalıplanmamış olan.
2. Gösterişsiz, küçücük: Kalıpsız bir adam.
3. Kalıpsız kıyafetsiz, giyimi kuşamı muntazam olmayan, küçücük kimse için kullanılır.
Kaynak: Büyük Larousse
kalıpsız
ödat
1 . Kalıplanmamış olan.
2 . mecaz Biçimsiz, muntazam olmayan:
"Kalıpsız kırmızı büyük fesi, tıpkı bir ibik şeklinde duruyordu."- Ö. Seyfettin.
Birleşik Sözler
kalıpsız kıyafetsiz
ödat
1 . Kalıplanmamış olan.
2 . mecaz Biçimsiz, muntazam olmayan:
"Kalıpsız kırmızı büyük fesi, tıpkı bir ibik şeklinde duruyordu."- Ö. Seyfettin.
Birleşik Sözler
kalıpsız kıyafetsiz
YORUMLAR