kamış isim, nebat bilimi 1 . Buğdaygillerden, sulak, nemli yerlerde yetişen, boğumlu, sert gövdesi olan bitkiler (Phragmites aust...
kamış
isim, nebat bilimi
1 . Buğdaygillerden, sulak, nemli yerlerde yetişen, boğumlu, sert gövdesi olan bitkiler (Phragmites australis):
"Bugünlerin birinde kamışların birbirine sürtünmesinden hasıl olan bir yangın görmüş oldu."- H. E. Adıvar.
2 . ödat Bu bitkiden yapılmış:
"Kamış sepet."- .
"Kamış dam."- .
3 . Sıvı içecekleri bardak ya da şişeden kolayca içmek için kullanılan ince, plastik boru, pipet.
4 . kaba konuşmada Erkeklik organı.
Kamış (Phragmites australis)
Kalem ve kamış yok iken de yazı var mıydı?
Rüyada Kamış Görmek
Kamış (Phragmites australis), Arundinoideae alt familyasından sulak yerlerde; göl ya da dere kenarında yetişen uzunca ve içi boş nebat türüdür.
Balıkçıların olta yapımında kullandığı bu nebat ek olarak hasır yapımında da kullanılır. Budanan ve kurutulan kamışlar bir boya getirilerek hasır kilim, sepet minder ya da süs eşyası haline getirilir.
Kamışın aslolan özelliği içi oyulup üstünde belirli ölçülerle biri arkaya altısı öne olmak suretiyle yedi delik açılınca 3 oktava kadar ses yelpazesi bulunan ve Türk Sanat Müziği'nin temel sazlarından kabul edilen ney sazına dönüşmesidir.
KAMIŞ a.
1. Durgun suların kenarında yetişen birçok birçenekli nebat türüne, bilhassa arundo cinsinden kargı (Arundo donax) ve adi kamış (A. phragmites) şeklinde türlere verilen ad. (Bk. ansikl. böl.)
2. Bir sıvıyı içmek için kullanılan, kamıştan ya da plastikten boru.
3. Kamış atmak, yolunda giden ya da gelişen bir işin akıcını negatif yöne kaydırmak (arg.) || Kamış koymak, ara bozmak; birine gizlice ve kurnazca oyun etmek (arg.). || Kamışına su yürümek, sözkonusu adam çocuksa, buluğluk çağına girmek (arg.). || Kamışı kırmak, söz mevzusu erkekse, belsoğukluğu olmak (arg.). || Kamışını atmak, fırsatını tollayıp bir işi ya da durumu olumsuzca etkilemek için yapacağını yapmak (arg.).
-Anat. Erkeklik organı. (Eşanl. PENİS, ZEKER.) [Bk. ansikl. böl.]
—Balıkç. Kamış sallama, kamışoltanın fırlatılmasından ya da sallanmasından sonrasında ucunun bükülüp düzelmesi. Yumuşak (ya da esnek) kamışoltaların fırlatılışından sonrasında düzelerek eski halini alması yavaş olur. Sert kamışoltalarsa çok acele düzelir. Av esnasında kıvrılarak parabol biçimini alan kamışlara parabolik kamış denir. || Kırılgan kamış, çoğu zaman minik balıkları avlamak için kullanılan, ince yapılı kamış.
—Müz. Zurnanın üst kısmındaki deliğe takılan ve zurnayı çalmaya yarayan huni biçimli minik parça. (Zurnanın dar kısmındaki minik deliğe takılan kamış, çoğu zaman ağaçtan yapılır. Madeni olanları da vardır. Zurnaya takılan alt kısmı ince bir boru biçiminde, ağza alınan ucuysa dahagenişçedir.) [Anadolu'nun çeşitli yörelerinde cukcuk, dil, lüle, sipsi de denir.]
—Zool. iç kamış, döllenmesi gövde içinde gerçekleşen hayvanlarda adam cinsellik organı.
♦ sıf. Kamıştan yapılmış şey için kullanılır: Kamış sepet.
—Hat. Kamış kalem - KALEM.
—ANSİKL. Anat. Kamış, birleşmede rol alan adam organıdır ve yassı bir silindir biçimindedir; erbezi torbalarının üstünde ve çatı kemiğinin önünde yer alır. Çok damarlı, dikilgen bir organdır. Kamış başı denen konik bir şişkinlikle son bulur. Burası sünnet olmamışlarda, sünnet derisi denilen ve geri sıyrılabilen bir deri kıvrımıyla kaplıdır.
Kamış, yan bölümleri oluşturan ve ko- vucuklu cisimler denen damarlı dokular ile bunların ortasında bulunan süngersi cisimden meydana gelir; süngersi cisim, kamış başının ucundaki idrar deliği ile son kabul eden üretrayı çevreler.
—Bot. “Kamışâ€ sözcüğünün taksinomide hususi bir anlamı yoktur, bundan dolayı genel olarak, buğdaygiller familyasına bağlı arundo, bambusa, gynerium, phalaris, phragmites cinsinden birçok bitkiye, yılanyastı- ğıgillerden acorus ve hasırotugillerden typha cinsine halk içinde kamış denir. Fakat sözcüğün morfolojik ve ekolojik bir anlamı vardır: “kamış" denilen tüm bitkiler durgun tatlısuların kenarında ya da sığ suların içinde yetişen köksaplı ya da kökten sürgün devam eden çokyıllık bitkilerdir; hepsi uzun boylu, şerit yapraklı ve başak çiçeklidir; içi boş ya da dolu olan ince uzun ve boğumlu sapları rüzgârda bükülüp dalgalanır ve böylece tohumların çevreye saçılmasını sağlar. Sık olarak yetiştikleri bölgelere kamışlık denir.
Dar anlamda kamış adıyla anılan iki nebat vardır: süpürge kamışı da denen adi kamış (Arundo phragmites ya da Phragmites australis [communis]) ve kargı da denen masura kamışı.
Adi kamış, mavimsi yeşil renkte şerit yapraklı, sapların ucunda dağınık başak çiçekli, 1-4 m uzunluğunda ince uzun saplı (0,5-1,2 santimetre) çokyıllık bir su bitkisidir. Bataklıklarda, göl ve akarsu kenarlarında yetişir. Anadolu göllerinde bolca bulunur. Bazı yerlerde sap ve yaprakları kâğıt fabrikalarında kâğıt yapımında kullanılır. Kurutulmuş köksaplarından halk hekimliğinde idrar yolları hastalıklarında, gut ve romatizmada yararlanılır; ek olarak idrar artırıcı, terletici, kan temizleyici özellikleri vardır
—Karş. anat. Döllenmenin gövde içinde gerçekleştiği bazı balıkların Pterigopodyum (kikirdaklıbalıklarda) ya da gonopot (kemiklibalıklarda) denen çiftleşme organları vardır, ikiyaşayışlılarda yalnızca ayak- sızkertenkelelerde kamış görevi icra eden bir dışkılık divertikülü bulunur. Kertenkelelerin ve yılanların, kan toplanmasıyla dikleşen,; yanlarda ve arkada ikişer yarımkamışı vardır. Timsahlar, kaplumbağalar, kuşlar (ördek ve koşarkuşlar) ve eteneli memelilerde, dışkılık deliğinin derhal önündeki cinsellik çıkıntısından oluşan bir tek penis bulunur.
—Patol. Kamışta doğuştan biçim bozuklukları ve bazı hastalıklar olabilir: hipospadias, epispadias, fimozis, sünnet darlığı, Peyronie hastalığı, sklerodermi. Zührevi hastalıkların da sık görüldüğü bir bölgedir.
1. Durgun suların kenarında yetişen birçok birçenekli nebat türüne, bilhassa arundo cinsinden kargı (Arundo donax) ve adi kamış (A. phragmites) şeklinde türlere verilen ad. (Bk. ansikl. böl.)
2. Bir sıvıyı içmek için kullanılan, kamıştan ya da plastikten boru.
3. Kamış atmak, yolunda giden ya da gelişen bir işin akıcını negatif yöne kaydırmak (arg.) || Kamış koymak, ara bozmak; birine gizlice ve kurnazca oyun etmek (arg.). || Kamışına su yürümek, sözkonusu adam çocuksa, buluğluk çağına girmek (arg.). || Kamışı kırmak, söz mevzusu erkekse, belsoğukluğu olmak (arg.). || Kamışını atmak, fırsatını tollayıp bir işi ya da durumu olumsuzca etkilemek için yapacağını yapmak (arg.).
-Anat. Erkeklik organı. (Eşanl. PENİS, ZEKER.) [Bk. ansikl. böl.]
—Balıkç. Kamış sallama, kamışoltanın fırlatılmasından ya da sallanmasından sonrasında ucunun bükülüp düzelmesi. Yumuşak (ya da esnek) kamışoltaların fırlatılışından sonrasında düzelerek eski halini alması yavaş olur. Sert kamışoltalarsa çok acele düzelir. Av esnasında kıvrılarak parabol biçimini alan kamışlara parabolik kamış denir. || Kırılgan kamış, çoğu zaman minik balıkları avlamak için kullanılan, ince yapılı kamış.
—Müz. Zurnanın üst kısmındaki deliğe takılan ve zurnayı çalmaya yarayan huni biçimli minik parça. (Zurnanın dar kısmındaki minik deliğe takılan kamış, çoğu zaman ağaçtan yapılır. Madeni olanları da vardır. Zurnaya takılan alt kısmı ince bir boru biçiminde, ağza alınan ucuysa dahagenişçedir.) [Anadolu'nun çeşitli yörelerinde cukcuk, dil, lüle, sipsi de denir.]
—Zool. iç kamış, döllenmesi gövde içinde gerçekleşen hayvanlarda adam cinsellik organı.
♦ sıf. Kamıştan yapılmış şey için kullanılır: Kamış sepet.
—Hat. Kamış kalem - KALEM.
—ANSİKL. Anat. Kamış, birleşmede rol alan adam organıdır ve yassı bir silindir biçimindedir; erbezi torbalarının üstünde ve çatı kemiğinin önünde yer alır. Çok damarlı, dikilgen bir organdır. Kamış başı denen konik bir şişkinlikle son bulur. Burası sünnet olmamışlarda, sünnet derisi denilen ve geri sıyrılabilen bir deri kıvrımıyla kaplıdır.
Kamış, yan bölümleri oluşturan ve ko- vucuklu cisimler denen damarlı dokular ile bunların ortasında bulunan süngersi cisimden meydana gelir; süngersi cisim, kamış başının ucundaki idrar deliği ile son kabul eden üretrayı çevreler.
—Bot. “Kamışâ€ sözcüğünün taksinomide hususi bir anlamı yoktur, bundan dolayı genel olarak, buğdaygiller familyasına bağlı arundo, bambusa, gynerium, phalaris, phragmites cinsinden birçok bitkiye, yılanyastı- ğıgillerden acorus ve hasırotugillerden typha cinsine halk içinde kamış denir. Fakat sözcüğün morfolojik ve ekolojik bir anlamı vardır: “kamış" denilen tüm bitkiler durgun tatlısuların kenarında ya da sığ suların içinde yetişen köksaplı ya da kökten sürgün devam eden çokyıllık bitkilerdir; hepsi uzun boylu, şerit yapraklı ve başak çiçeklidir; içi boş ya da dolu olan ince uzun ve boğumlu sapları rüzgârda bükülüp dalgalanır ve böylece tohumların çevreye saçılmasını sağlar. Sık olarak yetiştikleri bölgelere kamışlık denir.
Dar anlamda kamış adıyla anılan iki nebat vardır: süpürge kamışı da denen adi kamış (Arundo phragmites ya da Phragmites australis [communis]) ve kargı da denen masura kamışı.
Adi kamış, mavimsi yeşil renkte şerit yapraklı, sapların ucunda dağınık başak çiçekli, 1-4 m uzunluğunda ince uzun saplı (0,5-1,2 santimetre) çokyıllık bir su bitkisidir. Bataklıklarda, göl ve akarsu kenarlarında yetişir. Anadolu göllerinde bolca bulunur. Bazı yerlerde sap ve yaprakları kâğıt fabrikalarında kâğıt yapımında kullanılır. Kurutulmuş köksaplarından halk hekimliğinde idrar yolları hastalıklarında, gut ve romatizmada yararlanılır; ek olarak idrar artırıcı, terletici, kan temizleyici özellikleri vardır
Masura kamışı ya da kargı Batı Anadolu'da tarla kenarlarında çit bitkisi olarak bolca oranda yetiştirilir. Boyu 5-6 m'yi, sap çapı 3-3,5 santimetre'yi bulabilir. Saplarından sepet ve üflemeli çalgı (kaval, ney) yapılır.
—Halk hek. Kamışın köksapı, uçucu yağ ve acı maddeler taşır. Dahilen dekoksiyon (% 5) halinde idrar artırıcı ve iştah açıcı olarak kullanılır.
—Halk hek. Kamışın köksapı, uçucu yağ ve acı maddeler taşır. Dahilen dekoksiyon (% 5) halinde idrar artırıcı ve iştah açıcı olarak kullanılır.
—Patol. Kamışta doğuştan biçim bozuklukları ve bazı hastalıklar olabilir: hipospadias, epispadias, fimozis, sünnet darlığı, Peyronie hastalığı, sklerodermi. Zührevi hastalıkların da sık görüldüğü bir bölgedir.
Kaynak: Büyük Larousse
kamış ingilizcesi
- reed; bamboo; fishing rod, fishing pole; (içecek için) straw; cane
Kamış (Phragmites australis)
Kalem ve kamış yok iken de yazı var mıydı?
Rüyada Kamış Görmek
YORUMLAR